GENEL - 15 Mart 2019 Cuma 17:09

İstanbul’a iki kruvaziyer limanı

A
A
A
İstanbul’a iki kruvaziyer limanı

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, yılda 13 milyon olan turist sayısını 22 milyona çıkarmak için dev projelere imza atmaya hazırlanıyor.

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, yılda 13 milyon olan turist sayısını 22 milyona çıkarmak için dev projelere imza atmaya hazırlanıyor. Yenikapı’da yapılacak kruvaziyer limanından İstanbul’a giriş yapacak zengin turistler normal turiste göre beş katından fazla harcama yapacak. Bu para, taksiciden başlayarak esnafa, lokantacıya dağılacak ve İstanbul ekonomisine katkı yapacak.


İstanbul’un şu anda yıllık 232 milyar dolar olan yıllık gelirini 5 yıl sonunda yaklaşık 75 milyar dolar büyütmeyi hedeflediklerini ifade eden Yıldırım, “75 milyar dolar, her yıl ortalama 15 milyar dolarlık gelir artışı anlamına geliyor. Turizm de bu gelir artışında önemli bir yer tutacak. Bir turist ortalama 650 dolar harcama yapıyor. Oysa ki kruvaziyer ile gelen turistin harcaması 2000 ile 5000 dolara tekabül edecek” dedi


En çok görülmek istenen 5. şehir


Paris, Londra, New York gibi kentlerin nüfusunun yaklaşık iki katı turist ağırladığını ve turizmden önemli bir gelir elde ettiklerini ifade eden Yıldırım, “İstanbul 13.5 milyon turist ağırlıyor. Bizim hedefimiz 5 yılın sonunda bu sayıyı 22 milyona çıkarmak. Özellikle daha fazla para harcayan gelir grubu yüksek turistleri hedefliyoruz. İstanbul, doğası, tarihi ve coğrafik özellikleriyle muhteşem bir şehir. Bunu yabancılar da biliyor. Bu kent dünyada görülmek istenen şehirler arasında 5. sırada yer alıyor. Aslında her şey hedefe uygun. Bizim yapmamız gereken şey ise turist ile İstanbul’u buluşturmak. Planlarımızı da buna göre yaptık” dedi.


Harcamaya taksiden başlayacaklar


Yenikapı’da ve yapılacak olan kruvaziyer limanına binlerce yolcu taşıyan 8 geminin aynı anda yanaşabileceğini anlatan Binali Yıldırım, “Bir turist normalde 650 dolar harcarken, kruvaziyer turisti 2000 ile 5000 dolar arasında harcama yapıyor. Yenikapı Kruvaziyer Limanı’nı İstanbul ile tamamen bütünleşmiş, parklar ve kültürel etkinliklerle çevrili, dünyanın en ünlü anıtlarından birinin yakınında yapacağız. Bu liman, kentin yeni ve etkileyici bir parçası olacak. Kruvaziyer limanı sayesinde İstanbul’un turizm hedeflerine daha da yaklaşılacak. Her yıl 400 bin üst gelir grubu turistin giriş yapacağı Yenikapı Kruvaziyer Limanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’yla birlikte hayata geçirilecek. Yenikapı’ya aynı anda 8 gemi yanaşabilecek. 700 milyon liralık yatırımla hayata geçirilecek ve doğrudan 1.500, dolaylı 49.000 kişiyi istihdam edecek liman, İstanbul ekonomisine yılda 1 milyar dolar katkı sağlayacak. Ayrıca Galataport kapsamında yapılacak Salıpazarı (Karaköy) Kruvaziyer Limanı ile yılda 400 bin turisti ağırlayabileceğiz. Bu iki limandan her yıl ortalama 800 bin turist gelecek. Böylece binlerce turist kente dağılacak. Taksiye binecekler, alışveriş yapacaklar, yemek yiyecekler. Bu para İstanbul’da dolaşacak ve ekonomiye katkı yapacak” diye konuştu.


Suriçi açık hava müzesi oluyor


Tarihi yarımadanın yoğun turist akımına hazırlanacağını ifade eden Yıldırım, İstanbul’un kalbi olan Suriçi’nin tarihin ve medeniyetin yaşayan açık hava müzesi olacağını söyledi. Yıldırım şunları söyledi: Tarihi yarımada sokakları, mimari anıtları, şehrin hafızasında yer etmiş mekanlar geleneğine uygun düzenleme ile İstanbul’un kadim kültürünü, kokusunu ve rengini geleceğe taşıyacak. Kişilikli ve kimlikli bir yaşayan şehir merkezi, geleneksel sanatlarımızla modern çizgileri buluşturacak. Suriçi’nde Süleymaniye’den başlayarak Tarihi Yarımada’da ve İstanbul’un tamamında bir mimari kültür dönüşümü ve tarihsel restorasyon seferberliği başlatılacak.”


Fuar turizminden 7.5 milyar dolar


Fuar ve kongre turizmine de özel önem vereceklerini sözlerine ekleyen Binali Yıldırım, “Fuarlar, normal turist harcamalarına göre iki kat fazla harcama yapan ziyaretçileri ağırlıyor. Bu, şehir ekonomisine yüzlerce milyar dolarlık katkı yaparken aynı zamanda fuar ortamının sağladığı etkileşimle hem şehrimiz hem de ülkemiz için onlarca milyar dolarlık ticaret hacmini tetikliyor. İstanbul’daki ticaret hacmini ve istihdam alanlarını artırma hedefimiz doğrultusunda en önemli projelerimizden biri Atatürk Havalimanı’nın arazisine kurulacak 11 milyon m2’lik Millet Bahçesi içinde bir fuar ve kongre merkezi oluşturmak” dedi. Avrupa’nın 50 milyon ziyaretçiye sahip fuar pazarından yüzde 10 pay almak ve İstanbul’da her yıl 5 milyon fuar ziyaretçisi ağırlamak üzere tasarlanacak alanın, 60 yeni fuara zemin hazırlayacağını her yıl 2 milyonu yabancı olmak üzere 4.5 milyona yakın ziyaretçi ağırlayacağını belirten Yıldırım, “Böylece kent ekonomisine fazladan 3 milyar dolar turizm geliri sağlanacak. Fuarlar, ihracata yüzde 20 oranında katkı yapıyor. İhracatımızın 35 milyar doları bu fuarlarla sağlanıyor. Yeni fuar alanlarımızla gelecek 5 yılda iş turizmine yıllık 5 milyar dolar, kent ekonomisine 9.5 milyar dolar ve ihracata 50 milyar dolar destek olunacak. 400 milyon lira harcamayla kurulacak fuar, doğrudan 3.300 kişiye dolaylı olarak da 26 bin kişiye iş sağlarken kent ekonomisine de yılda 9 milyar lira katkı sağlayacak” açıklamasını yaptı.


Pendik Fuar ve Kongre Merkezi


Sabiha Gökçen Havalimanı sayesinde fuar ve kongre turizmi hedefinin Anadolu Yakası misyonunu ise Pendik Fuar ve Kongre Merkezi’nin sağlayacağını anlatan Yıldırım, “Pendik Fuar Merkezi’nde her yıl 1 milyonu yabancı olmak üzere 3 milyona yakın ziyaretçi ağırlanacak. Böylece kent ekonomisine fazladan 1.5 milyar dolar turizm geliri sağlanacak. Pendik’te 429 bin 270 m2 alan üzerinde 16 salon ve tamamlayıcı hizmet bölümleri şeklinde tasarlanacak fuar ve kongre merkezi, geleceğimiz İstanbul’un ekonomisinde önemli yer tutacak, her sektörde yeni iş ve istihdam alanları açacak” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.