EKONOMİ - 21 Mayıs 2020 Perşembe 14:57

Fabrika, okul, AVM ve restoranlarda sosyal mesafe ile doluluk sensörlerle yönetilecek

A
A
A
Fabrika, okul, AVM ve restoranlarda sosyal mesafe ile doluluk sensörlerle yönetilecek

COVID-19 salgını sonrasında tüm dünya yeni şartlara uyum sağlamaya çalışırken, sosyal mesafe kuralı, bir lokasyondaki kişi sayısı, ortamın sıcaklık, hava kalitesi vb toplum sağlığı için büyük önem taşıyor.

COVID-19 salgını sonrasında tüm dünya yeni şartlara uyum sağlamaya çalışırken, sosyal mesafe kuralı, bir lokasyondaki kişi sayısı, ortamın sıcaklık, hava kalitesi vb toplum sağlığı için büyük önem taşıyor. Salgınla mücadele için geliştirilen sensör temelli teknolojik çözümler, toplu kullanıma açık alanlarda sosyal mesafe kuralını denetleyip, ihlal edenleri anlık olarak uyaracak.


Toplam vaka sayısının 5 milyonu aştığı COVID-19 salgınında dünyanın büyük bölümünde yeni bir evreye geçiliyor. Salgınının kontrol altına alındığı ve bulaşıcılığının azaldığı ülkelerde normalleşme sinyalleri verilirken salgının tekrar yayılımını önlemek için maske kullanımı ve sosyal mesafe kuralına uyulması gerekiyor.Sosyal mesafenin fabrika, okul, hastane, AVM, kafe ve restoran gibi alanlarda düzenli olarak nasıl ölçüleceği zihinlerde soru işareti oluştururken çözüm yine teknoloji şirketlerinden geldi.


Londra’daki kırmızı otobüslerin yakıt tüketiminin takibinden, Kanada’daki orman yangınları için erken uyarı sistemine kadar pek çok noktada nesnelerin interneti adı verilen (IoT) sensörler aracılığıyla çözüm geliştiren, NetOP Teknoloji şirketi, sosyal mesafe kuralının denetlenmesini sağlayan çözümleri kullanıma sundu. Sensör temelli teknolojiler geliştiren şirketin, masa doluluk oranı sensöründen vücut ısısı sensörüne, ortamın hava kalitesini ölçen sensörlerden kapalı alanda kaç kişinin bulunduğunu ölçen sensörlere, sosyal mesafe bilekliğinden akıllı mesafe alarm sensörü gibi teknolojik ürünleri bulunuyor.


Sosyal mesafeye uymayanlar için alarmlar devrede


Sağlık Bakanlığı tarafından normalleşme döneminde uyulması gereken en önemli kural olarak belirtilen sosyal mesafe, toplum sağlığı ve virüsün tekrar yayılımını engellemek için hayati bir öneme sahip.


Özellikle zaman zaman sosyal mesafenin kaybolduğu market ve pazar yerlerinde, geliştirilen sensörler kişiler arası uzaklığı gerçek zamanlı ölçerek ihlal edildiği durumlarda sesli ve ışıklı alarmları devreye sokuyor. Aynı zamanda sosyal mesafe bilekliğiyle de kişinin kapalı alanı paylaştığı diğer kişilerle sosyal mesafeye uyulmaması durumunda uyarılar yapılıyor.


Kafe ve restoranlarda doluluk sensörleri iş başında


Kapalı alanlarda sosyal mesafenin yanı sıra doluluk oranı da dikkat edilmesi gereken diğer husus. Bu noktada geliştirilen sensörlerle kapalı alanlardaki aktif kişi sayısı ölçülerek yeni girişler önlenecek. Kafe ve restoran gibi alanlarda ise masalardaki doluluk oranı ve sosyal mesafe takip edilerek gerekli uyarıların yapılması sağlanıyor. Geliştirilen sensör teknolojisinde günde yüzlerce müşteriyle temas eden çalışanlar da unutulmadı. Akıllı mesafe alarm sensörü ile çalışanlar ile müşteriler arasındaki mesafe düzenli olarak denetlenerek ihlal edilmesi durumunda uyarı verilebilecek.


Evde karantina, IoT teknolojisiyle denetim altında


COVID-19 hastalarının büyük bir bölümü hastalığın hafif seyri nedeniyle evde tedavi altına alınıyor. IoT çözümlerinden biri olan EvdeKal sensörü ile karantina kurallarına uyulup uyulmadığı uzaktan takip edilebiliyor. Tedavi gören hastaların yanı sıra risk gurubundaki kişiler için de tercih edilen sensörler; küçük boyutlu, su geçirmeyen ve uzun ömürlü bir pile sahipken çıkarılamayan bir kayışı bulunuyor. Kesilip atılması durumunda ise yetkililere uyarı veriyor.


Sağlık çalışanları, yalnız yaşayanlar, bakım evi konukları ve toplu taşıma araçlarında çalışan şöförler gibi risk altındaki diğer kesimler için geliştirilen vücut ısısı sensörü ise yeni tip koronavirüsün en yaygın belirtisi olan vücut ateşin, belli aralıklarla ölçerek kişiyi bilgilendiriyor.


"Covid-19 ile mücadele çözümlerini Türkiye pazarına sunmaktan dolayı gururluyuz"


IoT temelli teknolojileri 50’den fazla ülkeye ihraç eden Hollanda merkezli NetOP Teknoloji, IoT alanındaki çözümlerini, ülkemizin yüzde 100 Türk sermayeli en büyük SAP İş Ortağı Detaysoft ortaklığı ile Türkiye’de ve tüm dünyada yaygınlaştırmayı hedefliyor.


Türk mühendisler tarafından geliştirilmiş olan Covid-19 ile mücadele çözümlerini Türkiye pazarına sunmaktan dolayı gururlu olduklarını belirten Detaysoft Genel Müdürü ve NeTOP Teknoloji Yönetici Ortağı Alkin Aksoy, sözlerine şöyle devam etti: “Güvende ve sağlıklı kalmak için sunduğumuz IoT çözümleri, başkalarıyla etkileşimde bulunulan başta AVM, okul, fabrika, hastane, havalimanı ve iş yerleri olmak üzere, yeni normale alışmaya çalışan tüm dünyanın ajandasında yer alan önemli bir konu. Biz Detaysoft olarak bu çözümleri sunmanın yanı sıra, yine NetOP Teknoloji iş birliği ile bugün en önemli gündemimiz olan Covid-19 önlemleri kapsamında akıllı sağlık uygulamalarından başlayarak işletmelerin Endüstri 4.0 dönüşümleri, akıllı şehirler, akıllı havalimanları, akıllı tarım, akıllı lojistik gibi pek çok alanda geliştirilen sensörlerin tasarımından üretimine, yönetim platformlarından verilerinin analiz edildiği yapay zeka katmanlarına kadar uçtan uca anahtar teslim projeler yürütüyoruz. Sanayi Bakanlığı onaylı Ar-Ge merkezimiz ve yerli teknoloji çözümlerimizle, TÜBİTAK projeleri ve üniversite iş birlikleri ile yazılım ihracatına odaklıyız."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.