- 11 Ağustos 2020 Salı 11:12

"Globalleşme teknolojinin doğasında var"

A
A
A
"Globalleşme teknolojinin doğasında var"

Thodex’in kurucusu ve CEO’su Faruk Fatih Özer, startup kültürünü ve enerjisini ekip içerisinde yaşamanın yerli markaların globale açılması için en önemli etkenlerden olduğunu belirterek, "Globalleşme teknolojinin doğasında var" dedi.

Thodex’in kurucusu ve CEO’su Faruk Fatih Özer, startup kültürünü ve enerjisini ekip içerisinde yaşamanın yerli markaların globale açılması için en önemli etkenlerden olduğunu belirterek, "Globalleşme teknolojinin doğasında var" dedi.



Yazılım ve e-ticaret sektörlerinde yerli bir markanın globale dönüşmesinin arkasındaki çalışmaları anlatan Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, startup kültürünü ve enerjisini ekip içerisinde yaşamanın önemli olduğunu belirtti. Faruk Fatih Özer, konu hakkında açıklamalarda bulundu.



Startup kültürü ve enerjisini dikkat çeken Faruk Fatih Özer, ’’Globale açılmış bir marka olsak da tüm bu süreçte bizim için en önemli detaylardan biri startup kültürünü ve enerjisini ekip içerisinde yaşamamız oldu. Genç ve dinamik bir ekiple bu yola çıktık ve attığımız her adımda öncelikle sektörün liderlerini detaylı bir şekilde analiz ettik. Bu aşamada büyük oyuncular olmayı hedeflediğimiz bölgeleri detaylı bir şekilde inceleyerek kullanıcı alışkanlıklarını değerlendirdik. Elimizdeki detaylı raporlara bakarak fark ettik ki global borsaların yaptığı ve bizim yapamayacağımız hiçbir şey yok. Çünkü dünyamız ve içerisinde bulunduğumuz teknolojik gelişmeler bize her an globalleşmenin vurgusunu yapıyor. Yaptığımız iş yazılım ve teknoloji ile ilgisiyle yerelde kalmak zaten pek mümkün değil. İnsanların beklentileri Türkiye’de de Amerika’da da birbirine benzer. Yani globalleşme teknolojinin doğasında var. Biz de bu yüzden zorlu ama bir o kadar da keyifli olan bu yolculuğa çıkma kararı aldık’’ dedi.



Özer sözlerini şöyle sonlandırdı: ’’İş hayatına başladığım andan beri yazılım ile e-ticaret alanlarında aktif olarak çalışıyorum. Sektörde geçirdiğim ilk yıllarda teknolojiyle ilgili bir iş yapıyorsanız bunu yerel bir ekosistemle sınırlandırmanın haksızlık olacağını düşündüm. Globalleşme beraberinde birçok zorluğu da getiriyor ama hem ben hem de ekibim bunları zorluk değil, bir meydan okuma olarak görüyoruz. Şirketimizin ilk kurulduğu günlerden bu günlere üye sayımız her geçen gün katlanarak arttı. Ama biz hiçbir zaman bahane üretmedik ve her bir üyemizle her ihtiyaç duyduklarında ilgilendik. Bizi güçlendiren de içeride kurduğumuz bu yapı oldu. Şimdi dünyanın dört bir yanındaki ülkelere açıldık ama durum bizim için yine değişmeyecek. Amerika’dan, Çin’den gelen üyeyle de Türkiye’deki mevcut üyelerimizle de aynı şekilde ilgilenmeye devam ediyoruz. Globalleşme sürecinde geniş araştırmalar yapma fırsatımız da olduğundan oluşacak muhtemel krizlere göre B planlarımızı da geliştirdik. Artık en büyük hedefimiz rekabetin çok büyük olduğu bu global ekosistemde en iyilerden biri olmak’’.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.