EKONOMİ - 04 Ağustos 2022 Perşembe 11:58

Kibar Holding’den yeni çalışma modeli: ‘İş BİZim Hayat BİZim’

A
A
A
Kibar Holding’den yeni çalışma modeli: ‘İş BİZim Hayat BİZim’

Çalışanlarına iş-özel yaşam dengesini kurabileceği bir iş hayatı kurmak için çalışan Kibar Holding, yeni çalışma modellerinin belirlendiği “İş BİZim Hayat BİZim” isimli insan kaynakları projesini tanıttı.

Çalışanlarına iş-özel yaşam dengesini kurabileceği bir iş hayatı kurmak için çalışan Kibar Holding, yeni çalışma modellerinin belirlendiği “İş BİZim Hayat BİZim” isimli insan kaynakları projesini tanıttı.


Motivasyonu yüksek, işine bağlı çalışanlarla işin sürekliliğini, büyümesini destekleyerek iş sonuçlarına değer katmayı hedefleyen Kibar Holding, tüm grup şirketlerinde geçerli olacak yeni çalışma modeli “İş BİZim Hayat BİZim” projesini tamamladı. Çalışanların yüksek katılımı ile düzenlenen online lansman etkinliğinde Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı ve İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Şennur Kuru, proje hakkında detayları tüm çalışma arkadaşlarına aktardı.


Projenin hayata geçmesinden dolayı duyduğu mutluluğu dile getiren Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, “Pandeminin ilk zamanlarında hiç tecrübe etmediğimiz bu yeni deneyimi yönetmek hepimiz için oldukça güç oldu. Fakat arkadaşlarımızın değişime adaptasyon hızı, iş bilinci ve güçlü iletişim yeteneği ile sorunsuz bir şekilde o zamanları geride bıraktık” dedi.


Proje, çalışanların iç görüsü, deneyimleri ve değerlendirmeleri ile oluştu


Yeni bir çalışma modelini hızla öğrenerek, gelişim alanlarını belirlediklerini ve bu alanları güçlü yönleri haline getirmek için çabaladıklarını kaydeden CEO Kayabaşı, “Bizim için oldukça verimli geçen bu simülasyon döneminin ardından artık yeni nesil çalışma modelini kalıcı hale getiriyoruz. İş BİZim Hayat BİZim adını verdiğimiz projemizle birlikte her bir pozisyonun gerekliliklerini göz önünde bulundurarak, kapsamlı bir çalışma yaptık. Projenin farkı, çalışma modellerini belirlerken çalışma arkadaşlarımızın iç görüsünü, deneyimlerini ve değerlendirmelerini dikkate alarak sonuca ulaşmamız oldu” dedi.


Projenin hedefinin yeni iş dünyasına adapte olmak olduğunu da aktaran Kayabaşı, şöyle konuştu: “Arkadaşlarımızın ihtiyaçlarına iş verimliliğinden ödün vermeden cevap verebilmek adına oldukça titiz bir çalışma yürüttük ve bu çalışmayla birlikte arkadaşlarımızın beklentilerine yaklaşmış olmayı, daha esnek ve daha mutlu bir çalışma ortamı sağlamayı umuyoruz.”


“Daha mutlu, daha dinamik, daha esnek bir iş hayatı”


Yeni çalışma modelinin detayları hakkında bilgiler veren Kibar Holding İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Şennur Kuru ise, İş BİZim Hayat BİZim ile amaçlarının, şirket değerlerinden biri olan ‘Esneklik’ bakış açısından hareketle, yeni çalışma modellerine adapte olmak, iş-özel hayat dengesini kurmakta çalışanlara destek sağlamak ve verimliliği arttırarak daha keyifli bir çalışma ortamı oluşturmak olduğunu söyledi. Kuru, şöyle konuştu: “Öncelikle tüm arkadaşlarımızın beklentilerini anlamak, kendi pozisyonlarını değerlendirmeleri için danışman firmamız tarafından bir anket gönderildi. Bu anket sonuçları KVKK gereğince bizimle sadece toplam sonuç olarak paylaşıldı. Anketin ardından yöneticilerimize ekiplerindeki pozisyonları değerlendirmeleri için bir puanlama tablosu paylaştık. Bu tabloda 10 farklı soru ile pozisyon gerekliliklerini belirledik. Çalışma modelini oluştururken belirlediğimiz formül ile her bir pozisyon için uzaktan+ çalışma, hibrit çalışma ya da ofiste+ çalışma olarak sonuçlarımızı aldık. Bu sonuçlar öncelikle Fonksiyon Doğrulama ekipleri, ardından da danışman firma tarafından değerlendirildi. Tüm bu sonuçlar konsolide edilerek İK ekiplerimizin görüşleriyle birlikte Genel Müdürlerimizle mutabakat sağladık. Son olarak proje ekibimiz tüm şirketlerin sonuçlarını konsolide etti ve her bir arkadaşımızın çalışma modeli belirlenmiş oldu.”


"Üç farklı çalışma zamanı kurgulandı"


Uzaktan+ çalışma en az 1 gün, hibrit çalışma en az 2 ya da 3 gün, ofiste+ çalışma ise 4 ya da 5 gün ofiste/yerinde çalışma olacak şekilde modeli kurguladıklarını belirten Kuru, “İki konunun altını özellikle çizmek gerekir. İlki ofiste+ olarak belirttiğimiz modelde sahada olunan zamanları kastediyoruz. Yani müşteriye, tedarikçiye ziyarete gidilen günler de bu kapsama dahil. İkinci konu ise uzaktan+ çalışma günlerinde arkadaşlarımız şehir dışı ya da yurt dışı dahil dilediği yerden çalışabilirler.” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.