GENEL - 24 Mayıs 2019 Cuma 15:42

Doğa öncüleri geleceklerine sahip çıktı

A
A
A
Doğa öncüleri geleceklerine sahip çıktı

Türkiye genelindeki ortaokul ve lise öğrencileri, doğaya koruma üzerine hayata geçirdikleri projeleriyle birlikte, İstanbul’da organize edilen bir buluşmada bir araya geldiler.

Türkiye genelindeki ortaokul ve lise öğrencileri, doğaya koruma üzerine hayata geçirdikleri projeleriyle birlikte, İstanbul’da organize edilen bir buluşmada bir araya geldiler.



Türkiye’nin Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın düzenlediği Doğa Öncüleri Gençlik Programı’nda yer alan Türkiye genelindeki 75 okulun öğrencileri, doğa koruma projeleri arasından seçilen 10 projenin ve umut vaat eden çalışmaların sahibi gençler, İstanbul’da buluştu.



Hatay’dan Antalya’ya, İzmir’den Kars’a pek çok farklı şehirden doğa öncüsü genç, dünyanın geleceği adına değişim oluşturdukları projelerini katılımcılara sundular. Ortaokul ve lise öğrencisi gençlerin projelerini anlattıkları ve birbirleriyle tanışma imkânı buldukları Doğa Öncüleri Gençlik Konferansı düzenlendi.



“Şu anda 75 okulda faaliyet gösteriyoruz önümüzdeki sene içinde arttırmayı hedefliyoruz”


Proje hakkında bilgi veren Doğal Hayatı Koruma Derneği Vakfı Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, “Mersin, Hatay, Antalya, Kars gibi illerimizden öğrencilerimiz buradalar. Bir sene boyunca 4 ana başlıkta çevre kulüplerinde projelerini yaptılar, kendi yerel çevre sorunlarını tespit ettiler. Kimisi plastik avcısı, kimisi gıda savaşçısı, kimisi su melekleriydi, kimisi de yaban hayat koruyucusuydu. Çok güzel projeler geldi, bizi çok heyecanlandırdı çocuklarımızın içindeki değişim gücünü gördük. Şu anda 75 okulda faaliyet gösteriyoruz önümüzdeki sene içinde arttırmayı hedefliyoruz. Her çocuk küçük adımlarla çevresinde ki olumlu değişimin parçası olacak” dedi.


Pasinli sözlerini şöyle devam etti: “Bu programda bizi etkileyen bir şey oldu. Biz genelde burs konuşuruz, başarılı çocukları konuşuruz ama onlar 100 kişide belki 5 kişi birde geride kalan 95 çocuk var bu programa dâhil olan aslında akademik başarısı çok düşük çocuklar kendilerini gösterme fırsatı yakaladılar. Belki matematikte başarılı değiller ama değişim oluşturmada da ne kadar başarılı olabileceklerini gösterdiler. Bu uygulama aslında dünyada değişik bir uygulama. Genelde Sivil Toplum Kuruluşları okullara gidiyor ve bir seferlik eğitim verip çıkıyor. Biz çocukları dinledik ne istiyorlar diye, dediler ki artık bize bir şey anlatmayın. Bilgiye boğulmuş durumdayız, bilgi zaten var. Biz bir şeyler yapmak istiyoruz enerjimiz var. Bize öncülük edin dediler. Bizde kurumsal hayatta proje yazma konusunda yetişmiş arkadaşlarımızı gönüllü olarak öğrencilerimizle buluşturduk. Onlar projelerde öncülük yaptılar, bizlerde bilgi aktarımında bulunduk. Biz tamamen onların yolculuğunda yol arkadaşlığı yaptık”.



“Oklu kirpilerin nesillerinin tükenmesini istemiyorum”


Yarışmaya sergilenecek projelerden birinin sahibi Antalya Kaş Ortaokulu öğrencisi Ahmet Erkan, “Projemizi yapmamızın amacı yollarda sıkça gördüğümüz ezilme sonucu ölü olarak oklu kirpileri korumak amacıyla böyle bir proje yaptık. Projeyi gerçekleştirme zamanımızda birçok zorluklarla karşılaştık. Tabela yöntemine başvurduk. Villaların önlerine yanlarına düzgün bir şekilde tabelalar yerleştirdik ama villa sahipleri bu tabelaları istemediklerini söylediler. Daha sonra ise bilgi toplamaya başladık ve bu programa başvuruda bulunduk. Köylüler oklu kirpilerini tanıyorlardı ama bilinçsiz bir şekilde tanıyorlardı. Gördüklerinde zarar vereceklerini düşünüp onları öldürmeye çalışıyorlardı. Biz onlara oklu kirpilerin zararsız olduklarını, kemirgen olduklarını anlattık onlarda bu sayede bilinçlendiler. Köylüler daha sonra ise meyve yediklerinde onları öldürmek yerine tarlalarını çitlerle çevirip içeri girmelerini engelliyorlar. Oklu kirpilerin nesillerinin tükenmesini istemiyorum” açıklamasında bulundu.



Aynı projede yer alan İsmail Deniz ise duygularını şu şekilde ifade etti: “Biz levhaları yerleştirmeden önce 9 tane oklu kirpinin ezildiğini gördük daha ise arkadaşım ile birlikte levhalar yapıp yollara diktik tabelalarımızı. Levhalarımızı diktikten 1 ay sonra 2 tane ezilmiş oklu kirpi olduğunu gözlemledik. Buda bizi oldukça sevindirdi”.



Değerlendirmeler sonrasında en beğenilen iki proje ödüllendirilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.