EĞİTİM - 13 Ağustos 2024 Salı 11:13

Elektronik atıklar çocuklar için teknolojik eğitim sınıflarına dönüşüyor

A
A
A
Elektronik atıklar çocuklar için teknolojik eğitim sınıflarına dönüşüyor

Yenilenmiş elektronik ürün marketi EasyCep, elektronik atıkların geri dönüşümünün önemiyle ilgili farkındalığı artırmak için Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) ile iş birliğine gitti. İş birliği kapsamında, markanın üç büyük şehirdeki mağazalarında toplanan elektronik atıkların geri dönüşümünden elde edilecek gelir TÜBİSAD’ın Teknolojik Eğitim Sınıfı (TES) projesinde kullanılacak.



Elektronik ürün pazarında döngüsel ekonomi yaklaşımını yerleştirmeyi hedefleyen yenilenmiş elektronik ürün marketi EasyCep, Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) ile önemli bir iş birliğine başladı. Markanın üç büyük şehirdeki mağazalarında toplanan elektronik atıkların geri dönüşümünden elde edilecek gelir, derneğin Teknolojik Eğitim Sınıfı (TES) projesinde kullanılacak.



Derneğin 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketi sonrasında afet bölgesinde Dijital Kapsayıcılık ve Güçlendirme Faaliyetleri kapsamında hayata geçirdiği TES projesi bölgedeki eğitim eksikliklerini gidermeyi, çocuklara teknik beceriler kazandırmayı ve elektronik atıkların çevre üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili farkındalığı artırmayı amaçlıyor.



E-atıklar teknolojik eğitime katkı yapacak


EasyCep’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Mehmet Akif Özdemir yapılan iş birliği hakkında şu bilgileri verdi: “Elektronik atıkların geri dönüştürülmesi ülke ekonomisi ve çevre açısından büyük fayda sağlıyor. Bu bilincin artırılması için TÜBİSAD ile iş birliğimizin ilk adımında, EasyCep çalışanları kullanmadıkları ya da bozulmuş elektronik cihazlarını geri dönüştürülmesi için TÜBİSAD’ın eşgüdümünde yürütülen ‘E-Atıklar ile TEK Amaç’ projesine bağışladı. Şimdi bu kampanyayı daha geniş kitlelerle buluşturmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda, tüm vatandaşlarımızı e-atıklarını bizlere teslim etmeye davet ediyoruz. Pilot olarak 3 büyük şehirdeki, yani İstanbul, Ankara ve İzmir’deki 20 mağazamıza elektronik cihazlar için geri dönüşüm kutuları kurduk. Bu elektronik ürünlerin geri dönüşümden elde edilen gelir, TÜBİSAD’ın Teknolojik Eğitim Sınıfı (TES) projesinde kullanılacak. Bu proje, başta 6 Şubat depreminden etkilenen iller olmak üzere Türkiye’de ihtiyaç sahibi bölgelerde ortak kullanımlı eğitim merkezleri kurularak teknolojik eğitime erişim imkânı sağlıyor. Müşterilerimizin katkılarıyla yeni merkezlerde daha çok gencin eğitimlerine katkı sağlayarak fayda oluşturacağımıza inanıyorum.”



Yapılan açıklamaya göre, bu yıl haziran ayı itibarıyla 24 adet TES kurulumunu tamamlayan dernek yıl sonuna kadar bu sayıyı daha da artırmayı hedefliyor. Bu platformların bilişim derslerinin yanı sıra çeşitli yaş gruplarının eğitim kampları, teknik beceriler ve okul dışı saatlerde sosyal beceriler için de kullanılması amaçlanıyor.


Marka, başta cep telefonu olmak üzere, tabletten akıllı saate ve diz üstü bilgisayara kadar uzanan geniş yelpazedeki ürünleri, standartlarını Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği yenileme merkezlerinde yenileyerek tekrar ekonomiye kazandırıyor.


Bugüne kadar 400 binden fazla elektronik ürünü yenileyen marka böylece çevreye zararlı elektronik atıkları azaltırken, binlerce ton karbon salımının önüne geçti ve on milyarlarca litre su tasarrufu sağladı. Şirket kuruşundan bu yana döngüsel ekonominin hayata geçmesini destekleyerek değer oluşturuyor ve tüketicileri bilinçlendirerek tüketim anlayışını değiştirmeye davet ediyor.


Elektronik atıkların geri dönüştürülmesi kritik önemde


Eskimiş elektronik ürünlerin atığa dönüşmesi çevre üzerinde olumsuz etkiler yapıyor. Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü’nün (UNITAR) Sürdürülebilir Döngüler (SCYCLE) Programı tarafından yayımlanan 2024 Dünya e-Atık İzleme raporuna göre, 2022 yılında dünya genelinde toplam 62 milyon ton e-atık üretildi. Bu miktar kişi başına düşen e-atığın 7,8 kg olduğunu gösteriyor. Ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre e-atık miktarı artıyor. Türkiye’nin toplam yıllık e-atık miktarı 1,1 milyon ton, kişi başı üretilen e-atık miktarı ise yaklaşık 12,95 kg düzeyinde bulunuyor.



Elektronik atıklar çocuklar için teknolojik eğitim sınıflarına dönüşüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.