GENEL - 12 Haziran 2019 Çarşamba 12:22

Dr. Naim Babüroğlu: “NATO’da söz hakkı bulunmayan Türkiye Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını koruyamaz”

A
A
A
Dr. Naim Babüroğlu: “NATO’da söz hakkı bulunmayan Türkiye Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını koruyamaz”

Pentagon ABD’deki hava üslerinde F-35 eğitimi süren Türk personelin eğitimini durduklarını açıkladı.

Pentagon ABD’deki hava üslerinde F-35 eğitimi süren Türk personelin eğitimini durduklarını açıkladı. Geçtiğimiz günlerde de ABD Savunma Bakanlığı vekili Patrick Shanahan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a gönderdiği mektupta S-400’lerin alınması durumunda yeni eğitimlerin olmayacağını bildirmiş, Türkiye’yi yaptırımlarla tehdit etmişti. İstanbul Aydın Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Naim Babüroğlu, F-35 krizini, Doğu Akdeniz’de gelinen son noktayı ve NATO’suz Türkiye seçeneğini değerlendirdi.


ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon) ABD’de eğitim gören Türk F-35 personelinin eğitimlerini durduğunu açıklaması F-35 krizini yeniden gündeme taşıdı. Geçtiğimiz günlerde de Pentagon vekili Patrick Shanahan’ın Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a yazdığı mektubun ABD tarafından basına sızdırılması iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesine yol açmıştı.


Rus hava savunma sistemi S-400’ün satın alınması NATO’suz Türkiye seçeneğini akıllara getirirken, Doğu Akdeniz’de yaşanan enerji çıkmazı Türkiye etrafındaki çemberin giderek daraldığını gösteriyor.


İstanbul Aydın Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, ABD ile yaşanan F-35 krizini, Doğu Akdeniz’de gelinen son noktayı ve NATO’suz Türkiye seçeneğini değerlendirdi.



“ABD gerginliği adım adım tırmandıracaktır”


Türkiye ile Kuzey Atlantik Savunma Paktı (NATO) arasındaki ilişkiyi, “Rusya, İran ve Kuzey Kore, NATO’nun tehdit ülkeler sıralamasında yer alır. Bu ülkeler ve diğer kriz bölgeleri dikkate alınarak ‘NATO Kuvvet Havuzu’ oluşturulur. Savunma bütçesi ve NATO kuvvet yapısı bu tehditlere göre şekillendirilir. Türkiye de, ‘NATO Kuvvet Havuzu’nun en büyük katkı sağlayıcılarından biridir. Yani olası bir savaşta Türkiye önceden hazırladığı birliklerini Rusya ile savaşta kullanmaya hazır tutar” sözleriyle özetleyen Babüroğlu, S-400 Savunma Sistemi’nin NATO tarafından ‘tehdit’ olarak algılanan Rusya’dan alındığını bu durumun ABD ve NATO tarafınca şiddetli tepkilerle karşılandığını hatırlattı. Babüroğlu, “ABD ve NATO, Türkiye’nin Rusya’dan stratejik düzeyde bir silah sistemi almasına olumlu bakmaz. ABD gerginliği adım adım tırmandıracaktır” ifadelerini kullandı.



“F-35 alımını en çok İsrail istemez”


Türkiye’nin de üretici ortaklarından olduğu F-35 savaş uçağı programının önemine değinen emekli Tuğgeneral Babüroğlu, “F-35’ler neden önemli? Türkiye’nin envanterinde bulunan F-4E 2020 uçakları ve ardından F-16’ların ilk hizmete giren modelleri 2020’lerden başlayarak F-35’lerle değiştirilecek. Jeopolitik gerginliklerin ve güç mücadelesinin yaşandığı Doğu Akdeniz, Suriye, Irak gibi tehdit eden bu coğrafyada F-35’lerin önemi daha da artıyor. İleri teknolojiye sahip, radar izi bulunmayan beşinci nesil bir savaş uçağı olan F-35, Türkiye’nin bölgedeki ağırlığı ve caydırıcılığı yönünden önemli. F-35’lere sahip olan İsrail, bölgede Türkiye’nin bu uçağa sahip olmasını doğal olarak istemeyecektir” şeklinde konuştu.



NATO üyesi olmayan bir Türkiye mümkün mü?


Babüroğlu, ‘Türkiye’nin NATO’dan ayrılıp, ayrılmayacağı’ yönündeki soruya, “Türkiye bağımsız bir ülke ve elbette istediği zaman NATO’dan çıkabilir. Neden olmasın? Kendi milli savunma sistemini kurmuş, ulusal hava sistemini oluşturmuş, kendisine yöneltilen tehditlere tek başına karşı koyabilen ve herhangi bir ittifakın şemsiyesine ihtiyaç duymayan bir ülke elbette NATO’dan çıkabilir” sözleriyle cevap verdi. Babüroğlu ayrıca, “ABD’den Patriot almakla bağımsız olunmayacağı gibi Rusya’dan S-400 almakla da bağımsız olunmaz” ifadelerini kullandı.


NATO’da söz hakkı bulunmayan bir Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını savunamayacağını ifade eden Babüroğlu, “NATO’da bulunmayan bir Türkiye’nin etkisi ve gücü ne olur? Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin NATO’ya üye olması sürecini veto edebilir mi? Ortadoğu’da Türkiye karşıtı politikalar güden herhangi bir ülkenin Batı bloğu ile kuracağı ilişkileri daha doğmadan kesebilir mi? Doğu Akdeniz’in, Ege’nin tümüyle bir NATO, Yunan gölü haline gelmesine karşı koyabilir mi?” dedi. Babüroğlu, “NATO üyesi olmayan bir Türkiye’nin sığınmacı akını gerekçesiyle NATO için ‘tehdit ülke’ olarak algılanması olasılığına karşı ne yapılacak? Bu soruların yanıtları hangi düzeyde tartışıldı” diye sordu.


Babüroğlu’na göre: S-400 düne kadar etkili bir silah sistemiydi, şimdiyse bir tehdit durumuna geldi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.