EKONOMİ - 12 Mart 2024 Salı 14:22

İstikrarı hedef alan askeri darbeler, Türkiye ekonomisinin yükselişine sekte vurdu

A
A
A
İstikrarı hedef alan askeri darbeler, Türkiye ekonomisinin yükselişine sekte vurdu

Türkiye ekonomisi üzerinde darbelerin etkisi rakamlarla gözler önüne serildi. Darbeler ekonomiyi yavaşlattı, milli gelir ve dış ticarette kayıplar yaşandı. 1960 darbesinde milli gelir yüzde 78 düştü.

2023 yılında G20 ülkeleri arasında 17’nci sıraya yerleşen Türkiye, ekonomisiyle 100 yılda birçok çetin sınavdan geçti. Türkiye, kuruluş yıllarından bu döneme kadar İkinci Dünya Savaşı, 1960, 1980 ve 28 Şubat darbeleri, 2001 küresel ekonomik krizi yaşadı. Ekonomileri derinden sarsan savaş, darbe ve küresel krizler Türkiye’nin yükselmesini yavaşlattı. Özellikle 1960 ve 80 darbelerinde Türkiye ekonomisinin aldığı yaraların sarılması yıllara mâl oldu. Ekonomi darbe sonrası yıllarda toparlansa da etkisi uzun süre hissedildi.

Cumhuriyet tarihinde ilk askeri darbe 27 Mayıs 1960’ta gerçekleşti. Emir komuta zinciri içinde yapılmayan darbe, 37 düşük rütbeli subayın planlarıyla icra edildi. 235 general ve 3 bin 500 civarında subay emekliye sevk edildi, üniversitede bulunan 147 öğretim görevlisi görevden alınmış ve bazı üniversiteler kapatıldı.

1960 darbesinde milli gelir yüzde 78 düştü

Bu gelişmelerle sadece istikrar değil, ekonomi de derinden etkilendi. Rakamlara bakarsak; darbeden önce 14,1 milyar dolar olan gayri safi yurt İçi hasıla (GSYH) yüzde 78 gerileyerek 7,9 milyar dolara düştü. Bu dönemde dolar bazında kişi başına düşen gelir de 509 dolardan 281 dolara indi.

İhracat ivme kaybetti

Ekonomide darbenin etkisi ihracat ve ithalat rakamlarında da göze çarptı. 1960 yılına kadar süren ihracattaki ivmelenme 1961’de durdu. 1923 yılında 50,8 bin dolar olan ihracat, 1960 yılına 320 bin 731 dolara yükselmişti. İhracat ve ithalat rakamları darbe yılından sonra yaklaşık yüzde 10 arttı. Bu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı 0,68 olarak gerçekleşti.

Türkiye ekonomisi 1970 yılında GSYH’sini 19 milyar dolara yükseltti. Dolar bazında kişi başına düşen gelir de aynı dönemde 533 dolara yükseldi. Rakamlara göre Türkiye ekonomisi 1961-1970 arasındaki dönemde darbe öncesi ekonomik göstergelere ulaşmayı başardı. 1960 darbesi ekonomik yükselişi dizginleyen bir sonuç oluşturdu.

İstikrarı hedef alan askeri darbeler, Türkiye ekonomisinin yükselişine sekte vurdu

12 Mart muhtırası 2 milyar dolar kaybettirdi

Ardından 12 Mart 1971 Muhtırasında 32’nci Türkiye Hükümetinin istifaya zorladığı askeri müdahale yaşandı. Bu dönemde GSYH bir önceki seneye göre 2 milyar dolarlık gerileme yaşayarak 16,9 milyar dolara indi. Aynı dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 57’ye düştü.

1980 darbesinin ekonomiye el freni etkisi

Türkiye’yi istikrarsızlaştırma çabası 12 Eylül 1980 ihtilaliyle sürdü. Türkiye ekonomisi bu döneme kadar 68,9 milyar dolar GSYH rakamına ulaşmış, kişi başına düşen gelirini dolar bazında 1.540 dolara yükseltmişti. Ancak 1980 ihtilaliyle ekonomide durgunluk bir sonraki senenin rakamlarında açıkça görüldü. 1981 yılında GSYH yüzde 3,08’lik sınırlı yükselişle 71 milyar dolar, kişi başına gelir de 1.579 dolar olarak gerçekleşti.

İstikrarı hedef alan askeri darbeler, Türkiye ekonomisinin yükselişine sekte vurdu

2001 krizi

Darbelerden çıkan Türkiye ekonomisi büyümeye devam etti. 1990 yılında Türkiye’nin GSYH’si 154 milyar dolara, kişi başına düşen geliri ise 2 bin 730 dolara fırladı. Ancak 2001 krizi kapıda belirdi. Küresel krizin etkisiyle 260 milyar dolara ulaşan Türkiye’nin GSYH’si bu dönemde 201 milyar dolara geriledi, kişi başına düşen gelir de 3 bin 12’den 2 bin 260 dolara indi.

2023’te kişi başı gelir 13 bin doları aştı

Türkiye ekonomisi darbelerden çıkarak 2023 yılına geldi. Geçen yıl Türkiye’nin GSYH’si 1,19 trilyon dolara yükseldi. Kişi başına düşen milli gelir 13 bin doları aştı. Türkiye 2023 yılında ihracatını 256 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine yükseltti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Türkiye Orman Ürünleri Meclisi’nde konuşan Özakalın; “Sektör sorunlarının çözüm sürecini yakından takip ediyoruz” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Orman Ürünleri Meclis Toplantısı, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın’ın katılımıyla video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Toplantıya, Başkan Özakalın’ın yanı sıra TOBB Türkiye Orman Ürünleri Meclis Başkanı Haluk Yıldız ile sektördeki firma sahipleri, yönetim kurulu başkanları, CEO ve genel müdür seviyesindeki üst düzey sektör temsilcileri katıldı. Özakalın; “2024’ü sektör adına iyi değerlendireceğiz” Toplantıda TOBB Yönetim Kurulu adına Sektör Meclisi üyelerine hitap eden Başkan Özakalın, orman varlığının, birçok endüstriye yarı mamul veya ham madde olarak girdi sağlaması nedeniyle ülkelerin ekonomik kalkınmalarında çok önemli bir yer teşkil ettiğini dile getirdi. Özakalın konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bu nedenle orman sektörünün geleceğine ilişkin daha önce de üzerinde durduğumuz önemli gündem maddelerinin bugün burada tekrar altını çizmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Gündem maddeleri ile ilgili meclis başkanının ve üyelerimizin değerli yorumlarını bizlerle paylaşması ve alınan kararlara ilişkin destek vermesi önemli 2024 yılını verimli bir şekilde daha da iyi değerlendirebileceğimize ve kıymetli çalışmalar yapacağımıza inanıyorum. Bu vesile ile toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, sektörel sorunların çözümü için katkı sunan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.” “Süreci yakından takip ediyoruz” Başkan Özakalın konuşmasında ayrıca, sektör sorunlarıyla ilgili raporun şubat ayında TOBB’un ev sahipliğinde düzenlenen, ‘TOBB Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası’nda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a sunulduğunu belirterek, “TOBB olarak sektörel sorunların çözüme kavuşması adına değerli Meclis Başkanımız Haluk Yıldız’la birlikte süreci yakından takip ediyoruz. Sorunlarımızın dile getirilmesi ve çözüm önerileri sunulması noktasında da bize destek veren sektörün değerli temsilcilerine ve Meclis üyelerimize ayrıca teşekkür ediyorum. İnşallah, gündemimizde yer alan konuları istişare, ortak akıl ve el birliğiyle çözüme kavuşturacağız” dedi. Sektör Meclisi toplantısı, Başkan Özakalın’ın konuşmasının ardından, Meclis Başkanı Haluk Yıldız yönetiminde devam etti. Orman ürünleri sektörü dış pazar imkânlarında daralma ve rekabet gücünün zayıflamasına ilişkin alınacak önlemlerin değerlendirildiği toplantının gündeminde ayrıca, “Orman Ürünleri Sektörünün ARGE kapasitesi ve kabiliyetinin geliştirilmesi konusunda iş planı yapılması”, “EUDR- AB Ormansızlaşmanın Önlenmesi Tüzüğü Hakkında OGM ve diğer paydaşlar ile birlikte ortak yol haritasının belirlenmesi”, “12. Kalkınma Planında alınan kararların hayata geçirilmesi için tarafları harekete geçirme programının yapılması” ve “Kapasite Raporuna Dayalı Tomruk Satış Sistemi’nin ne zaman ve nasıl hayata geçirileceğine dair değerlendirmelerin yapılması” gibi konular yer aldı. TOBB Türkiye Orman Ürünleri Meclisi Toplantısı, dile getirilen konular üzerine yapılan istişare ve değerlendirmelerin ardından sona erdi.