SPOR - 11 Eylül 2019 Çarşamba 15:57

Dursun Özbek: “Ben Galatasaray’ı icraya vermedim, hukukun emirlerini yerine getirdim”

A
A
A
Dursun Özbek: “Ben Galatasaray’ı icraya vermedim, hukukun emirlerini yerine getirdim”

Galatasaray Kulübü eski Başkanı Dursun Özbek, kendi döneminde yapılan Riva ve Florya projelerinin zora girdiğini söyleyerek, Galatasaray’ı da kendisinin icraya vermediğini ve şirket olarak hukukun emirlerini yerine getirdiklerini söyledi.

Galatasaray Kulübü eski Başkanı Dursun Özbek, kendi döneminde yapılan Riva ve Florya projelerinin zora girdiğini söyleyerek, Galatasaray’ı da kendisinin icraya vermediğini ve şirket olarak hukukun emirlerini yerine getirdiklerini söyledi.


Galatasaray’da gerçekleşen eylül ayı olağan divan kurulu toplantısında kulübün eski başkanı Dursun Özbek açıklamalarda bulundu. Son dönemin kaotik ortamlara sebebiyet verdiğini söyleyen Özbek, “Ancak yapılan bu haksız uygulamaları yapanların, Galatasaray’ın daha çok kenetleneceğini bilmediğinden bunları yaptığını düşünüyorum. Bilselerdi bunu yapmazlardı. Yönetimi devretmemizin üzerinden 1,5 yıla yakın bir zaman geçti. Bu zaman zarfında buluşma ve sizlere hitap etme fırsatı bulamadım. 1,5 sene evvel neler oldu, neler yaptık, çok kısa anlatacağım. Riva-Florya projesi, Kemerburgaz, Mecidiyeköy, müze, stadın tapusunun alınması, sermaye artırımı gibi birçok projeye imza attık. Özellikle Riva-Florya projesinin genel kurula geldiği sırada anlattım. Burada tekrar teşekkür ediyorum, büyük çoğunlukla kabul edildi. Bugün burada söz almamın en önemli sebebi geçmişte, özellikle bu konuları sizlerin önüne getirmiş birisi olarak, hukuken Galatasaray’ın zor duruma düşmemesi. Bilgi kirliliğinden uzak şekilde görsünler. Karşı karşıya olduğumuz risklerin neler olduğunu bilmenizi istiyorum. Riva ve Florya projesi bugün zordadır. İstenmeyen bir şekilde, istenmeyen bir tarzda, neden olduğunu bilmediğimiz çıkmazın içindedir. Bunu nereden biliyorsun derseniz, takip ediyorum. Emlak Konut’la sözleşmeyi yapan kişiyiz. Bu projenin ruhunu en iyi bilen kişilerden birisiyim. Sözleşmenin ruhu zedelenmiştir. Florya’nın Kemerburgaz’a ya da başka bir yere taşınması söz konusu. Daha önce süre verilmiştir ancak hiçbir hareket yoktur. Başkanın da zaman zaman ifade ettiği gibi bu proje, kulübün borçlarını sıfırlayacak nitelikte bir projedir. Riva’yla birlikte Florya’ya da bir proje yapıldı ancak yer teslimi yapılamıyor. Avansları müteahhit ödedi, ilgili miktarlar Galatasaray’a geldi. Paralar ödeniyor, peki nereye kadar? İhaleyi Emlak Konut yapmış. Arsayı teslim etmeniz lazım ki zaman faktörü lehimize çalışsın” dedi.



“Galatasaray Yönetimi ‘Paramız yok’ diyemez”


Florya’nın yerine Kemerburgaz’da tahsis edilmesi planlanan araziyle ilgili olarak konuşan Özbek, “Kemerburgaz’da Florya’nın taşınması için bir arsa üzerinden bir çalışma yapıldı. Bugünkü yönetim döneminde imzalandı. Galatasaray’a tahsis edilen bir gayrimenkul halini aldı. ’Burada mandıra var, burada at gibi köpekler var, bir maden ruhsatı var, paramız yok’ gibi açıklamalar yapıldı. Paramız yok açıklaması geçerli değil, Galatasaray için anlaşılır değil. Florya’yı gidip gezsinler. Adnan Polat’ın yaptığı tesis var, GSYİAD’ın yaptığı tesis var. Aramızda orada tuğla taşıyanlar, harç taşıyanlar var. Rakiplerimizin 3-4 kat daha büyük tesisler yapma imkanı var da, Galatasaray’ın niye yok? Burada azim önemli, niyet önemli. Bugünkü yönetim, bir aksilik olursa, ‘Dursun Özbek Yönetimi’nin projesiydi’ derler diyorlar. Ben böyle bir şey olacağını hiç düşünmüyorum. Şu ana kadar söylediklerim çerçevesinde bu sıkıntıyı tam olarak aktarabilmeye Türkçem yetmedi. Galatasaray’ın istikbalini hukuki olarak kaybetmenin eşiğindeyiz” diye konuştu.



“Lafla peynir gemisi yürümüyor”


Kendi döneminde onaylanan spor salonu projesine de değinen Dursun Özbek, “Rakip kulüplerin var, bizim de olması iyi. Ayrıca bir zaruret. Stadın, mabedimizin tapusunu almak için gerekli. Çatıyı kapatmak için verilen taahhütleri yerine getirmediğimiz için gerekli. Taahhütleri yerine getirmezseniz karşınıza çıkıyor. Büyük cezası var. Bir borcumuza mukabil bu spor salonu gündeme gelmiştir. Sadece salon olarak hizmet etmeyecek, kiralanabilir alanları sayesinde getirisi olacak bir proje. Fakat hareket etmemiz lazım. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Bu projeler, Galatasaray’ın geleceğinin projeleridir. Herkesin gerektiğinde destek alarak titiz olması gerekiyor. Galatasaray Yönetimi, Galatasaray Başkanlığı, mazeret üretme yeri değil. Özellikle Kemerburgaz’la ilgili etrafı gezmek lazım. Bu arsanın hemen yakınında Kasımpaşa’nın tesisleri var. Buranın projesi yapıldı, yönetimin elinde proje var. Galatasaray’ın bütün olanaklarını harekete geçirerek bu proje yapılmak zorundadır. Yeteri kadar ifade edemiyorum, zordayız. Haklarımız ve hukukumuz ilerleyen dönemde kaybolma riski taşıyor” ifadelerini kullandı.



“Oteli görünce yüzümü çeviriyorum”


Mecidiyeköy’de inşaatı süren otel projesiyle ilgili konuşan Özbek, “Şahsi kefaletle 20 milyon Dolar kredi aldım. Bu çerçevede otelin kabası bitti, cephesi kapandı. Başkan burayı teknokent yapmak istiyor. Tamam yapalım ama 20 aydır çivi çakılmıyor. Oradan geçerken yüzümü çeviriyorum. Burada oluşmuş bir kredisi var, şahsi kefaletim hala duruyor. Sesimi çıkarmıyorum. Yeter ki bu proje hayata geçsin. Galatasaray Spor Kulübü Derneği, Galatasaray Sportif A.Ş.’den borç almıştır. Bu çok tehlikelidir. 2016 yılında sportif A.Ş.’den Galatasaray’a yapılan destek sonucu Galatasaray Kulübü Derneği’nin borçlanması 55 milyon TL’dir. Bugün ise 543 milyon TL. 10 misli ne yaptık? Yeni bir bina mı aldık, ada mı aldık, ne yaptık? Belki yönetim cevap verecektir. Galatasaray Sportif A.Ş., Galatasaray Spor Kulübü Derneği’ne 123 milyon TL faiz ödedi. O dönem itibariyle faizin yüzde 75-80’i derneğe ciro edildi. Bunun bir gerekçesi mutlaka vardır. Önümüzdeki dönemde aynı hızla giderse borcun 750-800 milyon TL’ye çıkacağı öngörülmektedir. Başkanlık yapmış birisi olarak söylüyorum, hiçbir zaman dernek, Sportif A.Ş’nin makyaj çantası olmamıştır. Bazı düzenlemeler olur ama kulübü batağa götürecek şeyler kabul edilemez. Maalesef denetimimizi yapan firma ‘Sınırlı olumlu görüş’ verdi. İleriye dönük ödenemez borç yükünün getireceği sorunlar hepimizi ilgilendiriyor. 1 seneden bu yana bütün divanları izledim. Arzu etmediğin, beklemediğim bir sessizlik var. Bu bize yakışmıyor. Bugüne kadarki suskunluğumu bozmamın nedeni divan kurulunun sessizliğidir” diye konuştu.



“Galatasaray’dan 1 delikli kuruş tahsil etmedik”


Bilgi kirliliğinin çok ciddi seviyeye geldiğini de sözlerine ekleyen Dursun Özbek, “Sabah gazeteyi açtığımda, ‘Acaba bu işi ben mi yaptım, kardeşim mi yaptı?’ safhasına geldi işler. Bu bilgi kirliliği artık beni birinci ağızdan bilgilendirmeye zorunlu kıldı. Özhan Canaydın Başkan döneminden bu yana, benim dönemimin sonuna kadar Galatasaray’a konaklama konusunda sponsor olduk. Sponsorluk derken yanlış anlamayın. Sponsorluklar da karşılıklı alışverişler vardır. Loca verirsin, reklam yaparsın. Bunların hiçbirisini istemedim. Bu hizmete bağlı olarak Galatasaray’dan 1 delikli kuruş tahsil edilmemiştir, istenmemiştir. Bütün bunlar yasalar çerçevesinde yapılmıştır. Ve devlet sizin işletmenizde size ortaktır. Galatasaray’dan gelen konukların hepsini faturaladık ve arkasından da bağış makbuzu istedik. Ama hala ‘Dursun Özbek otelinde Galatasaray’ı konaklattı ve şu kadar para kazandı’ diyorlar. 2018 Mart ayındaki genel kurulu hatırlayın. 150-200 Dolar’a oda sattılar dediler. Bunlar insanı yaralayan şeyler. Bunlara tenezzül etmek, insanları Galatasaray’a küstürür. Bana yapılanları başkasına yapmayalım. Yapmadığınız işleri, insanları kötülemek uğruna yapmayın. 2014 yılında Ümit Özdemir beni aradı ve Ünal Aysal’ın bir projesi olduğunu, acil 5 milyon Dolar paraya ihtiyaç olduğunu söyledi. Hiç düşünmeden parayı gönderdim. O dönemden başlamak üzere, Duygun abinin döneminde kasa kolaylığına devam ettik. 22 milyon Dolar kredi aldık, 7,5 milyon Doları futbolculara verdik. Burada da şahsi kefaletim söz konusu. Benim dönemimde de bu kasa kolaylıkları devam etti. Bağışı yapmanın şartı, devletin kontrol ettiği gibi kurum kazancını yüzde 5’le sınırlamıştır. Divana daha önce vermiştim ve yanımda getirdiğim bağış makbuzlarını divana veriyorum. 2014 ve daha evvelinden faiz faturalarını kesmeye devam ettik. Arkasından da kulübe faturalarla ilgili bağış makbuzu kesmesi için bilgi gönderdik. Galatasaray Spor Kulübü Derneği Yönetimi, geçmişte verdiğimiz konaklama hizmetlerinden dolayı 450 bin TL alacaklı görünüyoruz. Lütfen bize 450 bin TL’lik bağış makbuzu kesin diyoruz ama cevap yok. ‘Bize faiz faturası falan gönderme’ diyorlar yani. Bu durum iş bilmezliktir” diyerek mevcut yönetimi eleştirdi.



“Şirketim soruşturmadan geçiyor”


123 milyon TL faiz faturasının neden kesildiğini soran Özbek, “Yasal prosedürü bilmiyor musunuz? Neden sana iyilik yapan firmayı bu durumla karşı karşıya bırakıyorsun? Bu kesilen faturalar ancak kesilen bağışlarla kompanse edilir. Şimdi 1981 dönemi için kesilen faturalara kurumlar vergisi ödemek zorunda kaldık. Yakıştı mı şimdi bu? Sanki hiç elde edilmemiş bir gelirin kurumlar vergisiyle muhatap oluyoruz, ayrıca soruşturma da geçiriyoruz. Fatih Terim’in babasının cenazesinde başkanla görüştüm ve kendisi borcun ödeneceğini söyledi. Aradan 8-9 ay geçmesine karşın bir ödeme yapılmadı. Alınan senetlerin bir tarihi var. Galatasaray’dan ne arayan var ne soran var. Şahsi denetçim de beni uyarıyor. Almış olduğumuz senetlerden 5 milyon TL’lik olan bir kısmını, Ankara’daki otelimizin mal sahibine ciro ettirdik. Tesadüftür ki, o otelin sahibi, aynı zamanda avukatımız olan kişiler, Yusuf Günay’ın arkadaşları. Temmuz ayında alacaklı kişiler olarak sadece icra faaliyetinde bulunmak üzere icra mahkemesine gittik, senedin birini icra mahkemesine verdik. Sonrasında başkan beni aradı ve görüştük. Abdurrahim kardeşim beni arıyor, ‘Başkan haftaya görüşmek istiyor’ diyor, önümüzdeki hafta geliyor ama ortalıkta yok. Biz şirket olarak bu ihtarı çekmek zorundaydık. Başkan bana ‘Bir yapılandırma yapar mısın?’ dedi. Elbette yaparım. Benim, Galatasaray’ı zora sokmak gibi bir derdim yok. 10 gün süre istendi, çıt çıkmıyor. Ankara’daki alacaklının da bu süreleri takip ettiğini biliyorum. Ses çıkmayınca Ankara’daki kişi 5 milyon TL için kulübe haciz yollamak zorunda kaldı. Hemen troll hesaplar devreye girdi ve ‘Dursun Özbek kulübe icra yolladı’ haberi. Dursun Özbek’in kulüpten bir alacağı söz konusu değil, şirketin alacağı söz konusu ve şirket de hacze başvurmadı. Yasaların emrettiğin şeyi yaptı. Bu bilgi kirliliğiyle Dursun Özbek, Galatasaray’a icra gönderen başkan olarak tarihe geçti” diyerek kendisinin kulübü icraya vermediğini ifade etti. Galatasaray’ın birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu da sözlerine ekleyen Özbek, “Böyle bir dönemde Dursun Özbek üzerinden Galatasaray siyaseti yürütmek ve bir ayrıştırmaya sebep olmak çok sakat ve çok sakıncalı. Bir sıkıntımız varsa dünyanın gözü önünde değil, bir odada buluşalım ve çözüm arayalım” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Nebi Hatipoğlu: “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım” AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor İstişare Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım. Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi öncülüğünde Eskişehirspor istişare toplantısı düzenlendi. Basına kapalı olarak yapılan toplantı, kentin ileri gelenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya belediye başkanları, siyasi partilerin il başkanları, milletvekilleri, Eskişehirspor yönetimi katıldı. “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi, kurumsallaşması lazım” Düzenlenen toplantının ardından açıklama yapan Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor’un şirketleşmesi ve kurumsallaşması gerektiğini ifade etti. Hatipoğlu, “Eskişehirspor’un önümüzdeki ay kongresi var. Kongre öncesi Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımız bir istişare toplantısı düzenleyerek, bizi de davet ettiler. Ben fikirlerimi anlattım. Daha önce söylediğim gibi Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi lazım, kurumsallaşması lazım. Bu doğrultuda biz de gerekli destekleri vereceğimizi söyledik. Milletvekillerinin, başkanların hangi partiden olduğunun çok bir önemi yok. Eskişehirspor partiler üstüdür. Ben AK Parti Milletvekili olarak diğer milletvekillerimizle birlikte, hükümetimiz, spor bakanlığımız Eskişehirspor’un daha önceki yıllarda hep yanındaydık, bundan sonra da yanında olacağız. Başkan kim olursa olsun, oraya yakışan bir başkan olduktan sonra biz hangi partiden olduğuna bakmayız. Eskişehirspor’un hak ettiği yere gelmesi için çalışmalarımı yaparız. Burada da bunları söyledik. İnşallah başkanlar da elini taşın altına koyar. Böylelikle Eskişehirspor hak ettiği yere gelir diye düşünüyorum” dedi. “Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” Nebi Hatipoğlu, düzenlenen toplantı sonrasında kendisine yöneltilen "Eskişehir FK fikirleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, “Eskişehirspor’un geçmiş dönemlerden kalan borçları var. Bu borçları ödememek adına yeni bir futbol kulübü kuralım, bunun arkasında bir yapı oluşturalım gibi bazı söylemler oldu. Tabi bunlar ciddiye alınacak şeyler değildir. Çünkü Eskişehirspor arması ve kulüp önemli. Yeni bir kulüp kurduğun zaman onun bir anlamı kalmıyor. Peşinden kimse koşmaz. Daha önce Eskişehir Basket’te bu yapıldı. Yarım bırakıp gittiler. Eskişehir Basket’i de kapattılar. Biz bu borçları ödemeyelim, gidip yeni kulüp kuralım falan bunlar Eskişehir’de işlemez. Belki başka şehirlerde işler. Bunu söyleyen Eskişehirlinin Eskişehirsporluluğundan şüphe ederim” diye cevap verdi. “Eskişehir FK düşünülemez” Eskişehirspor’un bulunduğu mevcut durumun tersine çevrilmesi ve eski günlerine dönebilmesi için düzenlenen toplantıdan sonra konuşan Eskişehirspor Başkanı Erkan Koca ise şunları söyledi: “İlk oturum gerçekleşti. Öncelikle açılış konuşmasını biz yaptık ve bu toplantıyı organize edenlere teşekkür ettik. Bugün burada gerçekten çok önemli isimler var. Eskişehirspor’un kurtuluşu da aslında bu isimlerden geçiyor. Fakat buraya gelen birkaç kişi ve üyenin Eskişehirspor FK, Yeni Eskişehirspor demeleri bizi oldukça üzdü. Bunlara karşı gündemimizde böyle bir durum olmadığını, eğer böyle bir gündemle devam ederse toplantıda olmayacağımızı açıkça söyledim. İçeride basın mensupları da olsaydı, taraftarlardan da bir heyet kurulup toplantıyı izlemeleri için imkan olsaydı. Burada böyle bir imkan da olmadı. Herkes herkesi tanıyor, basın içeride yok. Taraftar bu kulübün sahibi. Taraftarın kendi içinden seçeceği bir heyet burada olabilirdi. Hayırlısı olsun, inşallah hayırlara vesile olur. Bugün burada buluşmak, Eskişehir’in önemli isimleriyle, siyasetçileriyle, il başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları ile Eskişehirspor’u konuşmak, Eskişehirspor FK ve Yeni Eskişehirspor konuları haricinde ümitlendirdi ve umutlandırdı. İnşallah iyi olacak.”
Balıkesir Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.