EĞİTİM - 26 Aralık 2024 Perşembe 13:49

Gelecek Hayalim Zirvesi, ‘Teknolojinin Ötesinde Eşitlik Yolunda’ temasıyla düzenlendi

A
A
A
Gelecek Hayalim Zirvesi, ‘Teknolojinin Ötesinde Eşitlik Yolunda’ temasıyla düzenlendi

‘Gelecek Hayalim’i hayata geçiren Ford Otosan, projede ilk dönemin başarıyla tamamlanmasının ardından şimdi de bir adım daha ileri giderek, proje paydaşlarını bir araya getirdiği Gelecek Hayalim Zirvesi’ni düzenledi. Gelecek Hayalim Zirvesi, kadınların teknoloji ve inovasyonda güçlenmesi için ilham verici bir platform sunmayı amaçlıyor.



Ford Otosan’ın STEM alanlarında kadınların güçlenmesine destek olmak üzere Vehbi Koç Vakfı’nın katkılarıyla 2024 Mart ayında hayata geçirdiği toplumsal yatırım projesi “Gelecek Hayalim” kapsamında düzenlediği “Gelecek Hayalim Zirvesi” geniş bir katılıma sahne oldu. Toplumsal cinsiyet eşitliğine dair farkındalık oluşturmayı ve teknoloji alanında daha kapsayıcı bir gelecek için iş birlikleri geliştirmeyi amaçlayan bu etkinlikte, teknolojinin dönüştürücü gücü ve sürdürülebilir kalkınma adına üretici çözümler tartışıldı.



‘Teknolojinin Ötesinde, Eşitlik Yolunda’ temasıyla hayata geçirilen zirvede, Sürdürülebilir Kalkınma için Yaratıcı Çözümler Derneği, KAGİDER, Kodluyoruz, Microfon, SistersLab, Wtech-Teknolojide Kadın Derneği, Upschool kurumların proje temsilcileri panelist olarak katılarak projeyi değerlendirdi. Eğitim içerikleri, yapay zekâ, siber güvenlik, dijital pazarlama ve veri bilimi gibi çağın ihtiyaçlarına uygun temalara odaklanan zirvedeki oturumlarda birçok konu ele alındı.



“Amacımız net: STEM’in herkes için eşit fırsatlar sunduğu bir alan olduğunu göstermek ve kadınların bu alanlarda liderlik etmelerini sağlamak”


Çevrimiçi olarak düzenlenen zirvede Ford Otosan Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Lideri Burçak Türkeri, “Türkiye’de STEM mezunu kadın oranı yüzde 34,7; ancak mühendislik ve teknoloji gibi alanlarda istihdam oranlarına baktığımızda bu oran dramatik şekilde düşüyor. Bu durum, toplumun yarısının inovasyonun dışında kaldığını gösteriyor. Teknoloji, dünyayı dönüştüren bir araç ve bu aracın bir yarısının eksik olması hepimiz için bir kayıp.


Gelecek Hayalim Projesi, STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında kadınların yer almasını artırmak ve toplumsal kalıpları yıkmak amacıyla doğdu. Mart ayından bu yana 30 bini aşkın kadına ulaştık. Her birinin kariyerine, ilgi alanlarına ve hayallerine dokunarak destek verdik. Eğitimler, mentorluk programları ve farkındalık etkinlikleriyle yalnızca ilham vermekle kalmıyor, güçlü bir destek ağı sunuyoruz. Çünkü bu alanlarda cesur adımlar atabilmek için yalnız olmadıklarını hissetmeleri önemli.



Teknoloji ve inovasyonda cinsiyet eşitliğini sağlamak bizce bir toplum meselesi. Kız çocuklarının bu alanlara yönlendirilmesinde toplumsal kalıplar ve rol model eksikliği büyük etkiye sahip. Bu nedenle, projemiz bireylerin ötesinde, toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Amacımız net: STEM’in herkes için eşit fırsatlar sunduğu bir alan olduğunu göstermek ve kadınların bu alanlarda liderlik etmelerini sağlamak” açıklamalarında bulundu.


Zirvede panellerde kadınların teknoloji sektöründeki rolü, teknolojiye etkisini artıran projeler ve mentorluk deneyimlerinin kariyere katkıları tartışıldı ve zirve Gelecek Hayalim 2025 Hedefleri oturumuyla sona erdi.


Sadece STEM alanlarındaki kadın temsiliyeti sorununa çözüm sunmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal eşitlik ve sürdürülebilir kalkınma için de örnek bir model oluşturan zirvenin önümüzdeki yıllarda etki alanını genişleterek devam etmesi ve daha fazla kadına ulaşması hedefleniyor.



Gelecek Hayalim Projesi, kadınları STEM’de güçlendirmeye devam ediyor


Koç Holding Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’ndaki küresel liderliği doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütleri kapsamında öncelikli odak konusunu ‘Teknoloji ve İnovasyon Alanında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ olarak belirledi, Ford Otosan da bu alanlarda kadınların güçlenmesine destek olmak üzere Vehbi Koç Vakfı’nın katkılarıyla ‘Gelecek Hayalim’ projesini başlattı. Proje, STEM alanında eğitim alan veya kariyer yapmak isteyen üniversite öğrencilerini, yeni mezunları, farklı alanlardan STEM’e geçiş yapmak isteyen kadınları ve istihdama ara verdikten sonra bu alanda yeniden iş hayatına dönmek isteyen kadınları desteklemeyi amaçlıyor.



Kadınların STEM alanında güçlenmesini sağlayan kapsamlı eğitimler


Kadınların iş hayatında daha güçlü bir şekilde yer alabilmesi için çeşitli programlar hayata geçirildi. İşe hazırlık sürecinde fark oluşturmak isteyen kadınlara yönelik kişisel liderlik eğitimleri verildi. Özellikle "Sandığımdan Daha Fazlayım" ve "Değişimi Yarat" gibi modüller, kadınların potansiyellerini fark etmelerinde kritik bir rol oynadı. Bu eğitimlerin sonunda katılımcılar, kişisel farkındalıklarının arttığını ve kendilerini daha donanımlı hissettiklerini belirtti.


Kadınların iş başvuru süreçlerinde daha özgüvenli olmalarını sağlamak amacıyla işe hazırlık webinarları düzenlendi. Bu program, katılımcıların iş görüşmelerine daha hazırlıklı olmaları için hayattan vaka analizleri ve simülasyonlar ile desteklendi. Bu eğitimler, kadınların kariyer yolculuklarında mesleki gelişimlerini güçlendirdi.



STEM alanlarında kadınların mesleki bilgi ve beceri kazanmalarını hedefleyen teknik eğitimler de önemli bir rol oynadı. 10 farklı eğitim modülü ve 50’den fazla uygulamalı atölye düzenlendi. Kodlama, yapay zeka, siber güvenlik ve veri analitiği gibi alanlarda uygulamalı teknik eğitimler verildi. Bu eğitimler, kadınların kariyer yolculuklarında mesleki gelişimlerini güçlendirdi.



Ayrıca, kadınların STEM alanlarındaki potansiyellerini ortaya çıkarmak için mentorluk programları devreye alındı. Bu program, hem mentorların hem de mentilerin karşılıklı öğrenme ve gelişim sağladığı bir platform haline geldi. Çapraz mentorluk programları ile farklı disiplinlerden gelen katılımcılar etkileşim sağladı.



Cesaretlendiren, güçlendiren ve bir araya getiren destek ağı


Gelecek Hayalim Projesi, SKYÇD, KAGİDER, Kodluyoruz, SistersLab, Upschool ve Wtech gibi öncü sivil toplum kuruluşları ve yenilikçi girişimlerle iş birliği yaparak kadınların STEM alanlarında eğitim almasını ve iş dünyasına kazandırılmasını sağlıyor. Projede yer alan mentiler, özellikle bilgisayar ve elektrik-elektronik mühendisliği gibi teknik alanlarda yoğunlaşarak geleceklerini şekillendiriyor.



Türkiye’nin dört bir yanından katılımcıların yer aldığı proje, geniş ve çeşitli bir demografiye sahip. Katılımcıların yaş ortalaması 26 olup, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, Marmara ve Kocaeli Üniversiteleri projeye en fazla öğrenci ve mezun sağlayan kurumlar arasında öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 40’ı lisans öğrencisi veya mezunu iken, mühendislik disiplinlerinde özellikle Bilgisayar, Endüstri ve Elektrik-Elektronik mühendislikleri yoğun ilgi görüyor.



Projenin yeni döneminde kadınlar için var olan eğitim programlarına yenileri eklenecek. Liderlik Akademisi genişletilerek STEM’de lider kadınların sayısını artırılacak, bu alanlara daha erken farkındalık oluşturacak projeler hayata geçirilecek. Ayrıca, yeşil enerji, çevre teknolojileri ve döngüsel ekonomi alanlarında eğitimler başlatılacak ve bu sayede kadınların sürdürülebilirlik odaklı alanlarda yetkinlik kazanması teşvik edilecek.



“Gelecek Hayalim” projesine nasıl başvurulacak?


STEM alanında okuyan veya bu alanda kariyer yapmak isteyen üniversite öğrencileri, eğitim gördükleri ya da çalıştıkları alanlardan bağımsız olarak yeni mezunlar ve çeşitli nedenlerle istihdama ara vermiş ve iş hayatına tekrar bu alanda girmek isteyen kadınlar, ’Gelecek Hayalim’ projesine başvurmak için gelecekhayalim.com.tr adresinden kayıt yapılabilecek.



Gelecek Hayalim Zirvesi, ‘Teknolojinin Ötesinde Eşitlik Yolunda’ temasıyla düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 7 kişinin can verdiği olayda kan donduran kaçış planı Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm fabrikası yangınına ilişkin hazırlanan iddianamede, şüphelilerin kaçırılmasına yönelik planlara yer verildi. Şüpheli Ali Osman A.’nın firma sahiplerini saklayan kişiye, "Canlarını sıkmasınlar, rahat olsunlar. Onları çok sağlam şekilde karşıya geçireceğiz. Maddi imkanımız ve gücümüz var. En kötü ihtimalle avukatları devreye sokacağız, suçu babaları üstlenecek. Onlara bir şey olmayacak. Bu konuşmalarımı yeğenlerime ilet" dediği iddia edildi. Olay, 8 Kasım’da Dilovası Mimar Sinan Mahallesi’ndeki Ravive Kozmetik isimli iş yerinde meydana geldi. Patlamanın ardından çıkan yangında Hanım Gülek (65), Esma Dikan (65), Şengül Yılmaz (55), Tuncay Yıldız (48), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (17) ve Cansu Esatoğlu (16) yaşamını yitirdi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheliden şirket sahibi Kurtuluş Oransal, şirket yetkilileri İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör, "Olası kastla öldürme" suçlamasıyla, Ali Osman A. ve Onay Y., "Suçluyu kayırma" suçlamasıyla tutuklandı. Şüphelilerden H.E., G.B., Ö.A. ve Güven Demirbaş, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma sürecinde tutuklanan firma sahibi Kurtuluş Oransal ise cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Olayın ardından ihmali olduğu değerlendirilen SGK ve İŞKUR yetkilileri açığa alındı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 91 sayfalık iddianamede, İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör hakkında "Olası kastla öldürme" suçundan 7’şer kez müebbet, "Nitelikli mala zarar verme" suçundan ise 3’er kez 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası istendi. 8 sanığın "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar, 4 sanığın "Suçluyu kayırma" suçundan 5’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, ayrıca Ümit Ç., Ünal A., Muhammet D., Seyfullah Ç., Güven D., Caner Özgür Y., Özcan Y., Özkan Y. hakkında "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma", Ali Osman A., Onay Y., Ömer A. ve Abdurrahman B’ın ise "Suçluyu kayırma" yönünden haklarında dava açılması istendi. "Sigortası olmayanları denetimde eve gönderdiler" İddianamede ifadesi yer alan işçilerden Keriman Miskin, 4 yıldır çalıştığı iş yerinde hiçbir eğitim almadığını ve koruyucu kıyafet verilmediğini belirterek, "İşletmede resmi bir sorumlu yoktu. Sigorta denetimine sadece bir kez gelindi. Bu denetimde de iş yeri sahibi Kurtuluş Oransal, yalnızca sigortası olanların kalmasını söyleyerek, benim gibi sigortası olmayan tüm çalışanları evine gönderdi. Maaşlarımız elden veriliyordu" dedi. Yaralı kurtulan işçi Ayten Aras, patlama anında ölen Nisa Taşdemir ve Esma Dikan’ın krem dolumu yaptıklarını söyledi. Aras, "Bize koruyucu elbise verilmedi, evden geldiğimiz kıyafetlerle çalışıyorduk. Kurtuluş Oransal 4 yıldır sigorta vaadinde bulundu ama yapmadı. Günlük 800 TL yevmiye ile çalışıyorduk" ifadelerini kullandı. Olay günü tesiste bulunan 16 yaşındaki Z.H. ise "Olay günü ikinci katta, iş yerinin ortasında bulunan tankerde parfüm karışımı yapılıyordu. Kimyevi maddeleri karıştıran bir alet vardı. Biz parfüm kutusu kapatırken bir anda patlama yaşandı" diye konuştu. Acılı aileler: "Cenazeleri DNA testiyle teşhis edebildik" Yangında çocuklarını ve eşlerini kaybeden ailelerin ifadeleri ise yürekleri dağladı. 17 yaşındaki kızı Nisa’yı kaybeden baba Vedat Taşdemir, "Kızım paketleme personeli olarak girdi ancak imalat işinde de çalıştırıldığını öğrendim. İmalat yapıldığını bilseydim kızımı asla göndermezdim. Kızımın vefat ettiğini, oğlumdan alınan DNA örnekleri sonucu öğrenebildik" dedi. Eşini kaybeden Aytekin Gikan, yangın söndürüldükten sonra içeride cesetler olduğunu öğrendiğini, hastaneleri aradığını ancak eşini bulamadığını, vefat ettiğini sonradan anladığını belirtti. Hanım Gülek’in eşi Metin Gülek ve Cansu Esatoğlu’nun babası İbrahim Esatoğlu da yakınlarının cansız bedenlerini ancak İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan DNA eşleşmeleri neticesinde teşhis edebildiklerini ifade etti. "İlkokul öğrencilerini bile çalıştırdıklarını biliyorduk" Tanık İ.A., mahalleli olarak iş yerinden yayılan kimyasal koku nedeniyle şikayetçi olduklarını belirterek, "Yaşı küçük çocukları, paraya ihtiyacı olan kadınları sigortasız çalıştırıyorlardı. İlkokul öğrencilerini bile çalıştırdıklarını biliyorduk. Gerekli kurumlara şikayet edilmesine rağmen nasıl üretim yaptıklarını anlamadık" şeklinde ifade verdi. "Kurtuluş Oransal bana, ’Yangından haberim var, yoldayım’ dedi" İş yeri çalışanı H.E. ise ifadesinde, olayın ardından Kurtuluş Oransal’ı arayıp yangını bildirdiğini, kendisinin nerede olduğunu sorduğunu ve acilen gelmesi gerektiğini söylediğini ifade etti. Bunun üzerine Oransal’ın "haberim var" dediğini, yolda olduğunu söylediğini, konuşma bittikten 5-10 dakika kadar sonra Kurtuluş Oransal’ın kendisini arayarak içeride kimsenin kalıp kalmadığını sorduğunu, tam sayıyı bilmediğini ancak içeride kalan en az üç kişi olduğunu söylediğini kaydetti. "2025 yılının ağustos ve eylül aylarında kuruma sadece 8 personelin çalıştığı bildirildi" Mali müşavir M.Ç. de, firmanın kuruluş ve işleyiş sürecine dair bilgiler verdi. M.Ç., Ravive Kozmetik’in resmi sahiplerinin İsmail ve Altan Ali Oransal olduğunu, baba Kurtuluş Oransal’ın ise kağıt üzerinde yetkisi bulunmadığını söyledi. Kurtuluş Oransal’ı 2010 yılında Düzce’de çalıştığı fabrikadan "usta makinacı" olarak tanıdığını belirten M.Ç., Dilovası’ndaki tesiste çalışan işçilerin sigorta işlemlerinin gayriresmi yöntemlerle iletildiğini anlattı. Tanık M.Ç., "İşçilerin kimlik numaralarını İsmail Oransal WhatsApp veya mail yoluyla gönderiyordu. Sigorta girişlerini bu bilgilere göre yapıyordum. 2025 yılının ağustos ve eylül aylarında kuruma sadece 8 personelin çalıştığı bildirildi" dedi. Fabrikanın Dilovası’nda faaliyete geçtiği günden bu yana iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almadığını belirten M.Ç., "Normal şartlarda işverenin anlaştığı İSG firmasına düzenli ödeme yapması gerekir ancak bana bu firmadan herhangi bir hizmet faturası gelmedi. Fabrikanın açıldığı ve üretime başladığı tarihten itibaren iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili herhangi bir bildiri veya fatura tarafıma ulaşmadı" ifadelerini kullandı. "Çocuklarım, babalarını kendilerini uzak tutmak için bu iş yerini açtı" Kurtuluş Oransal’ın eski eşi A.A. ise şirketin kuruluş amacına dair iddialarda bulundu. Kurtuluş Oransal’ın borçlu ve sorumsuz bir yapısı olduğunu öne süren A.A., çocuklarının babalarını kendilerinden uzak tutmak ve "sokakta kalmaması" için bu iş yerini açtıklarını anlattı. Çocukları İsmail ve Altay’ın bu şirketin işleri ile hiç uğraşmadıklarını ve takip etmediklerini aktardı. A.A., patlamanın meydana geldiği iş yerine alınacak personeli Kurtuluş Oransal’ın kendisinin seçtiğini, iş yerinde üretilen ürünler ile yine Kurtuluş Oransal’ın ilgilendiğini, Kurtuluş Oransal’ın daha önce kozmetik sektöründe çalıştığı için burada bir çevre edindiğini ve kendisine pazar oluşturduğunu, iş yerinin tamamen Kurtuluş Oransal’ın kontrolü altında iş yapıldığını beyan etti. "Laptobu bana getirir misin? Ben birkaç gün bu işlerle uğraşacağım, avukatlarla ilgileneceğim" İddianamede ifadesine yer verilen LYKKE Kozmetik ortaklarından şüpheli Gökberk Güngör de olay günü yaşananları ve İsmail Oransal’ın bilgisayarını aldırmasını anlattı. Aleyna Oransal’ın şirkette yüzde 50 ortaklığı bulunduğunu belirten Güngör, olay günü Aleyna’nın kendisini aradığını belirterek, gayet sakin bir ses tonuyla ’Fabrikada yangın çıkmış’ diyerek görüşmeyi sonlandırdığını söyledi. Bu görüşmeden yaklaşık yarım saat sonra İsmail Oransal’ın kendisini arayarak, "İş yerimdeki laptobu bana getirir misin? Ben birkaç gün bu işlerle uğraşacağım, avukatlarla ilgileneceğim. Sen benim odada, masanın üstünde bulunan laptobu alıp evime getir" dediğini aktardı. Güngör, bu talep üzerine laptobu alarak Oransal’a teslim ettiğini kaydetti. "Suçu babaları üstlenecek, onları yurt dışına kaçıracağız" İddianamenin en çarpıcı bölümlerinden birini ise şüphelilerin kaçış planına dair detaylar oluşturdu. Şüpheli Onay Y. ifadesinde, Ali Osman A’nın kendisini arayarak, "Olanları duydun mu? Benim yeğenler bir olaya karışmışlar" dediğini ve onları misafir edip edemeyeceğini sorduğunu belirtti. Bu görüşme üzerine Ömer A. isimli kişiyi arayarak 1 haftalık ev ayarlamasını istediğini anlatan Y., daha sonra Tekirdağ’da İsmail Oransal, Altay Ali Oransal ve Abdurrahman Bayat ile buluştuğunu söyledi. Eve girdikten sonra televizyonda "Kocaeli’de patlama" başlıklı haberleri gördüğünü ifade eden Y., bunun üzerine Ali Osman A’yı görüntülü aradığını kaydetti. Y., Ali Osman A’nın görüşme sırasında kendisine şunları söylediğini iddia etti: "Canlarını sıkmasınlar, rahat olsunlar. Onları çok sağlam bir şekilde karşıya geçireceğiz. Maddi imkanımız ve gücümüz var. En kötü ihtimalle biz avukatları devreye sokacağız, suçu babaları üstlenecek. Onlara bir şey olmayacak. Bu konuşmalarımı yeğenlerime ilet."
İstanbul 51Talk, gençleri Birleşmiş Milletler’in iklim sahnesine taşıyacağını duyurdu Çevrimiçi İngilizce öğrenme platformu 51Talk, Birleşmiş Milletler’e bağlı bir gençlik konuşma girişiminde yer aldığını duyurdu. Çocuklar için çevrimiçi bire bir İngilizce öğrenme platformu olan 51Talk, uluslararası topluluğundan genç öğrencilerin 15-21 Kasım 2025 tarihleri arasında Brezilya’nın Belém şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP30) sırasında BM’ye bağlı bir gençlik konuşma girişiminde yer aldığını duyurdu. Yapılan açıklamaya göre; 2023 yılında başlatılan ve üçüncü yılına giren girişim, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Tayland ve Vietnam’dan çocukların iklim ve çevrenin korunmasına ilişkin bakış açılarını İngilizce olarak paylaşmaları için fırsatlar oluşturuyor. Katılımcılar, BM düzeyinde uluslararası bir sahnede yapılan konuşmalarla yerel gözlemlerini küresel bir sohbete taşıyarak iklim sorunlarının dünyanın dört bir yanındaki genç nesiller tarafından nasıl deneyimlendiğini ve ele alındığını vurguladı. 51Talk CEO’su Jack Huang, "Her çocuğun dünyayla konuşma fırsatını hak ettiğine inanıyoruz. Çocuklara doğru araçlar ve rehberlik sağlandığında, düşünceli fikirler ifade edebilir ve küresel meselelerle anlamlı bir şekilde ilgilenebilirler. Öğrencilerimizi Birleşmiş Milletler iklim sahnesinde konuşurken görmek, eğitimin neleri ortaya çıkarabileceğinin güçlü bir hatırlatıcısıdır" dedi. Türkiye’den, aile desteğiyle küçük yaşta İngilizce öğrenmeye başlayan on iki yaşındaki Osman Batu, COP30’a hazırlanırken özgüven ve akıcılık konusunda gözle görülür bir ilerleme kaydetti. Üç dakikalık bir video göndererek ve konuşma becerilerinin, dilbilgisinin, telaffuzunun ve özgüveninin değerlendirildiği İstanbul’daki ulusal bir yarışmada yarışarak çok aşamalı bir seçim sürecinden geçerek birinciliği ve Birleşmiş Milletler’de Türkiye’yi temsil etme fırsatını kazandı. Osman, COP30’da Türkiye’deki orman yangınlarından büyükannesinin bahçesindeki kelebeklerin yok olmasına kadar tanık olduğu iklim değişikliğinin etkilerinden bahsetti.
Gaziantep Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Güneri, "Obstrüktif Uyku Apnesi hayatı sessizce tehdit ediyor" Medical Point Gaziantep Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Şeyda Çevik Güneri, obstrüktif uyku apnesinin genellikle yüksek sesli horlama, gece boyunca nefesin durması, ani uyanmalar ve sabahları yorgun uyanma gibi belirtilerle kendini gösterdiğini belirtti. Medical Point Gaziantep Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Şeyda Çevik Güneri, obstrüktif uyku apnesinin genellikle yüksek sesli horlama, gece boyunca nefesin durması, ani uyanmalar ve sabahları yorgun uyanma gibi belirtilerle kendini gösterdiğini belirtti. Gün içinde aşırı uyku hali, dikkat dağınıklığı ve baş ağrılarının da sık görülen şikâyetler arasında yer aldığını ifade etti. Uzm. Dr. Güneri, obstrüktif uyku apnesinin tedavi edilmediği takdirde hipertansiyon, kalp hastalıkları, inme, diyabet ve trafik kazaları riskini artırabileceğine dikkat çekti. Özellikle obezite, boyun çevresinin kalın olması, sigara ve alkol kullanımı ile genetik faktörlerin hastalık riskini yükselttiğini vurguladı. Tanının uyku testi (polisomnografi) ile konulduğunu belirten Güneri, tedavinin hastalığın şiddetine göre planlandığını söyledi. Hafif vakalarda yaşam tarzı değişiklikleri önerilirken, orta ve ileri dereceli olgularda CPAP cihazı, ağız içi aparatlar veya cerrahi yöntemlerin gündeme gelebileceğini ifade etti. Uzm. Dr. Şeyda Çevik Güneri, "Sürekli horlama, gece nefes durması veya gün içinde aşırı uyku hali yaşayan kişilerin mutlaka bir uzmana başvurması gerekir. Erken tanı ve doğru tedavi, hem yaşam kalitesini artırır hem de ciddi sağlık sorunlarının önüne geçer" diyerek vatandaşları uyardı. Medical Point Gaziantep Hastanesi, uyku bozukluklarının tanı ve tedavisinde multidisipliner yaklaşımıyla hastalarına hizmet vermeye devam ediyor.