SAĞLIK - 14 Ocak 2020 Salı 12:28

Domuz gribi belirtileri, tedavi ve korunma yolları

A
A
A
Domuz gribi belirtileri, tedavi ve korunma yolları

Domuz gribi adıyla bilinen ‘Influenza A’ Beylikdüzü’nde iki çocuğun hayatını kaybetmesiyle 4 yıl aradan sonra yeniden gündeme geldi.

Domuz gribi adıyla bilinen ‘Influenza A’ Beylikdüzü’nde iki çocuğun hayatını kaybetmesiyle 4 yıl aradan sonra yeniden gündeme geldi. Dr. Öğretim Üyesi Fatih Öner Kaya, hastalığa karşı uyararak belirtileri ve tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi verdi.



Domuzlarda görülen grip virüslerine çok benzemesi nedeniyle domuz gribi denilen Influenza A (H1N1), yeniden kendini gösterdi. Uzmanlara göre; 3-4 yılda bir virüs yüzey antijenlerini değiştirip daha şiddetli şekilde insanları etkileyen domuz gribinden el hijyeni gibi basit önlemlerle korunmak ve evde istirahat ederek salgına dönmesini önlemek mümkün.



Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dahiliye Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Fatih Öner Kaya, domuz gribinin A (H1N1) tipi virüsten kaynaklanan, insanlarda hastalığa yol açan viral bir hastalık olduğunu belirterek, “Domuz gribi virüsü insan, domuz ve kuş virüslerinin bir karışımıdır. Influenza A virüsü 3-4 senede bir virüs yüzey antijenlerini değiştirip daha şiddetli şekilde ortaya çıkar. Bu sene dört sene önceki enfeksiyona benzer şekilde insanları daha çok etkiliyor. Hızlı ve sert bir şekilde insanları etkileyeceği tahmin ediliyor” dedi.



Domuz gribi virüsünün 1918 yılındaki, İspanyol gribi diye bilinen pandemiye çok yakın bir virüs olduğuna dikkat çeken Kaya, “1950 ve 1955 yıllarına kadar bu virüs salgını devam ettiği için 65 yaş üzeri insanların bir şekilde bağışıklığı olduğu düşünülmektedir. Ancak altı ay ile 24 yaş arasındakiler riskli gruptadır. Bu yaş grubunun aşlanmasını önermekteyiz.” diye konuştu.



“Ateşe dikkat”


Dr. Fatih Öner Kaya, belirtilerin normal griplere benzer olduğunu ancak bu virüslerin özellikle yüksek ateş, halsizlik, şiddetli eklem ağrıları, genel durum düşkünlüğü, şiddetli boğaz ağrısı, öksürük ve mide bulantısıyla kendini gösterdiğine dikkat çekti. Bu semptomlar var ve ateş 38 derece ve üzerine yükseldiyse mutlaka doktora başvurulması gerektiğini, özellikle yaşlı ve bebeklerde görülen yüksek ateşe dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Kaya, immun sistemi düşük olanlar, romatizmal hastalıkları olanlar, kanser hastaları, şeker hastaları, KOAH ve astım hastalarının da ateş olduğu zaman fazla beklemeden hastaneye başvurmalarını önerdi.



“Antibiyotik kullanılmamalı”


Laboratuvarda yapılan testlerle virüsün kolaylıkla tespit edilebildiğini söyleyen Dr. Kaya, doktorun verdiği tedaviye uyulması gerektiğini belirterek, “Viral enfeksiyon olduğu için antibiyotik kullanılmamalı. Antibiyotikler bu virüsler üzerinde etkili değildir. Bu hastalığa özgü viral ilaçlarını doktor kontrolünde kullanmak gerekir. Doktor önermediği sürece hasta kendi kendisine kesinlikle antibiyotik kullanmamalı” dedi.



“Çocuklar okula gönderilmemeli”


Çevrelerinde ateşli hasta olanların gerekirse maskeyle dolaşmasını, hastalanan çocukların okula gönderilmemesini, çalışanların da işe gitmeyip dinlenmesini öneren Kaya “Verilen ilaçları düzgün alıp beslenmenize dikkat edin” dedi. Kaya, nar, portakal gibi C vitaminden yüksek meyveleri tüketmek, vücut direncini yüksek tutmak, günlük aktivitenizi yapmak, karbonhidratlardan uzak durmak, kilo almamak gibi önlemlerin hem gripten koruduğunu hem de kolay iyileşmeyi sağladığını anlattı.



“Hijyen önemli”


Halen Türkiye’de en sık hasta eden grip virüsü olan H1N1’den korunmak için bildik grip önlemlerini almanın yettiğine dikkat çeken Dr. Fatih Öner Kaya özellikle hijyen kurallarına uyulmasına dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:



“El hijyenine dikkat edin. Kış aylarında tokalaşmaktan uzak durun. Tokalaşırsanız mutlaka dezenfektan ya da sık sık sabunla ellerinizi yıkayın. Bulaşma olasılığının arttığı kalabalık ortamlar, kapalı alanlar, toplantılar, ulaşım araçlarından mümkünse uzak durun. Buralarda hijyene dikkat edin. Hasta kişilerden uzakta durun. Aynı evde hasta varsa başka odada kalın veya mümkünse maske takın. Evi sık sık havalandırın. Telefon, havlu, çatal, bıçak, tablet, bilgisayar faresi gibi malzemeleri hasta kişilerle ortak kullanmayın. Hapşırırken ağzınızı elinizle değil kolunuzla kapatın. Bulaşma yollarından olan ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas etmekten kaçının.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Gölcük’teki atıl iş merkezi eğitim yuvası oldu Gölcük Koray Aydın Parkı mevkiinde bulunan atıl haldeki iş merkezi eğitim yuvasına dönüştü. Gölcük Belediyesi’nin girişimleri ve yasal prosedürün tamamlanmasıyla, özel mülkiyette olan bağımsız bölümler üzerindeki tüm tedbir, şerhlerin kaldırılması sonrasında, kalıcı iş yerlerinin tümünün Maliye Hazinesi adına tapuda tescili işlemi tamamlandı. Akabinde Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilen Donanma Mahallesi Pazarlıdere Caddesi üzerindeki iş merkezi, hızla sürdürülen inşaat çalışmalarının tamamlanmasıyla eğitim yuvasına dönüştü. Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından teknik ve statik açıdan son derece sağlam olduğu belirlenen 4800 metrekare kullanım alanı bulunan binada inşaat çalışmaları tamamlandı. Hazır olan bina 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde eğitim yuvası olacak. Binanın bir buçuk katı lise statüsünde özel eğitim meslek okulu olacak. Binanın geri kalan kısmının eğitim amaçlı olarak ne şekilde kullanılacağına İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü karar verecek. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında inşa edilen iş merkezindeki çalışmaları yerinde inceledi. Başkan Sezer, "Atıl durumdaki iş merkezinin mahallemiz için sorun olmaktan çıkması, milli servetin korunması ve eğitime kazandırılmasında tüm emeği geçenlere teşekkür ederim. İlçemize ve eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Aydın Söke Belediyesi’nden basın açıklaması: “Yanıltıcı bilgiler ile Başkan Arıkan ve ekibi yıpratılmaya çalışılmaktadır” Söke Belediyesi’nden yapılan açıklamada, son günlerde bazı basın yayın kuruluşlarında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı, bu tür haberlere itibar edilmemesi gerektiği belirtildi. Söke Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Belediye Başkanımız Dr. Mustafa İberya Arıkan, seçimden önceki 9 aylık dönemde olduğu ve halkımızın da takdir ettiği gibi çalışmalarına ara vermeden devam etmektedir. Halkın her zaman rahat ulaşabildiği, halkın içinde ve egosuz tavrıyla gönüllere taht kuran Başkanımızı bu anlamda ‘ulaşılamıyor’ gibi göstermeye çalışanlara zaten halkımız itibar etmeyecektir. Devlet kurumu olan ve devlet aklıyla yönetilen bir kurumu tehdit etmek, burada hukuk dışı harekette bulunmak kimsenin haddi değil ve asla olmayacaktır. Bu türlü davranışlara yeltenenler hukuk önünde hesap vereceklerdir. Diğer taraftan yaşanan ve kısa sürede taraflarca dahi unutulan küçük bir tartışmayı, büyük bir kavga ve olay gibi göstermek de yalan, karalama ve iftiradan öteye gidemez. Başkan Yardımcısı olarak atanan Yağız Pullukçu’nun daha önce ‘Danışmanlık’ görevinde de halk ile diyaloglarının samimi ve güçlü olduğunu, halkın sorunlarını çözmek anlamında çalışmaları Söke Halkı tarafından yakından bilinmektedir. Kendisi gibi genç ve dinamik bir ekiple görevinin başında olan, Söke için çalışmaları ve projeleri ile halkın takdirini kazanmış Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan’ı bu şekilde, sığ düşüncelerle yıpratamayacaksınız. Söke’nin gelişmesi için yapılacak hamleleri, Söke için güzel hayalleri gerçeğe dönüştürecek ekibi engelleyemeyeceksiniz. Yapılan ilgili haberler ve yayınlanan yazılarla ilgili gerekli, hukuk yolundan ayrılmadan yasal işlemleri başlattığımızı da duyururuz. Söke Kamuoyunun bazı çevrelerce kasıtlı olarak yayılmak istenen yalan içerikli söylentilere, iftira niteliğindeki sözde haberlere itibar etmemesini önemle belirtmek isteriz. Saygılarımızla” denildi.