SAĞLIK - 08 Nisan 2025 Salı 09:24

Kalp krizinde ilk 3 dakika hayati önem taşıyor

A
A
A
Kalp krizinde ilk 3 dakika hayati önem taşıyor

Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de yılda ortalama 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor. Kalp krizlerine müdahalede ilk üç dakikanın büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, kalp krizi ve kalp hastalıklarında erken teşhisin önemini vurguladı.


Ani ölümlerin en bilineni arasında yer alan kalp krizinin birçok nedeni bulunuyor. Kronik hastalıklar, sigara, sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve stres kalp krizine sebep olan etkenler arasında sayılırken; kalp hastalıklarını dolayısıyla da ani kalp krizlerini önlemek için doğru ve düzenli tarama yaptırmak hayati rol oynuyor. Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, şiddetli göğüs ağrısının kalp krizi belirtilerinden olduğunu ifade ederken, "Eğer kişide yoğun göğüs ağrısı, nefes alamama, kol uyuşması, mide ağrısı, mide bulantısı, gaz sancısına benzer sırta vuran ağrı, soğuk terleme varsa büyük ihtimalle kalp krizi belirtisidir" dedi. Sessiz olarak adlandırılan kalp krizi konusunda da uyarıda bulunan Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, "Aslında kalp krizi sessiz gelmemektedir. Ağrı eşiği kişiden kişiye değişmektedir. Şiddetli göğüs ağrısını kas ağrısı, mide ağrısını hazımsızlık olarak yorumlayıp önemsemeyen hastalar olabilmektedir. Oysa en ufak bir şikâyette en yakın sağlık kuruluşuna ulaşılmalıdır" ifadelerini kullandı.



Doğru müdahale hayat kurtarıcı oluyor


Kalp krizi belirtilerinin geldiği anda tıbbi yardım alınması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, "Eğer ev içinde veya bir ortamda kalp krizi geçirdiği anlaşılan bir kişi varsa ilk etapta hemen tıbbi destek alınması gerekir. Kişi sırtüstü yatırılmalı ve nefes alması sağlanmalıdır. Kalp krizinde ilk üç dakika çok önemlidir. İlk üç dakikada doğru müdahale olması hayat kurtarıcı olmaktadır" şeklinde konuştu.



"Herkes temel ilkyardım eğitimi almalı"


Herkesin temel ilkyardım eğitiminin olmasının hayati bir önem taşıdığının altını çizen Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, "Özellikle de risk faktörü taşıyan kişilerin ailelerinden kişilerin bu eğitimi alması hayat kurtarıcı olur. Her evden en az bir kişinin temel ilkyardımı öğrenmesi önemlidir. Bunun dışında kalp krizi geçiren kişiye yapılabilen yanlış müdahaleler de tehlike oluşturmaktadır. Hastaya su veya ilaç vermeye çalışmak, kolonya koklatmak, yan yatırmak, hastayı sarsmak faydadan çok zarar getirmektedir" şeklinde görüş verdi.



Stresin etkisi büyük


Kalp krizi için risk faktörlerini sıralayan Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, "Ailede olan kalp hastalığı öyküsü, sigara, alkol kullanımı, sağlıksız beslenme, hareketsizlik kalp krizinde riski artırmaktadır. Bunun yanında hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıkların da olması kalp üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Ayrıca kalp krizinde stres de önemli bir risk faktörü olarak son yıllarda öne çıkmaktadır. Stresten uzak durulmalıdır. Beslenmenin düzenlenmesi, gerekirse bunun için uzmana başvurulması, düzenli egzersiz yapılması, sigara ve alkolün bırakılması gerekmektedir. Kalp hastalıklarını önlemek veya erken teşhis etmek için düzenli kalp kontrolleri yaptırılmalıdır. Özellikle aile öyküsü olan bireylerin 30 yaş itibariyle düzenli kardiyolojik muayenelerine gitmeleri önemlidir" dedi.



Anjiyo en önemli tarama


Kadınlarda 55 yaş, erkeklerde 35 yaş sonrası kalp hastalığı riskinin arttığına değinen Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, "Bu nedenle kişilerin mutlaka kardiyoloji birimlerine başvurup önlem alması gerekir. Riskli gruplarda sanal anjiyo ve normal anjiyo yapılması muhtemel ani kalp ölümlerinin de önüne geçmekte etkili olmaktadır. Anjiyo, kalp ve damarlar konusunda detaylı bilgi verirken, muhtemel bir sorunun da tedavisini gerçekleştirmektedir. Tabii ki herkese klasik anjiyo önerilmemektedir. Hastanın şikayeti, yaşı, diğer tetkiklerle birlikte risk faktörleri değerlendirilip anjiyo kararı verilir. Riskli yaş gruplarının yanında çocukluk, genç yetişkinlik dönemlerinde de rutin kalp kontrollerinin yaptırılması önemlidir. Bu da muhtemel kalp ölümlerinin önüne geçebilmektedir" diye görüş verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Patnos’ta trafik ışıkları yeniden faaliyete geçti Patnos ilçe merkezinde birkaç gündür devre dışı olan trafik ışıklarının yeniden faaliyete geçmesiyle birlikte hem sürücüler hem de yayalar rahat bir nefes aldı. Özellikle yoğun araç ve yaya trafiğinin yaşandığı kavşaklarda ışıkların çalışmaması zaman zaman aksamalara ve tehlikeli anlara neden olurken, sorunun çözümü için İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri yoğun bir çalışma yürüttü. Patnos İlçe Emniyet Müdürü’nün koordinesinde Trafik Şube Birimi tarafından başlatılan çalışmalar kapsamında, arızanın kaynağı kısa sürede tespit edildi. Trafik güvenliğini önceleyen ekipler, gerekli teknik incelemeleri yaparak sorunun giderilmesi için Karayolları ekipleriyle koordinasyon sağladı. Karayolları yetkililerinin de destek verdiği çalışmalar kapsamında trafik ışıklarının altyapısı kontrol edildi, gerekli bakım ve onarımlar titizlikle gerçekleştirildi. Yapılan teknik müdahalelerin ardından trafik sinyalizasyon sistemi yeniden devreye alınarak sağlıklı şekilde çalışır hale getirildi. Yetkililer, trafik ışıklarının yeniden faaliyete geçmesiyle birlikte ilçe merkezinde trafik akışının normale döndüğünü, olası kazaların önüne geçildiğini belirtti. Vatandaşlardan gelen geri bildirimlerin dikkate alındığını ifade eden Trafik Şube yetkilileri, benzer durumlarda hızlı müdahale için ekiplerin 7/24 görev başında olduğunu vurguladı. Sürücü ve yayaların trafik kurallarına uyması çağrısında bulunan yetkililer, yapılan çalışmaların temel amacının can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu ifade etti. Patnos İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ile Karayolları ekiplerinin iş birliği içerisinde yürüttüğü bu çalışma, ilçe genelinde memnuniyetle karşılandı.
Ağrı Denetimli serbestliğin toplumdaki rolü Patnos’ta ele alındı Patnos Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Patnos Meslek Yüksekokulu arasında yapılan iş birliği protokolü kapsamında, Türk Denetimli Serbestlik Sisteminin 20. yılı dolayısıyla kapsamlı bir konferans programı düzenlendi. "Denetimli Serbestliğin Toplumdaki Rolü ve Önemi" konulu konferans, 22 Aralık 2025 tarihinde Patnos Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa yargı mensupları, akademisyenler, emniyet personeli, kamu kurum temsilcileri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Programın açılış konuşmasını Patnos Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Emin Çıplak yaptı. Çıplak konuşmasında, denetimli serbestlik sisteminin sadece bir denetim mekanizması olmadığını, aynı zamanda bireyin topluma kazandırılmasını amaçlayan önemli bir sosyal adalet uygulaması olduğunu vurguladı. İş birliği protokollerinin bu anlayışın sahaya yansıması açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Konferans kapsamında Cumhuriyet Savcısı Emin Burak Sürezli, Türk Ceza Hukukunun temel amacı hakkında katılımcılara bilgi verdi. Patnos Denetimli Serbestlik Müdürü Volkan Fırat Çoban, denetimli serbestlik sisteminin yapısı, işleyişi ve uygulamada yürütülen çalışmalar hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Programda ayrıca Psikiyatrist İrem Hacısalihoğlu Aydın bağımlılık ve ruh sağlığı konularını ele alırken, Polis Memuru Mesut Bekir Nevik "Narko Gençlik" başlığı altında özellikle gençlerin korunmasına yönelik yürütülen mücadele ve farkındalık çalışmalarını anlattı. Sosyal Hizmet Uzmanı Zafer Can ise denetimli serbestlik sürecinde eğitim, iyileştirme faaliyetleri ve gönüllülük çalışmalarının bireyin yeniden topluma kazandırılmasındaki rolüne dikkat çekti. Bilgi ve deneyim paylaşımlarının yapıldığı konferans, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi. Programın, denetimli serbestlik sistemine yönelik toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkı sunduğu ifade edildi.
Sakarya Akyazı’da 5 mahallenin altyapısı baştan sona yenilendi SASKİ, Akyazı’da 5 mahalleyi içine alan altyapı projesini planlanan tarihten önce tamamladı. Toplam 9 bin metrelik hattın yenilendiği projeyle, bölge kesintisiz içme suyu ve güvenli atık su ağı ile buluştu. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), ‘Sağlam altyapı, güvenli gelecek’ vizyonu doğrultusunda Akyazı’nın kronikleşen altyapı sorunlarına neşter vurdu. 6 farklı noktada eş zamanlı yürütülen çalışmalar çerçevesinde proje kısa sürede tamamlandı. Bölgeye 5 bin metresi içme suyu, 4 bin metresi ise kanalizasyon olmak üzere toplam 9 bin metrelik güçlü bir altyapı hattı kazandırıldı. Projenin içme suyu kısmında Altındere Osmanağa, Altındere Cumhuriyet, Altındere Gündoğan, Yağcılar ve Gazi Süleyman Paşa mahallelerindeki ekonomik ömrünü tamamlamış hatlar yenilendi. 5 bin metrelik yeni isale hattı ve yenilenen abone bağlantıları sayesinde, bölgede yaşanan basınç düşüklüğü ve su kesintileri tarihe karıştı. Ayrıca kayıp-kaçak oranının minimize edilmesiyle mevcut su kaynaklarının korunması sağlandı. Çevresel sürdürülebilirliği ön planda olduğu projede, Altındere Cumhuriyet, Altındere Gündoğan ve Altındere Osmanağa mahallelerine 4 bin metrelik yeni kanalizasyon hattı inşa edildi. Bu sayede atık suların doğrudan doğaya karışma riski ortadan kaldırıldı. Güçlü hatlarla toplanan atık sular, güvenli bir şekilde arıtma tesislerine iletilerek bölgenin ekolojik dengesi güvence altına alındı.