SAĞLIK - 13 Eylül 2018 Perşembe 15:57

"Göğüs kafesini kesmeden kalp ameliyatı yapılabiliyor"

A
A
A
"Göğüs kafesini kesmeden kalp ameliyatı yapılabiliyor"

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ali Civelek, standart kalp cerrahisinde hastanın göğüs kemiği keserek hastanın kalbine ulaşıldığını belirterek, "Son 10 yıldır gelişen tıp teknolojisi ile minimal invaziv yöntemiyle yani küçük kesili cerrahi operasyonlarla kalp ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz" dedi.



Göğüs kafesi kemiğini kesmeden kalp ameliyatlarının yapılabildiğini vurgulayan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ali Civelek, minimal invaziv yöntemi ve avantajları hakkında bilgiler verdi. Kalp damar cerrahisinin, haftanın yedi gün ve 24 saat hastalara hizmet vermeyi, ilgilenmeyi gerektiren bir görev olduğunu anlatan Prof. Dr. Ali Civelek, bu branşın meslek olarak değil de, bir yaşam tarzı olarak benimsenmesi, severek yapılması gerektiğini ve aksi halde başarı oranının düşebileceğini söyledi. Bu bilincin farkında olarak, aynı zamanda hastaların psikolojilerine de hitap edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Civelek, hastalarının bu bilinçle hastaların mevcut rahatsızlıklarını en üst düzeyde tedavi etmeye, ameliyat sonrası daha kolay ve daha az travmatik bir dönem geçirmelerini sağlamaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.



Standart kalp cerrahisinde hastanın göğüs kemiğini keserek hastanın kalbine ulaşıldığını, kalp ameliyatlarında bu yöntemin bir hekim tarafından daha kolay ve rahat yapıldığını ancak sonrasında hastaların büyük bir bölümünün göğüs kemiğinin kesilmesinden dolayı ciddi bir travma yaşayabildiklerini ifade eden Prof. Dr. Ali Civelek, "Son 10 yıldır gelişen tıbbi teknoloji sayesinde minimal invaziv yöntemiyle yani küçük kesili cerrahi operasyonlarla kalp ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz. Göğüsün sağ ya da sol tarafından hangi ameliyat yapılacaksa kaburgalar arasından küçük bir kesiyle, göğüs değil, kaburgaları bile kesmeden kaburgalar arasından 6-7 cm.’lik küçük kesilerle hastanın kalbine ulaşılıyor. Ameliyatların bu kesilerden girilerek yapıldığını, göğüs kemiğinin kesilmediği için hastaların ameliyat sonrasında daha hızlı iyileşebildiklerini, sosyal hayatlarına daha çabuk dönebildiklerini ve psikolojik olarak ciddi travmalar yaşamadıklarını gözlemledik" ifadelerini kullandı.



Minimal invaziv yöntemi ve robotik cerrahi ile kalp ameliyatları


Teknolojinin ilerlemesiyle bu ameliyatların içine robotik cerrahinin de eklendiğini söyleyen Prof. Dr. Civelek, ameliyatı robotların yapmadığını, robotları kullanan cerrahların bu ameliyatları gerçekleştirdiğinin altını çizerek, "Robotun kollarıyla ve bu küçük kesilerden girerek ameliyatları yapmak mümkün. Minimal invaziv yöntemi ve robotik cerrahi arasında ki fark, birisinde robotun kollarını kullanarak bu ameliyatları gerçekleştiriyoruz, diğerinde ise geliştirilmiş aletleri kullanarak kendi elimizle minimal invaziv yöntemini bu operasyonlarda gerçekleştiriyoruz. Her ikisinde de göğüs kemiğini kesmeden kalbe rahatça ulaşıyoruz" dedi.


Bu tür ameliyatlarda nerdeyse tamamına yakın bir kısmının hiç kan nakli yapılmadan gerçekleşebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ali Civelek, hastaların ameliyattan sonra 4-5 günlük çok kısa bir süre içerisinde normal sosyal yaşantılarına dönebildiklerini ifade etti.



"Minimal İnvaziv yöntemiyle yapılan ameliyatlar yaşlılar için daha konforlu"


Prof. Dr. Ali Civelek, "İlerleyen yaşlarda göğüs kemiğinin kesilmesi nasıl bir yerimiz kırıldığında kemik daha güç iyileşiyorsa göğüs kemiğinin iyileşmesi de daha uzun bir sürede gerçekleşebiliyor. O yüzden minimal invaziv yöntemlerle yapılan ameliyatlarda yaşlı hastalarda elde edilen sonuçlar, standart ameliyatlara göre tabi ki daha başarılı oluyor. Bu yöntem sayesinde yaşlı hastalar da kısa sürede normal yaşamlarına ve sevdiklerinin yanına dönebiliyorlar" dedi.



Minimal invaziv yöntemiyle ameliyat olan hastalar, sonrasında nelere dikkat etmeli?


Kalp cerrahisinin çok zor bir branş olduğundan bahseden Prof. Dr. Ali Civelek, hastaların vücutlarında en önemli organ olan kalplerini hekimlerine emanet ettiklerini, kalp ameliyatlarının maalesef hastanın ölümle kalım arasında olduğu ameliyatlar olduğunu, bu nedenle bunun bilincinde olarak hastanın psikolojisinin de hasta yakınlarının psikolojisinin de aynı zamanda tedavi etmek durumunda olduklarını ifade etti.



Bu ameliyatlardan sonra hastaların yaşamlarının kolaylaştığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ali Civelek, göğüs kemiği kesilen hastaların ameliyat sonrasında 2-3 aylık dönem içerisinde arabalarını kullanamadıklarını, çünkü herhangi bir kaza durumunda göğüs kemiğine alınacak bir darbenin, göğüs kemiğine yaklaştırılan sistemlerin bozulmasına sebep olabileceğini belirtti.



Minimal İnvaziv yöntemiyle gerçekleştirilen ameliyatlardan sonra ise hastaların araba kullanarak evlerine gidebileceklerini dile getiren Prof. Dr. Ali Civelek, "Bu yöntem daha hızlı iyileşme, normal hayata çabuk dönebilme kolaylığı ve konforlu bir yaşam sağlıyor. Hastaların en çok sorduğu sorulardan birisinin de; "Ne zaman sağa veya sola dönüp yatabilirim?" sorusu oluyor. Tabi düşünün bir ameliyat oluyorsunuz en az 2 ay sırt üstü yatmak zorundasınız ki göğüs kemiğiniz iyileşebilsin. Bu ameliyatların en büyük avantajlarından biri de hasta ameliyat gecesi bile istediği şekilde yatabilir. Sağına-soluna dönebilir, 3 hafta içerisinde spor da dahil olmak üzere fiziksel aktivitesine başlayabilir. Yapılması gereken tek şey genel ameliyatlarda olduğu gibi hijyene dikkat etmek ve sağlıklı bir şekilde beslenmeye devam etmek" şeklinde sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.