EKONOMİ - 04 Ekim 2023 Çarşamba 14:31

İTO’nun tüm başkanları “İstanbul’da Ticaretin Başkanları” kitabında toplandı

A
A
A
İTO’nun tüm başkanları “İstanbul’da Ticaretin Başkanları” kitabında toplandı

İTO’nun 141 yıllık tarihinde başkan olan 29 ismin İstanbul ekonomisine sundukları katkıları içeren “İstanbul’da Ticaretin Başkanları” kitabını ve belgeselini yayınladı. Kitapta aktarılanlarda Azaryan Efendi’nin, 15 yılla en uzun süre görevde kalan İTO başkanı olduğu, 29 başkanın 5’inin Osmanlı İmparatorluğu döneminde görev yaptığı, 24 başkanın ise Cumhuriyet döneminde İstanbul Ticaret Odası’na başkanlık ettiği bilgileri yer aldı.


İstanbul Ticaret Odası (İTO) 141 yıllık tarihinde başkan olan 29 ismin İstanbul ekonomisine sundukları katkıları içeren “İstanbul’da Ticaretin Başkanları” kitabını ve belgeselini yayınladı. Dersaadet Ticaret Odası’nın kurucusu Azaryan Efendi ile başlayan ve mevcut başkan Şekib Avdagiç’e kadar süregelen tüm başkanları irdeleyen kitap, başkanların yanı sıra görev yaptıkları dönemleri de mercek altına alıyor. Yazarlığını ve proje yönetmenliğini Mustafa Nadir Önay’ın üstlendiği kitapta yer alan bilgiye göre Azaryan Efendi, 15 yılla en uzun süre görevde kalan İTO başkanı oldu. 29 başkanın 5’i Osmanlı İmparatorluğu döneminde görev yaptı. 24 başkan ise Cumhuriyet döneminde İstanbul Ticaret Odası’na başkanlık etti.


Kitabın tanıtımı için İTO’nun Eminönü’ndeki merkez binasında gerçekleştirilen toplantıda, 700 binden fazla firmanın üye olduğu, İstanbul iş dünyasının en büyük meslek örgütü İTO’da 1995 yılından bu yana başkanlık görevinde bulunan Şekib Avdagiç, Öztürk Oran, Murat Yalçıntaş ve Mehmet Yıldırım bir araya geldi.


“Başkanlarımız, geniş bir coğrafyanın kalkınması için üstün gayret göstermişlerdir”


İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ekonomi ve ticarette gerçek anlamda Avrupa ile benzer yapılar kurmasının temellerinin Dersaadet Ticaret Odası, yani İstanbul Ticaret Odası ile atıldığını dile getirerek, “İstanbul Ticaret Odası’nın ülkemizin kalkınma hamlesine özel sektörü dahil etmek, yerli ve milli üretim yapacak bir müteşebbis kitle oluşturmak için kuruldu. Günümüzde Türk özel sektöründen bahsedebiliyorsak, bunda Odamızın ve başkanlarımızın izlediği politikanın büyük payı vardır. Odamız ve başkanlarımız, geniş bir coğrafyanın ihyası ve kalkınması için üstün gayret göstermişlerdir. O yüzden Basra’dan Selanik’e, Beyrut’tan Ohri’ye kadar ve bilhassa Anadolu’nun her ili ve her önemli ilçesinde ticarete çağdaş bir hüviyet kazandıracak Odaların kurulmasında İTO başkanlarının katkısı vardır. Onlar sayesinde üretim ve ticaret, ülkemizin ‘çağını yakalayacağı bir vasıtaya’ dönüşmüştür” şeklinde konuştu.


“İTO, ticaretin çok renkli, çok kimlikli merkezidir”


İTO’nun coğrafyanın tüm mensuplarının temsil edildiği bir Oda olduğunu belirten Avdagiç, “İlk başkanımız Osmanlı işadamı Azaryan Efendi’den Basmacızâde Ferit Bey’e, Mehmet Abud Bey’den 1920’lerin güçlü ismi Mustafa Şükrü Bey’e kadar bu böyle oldu. Aynı şekilde 1930’ların başkanı Recep Bey’den Nuri Kozikoğlu’na, Mithat Nemli’den Sait İbrahim Esi’ye, Yalım Erez’den Atalay Şahinoğlu ve Mehmet Yıldırım’a ve bugün aramızda bulunan değerli başkanımız Prof. Dr. Murat Yalçıntaş’tan merhum İbrahim Çağlar’a ve Öztürk Oran’a kadar tüm başkanlarımız müstesna hizmetlere imza attılar” dedi.


İTO’nun ticaretin çok renkli, çok kimlikli merkezi olduğunu belirten Avdagiç, “İTO, 141 yılda bu ülkeyi kendi vatanı, bu devleti kendi devleti ve hâmisi bilen herkese kucak açtı. Bu yüzden de küresel bir bakış açısına sahiptir. Bu toprakların ve İstanbul’un ticari ve üretim birikimine sahip çıktı. Dolayısıyla biz bu coğrafyanın tüm mensuplarının temsil edildiği bir Oda olduk. Başkanlarımızı özetle şöyle ifade edebiliriz: Üyelerimizi ve ülkemizi önce 19. yüzyılın sanayi devrimine, ardından 20. yüzyılın uzay çağına ve nihayet 21. yüzyılın dijital devrimine hazırladılar. Ama hepsinden önemlisi; İTO başkanlarımız sayesinde biz, çağı yakalama çabasında olan bir ülkenin ticaret odası olmaktan çıkıp çağın önüne sıçrama yapacak seviyeye ulaşan bir ülkenin odası olduk” dedi.


İstanbul Ticaret Odası’nın 141 yıldır, kendiliğinden, nesilden nesile geçen iş yapma geleneklerini İTO başkanlarının temsil ettiğini kaydeden Avdagiç, “Kıymet bilme, vefa gösterme erdemini onlarda gördük. Kökenimiz ne olursa olsun, hangi siyasal görüşe sahip olursak olalım; Oda mensubu olarak yan yana durmayı, bir ailenin fertleri gibi aynı hedefe bakmayı da onlardan öğrendik. Onlar sayesinde; İstanbul Ticaret Odası, bizi birleştiren Oda oldu. İstanbul Ticaret Odası, iş dünyasını birleştiren Oda oldu. İstanbul Ticaret Odası, ülkemizle dünyayı birleştiren Oda oldu” diyerek sözlerini tamamladı.


"İTO, Türk ticaret aklının tekamül ettiği mekan"


Toplantıda söz alan İTO’nun eski başkanlarından Murat Yalçıntaş, "141 yıllık İTO’yu çıkartırsanız, Türk iktisat tarihinden geriye çok az şey, hatta hiçbir şey kalmaz" dedi. Yalçıntaş, İTO’nun Türk ticaret aklının tekamül ettiği mekan olduğunu kaydederek, "Odamız 1882’den beri de ülkemizin ekonomik ve ticari politikaların özel sektör-kamu eliyle belirlendiği yerdir" dedi. Şekib Avdagiç’in İTO’da yepyeni bir yol açtığını belirten Yalçıntaş, "Şekib Bey, tabir yerindeyse ’ticaretin sessiz devrimini’ gerçekleştirmektir. Bana göre de ’ticaret’in son başkanı, ’ticaretin dijital alfabesini’ yol arkadaşlarıyla birlikte yazıyor" ifadelerini kullandı.


İTO’da 1995-2005 yılları arasında başkanlık yapan Mehmet Yıldırım ise yayınlanan kitapla İTO’nun önemli bir ahde vefa örneği gösterdiğini söyledi. Yıldırım, "O dönemi tanıtan önemli bir kitap. Çünkü 140 yıllık tarih. Bu tarih içerisinde savaşlar da var. Büyük kayıplar oldu, büyük dönemler yaşadık. Osmanlı da yaşadı. Hepsinden önemlisi Cumhuriyet. Bir dönemi kapadık, bir dönemi açtık. İTO’nun üyelerine öncülük ettik, hepsinden önemlisi üyelerinin ticari aktivitelerine yardımcı olmaya çalıştık.


“Odayı yönetirken İstanbullunun bize emaneti yaklaşımıyla hareket ettik”


İTO’nun eski başkanlarından Öztürk Oran da konuşmasında kitabın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, makamların gelip geçici olduğunu, asıl olanın eserler olduğunu söyledi. Oran, "Önemli olan bulunduğunuz dönemde yaptıklarınızdır. Benim 6 aylık gibi kısa bir başkanlık dönemim vardı ama çok verimli geçti, önemli hizmetlere aracı olduk. Odayı yönetirken İstanbullunun bize emaneti yaklaşımıyla hareket ettik" ifadelerini kullandı.


“Yaşayan başkan ve başkan yakınları da katkı verdi”


Kitabın yazarı ve proje yönetmeni Mustafa Nadir Önay ise arşive sahip olan kurumların büyük kurumlar olduğunu ifade ederek, “İTO da köklü bir arşive sahip köklü bir kurumdur. İstanbul’da Ticaretin Başkanları çalışması da arşive dayalı ama yeni bilgilerle zenginleştirilen, kurum tarihine katkılar sunan bir çalışmadır. Bu çalışma ile İTO’ya hizmet etmiş, başkanlık yapmış 29 şahsın hayat hikayelerini, ticari faaliyetlerini ve dönemlerinde İTO için yaptıklarını öğreniyoruz. İstanbul’un Türkiye ekonomisindeki yeri dikkate alındığında bu bilgilerin aynı zamanda Türkiye ekonomisi için de önemli olduğu fark edildi. Yazılı ve sözlü kaynaklarla birlikte yaşayan başkan ve başkan yakınlarının da katkı verdiği kitap ve belgesel filmin, araştırmacılara ve ilgililere yararlı olmasını umuyoruz” ifadesini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.