MAGAZİN - 15 Aralık 2023 Cuma 11:50

Haluk Bilginer’in başrolü olduğu ‘Türk Dedektif’ ekranlarda

A
A
A

Haluk Bilginer’in başrol olarak yer aldığı Paramount ve Ay Yapım ortak yapımı polisiye dizi Türk Dedektif’in basın gösterimi gerçekleştirildi.

Merakla beklenen Paramount ve Ay Yapım ortak yapımı polisiye dizi Türk Dedektif’in basın gösterimini gerçekleştirdi. Dizinin başrol oyuncuları Haluk Bilginer ve Yasemin Kay Allen, yönetmenlerden Nisan Dağ ve TV+ Genel Müdürü Gülçin Alıcı Gökçe katıldı. Haluk Bilginer ile Yasemin Kay Allen dizinin ilk bölümünü gazetecilerle birlikte izledi. Bilginer, canlandırdığı ‘Müfettiş Çetin İkmen’ ile ilgili “Çok severek çalıştığım bir proje” dedi.

Haluk Bilginer: “Biz eskiden Brezilya dizileri seyrederdik, şimdi Brezilyalılar Türk dizileri seyrediyor”

Gösterim öncesinde oyuncular ve yönetmenlerden Nisan Dağ basının karşısına geçti. Dizide çok severek oynadığını söyleyen usta oyuncu Haluk Bilgiler, Türk dizilerinin yurt dışında ilgiyle takip edildiğini belirtti. Bilginer, “Biz eskiden Brezilya dizileri seyrederdik, şimdi Brezilyalılar Türk dizileri seyrediyor. Bu televizyon sektörü adına bir başarıdır. Ama diğer işlerde Türkiye’de tek eksiğimiz zaman ve para. Çünkü Amerika’da, İngiltere’de Almanya’da İsveç’te hangi kamerayı kullanıyorsa biz de o kamerayı kullanıyoruz yani teknik açıdan teknik açıdan bir sorun yok, yetenek açısından da bence hiç sorun yok. Bizim çok iyi yönetmenlerimiz, çok iyi oyuncularımız var. Dolayısıyla biraz daha zaman ve para olsa çok daha iyi işler yapacağımıza inanıyorum” dedi.

Haluk Bilginer’in başrolü olduğu ‘Türk Dedektif’ ekranlarda“Oynamasam karaktere ayıp olurdu”

Bugünden itibaren ilk kez ve sadece TV+’ta yayınlanacak dizinin gösterimine TV+ Genel Müdürü Gülçin Alıcı Gökçe’nin yanı sıra dizinin başrol oyuncuları Haluk Bilginer ve Yasemin Kay Allen ile dizinin yönetmenlerinden Nisan Dağ da katıldı. Gazetecilerle birlikte dizinin ilk bölümünü izleyen Haluk Bilginer, canlandırdığı Müfettiş Çetin İkmen karakterini “Oynamasam karaktere ayıp olurdu” diyerek anlattı. Bilginer, şunları söyledi:

“Tük Dedektif, çok severek çalıştığım bir proje. Ben zaman kısıtlılığı nedeniyle neredeyse projede yer alamayacaktım. Fakat sonra çalıştığım diğer projenin ekibiyle Türk Dedektif tarafı bir anlaşmaya vardılar ve ben haftada 7 gün çalışarak iki projeyi birden yürütebildim. İyi ki öyle yapmışım. Gayet güzel bir iş oldu. Çok severek oynadım. Zaten senaryoyu okuduğumda, Çetin İkmen karakterini oynamazsam karaktere ayıp olur. Ben çok sevdim. Ve çok güzel bir 6 ay geçirdik. 6 ayda çektik 8 bölümü. Her iki bölümde bir cinayet, toplam 4 cinayet hikâyesi izleyeceksiniz. Bir de büyük hikâye var. Umarım izleyince siz de beğenirsiniz.”

Yasemin Kay Allen: “Sevincimi ilk annemle paylaştım”

Yasemin Kay Allen ise şöyle konuştu: “Her çalıştığımız işte, herkesin fikir ortaklığı üzerine yürütülen bir meslek icra ediyoruz. O yüzden oyuncu olarak şahsen bana düşen görevin, karaktere odaklanmak olduğunu düşünüyorum. Hikâye içerisindeki konumum, ne kadar gerçekçiliği koruyabildiğim, Ayşe Farsakoğlu kimdir, bunu nasıl irdeleyebilirim, diğer karakterlerle iletişimi nedir Geri kalan her şey zaten etrafınızda oluşan bir şey oluyor. O yüzden ben oyuncu olarak orada kendimi net bir şekilde konumlandırmaya çalıştım. Ortaya çıkan şey herkesin biraz kalbinden biraz aklından düşen parçalardan oluşmuş bir resim. Güzel bir iş olacağına yüzde yüz eminim. Çok heyecanla girdiğim bir proje oldu. Görüşmeler sonrası rolü aldığımı tahmin ettiğim andaki sevincimi annemle paylaştığım an benim için çok değerliydi. Haluk Bey’le de beraber oynama fırsatı bulduğum için de çok mutluyum gerçekten.”

Yönetmen Nisan Dağ: “Düz bir polisiyeden fazlası”

Filmin yönetmenlerinden Nisan Dağ ise “Herkesin tutkuyla üzerine titreyerek çalıştığı bir süreç oldu” dedi, şöyle devam etti: “Güzel bir iş ortaya çıkarmak kadar önemli bir şey sürecin kendisi. Çok mutluyum böyle bir deneyim yaşadığım için. Düz bir polisiye hikâye olmasından öte karakterlerin birbiriyle olan ilişkileri üzerinden bir derinliği olması ve seyirciyi buradan yakalayacak olması benim için heyecan verici. Karakterlerin iç dünyalarına girmek, onlarla seyirci ile bir bağ kurdurabilmek çok heyecanlı. İkmen’in şahsına münhasır karakterinden ve aslında onun getirdiği sıcaklıktan yola çıkarak işin doğasında da böyle bir samimiyet ve sıcaklık oldu. Umarım keyifle izlersiniz.”

Gülçin Alıcı Gökçe: ‘Süper platform’ hedefiyle yürüyoruz

Yaşadıkları heyecanı paylaşan TV+ Genel Müdürü Gülçin Alıcı Gökçe ise şöyle konuştu: “Oyunculuğu ve aldığı ödüllerle Türk tiyatrosunda ve sinemasında ayrı bir başlık açan Haluk Bilginer ile yer aldığı tüm projelerde akılda kalıcı roller üstlenen Yasemin Allen’ı ağırlamanın heyecanını yaşıyorum. Toplantımızı şereflendirerek beni yalnız bırakmadıkları için kendilerine teşekkür ederim. Bugün ortak bir heyecanı paylaşmak için burada toplandık. Uluslararası sinema endüstrisinin en önemli stüdyolarından biri olan Paramount ile yaptığımız iş birliği yeni bir boyuta ulaştı. Kıymetli oyuncularımız Haluk Bilginer ve Yasemin Allen’ın başrollerini üstlendiği ve global ölçekte merakla beklenen Paramount ve Ay Yapım ortak yapımı Türk Dedektif dizisi Türkiye’de ilk kez ve sadece TV+’ta yayınlanacak. Daha önce TV+ olarak ‘Mayor of Kingstown’, ‘Tulsa King’, ‘Special Ops: Lioness’, ‘1883’, ‘1923’, ‘Yellowstone’ gibi önemli Paramount yapımlarını izleyicilerimizle buluşturmuştuk. Bu içeriklerin tamamı globalde yayınlandıktan birkaç ay sonra TV+’a gelmişti. Lisans haklarını aldığımız Türk Dedektif’te de Müfettiş Çetin İkmen (Haluk Bilginer), Dedektif Mehmet Süleyman (Ethan Kai) ile Dedektif Ayşe Farsakoğlu’nun (Yasemin Kay Allen) hikâyesini de sadece TV+’ta izleyebileceğiz.”

Haluk Bilginer’in başrolü olduğu ‘Türk Dedektif’ ekranlarda

Sesli betimleme ve işaret dili seçeneği var

İngiliz yazar Barbara Nadel’in çok satan kitap serisinden uyarlanan ve günümüz İstanbul’unda geçen polisiye türündeki dizi 8 bölümden oluşuyor. Ben Schiffer’ın senaryosunu üstlendiği dizinin yönetmen koltuğunda Ejderha Dövmeli Kız filminin İsveç versiyonunu yöneten Niels Arden Oplev’in yanı sıra Lynsey Miller ve Nisan Dağ da oturuyor. Dizide İngilizce ve Türkçe dilleri organik olarak harmanlıyor. Haluk Bilginer’in sesinden Türkçe dublaj ve Türkçe altyazılı orijinal dil seçenekleri yer alıyor. Ayrıca dizi, görme ve işitme engelli izleyiciler için de sesli betimleme ve işaret dili ile anlatım seçeneklerini de sunuyor.

Müfettiş Çetin İkmen, Dedektif Mehmet Süleyman ve Dedektif Ayşe Farsakoğlu’nun İstanbul’da geçen heyecan dolu polisiye hikâyesi, bugünden itibaren ilk kez ve sadece TV+’ta yayınlanacak.

Ali Canberk Özbuğutu - Uğur Çetin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Prof. Dr. Murat Bozkurt: "Sporun sağlıklı şekilde yapılabilmesi için nasıl yapacağımızı da bilmemiz gerekiyor" Acıbadem Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Prof. Dr. Murat Bozkurt, "Sporcu Sağlığı Merkezinde hem önleme hem de oluşan problemlerin cerrahiyle veya cerrahi dışı tedavisini veya cerrahiden sonra olan spora dönüş döneminin planlamasını burada yürüteceğiz" dedi. Acıbadem Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Prof. Dr. Murat Bozkurt, insanların spora olan ilgisinin arttığı ve insanların bu sporları yaparken ve tercih ederken dikkat etmeleri gerektiği hususlar hakkında bilgi verirken, aynı zaman da Ankara Acıbadem Hastanesinde kurulan Sporcu Sağlığı Merkezinin çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Murat Bozkurt, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı bilgilendirmelerde şu ifadeleri kullandı: "Günümüzde herkes spor yapmak istiyor. Çünkü spor artık gündelik hayatın bir parçası haline geldi. Gerek sağlıklı kalmak gerek ise dinç kalmak için amatör veya profesyonel sporlar yapmaya başladık. Spor türlerinin de farklılaşmasıyla beraber bilinen sporların aksine kişilerin daha dinç ve enerjik kalması ve vücut bütünlüğünün sağlanması açısından günlük sporları yapar olduk. Tabii ki bu sporları yaparken de nasıl yapabiliriz? Spor esnasında kendi eklemlerimizi, kaslarımızı, bağlarımızı nasıl koruyabiliriz? Bunların bilincinde olmamız lazım. Sporun sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için sporu nasıl yapacağımızı da bilmemiz gerekiyor." "Sporcu Sağlığı Merkezi Ankara’da bir ilk" İnsanların ilgilendikleri sporun tekniğini de bilmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Bozkurt, "Aynı zaman da o spora uygun olup olmadığımızı da bilmemiz gerekiyor. Dolayısıyla spor yaparken oluşabilecek olan travmaların erken dönemde teşhis edilip, tedavisinin sağlanması açısından bu konuya karşı duyarlı ve bilinç sahibi olmamız gerekiyor. Ankara Acıbadem Hastanesinde kurulan sporcu sağlığı merkezinde sadece profesyonel sporculara hizmet vermeyeceğiz. Aynı zaman da amatör sporculara ve sporu sağlık için yapan herkese hizmet etmiş olacağız. Dolayısıyla biz bu sporcu sağlığı merkezinde spor yaparken, nelere dikkat etmeliyiz? Hangi spor bizim için elverişli? Bizim yapımız neye uygun? Kaslarımızın durumu nasıl? Bu konuları anlatıp, profesyonel danışmanlık hizmeti verirken, spor yaparken yaşadığımız kötü tecrübelerde, yaralanmalardaki erken dönem tedavileri veya geç dönemlerde geri dönüşümsüz bazı oluşan problemlerin cerrahi tedavileri de bu merkezde yapılacak. Cerrahi müdahale yapılan hastalarımızın ameliyat sonrası rehabilitasyonlarını da yine biz bu merkezde yapacağız" diye konuştu. Sporcu sağlığı merkezinde sporculara yönelik yapılacak çalışmalara değinen Bozkurt, "Hem önleme hem de oluşan problemlerin cerrahiyle veya cerrahi dışı tedavisini veya cerrahiden sonra olan spora dönüş döneminin planlamasını burada yürüteceğiz. Bu merkez Ankara’da bir ilk ve burada yapılacak hizmetleri biz bir ekiple, ortopedist, spor ekibi, fizik tedavi uzmanı, fizyoterapistler, radyologlarla beraber ciddi bir ekiple planlayıp yapmış olacağız. Bu haliyle de bu merkez şehrimiz ve bölgemiz açısından çok önemli bir kazanım" şeklinde konuştu.
İstanbul Ticaret Bakanı Bolat’tan ABD ile ikili ticaret mesajı Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ABD’li iş insanlarına Türkiye’deki yatırım fırsatlarını anlattı. Bolat, "Devlet başkanlarımız tarafından belirlenen 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefini kolaylıkla gerçeğe dönüştürebiliriz. Kararlı olmaya devam edersek, bu ulaşılabilir bir hedeftir" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Trade Winds Avrupa-Avrasya Forumu’na katıldı. Trade Winds Avrupa-Avrasya Forumu ABD Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen Amerikan hükümetinin en büyük ticaret ve iş geliştirme forumu olarak tanımlanıyor. 120’den fazla Amerikan şirketi forum kapsamında Avrupa ve Avrasya’da yatırım fırsatlarını değerlendirmek üzere İstanbul’da bir araya geldi. , Uluslararası Ticaretten Sorumlu ABD Ticaret Müsteşarı Marisa Lago’nun liderliğinde önce İstanbul’da gerçekleşen ana programın ardından İtalya, Romanya, Danimarka, Polonya ve Kazakistan’da da yan etkinlikleri düzenlenecek. Trade Winds Forumu kapsamında Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Amerikan ticaret heyetinin bulunduğu forumda sunum yaptı. Bakan Bolat, Türkiye’deki yatırım fırsatlarını anlattı. Bakan Bolat, ‘‘Son yirmi yılı aşkın bir süre içinde istikrarlı şekilde uygulanan proaktif politikalar sayesinde, 2002 ile 2024 yılları arasında ülkemizdeki toplam yabancı yatırımlar 265 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dönem zarfında, ABD firmalarının artan bir şekilde Türkiye’yi bir üretim ve ihracat üssü olarak konumlandırdıklarını görmekten de memnuniyet duyuyoruz’’ dedi. ABD’nin, Türkiye’nin en büyük ikinci ihracat pazarı haline geldiğini ifade eden Bolat, ‘‘2008 yılında İstanbul’da Ticaret Rüzgarları programı yapıldığında, 16 milyar dolar olan ticaret hacmi, yüzde 110 oranında artarak 2023 yılında 33,5 milyar dolara erişmiştir. O dönemde 4,3 milyar dolar olan ABD’ye ihracatımız bugün 14,8 milyar dolara çıkmıştır. Bugün ABD, Türkiye’nin en büyük ikinci ihracat pazarı haline gelmiştir. Tıpkı ticaret gibi, yatırımlar da ekonomik ilişkilerimizin önemli bir unsuru haline geldi. Yatırım akışı, her iki yönde de oldukça canlıdır ve daha da önemlisi karşılıklı yatırım farklı sektörlere yönelerek çeşitlenmektedir’’ şeklinde konuştu. ‘‘ABD kaynaklı yabancı yatırımların tutarı 15 milyar dolara erişti’’ ABD kaynaklı yatırımlarda artış yaşandığına da dikkat çeken Bolat, ‘‘ABD firmalarının artan bir şekilde Türkiye’yi bir üretim ve ihracat üssü olarak konumlandırdıklarını görmekten memnuniyet duyuyoruz. ABD kaynaklı yabancı yatırımların tutarı 15 milyar dolar erişmiştir. Böylece ABD, ülkemizdeki en büyük ikinci yabancı yatırımcı haline gelmiştir. 2000’den fazla Amerika firması Türk ekonomisinin gücüne ve potansiyeline inanarak Türkiye’ye yatırım yapmıştır. Bu firmalar, Türk ekonomisine 60 milyar doların üstünde katkıda bulunuyor ve 110 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor’’ diye konuştu. "100 milyar dolar ticaret hacmi hedefini kolaylıkla gerçeğe dönüştürebiliriz" Bakan Bolat, iki ülke arasında ticaret hacminin 100 milyar doları aşabileceğini vurgulayarak, "ABD ve Türkiye’deki iş çevreleri ile birlikte bu fırsatları değerlendirebilirsek, devlet başkanlarımız tarafından belirlenen 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefini kolaylıkla gerçeğe dönüştürebiliriz. Kararlı olmaya devam edersek, bu ulaşılabilir bir hedeftir. İstanbul’da 3 gün boyunca esecek olan ticaret rüzgarlarının, ekonomik bağlarımızı daha da yükseğe çıkaracağından ve ticari ilişkilerimizi artıracağından şüphe duymuyorum" dedi. Türkiye’nin ekonomik verilerine ilişkin de bilgi eren Bakan Bolat, ‘‘2003 ve 2023 yılları arasında Türkiye’nin ekonomik büyümesi ortalama yüzde 5,4 olarak gerçekleşmiştir. Küresel ekonomiyi çevreleyen darboğazlara ve tedarik zinciri aksaklıklarına rağmen, Türk ekonomisi 2023 yılında da istikrarlı büyümesini yüzde 4,5 oranında sürdürmüş ve GSYİH 2002 yılına göre beş kat artarak ilk defa 1 trilyon dolar seviyesini geçerek 1 trilyon 118 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. IMF verilerine göre, satın alma gücü paritesi kapsamında Türkiye, artık dünyanın en büyük 11. ekonomisidir. Geçen yıl, 355 milyar doları aşan mal ve hizmet ihracatımız, 2002 yılına göre 7 kat büyümüştür. İhracat, Türkiye ekonomisinin büyümesinin ana unsurlarından birisidir ve dünya mal ihracatındaki payımız yüzde 1,08’e, hizmet ihracatındaki payımız ise yüzde 1,29’a erişmiştir. İhracatımızın sağladığı ivme sayesinde, bu yıl sonunda yüzde 4 oranında büyüme sağlamayı bekliyoruz. Ekonomimizdeki bu olumlu gelişmeleri başarırken, temel odağımız önde gelen pazarlarımızda rekabet gücümüzü korumak, firmalarımızı desteklemek ve daha iyi bir iş ve yatırım ortamı kurmaya çalışmaktır’’ açıklamalarında bulundu.