KÜLTÜR SANAT - 12 Mayıs 2022 Perşembe 10:46

Çocukları gülümseten ‘Güler Yüzlü Masallar’

A
A
A
Çocukları gülümseten ‘Güler Yüzlü Masallar’

Turkcell, Çocuk İçin İçerik Derneği (ÇİÇEK) ile ‘Güler Yüzlü Masallar’ projesine imza attı.

Turkcell, Çocuk İçin İçerik Derneği (ÇİÇEK) ile ‘Güler Yüzlü Masallar’ projesine imza attı. Proje kapsamında masalların büyülü dünyasında rastlanmayan fiziksel ve zihinsel çeşitlilikler, Güler Yüzlü Masallar ile kendilerine yer buldu. Engelliler Haftası’nda çocuklar ve ebeveynlerle buluşan Güler Yüzlü Masallar, ayrıca Turkcell Hayal Ortağım uygulaması, Dergilik ve fizy’de de yayınlanacak.


Toplumsal fayda odaklı çalışmalarını sürdüren Turkcell, Çocuk İçin İçerik Derneği (ÇİÇEK) ile ‘Güler Yüzlü Masallar’ isimli sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Masal dünyasında pek rastlanmayan fiziksel ve zihinsel çeşitlilikler, Güler Yüzlü Masallar’la birlikte büyülü dünyada kendilerine özel bir yer buldu. Proje kapsamında 6 farklı masal, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nda tüm çocuklar ve ebeveynlerle buluştu.


Verilen bilgilere göre Turkcell Hayal Ortağım uygulaması, Dergilik ve fizy platformlarında da yayınlanacak projedeki 6 masalda görüntüleri veya algıları çeşitlilik gösteren karakterler, güçlerini ve orijinal yeteneklerini bu farklılıklarından alıyor. Masallardaki karakterlerin çeşitlilikleri özel olarak vurgulanmadan, ayrıştırıcı bir dil kullanılmadan, yaşamın içinde olması gerektiği gibi aktarılıyor. 6 masalda doğuştan 4 bacaklı karınca, albino baykuş, otizm spektrumlu bir papağan, görme engelli küçük bir kız, kekeme bir çocuk ve işitme engelli yarasa ana karakterler olarak konumlandırıldı. Tüm karakterler sahip oldukları bu çeşitliliklerini, kendilerine has bir özellik olarak kullanarak, her bireyin toplum içinde özel bir rolü olduğunu gösteriyor.


Alper Ergenekon: “Güler Yüzlü Masallar, her canlının içinde kendine has bir potansiyel taşıdığını vurguluyor”


Çocukların masal dünyasına farklı bir yaklaşım getirdiklerini belirten Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Alper Ergenekon, şunları söyledi: “Her çocuk, masalların büyülü dünyasında kendisine özel bir yer bulmak ister, o dünyayla gerçek hayatı bağdaştırmak için birtakım çabalar gösterir. Biz de masalların hayali evrenine gerçek hayattan da kesitler aktarabilmek amacıyla 7’den 70’e herkese hitap eden sosyal sorumluluk çalışmalarımıza bir yenisini daha ekledik ve ÇİÇEK Derneği’yle birlikte çocukların hayal dünyasına ayrı bir renk kattık. Turkcell’in desteğiyle ÇİÇEK Derneği tarafından özel olarak yazılan ve klasik masallardan çok daha farklı içeriklere sahip Güler Yüzlü Masallar, çeşitliliğin zenginlik olduğunu ve her canlının içinde kendine has bir potansiyel taşıdığını vurguluyor. 6 farklı masaldan oluşan bu projeyle birlikte masalların büyülü dünyası artık tüm çocuklara gülümsüyor. Turkcell olarak çocukların yüzlerini güldürebiliyorsak, onlara masalların hayali dünyasında gerçek hayattan yansımalar aktarabiliyorsak ne mutlu bize diyoruz.”


Sezen Güngör: “Çocukların yüzlerinde bir gülümseme yaratmayı istedik”


ÇİÇEK Derneği Başkanı Sezen Güngör, masalları yazma amaçlarını şöyle anlattı: “Amacımız çocuklara, engellerin hayatın doğal bir parçası olduğunu ve farklılıklarının onları ayrıştırmadığını, tam tersine olanaklar sunduğunu bu yaşta göstererek, gelecekte yaşayacakları toplumda engellilere yönelik önyargısız bir tutum geliştirmelerine destek vermek. Bugüne kadar klasik masallarda gördüğümüz idealize edilmiş, bu nedenle de çocukları zaman zaman mutsuz ve yetersiz hissettirebilecek karakterleri, hayatın doğallığı içindeki gerçek karakterlerle değiştirerek, sahip oldukları potansiyelleri ön plana çıkarmayı ve tüm çocukların yüzlerinde bir gülümseme yaratmayı istedik. Bu sayede çocukların, masalların hayali evreninde gerçek yaşamdan yansımalar görerek, birleştirici ve empatiyle yaklaşmalarını ön planda tutan, çeşitliliklerle gülümseten bir masal dünyasının kapılarını aralamayı hedefledik.”


Dilek Büyük: “Gerçek hayattaki ihtiyaçları masallara yansıtabilmek zor bir deneyimdi”


Masalların yazarı Dilek Büyük ise yazım sürecinin düşündüğünden daha fazla dikkat gerektirdiğini, gerçek hayattaki ihtiyaçları masallara yansıtabilmenin daha zor bir deneyim olduğunu paylaşarak şunları söyledi: “Sanırım en zor tarafı bireyin farklılığını anlatmaya çalışırken, ayrıştırılmış hissettireceğimiz endişesiydi. Yaşarken hayatın normali olarak gördüğümüz bu zenginlikleri yazıya dökerken hassasiyetleri zedeleyebileceğimiz kaygısını hissettik. Gerçek yaşamda hayatı ya da sorumlulukları çoğu kez zorlanmadan paylaşabildiğimiz halde bunları yazı diline geçirirken, kullandığımız ifadelerde aynı duyguyu yaşatıp yaşatmadığımızı tekrar tekrar düşünmemiz gerekti.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "1 ayda beton fiyatları Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından Gaziantep’teki çimento üreticilerine seslenerek, "Gaziantep’teki beton fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz" dedi. Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmede Gaziantep’te beton ve çimentodaki ücret artışları ele alındı. “Beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerek” Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, "Gaziantep’te vatandaşların konut sahibi olması çok zorlaşıyor. 2+1 daireler 3 milyondan başlayıp 5 milyona kadar çıkıyor. Dar gelirli insanların da bunu alması çok zorlaştı. Bunun yegane sebebi maliyetler, maliyetlerin bir kısmını ise beton ve çimento oluşturuyor. Dolayısıyla yüksek fiyatlı beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu konuda da belediyelerin öncülüğü bizim için çok önemli” dedi. “1 ay içerisinde fiyatlar Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız” Beton fiyatlarının Türkiye standartlarına getirilmediği takdirde beton santralleri kuracaklarını söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile beton ve çimento üreticilerine çağrıda bulundu. Tahmazoğlu, "Şahinbey Belediyesi olarak 10 bine yakın konut inşa ettik. Sizin de ifade ettiğiniz gibi son zamanlarda fiyatlarda anormal artışlar oldu. Ben buradan da beton firmalarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Neden Gaziantep Çimento fabrikası burada olduğu halde Türkiye’nin en pahalı hazır betonunu kullanıyor. Gaziantep’in fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde, Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz. Herkesin konut sahibi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”