SAĞLIK - 16 Mayıs 2025 Cuma 10:36

"Dünyada her yıl, 2 milyon 500 bin kişiye protez uygulanıyor"

A
A
A

Acıbadem Üniversitesi Uluslararası Eklem Merkezi (IJC) ev sahipliğinde düzenlenen 3’üncü Uluslararası Ortopedik Enfeksiyonlar Konsensüs Toplantısı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Etkinlikte, dünyanın dört bir yanından gelen bin 200 protez cerrahisi ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı bir araya gelerek güncel tanı ve tedavi yaklaşımlarını değerlendirdi.

Acıbadem Üniversitesi Uluslararası Eklem Merkezi (IJC) ev sahipliğinde düzenlenen 3’üncü Uluslararası Ortopedik Enfeksiyonlar Konsensüs Toplantısı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Etkinlikte, protez cerrahisi ve enfeksiyon hastalıkları alanında uzman bin 200 hekim bir araya gelerek, bu alandaki güncel sorunlar ve çözüm önerilerini ele aldı. Diz, kalça, omuz ve omurga protezleri sayesinde milyonlarca hasta, ağrılarından kurtulup yeniden hareket kabiliyetine kavuşuyor. Günümüzde her yıl dünya genelinde yaklaşık 2,5 milyon kişi protez ameliyatı geçiriyor. Protez cerrahilerinde her 100 hastanın 3’te 1’inde enfeksiyon riski oluşabiliyor. Bu riski düşürmek için bilim insanları çeşitli araştırmalar yapıyor.

Toplantıda, enfeksiyon riskini azaltmaya yönelik ameliyathane hijyeni, cerrahi eldiven kullanımı, antibiyotiklerin zamanlaması, Covid-19’un etkileri, hasta mikrobiyotası ve genetik özellikler gibi birçok konu bilimsel veriler ışığında tartışıldı. Amaç, enfeksiyonları önlemek için küresel ölçekte uygulanabilecek ortak rehberler ve standartlar oluşturmak. Bu yönüyle toplantı, protez cerrahisinde hasta güvenliğini artıracak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

3 gün süren konsensüs toplantısının mentörlüğünü; ortopedik cerrahi konusunda 700’ü aşkın bilimsel makalesi bulunan Acıbadem Üniversitesi Uluslararası Eklem Merkezi’nden (IJC), Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Javad Parvizi yaptı.

"Enfeksiyonları önlemek amacıyla yeni bir yol haritası oluşturuldu"

Protez cerrahisinde enfeksiyonların önlenmesi konusunda yeni bir yol haritası oluşturmak için bin 200 uzmanla bir araya geldiklerini söyleyen Prof. Dr. Javad Parvizi, "Bilimsel sunum sonuçlarının başta ABD ve Avrupa olmak üzere tüm dünyanın önde gelen sağlık kuruluşlarında görev yapan ve toplantıya katılan tüm hekimlerin bilimsel tartışmasına açıldı. Ele alınan her bir sorunun güncel literatürdeki bilimsel çözüm önerileri bir yılın üzerindeki bir dönemde tartışılıyor ve konsensüs toplantısında bir karara varılıyor. Alınan kararların enfeksiyon riskini minimuma indirerek protez cerrahisinde başarıyı artıracağına ve böylece hastanın yaşam kalitesini ve tedaviden memnuniyetini yükselteceğine inanıyoruz" dedi.

"Uzmanlar yaklaşık 400 soruyu tartıştı"

İlk ikisi Amerika’da yapılan toplantının üçüncüsünü Türkiye’ye taşıdıklarını belirten Prof. Dr. Javad Parvazi, "Bu toplantı sayesinde katılımcılar, hem bilimsel konularda birçok karar verdiler hem de İstanbul ile tanıştılar. İstanbul’da gerçekleştirilen 3’üncü Uluslararası Konsensüs toplantısı, çok önemli bir toplantıydı. Ortopedik enfeksiyonlarla ilgili önlem almaktan tanı ve tedavi yöntemlerine kadar her konuyu içerdi. Çok önemli bilimsel gelişmeler, veriler, araştırma sonuçları paylaşıldı. Bundan önceki iki toplantımızı Philadelphia’da gerçekleştirdik, üçüncüsü ise bu yıl ilk defa ABD dışında bir ülkede, Türkiye’de, İstanbul’da düzenlendi. Çok başarılı bir toplantı oldu. Konsensüs toplantısında ‘Enfeksiyonun önlenmesi, tanı konulma kriterleri ve güncel tedaviler’ olmak üzere, üç ana başlık üzerinden, yaklaşık 400 sorunun yanıtı verilmiş oldu. Sonuçları, bilimsel bir referans kaynağı olarak tüm uzmanların yararlanabileceği şekilde dijital ortamda yayınlanacak" şeklinde konuştu.

"Bu hastalarda enfeksiyon riski 2-3 kat artıyor"

Enfeksiyon gelişme riski yüksek olduğu için protez ameliyatı yapılmaması gereken hastalar kimlerdir sorusuna açıklık getiren IJC’den Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Tözün, "Kontrol edilemeyen diyabet hastalığı ile günde bir paketten fazla sigara kullanımında hastaların mümkünse ameliyat edilmemesi gerekiyor. Zira cerrahi sonrası enfeksiyon riski yüzde 1-2 iken bu kişilerde risk yüzde 4-5’lere çıkmaktadır. Bir başka deyişle, risk 2-3 kat artmaktadır. Diyabet hastalığı kontrol edilebilir noktaya ulaştığında ve sigara kullanımı bırakıldığında ise risk kabul edilebilir seviyeye düşmektedir" ifadelerini kullandı.

"Protezlerin ömrü 30 yıla uzadı"

Protez cerrahisinde günümüzde oldukça başarılı sonuçlar alındığına dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Tözün, "Uygun hastada, uygun şartlarda, uygun ortamlarda ve deneyimli ekipler tarafından yapılan cerrahilerde başarı oranı çok yüksektir ve bu yüzden hastalar ameliyat sonuçlarından memnun kalırlar. Protez cerrahileri hastalara hareket özgürlüğü, ağrısız bir yaşam ve bu etkenlere bağlı olarak artan yaşam kalitesi sağlar. Hastalar artık başkalarına muhtaç olmaktan kurtulur ve eski sosyal aktivitelerine dönerler. Günümüzde, gelişen teknikler ve yaklaşımlar sayesinde protezlerin vücuda olması gerektiği şekilde yerleştiriliyor. Ayrıca ameliyat sonrasında ağrı ve kanama riski minimum seviyeye düşerken, hastalarda daha hızlı iyileşme görülüyor" diye konuştu.

"Adını bile yeni duyduğumuz mikroorganizmalar var"

IJC’den Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tuncay, konsensüs toplantısında, enfeksiyon hastalıklarının günümüzde tüm dünyanın önemli bir sorunu olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Günümüzde birçok hastalığın tedavisinde önemli gelişmeler sağlansa da hastalığa yol açan bazı enfeksiyon etkenleri gizemini hala korumaktadır. Protez enfeksiyonlarında sıklıkla izole edilen bildiğimiz bakterilerin yanı sıra şimdi adını bile bilmediğimiz yeni mikroorganizmalarla enfeksiyonlar görülmeye başlandı" dedi.

"Her 100 hastadan 1-3’ünde enfeksiyon oluşuyor"

Günümüzde ameliyat sonrasında tüm önlemlere rağmen ortalama her 100 hastadan bir ya da üçünde enfeksiyon geliştiğine dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Tuncay, "Tüm dünyada yılda 2 milyon 500 bin kişiye protez ameliyatı yapılmaktadır, bu rakamlar bize yılda en az 25-30 bini aşkın hastanın enfekte olduğunu göstermektedir. Bu oranı düşürmek için bilim dünyası önemli çalışmalar yapıyor. Enfeksiyon gelişiminin hastanın kronik hastalıkları, hastane ortamı gibi pek çok faktöre bağlı oluyor. Hastanın ameliyat öncesi iyi değerlendirilmesi, ve hastanedeki enfeksiyon kontrol önlemlerinin doğru uygulanması gibi faktörler çok önemli" şeklinde konuştu.

"En büyük risklerden biri bilinçsiz antibiyotik kullanımı"

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tuncay, protez cerrahileri sonrasında bilinçsiz antibiyotik kullanımının enfeksiyon gelişiminde en büyük risk faktörlerinden biri olduğuna işaret etti. "Dolayısıyla ameliyattan sonra, tıbbi gerekçe olmaksızın, her hastaya antibiyotik verilmesi kesinlikle bilimsel bir yaklaşım değildir" uyarısında bulunan Prof. Dr. İbrahim Tuncay, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunun iki sebebi var; birincisi hastada hafif bir enfeksiyon varsa, antibiyotik nedeniyle baskılandığı için fark edilmez. Ardından enfeksiyon antibiyotiğe direnç kazanır ve yönetemeyeceğimiz kadar güçlü bir enfeksiyon olarak karşımıza çıkar. İkinci sebebi ise gereksiz antibiyotik kullanımı, uzun dönemde toplumda ciddi bir antibiyotik direncine yol açabilir" diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Vali Aktaş, uygulama noktalarını ziyaret etti Uşak Valisi Naci Aktaş, yeni yıl dolayısıyla 7/24 kesintisiz hizmet veren polis ve jandarma uygulamalarını ziyaret etti. İlk olarak Vali Naci Aktaş, Ankara-Uşak karayolu üzerinde bulunan polis trafik uygulama noktasını ziyaret etti. Burada görevli polis ekipleri ve yolculuk yapan vatandaşlarla bir araya gelen Vali Aktaş, yeni yıl dileklerinde bulundu. Daha sonra Jandarma Uygulama Noktası’nı ziyaret eden Vali Aktaş, görev başındaki jandarma personelinin de yeni yılını kutladı. Ziyaret kapsamında Cumhuriyet Mahallesi Atapark Meydan’ında bulunan uygulama noktasına geçen Vali Aktaş, burada görev yapan personelle sohbet etti. Burada açıklamalarda bulunan Vali Aktaş; "Vatandaşlarımızın yılbaşı gecesini huzur ve güven ortamı içerisinde geçirmesini sağlamak amacıyla tüm planlamalar yapıldı ve her alanda hizmet tedbirler alındı. Jandarma ve emniyet ekiplerimizce il genelinde güvenlik anlamında tüm tedbirler alındı. İl genelinde 55 uygulama noktasında bin 442 jandarma ve emniyet personelimiz görevinin başındadır. Ben bu vesileyle yeni yılın ülkemize birlik, beraberlik ve esenlik getirmesini diliyor, tüm hemşerilerime sağlıklı, huzurlu ve bereketli yıllar diliyorum. Görevi başında olan, nöbette olan tüm mesai arkadaşlarımıza hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum." dedi. Ziyaret kapsamında Vali Aktaş’ı İl Emniyet Müdürü Taner Çiftçi ile İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Özgür Kılıç da eşlik etti.
Zonguldak Bakan Bayraktar: "2026’da Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi iki katına çıkaracağız" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde Sakarya Gaz Sahası’nda üretimin iki katına çıkarılacağını belirterek, "Bu sahada 20 yıl boyunca aynı lokasyonda kalarak ürettiğimiz gazı vatandaşlarımıza ulaştıracağız. 2028 yılında Osmangazi’nin bir ikizi daha devreye girecek. Daha yüksek kapasiteli olacak bu platformla birlikte Sakarya Gaz Sahası’nda ilk üç fazı tamamlamış olacağız ve 17 milyon hanenin doğal gazını kendimiz karşılar hale geleceğiz" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2025 yılının son gününde Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos Limanı’nı ziyaret etti. Bakımda bulunan Yavuz Sondaj Gemisi’nde incelemelerde bulunan Bakan Bayraktar, denizlerde görev yapan enerji emekçilerinin yeni yılını kutladı. Türkiye’nin enerji üssü haline gelen Filyos Limanı’nda bir dizi temaslarda bulunan Bakan Bayraktar’a ziyaretinde AK Parti MKYK Üyesi Mesut Özil, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Muammer Avcı, Saffet Bozkurt ve Ahmet Çolakoğlu, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan ile protokol üyeleri eşlik etti. Limanda demirli bulunan ve bakım çalışmaları süren Yavuz Sondaj Gemisi’ne geçen Bakan Bayraktar, geminin helikopter pistinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin enerji vizyonuna dikkat çeken Bayraktar, Karadeniz’de yürütülen doğalgaz üretim çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirtti. Bayraktar, "Şu anda Yavuz gemisinin helikopter pistindeyiz. Kış mevsimi oldukça soğuk bir zaman. Ülkemizin doğal gaz ihtiyacını karşılamak üzere tüm gemilerimizle birlikte Karadeniz’de, Sakarya Gaz Sahası’nda kendi bulduğumuz gazı üretmek için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bu vesileyle sahada görev yapan arkadaşlarımızı ziyaret ediyoruz" dedi. "Bugün nüfusumuzun yüzde 85’ine doğalgaz ulaştırıyoruz". Doğalgazın sanayi ve konutlar için kritik bir yakıt olduğuna işaret eden Bayraktar, "Bugün nüfusumuzun yüzde 85’ine doğalgaz ulaştırıyoruz. Bu kaynakları geçmişte büyük oranda ithalatla karşılıyorduk. 2020 yılında Karadeniz’de yaptığımız keşfin ardından 2023’te üretime başladık. 2025 yılı bizim için önemliydi çünkü ilk fazı tamamladık. Günlük yaklaşık 10 milyon metreküp doğalgaz üretir hale geldik. Bu da 4 milyon hanenin ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor" ifadelerini kullandı. Osman Gazi Yüzer Üretim Platformu’nun 2026 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi iki katına çıkaracağını vurgulayan Bayraktar, "Bu sahada 20 yıl boyunca aynı lokasyonda kalarak ürettiğimiz gazı vatandaşlarımıza ulaştıracağız. 2028 yılında Osmangazi’nin bir ikizi daha devreye girecek. Daha yüksek kapasiteli olacak bu platformla birlikte Sakarya Gaz Sahası’nda ilk üç fazı tamamlamış olacağız ve 17 milyon hanenin doğal gazını kendimiz karşılar hale geleceğiz" diye konuştu. 2026 yılının petrol ve doğalgaz arama açısından yeni bir dönemin başlangıcı olacağını dile getiren Bayraktar, "Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimin yanı sıra altı yeni keşif sondajı yapacağız. Bu çalışmalar Batı, Orta ve Doğu Karadeniz’i kapsayacak. İnşallah yeni müjdelerle milletimizin karşısına çıkacağız" dedi. "Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz" Gabar’daki faaliyetlere de değinen Bayraktar, "Yılın son gününde de Gabar’da hummalı bir çalışma var. Dağlarda, yüzün üzerinde kuyuda 3 bin 500 kardeşimiz görev yapıyor. Diyarbakır’da ise 2026 yılında kaya petrolü üretimine yönelik önemli çalışmalarımız olacak. Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz" şeklinde konuştu. Karadeniz’deki deniz ve insansız hava aracı saldırılarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Bayraktar, "Çok ankonvansiyonel gelişmeler bunlar, alışık olmadık saldırı tipleri. Kritik enerji altyapılarımızın güvenliği için uzun süredir çalışıyoruz. Gemilerimiz, boru hatlarımız, trafo merkezlerimiz ve santrallerimiz için ekstra tedbirler almaya devam ediyoruz" dedi.
Bolu Bolu’da yılbaşında 2 bin 778 personel sahada Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, yeni yıl tedbirleri kapsamında 112 Acil Çağrı Merkezi’ni ziyaret etti. Kentte yılbaşının huzur ve güven ortamında geçmesi için tüm tedbirlerin alındığını belirten Vali Aydın, "Emniyet ve Jandarma birimlerimizden toplam 2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone ile sahada olacağız" dedi. Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, yılbaşı öncesinde alınan tedbirleri yerinde incelemek ve personelin yeni yılını kutlamak üzere 112 Acil Çağrı Merkezi’ni ziyaret etti. Burada yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Vali Aydın, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yeni yıla girerken öncelikli hedeflerinin kentin huzur ve güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Aydın, vatandaşların yoğun olduğu alışveriş merkezleri, terminaller, meydanlar ve eğlence mekanlarında güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarıldığını söyledi. "2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone desteği ile güvenlik, trafik ve asayiş önlemleri alınmıştır" Alınan güvenlik tedbirlerinin detaylarını paylaşan Vali Aydın, "Milletçe yeni bir yıla girmenin heyecanını ve umudunu paylaşırken; öncelikli hedefimiz, ilimizde bu geçişin huzur, güven ve esenlik içerisinde yaşanmasını sağlamaktır. Vatandaşlarımızın yeni yıl coşkusunu gönül rahatlığıyla karşılayabilmeleri adına Valiliğimiz koordinesinde, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte gerekli tüm saha tedbirleri titizlikle planlanmıştır. Bu doğrultuda alınan tedbirler kapsamında; Vatandaşlarımızın yoğun olarak bulunduğu alışveriş merkezleri, ulaşım terminalleri, meydanlar ve eğlence mekânları başta olmak üzere, il genelinde güvenlik önlemlerimiz en üst seviyeye çıkarılmıştır. Emniyet ve Jandarma birimlerimizden toplam 2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone desteği ile güvenlik, trafik ve asayiş önlemleri alınmıştır. Denetimlerimiz, suçun önlenmesi ve trafik güvenliğinin tesisi odaklı kesintisiz sürecektir" ifadelerine yer verdi. "Hızlı ve etkin müdahale için gerekli tüm teknik ve lojistik hazırlıklar tamamlanmıştır" Gerekli hazırlıkların yapıldığını ifade eden Aydın, "Yılbaşı süresince sağlık hizmetlerinde herhangi bir aksamaya mahal vermemek adına, 178’i acil sağlık hizmetlerinde görevli olmak üzere toplam bin 489 sağlık personelimiz her türlü acil duruma müdahale için hazır bulunacaktır. Vatandaşlarımızın hem sağlığını hem de bütçesini korumak amacıyla denetim ekiplerimiz sahada olacaktır. Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimiz gıda satış ve tüketim noktalarında hijyen denetimlerini aralıksız sürdürecektir. Ticaret Müdürlüğümüz bünyesindeki ekiplerimiz ise fahiş fiyat uygulamaları ve fiyat etiketi kontrolleri ile tüketicilerimizin mağduriyet yaşamaması adına denetimlerine devam edecektir. Olası yangın, kaza ve afet risklerine karşı AFAD ve İtfaiye birimlerimiz teyakkuz halindedir. Hızlı ve etkin müdahale için gerekli tüm teknik ve lojistik hazırlıklar tamamlanmıştır" diye konuştu. "Devletimizin tüm imkanlarıyla sahada olduğumuzu bilmenizi isterim" Muhtemel acil durumlara karşı hızlı bir şekilde müdahaleye hazır olduklarını belirten Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, "Şu an bulunduğumuz 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü bünyesinde de tüm hazırlıklar tamamlanmış olup, yılbaşı gecesi yaşanabilecek olası acil durumlara en hızlı şekilde yanıt verebilmek adına 4 acil çağrı alıcı ve 20 çağrı yönlendirici personelimiz kesintisiz mesai yapacaktır. Değerli Hemşehrilerim; Devletimizin tüm imkânlarıyla sahada olduğumuzu bilmenizi isterim. Sizlerden istirhamımız; alınan tedbirlere riayet etmeniz, trafik kurallarına azami hassasiyet göstermeniz ve yeni yıl coşkusunu karşılıklı saygı ve sorumluluk bilinciyle paylaşmanızdır. Bu vesileyle; 2026 yılının ilimize, ülkemize ve tüm insanlığa başta sağlık olmak üzere huzur, mutluluk ve bereket getirmesini temenni ediyor; hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum" dedi.
Hakkari Yüksekova’da kar ve tipi ulaşımı aksattı: Fırtınaya rağmen namazını kıldı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde etkili olan yoğun kar yağışı ve tipi hayatı olumsuz etkilerken, karayolunda mahsur kalan bir vatandaşın fırtınaya rağmen namaz kıldığı anlar cep telefonu kameralarına yansıdı. Hakkari genelinde yaklaşık bir haftadır aralıklarla devam eden kar yağışı, günlük yaşamda aksamalara neden oluyor. Olumsuz hava nedeniyle çok sayıda köy yolu ulaşıma kapanırken, ilçe genelinde eğitime 4 gün ara verildi. Ekipler mahsur kalan araçların imdadına yetişti Yüksekova-Şemdinli kara yolunda seyir halinde olan çok sayıda araç, aniden bastıran yoğun tipi ve fırtına nedeniyle yolda mahsur kaldı. Görüş mesafesinin yer yer sıfıra indiği bölgeye sevk edilen karayolları ve İl Özel İdaresi ekipleri, yürütülen yoğun çalışma neticesinde kapalı yolları açarak araçların güvenli şekilde ilerlemesini sağladı. Tipi altında namaz kıldı Ulaşımın durduğu dakikalarda ilginç bir an da kameralara yansıdı. Namaz vaktinin girmesiyle birlikte bir vatandaş, dondurucu soğuğa ve şiddetli fırtınaya aldırış etmeden montunu karın üzerine sererek namazını kıldı. Çevredeki diğer vatandaşlar tarafından cep telefonuyla kaydedilen bu görüntüler, sosyal medyada ilgi topladı. Kar mesaisi aralıksız sürüyor Bölgede karla mücadele ekipleri, ulaşımın sürekliliğini sağlamak ve kapalı köy yollarını yeniden trafiğe açmak için kritik noktalarda 24 saat esasına göre mesailerini sürdürüyor. Yetkililer, sürücüleri zincirsiz yola çıkmamaları ve tipi riskine karşı tedbirli olmaları konusunda uyarıyor.