POLİTİKA - 09 Haziran 2021 Çarşamba 15:38

BBP Genel Başkan Destici’den HDP yorumu: Hangi demokraside teröre müsaade var

A
A
A
BBP Genel Başkan Destici’den HDP yorumu: Hangi demokraside teröre müsaade var

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Destici, HDP’nin kapatılması tartışmalarına yönelik, “Hangi demokraside teröre müsaade var?” dedi. Anayasa ve Seçim Kanunu tartışmaları konusunda ise, “Halk üç sene önce referandumda kararını verdi” diyen Destici, Erdoğan-Biden görüşmesi öncesi, “Sözde Ermeni Soykırımı açıklaması Biden’in yüzüne vurulmalıdır” çağrısında bulundu.


Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin İstanbul İl Başkanlığında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Gündem hakkında değerlendirmelerde bulunan Destici, Yeni Anayasa tartışmaları, HDP’nin kapatılması, Doğu Türkistan meselesi ve Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunu gibi konulara değindi. HDP’nin kapatılması davasıyla ilgili olarak, partinin terör örgütüyle bağının açık bir şekilde ortada olduğunu söyleyen Destici, hiçbir demokraside teröre müsaade edilmediğini belirtti. Destici, muhalefet partilerinden CHP ve İYİ Parti’nin HDP ile olan ittifak ortaklığı ve oy kaygısı nedeniyle bu konuda gerekli tepkiyi vermemelerini de eleştirdi. Destici, Yeni Anayasa tartışmalarında Millet İttifakı cephesinin ön plana çıkardığı “güçlendirilmiş ya da iyileştirilmiş parlamenter sistem” önerilerine yönelik ise, bu konuda halkın iradesinin esas olduğunu, üç sene önce gerçekleştirilen referandumda bunun kararını yine halkın verdiğini hatırlattı. Mustafa Destici, gündemdeki müsilaj sorunu, Doğu Türkistan meselesi gibi konularda da açıklamalarda bulundu. Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek Erdoğan-Biden görüşmesine hakkında da konuşan Destici, “Sözde Ermeni Soykırımı” açıklaması Biden’in yüzüne vurulması gerektiğini ifade etti.



“Hangi demokraside teröre müsaade var”


HDP’nin kapatılması davası ile ilgili değerlendirmede bulunan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partinin terör örgütüyle bağının açık bir şekilde ortada olduğunu dile getirerek, “Türkiye’nin kanayan yaralarından biri terör meselesidir. Ve terörün Türkiye’de bir partisi var. Olabilir mi, olamaz, olmamalıdır. Biz bunu sadece bugün değil, kurulduğumuz günden beri söylüyoruz. Bu, uluslararası hukuka, Venedik kriterlerine göre de olamaz. Dünyanın hiçbir ülkesinde buna müsaade etmezler. Ama maalesef Türkiye’de buna müsaade ediliyor. Bununla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı haklı olarak bir kapatma davası açtı. Anayasa Mahkemesi ise birtakım eksikliklerden ötürü davayı iade etti. Bize göre bir eksiklik yok, HDP’nin PKK’nın partisi olduğu çok açıktır. Zaten kendileri de bunu inkar etmiyorlar. İmralı notlarına baktığımız zaman bebek katilinin partiyi kendilerinin kurduğu, yöneticilerini kendilerinin belirlediğini söylediği görülüyor. Kandil’in dağ kadrosu bunları belirliyor. Biz Anayasa Mahkemesinden uluslararası hukuka, iç hukuka, anayasamıza, yasalarımıza göre hareket etmesini bekliyoruz. Milletin vicdanı bunun kapatılmasını emrediyor. Bu sebeple Anayasa Mahkemesinin artık bahanesinin kalmadığını düşünüyoruz ve bunun uzatılmadan gerçekleşmesini bekliyoruz. Yenisi kurulursa da kurulsun, terör örgütü kurarsa, terörü desteklerse yine kapatılması lazım. Bu bir mücadeledir. Terör örgütüyle ilişkisini keser, içinde terör örgütünü barındırmaz, terör örgütünden talimat almaz ise saygılı oluruz. Dün CHP, bugün de İYİ Parti grup toplantılarını izledik. Sayın Kılıçdaroğlu, demokrasilerde parti kapatılmalarının olmaması gerektiğini söyledi. Peki hangi demokraside teröre müsaade var, hangi demokraside terörün partisi olur? Bunun cevabını ver, Sayın Kılıçdaroğlu. HDP’nin haklı kapatılma davasına destek veremiyor, HDP’nin terör örgütünün partisi olduğunu ve kapatılması gerektiğini söyleyemiyorlar. Bunu oy kaygısıyla yapıyorlar, ittifak ortaklığı hassasiyetiyle bunu diyemiyorlar” şeklinde konuştu.



“Halk üç sene önce referandumda kararını verdi”


Yeni Anayasa ve Seçim kanunu meselesine ilişkin halkın iradesinin esas olduğunu ve üç sene önce gerçekleştirilen referandumda bunun kararını halkın verdiğini ifade eden Destici, “Gündemdeki bir başka konu da Yeni Anayasa ve Seçim kanunu meselesidir. Artık siyasi partilerimizin kavga ve çekişmeden kurtulması lazım. İlla güçlendirilmiş parlamenter sistem, illa iyileştirilmiş parlamenter sistem dememek lazım. Tamam da halk bir karar vermiş, senin halkın tercihine de mi saygın yok? Üç sene önce yapılan referandumda halk bu yeni sistemle yönetilmek istendiğini söylemiş. Ortak akıl, uzlaşma, mevcut sistemin iyileştirilmesi, revize edilmesi, fazlalıklarının atılması, noksanlıklarının tamamlanması ve daha da önemlisi Türkiye’nin darbe anayasasından kurtularak yeni bir anayasaya kavuşması hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda herkese bir çağrı yapmıştır. Siz de bir çalışma yapın, ortak bir çalışma grubu oluşturulsun denilmiştir. Biz de meclis zemininde ya da partiler arasında bu konuda bir mutabakat arayalım” diye konuştu.



“Sözde Ermeni Soykırımı açıklaması Biden’in yüzüne vurulmalıdır”


Önümüzde günlerde gerçekleşecek Erdoğan-Biden görüşmesine ilişkin konuşan Mustafa Destici, “Ayın 14’ünde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Joe Biden’in bir görüşmesi var. Libya’dan Kıbrıs’a, Doğu Akdeniz’den İran’a, Karabağ’dan Suriye ve Irak’a kadar bütün bu konular, bölgesel meseleler konuşulacak. Orada şunlar mutlaka sorulacaktır. PYD-YPG ile ABD Özel Kuvvetler arasındaki işbirliği, onlara gönderilen on binlerce TIR silah, bunlar sorulacaktır. Yunanistan’da bu kadar fazla üssün kurulması ve Yunanistan’a silah sevkiyatı, hibesi neyi amaçlamaktadır? Sözde Ermeni soykırımıyla ilgili yaptığı açıklama da Biden’in yüzüne vurulmalıdır” dedi.



“Doğu Türkistan ile ilgili yasakların kaldırılması lazım”


Yıllardır devam eden Doğu Türkistan meselesine de değinen Destici, “Doğu Türkistan konusu hepimizin meselesidir. Orada süren zulme, işgale en çok tepki veren de biziz. Büyük Birlik Partisi kurulduğu günden beri samimi olarak rahmetli şehit liderimiz ve bütün kadromuzla tepki veriyoruz. Ne kadar Doğu Türkistanlı kardeşimiz varsa, bağımsızlık mücadelesinin öncüsü varsa, derneklerinin yetkilileri varsa bunların hepsinin anavatanı, ikinci vatanı Türkiye’dir. Bu sebeple bunlara kısıtlama, engelleme getirilemez. Bunlarla ilgili yasakların tamamının kaldırılması gerekir. Gerekirse Çin ile ilişkilerimizi dondurur, keseriz. Biz Çin’e mahkum değiliz, Çin bize mahkumdur. Gerekirse savaş da açarız. Savaş sadece tankla, tüfekle, orduyla yapılmıyor. Asimetrik savaşlar, ekonomik savaşlar, siyasi mücadele yolları da var. Çin’in zaten bu konu uluslararası gündemin meselesi haline gelecek diye ödü kopuyor. Uluslararası gündeme taşımak bile Çin’e karşı bir savaşın başlaması demektir. Türkiye bunu yapar” ifadelerini kullandı.



“Müsilaj sorununda bakanlığımızın açıkladığı tedbirleri destekliyoruz”


Marmara Denizi’ni etkisi altına alan müsilaj meselesi hakkında yorumda bulunan Destici, “Son günlerde gündeme gelen konulardan bir tanesi de müsilaj meselesidir. Müsilajın sebebi çok açık ve net bir şekilde ortadadır. Sebebi, biyolojik ve kimyasal atıkların denize ve suya karışmasıdır. Geçmiş yıllarda maalesef tedbirler alınmamış, bu atıklar denize akmış ve müsilaj oluşmasına sebep olmuştur. Buradan hem yerel yönetimlere hem de bugüne kadar bu ülkeyi yöneten merkezi hükümetlerin hepsinin sorumluluğu vardır. Peki bundan sonra ne yapılacak? Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın açıkladığı tedbir paketini destekliyoruz. Bunlar doğru ve yerinde tespitlerdir ama gönül isterdi ki keşke 10 sene, 20 sene, 30 sene önce yapılmış olsaydı. Bugün en azından bu tedbir paketi açıklanmıştır, İnşallah tavizsiz bir şekilde bu eylem planı gerçekleştirilir ve kurallar uygulanır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.