GÜNDEM - 27 Haziran 2025 Cuma 16:39

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Muhalefetin takoz siyasetine hiçbir zaman teslim olmadık"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Muhalefetin takoz siyasetine hiçbir zaman teslim olmadık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümet olarak bütün bu yatırımları yaparken Türkiye’deki muhalefetin ve marjinal örgütlerin engelleme çabalarıyla da mücadele ettiklerini belirterek, "Muhalefetin takoz siyasetine hiçbir zaman teslim olmadık. Engellere takılmadan projelerimizi kararlılıkla hayata geçirdik" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen "Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu"na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, formun açılış konuşmasını yaptı. İki gün sürecek forumda yapılacak istişarelerin, alınacak kararların ve kurulacak dostlukların hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda yalnızca 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkeye ve yaklaşık 1,5 milyar insana doğrudan erişim sağlayan bir ülkenin misafirisiniz. Ekonomik bakımdan toplam 51 trilyon doları aşan gayri safi yurt içi hasılaya sahip bir coğrafyanın tam merkezinde yer alıyorsunuz. Forumun bir uluslararası toplantıdan öte, Türkiye’nin ulaştırma vizyonunu ve liderlik kapasitesini tüm dünyaya gösteren önemli bir platform olacağına yürekten inanıyorum. Ulaştırma Bakanlığımız başta olmak üzere, forumun düzenlenmesinde emeği geçenlere, dünyanın dört bir yanından gelerek foruma katkı verecek siz değerli dostlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum. Küresel ekonomide insan ve mal dolaşımını sağlayan lojistik hatların önemi her geçen gün daha da artıyor. Bunun en açık örneğini Covid salgını döneminde hep beraber yaşadık. Bölgemizde son dönemde yaşanan gerilimler, Hürmüz Boğazı’nda, hava sahalarında ortaya çıkan belirsizlikler, yeni ve güvenli ulaştırma güzergahlarının ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Tarihte olduğu gibi, günümüzde de ulaşım imkanlarını geliştiren ülkeler, toplumlarının sadece refahına katkıda bulunmuyor, aynı zamanda kültürel ve bilimsel gelişimlerini de ilerletiyor. Türkiye’nin özellikle son 22 yıldır kara, hava ve deniz yollarına ilave olarak iletişim ve enerji hatlarına yaptığı büyük yatırımların gerisindeki en temel motivasyon işte bu yaklaşımdır. Yol medeniyettir dedik ve bu alanda gerçekten büyük bir yatırım seferberliğini başlattık. İktidarlarımız döneminde ulaştırma ve haberleşme altyapısına yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bu yatırımların 177 milyar dolarlık kısmı karayollarına, 64 milyar doları demiryollarına, 25 milyar doları havayollarına, 4 milyar doları denizciliğe, 25 milyar doları ise haberleşme altyapısına harcandı. Bu yatırımların üretime etkisi ise 1 trilyon 65 milyar dolara tekabül ediyor" dedi.



Ulaştırma yatırımları sayesinde istihdamda da ciddi artışlar sağladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sanayiden ihracata, turizmden lojistik hizmetlerine kadar birçok sektör bu yatırımlardan olumlu etkilendi. Ulaştırma yatırımları adeta ekonomimizin itici gücü haline geldi. 6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafemiz 29 bin 742 kilometreye çıktı. Sadece 6 ilimiz bölünmüş yollarla birbirine bağlıyken, bugün bu sayı 77’ye yükseldi. Bin 714 kilometre olan otoyol uzunluğumuz 3 bin 796 kilometreyi buldu. Karayolu tünel sayımız 83’ten 513’e, tünel uzunluğumuz 50 kilometreden 790 kilometreye ulaştı. Köprü ve viyadük uzunluğumuzu 311 kilometreden 799 kilometreye yükselttik. Osmangazi, Yavuz Sultan Selim, Adıyaman Nissibi, Elazığ Ağın, Tohma, Hasankeyf-2, 1915 Çanakkale köprülerini ülkemize kazandırdık. Boludağı, Avrasya, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal, İzmir Konak, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli, Ovit, Salarha, Pirinkayalar, Hasankeyf, Badal, Zigana tünellerini aziz milletimizin hizmetine verdik. İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, Ankara-Niğde Otoyolu, Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu gibi devasa yol projelerini hayata geçirdik. Türkiye’yi hızlı trenle biz tanıştırdık. Toplam 2 bin 251 kilometre uzunluğunda hızlı tren ağı inşa ettik. 2002 yılında 10 bin 948 kilometre olan demir yolu ağımızı 13 bin 919 kilometreye, 2 bin 505 kilometre olan sinyalli hat uzunluğunu 8 bin 46 kilometreye, 2 bin 122 kilometre olan elektrikli hat uzunluğunu ise 7 bin 274 kilometreye çıkardık. 11 bin 668 kilometre uzunluğundaki demir yollarımızı komple yeniledik" diye konuştu.



"Havayollarında 26’dan devraldığımız havalimanı sayımızı 58’e ulaştırdık"


Havayolunu halkın yolu haline kendilerinin dönüştürdüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Havayollarında 26’dan devraldığımız havalimanı sayımızı 58’e ulaştırdık. Yurt dışı uçuş noktası 60’tan aldık, toplam 353’e getirdik. İstanbul Havalimanı’mız Türkiye’nin vizyon projesi olarak göz dolduruyor. Yılın ilk 5 ayında 32 milyona yaklaşan yolcu sayısıyla kendi rekorunu kırdı. Bir diğer çarpıcı rakam şudur. 2002 yılında ülkemizdeki toplam araç sayısı 8,5 milyon civarındayken, şehirler arasındaki ortalama hızımız saatte 40 kilometreydi. Bugün ülkemizdeki araç sayısı 32 milyonu geçmesine rağmen ortalama seyahat hızımız 90 kilometreye çıkmış durumda. Yani ulaştırmaya dair her başlıkta kelimenin tam manasıyla destan yazdık" ifadelerini kullandı.



"Muhalefetin takoz siyasetine takılmadık, engellere takılmadan projelerimizi kararlılıkla hayata geçirdik"


Hükümet olarak bütün bu yatırımları yaparken Türkiye’deki muhalefetin ve marjinal örgütlerin engelleme çabalarıyla da mücadele ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul Boğazı’na üçüncü bir gerdanlık gururla taktığımız Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü sabote etmek için sokak olayları dahil her yolu denediler. İstanbul Havalimanı’yla ilgili akla ziyan bir sürü iftira attılar. Gün oldu, ’Yol mu yiyeceğiz?’ dediler. Gün oldu, ’Yeni yol yaparak trafik sorunu çözülmez’ dediler. Gün oldu, projeleri durdurmak için mahkeme kapılarında nöbet tuttular. Daha burada sayamayacağımız bir sürü iddia, iftira ve eleştiriyle ulaştırma yatırımlarımıza kara çaldılar. Hizmetlerimizi dinamitlemeye çalıştılar. Aslında ne iş yaptılar, ne hizmet ürettiler, ne de bizim iş yapmamızı, hizmet üretmemizi, vatandaşımızı hak ettiği eserlerle buluşturmamızı istediler. İdeolojik konfor alanlarının dışına çıkmaya hiçbir zaman yanaşmadılar. Ama biz bunlara aldırmadık. Muhalefetin takoz siyasetine hiçbir zaman teslim olmadık. Engellere takılmadan projelerimizi kararlılıkla hayata geçirdik. Hemen hepsi kıvanç kaynağımız pek çok eseri, yatırımı, vizyon projesini hamdolsun ülkemizin kazanç hanesine başarıyla yazdırdık" dedi.



"Ortak Koridorda yatırımlarımız tamamlandığında taşımalar 15 günün altına inecek"


Vatandaşlarla birlikte ülke ve komşuları, bölgeleri birbirine bağlayacak barış ve iş birliği yolları, koridorları, rotaları tesis ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu noktada iki büyük projenin stratejik anlam kazandığını görüyoruz. Bunlardan ilki Orta Koridor’dur. Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan ve 21 ülkeyi demir yolu ağıyla birbirine bağlayan Orta Koridor, deniz yoluna kıyasla iki kat daha hızlı, havayoluna göre ise yaklaşık dört kat daha ekonomik taşıma imkanı sunuyor. Adeta tarihi İpek Yolu’nu yeniden hizmete alıyoruz. Orta Koridorun bel kemiğini teşkil eden Bakü- Tiflis-Kars demir yolu hattını da faaliyete geçirdik. Bu muazzam projenin daha da geliştirilmesini gerek ikili gerek Türk Devletleri Teşkilatı gibi platformlarda ele almaya devam ediyoruz.



Tüm bu girişimlerimizin yanı sıra orta koridoru Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuşak ve yol girişimleriyle uyumlaştırmaya yönelik çalışmalarımız sürüyor. Bu güzergah Avrupa ve Asya’yı güvenli bir şekilde birbirine bağlayacak. Süveyş üzerinden yapılan taşımalar ortalama 35 gün Ümit Burnu’ndan yapılan taşımalar yaklaşık 45 gün sürerken, Ortak Koridorda yatırımlarımız tamamlandığında bu süre 15 günün altına inecek. Orta Koridor’un demiryolu üzerinden ticaret hacmi potansiyeli 75 milyar dolar seviyesindedir. Ülkemizdeki yıllık taşıma kapasitesi ise 6 buçuk milyon ton civarında. Mevcut yatırımlarımızla yıllık 6 buçuk milyon ton taşıma hacmi hedefliyoruz. Orta koridor için yapımına devam ettiğimiz ve planladığımız projelerimizi hayata geçirdiğimizde toplam 114 milyar dolarlık üretim etkisi ve yıllık ortalama 144 bin kişiye istihdam sağlayacağımızı öngörüyoruz. Bir başka önem verdiğimiz proje Kalkınma Yolu’dur. Ticari bir tasarruf olmanın ötesinde bir barış projesi olan Kalkınma Yolu kuzey-güney ekseninde coğrafyaları birbirine bağlarken komşumuz Irak’ı merkez alan konumuyla bölgesel istikrar ve refahın anahtarıdır. Kalkınma Yolu, Basra Körfezi’nden başlayıp Ova Köy üzerinden ülkemize ve oradan Avrupa’ya uzanan çok modlu yapısıyla öne çıkıyor. Proje sayesinde Irak’ın Faw Limanı’na gelen yüklerin ülkemiz üzerinden Avrupa’ya açılması hedefleniyor. Kalkınma Yolu’nun 10 yıllık projeksiyonla üretime etkisi 50 milyar doları aşacak. İstihdama etkisinin ise yıllık ortalama 63 bin kişiyi bulması hesaplanıyor. Kalkınma Yolu ile jeopolitik imkanlarımızı tüm bölgemizin faydalanacağı kapsamlı bir ekonomik avantaja dönüştüreceğiz. Projenin en büyük kazananı bizimle ve komşumuz Irak ile birlikte bölgemizdeki bütün kardeş ülkeler olacak" diye konuştu.



Tüm ülkelerle ilişkileri kazan kazan anlayışı temelinde ilerletirken aralarında gönül köprüleri kurmaya da önem verdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Barış ve huzurun tüm dünyaya egemen olmasının ancak insanlığın bir bütün halinde kalkınmasıyla mümkün olacağına inanıyoruz. İşte bu nedenle; artık Türkiye’nin sadece jeopolitik konumundan değil, jeostratejik güven adası olma özelliğinden de söz ediyoruz. Bu iddiamızın altını ise, ulaştırma yatırımlarımızla, insani yardımlarımızla, girişimci dış politikamızla dünyada takdir toplayan vicdanlı duruşumuzla ve bölge halklarının refahına yaptığımız katkılarla dolduruyoruz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle ülkemiz için, bölgemiz için kritik önemdeki Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nda sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti tekraren ifade etmek istiyorum. Forumun ulaştırma sektöründe yeni ufukların açılmasına, yeni işbirliklerin kurulmasına vesile olmasını diliyorum" dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Muhalefetin takoz siyasetine hiçbir zaman teslim olmadık"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Asgari ücret artışı sonrası Tunceli’de fiyatlar mercek altında 2026 yılı için asgari ücretin yüzde 27 artışla net 28 bin 75 liraya yükselmesinin ardından, Tunceli’de yılbaşı öncesi fahiş fiyat ve hijyen denetimleri dört kurumun ortak çalışmasıyla kent merkezi ve ilçelerde gerçekleştirildi. Asgari ücretin 2026 yılı için yüzde 27 zamla net 28 bin 75 lira belirlenmesinin ardından, yılbaşı öncesi fiyat istikrarının korunması ve vatandaşların mağdur edilmemesi amacıyla denetimler artırıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, asgari ücret artışının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılmasının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı vurgulanarak, ücret artışını gerekçe göstererek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı en ağır idari ve hukuki yaptırımların uygulanacağı bildirildi. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı talimatları doğrultusunda Tunceli Valiliği koordinesinde yürütülen çalışmalarda; Ticaret İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tunceli Belediyesi ve Defterdarlık ekipleri kent merkeziyle birlikte ilçelerde sahaya inerek fiyat, hijyen ve tüketici hakları başta olmak üzere çok yönlü denetimler gerçekleştirdi. "Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz" Ticaret Bakanlığı’nın talimatıyla kent genelinde denetimlerin aralıksız devam ettiğini ve vatandaşların mağdur olmaması için gereken her önlemin alınacağını vurgulayan Tunceli Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, "Yaklaşan yılbaşı öncesi Ticaret Bakanlığı ve valiliğimizin talimatlarıyla sadece Tunceli şehir merkezinde değil, ilçelerimizde de rutin denetimlerimize devam ediyoruz. Bugün de Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzden, Tunceli Belediyesinden ve Defterdarlığımızdan denetim ekiplerimizle beraber 4 kurum ortak bir denetim gerçekleştirdik. Her kurum kendi bünyesinde denetimlerini gerçekleştirdiler. Çok fazla olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz. Desteklerinden dolayı valimize ve bakanımıza teşekkür ediyorum" dedi. "Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürü Yavuz Suat Pala ise "Tüketim sıklığının arttığı bugünlerde gerek halk sağlığını korumak, gerekse tüketicini daha sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak için bugün burada Ticaret İl Müdürlüğü, zabıta ve Tarım İl Müdürlüğünden gıda kontrol ekiplerimizle beraber toplu tüketim yerlerini, üretim ve satış yerlerini fiyat ve hijyen yönünden denetliyoruz. Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Adana Yüz felcine yönelik güncel cerrahi yaklaşımlar Adana’da değerlendirildi Yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Kulak burun boğaz alanının bilimsel buluşmalarından biri olan 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı kapsamlı bir programla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde yapıldı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı tarafından düzenlenen toplantı, alanında uzman hekimleri Adana’da bir araya getirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Alper Nabi Erkan, "Bu yılın ana teması, kulak burun boğaz cerrahisinin en zorlu alanlarından biri olan ‘Fasiyal Paralizide Rekonstrüksiyon Yöntemleri’ olarak belirlendi. Toplantı kapsamında, yüz felci hastalarına güncel yaklaşım yöntemleri, cerrahi teknikler ve uzun dönem sonuçlar hem teorik sunumlar hem de canlı cerrahi uygulamalar eşliğinde ele alınacak. Yıllar içinde istikrarlı biçimde büyüyerek bilimsel bir platform haline gelen toplantımıza katkı sunan herkese teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent N. Özlüoğlu da Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri’nin her yıl artan bilimsel içerik ve katılımla sürdüğünü kaydetti. Özlüoğlu"Bugün yapacağımız toplantıda yüz felci gibi emek, sabır ve deneyim gerektiren bir alana kapsamlı biçimde odaklanmayı hedefledik. Toplantının teorik bilgi ve canlı cerrahi uygulamalarıyla katılımcılara en iyi şekilde fayda sağlamasını ve genç meslektaşlarımız için ilham verici bir ortam oluşturmasını diliyorum. Organizasyonun gerçekleşmesine verdikleri destek dolayısıyla Başkent Üniversitesi yönetimine, Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer’e ve Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi çalışanlarına emeklerinden dolayı teşekkür ederim" dedi. Toplantının davetli konuşmacısı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İsa Kaya, yüz felcinin yalnızca kasların değil, yüz ifadesi ve bireyin kimliğini de etkileyen bir durum olduğunu belirtti. Kaya, bu alandaki cerrahi yaklaşımların teknik olduğu kadar hastaya saygıyı ve hekimlik anlayışını da yansıttığını ifade etti. Dört ana oturum şeklinde düzenlenen bilimsel program kapsamında, akut ve uzun dönem yüz felçlerinde sinir dekompresyonu, sinir ve kas transferleri, üst ve alt yüz reanimasyonu ile gözün korunmasına yönelik cerrahi stratejiler olgu sunumları ve videolar eşliğinde değerlendirildi. Toplantının en dikkat çekici kısımlarından biri olan canlı cerrahi bölümünde, Doç. Dr. Kaya tarafından gerçekleştirilen operasyon katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.