SAĞLIK - 18 Şubat 2020 Salı 13:05

Kolda ağrı ve elde uyuşmaya dikkat

A
A
A
Kolda ağrı ve elde uyuşmaya dikkat

Doç.

Doç.Dr. Ahmet İnanır, kolda ağrı ve elde uyuşma belirtilerinin boyun fıtığına işaret ettiğini söyledi.


Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr. Ahmet İnanır, “Boyun fıtığı omurlar arasındaki kıkırdak diskin ortasında yer alan yumuşak parçanın etrafındaki tabakaları yırtarak dışarı taşması sonucu oluşur. Dışarı çıkan disk materyali omurga kanalının orta kısmından fıtıklaşırsa omuriliğe, kanalın yanından fıtıklaşırsa kola giden sinirlere baskı yapabilir. Orta bölümden çıkan fıtıklarda kişi ağrıyı, omuzlarında, boynunda ve kürek kemiklerinde veya sırtında hissedebilir. Yandan olan fıtıklaşmalarda ise hasta kolunda ağrı ve elinde uyuşma karıncalanma veya güçsüzlük hissi ile kendini belli edebilir. Tüm bu bulgular insanların günlük yaşamında olumsuz yönde etkileyecek şekilde gelişebilir. Kişinin duruşuyla ilgili yanlış hareketler yapması, stres, gerginlik, hareketsizlik, fazla kilo sorunları boyun fıtığına zemin hazırlayan etkenlerdir. Gergin ve stresli kişilik yapısında olan bireyler potansiyel bir boyun fıtığı adayıdır” dedi.


Boyun fıtığında tanının öncelikle muayene ile konulması gerektiğini ifade eden Dr. İnanır, “Sonrada MRI görüntüleme sistemi ile de teyit edilmelidir. Boyun fıtığında sinir köküne bası veya basınç varsa öncelikli olarak tek tedavi yöntemine başvurmaktan uzak durulmalıdır. En erken iyileşmenin sağlanması için en uygun yöntemin belirlenip uygulanması hayati öneme sahiptir. Mutlaka en uygun seçeneği önce uygulayacak bilgili ve deneyimi yeterli bir hekim seçilmelidir. Şiddetli ağrı dolayısıyla başını taşımakta ve boyun hareketlerinde aşırı ağrısı olan vakalarda boyunluk tedavisi kullanılabilir. Denilse de boyunluk çok gerekli vakalarda seçilmeli ve ani hareketleri kısıtlamak amacı öncelikli olarak hedeflenmelidir. Her ne kadar kaslarda zayıflamaya yol açacağı söylenip duruyor olunsa da gerekli süreyi doktor belirlemelidir demektedir son yayınlar. Fizik tedavi alanındaki tüm yöntemler hastaların hizmetine sunulmalı ve eksik bırakılmamalıdır. Cerrahi tedavi ise nadir olarak gerekir ve son yöntem olarak algılanmamalı bazı nadir vakalarda ise ilk olarak başvurulabilir. Bu kararı kesinlikle deneyimi ve bilgisel donanımı olan bir uzman hekim verebilecek yeteneği kazanmış olmalıdır. Tereddütte kalınması durumunda fizik tedavi uzmanı ve beyin cerrahı fikir alışverişinde bulunmalı sadece bir hekimin inisiyatifine bırakılmamalıdır” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.