EKONOMİ - 13 Haziran 2018 Çarşamba 14:58

Merkez 2017 son çeyrek finansal hesaplar raporunu açıkladı

A
A
A
Merkez 2017 son çeyrek finansal hesaplar raporunu açıkladı

Sektörlerin finansal bilançolarındaki gelişmelere göre; 2017 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla Türkiye ekonomisi net borçlu pozisyonunu sürdürürken, hanehalkı ve dünyanın geri kalanı finansman sağlayan iki ana sektör oldu.

Sektörlerin finansal bilançolarındaki gelişmelere göre; 2017 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla Türkiye ekonomisi net borçlu pozisyonunu sürdürürken, hanehalkı ve dünyanın geri kalanı finansman sağlayan iki ana sektör oldu. En borçlu sektör, finansal olmayan kuruluşlar olarak gözlenmiş ve bunu genel yönetim sektörü izledi.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2017 yılı dördüncü çeyrek finansal hesaplar raporunu açıkladı. Buna göre; 2017 yılı dördüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin toplam finansal varlıkları 11 trilyon 289 milyar TL, yükümlülükleri ise 12 trilyon 969 milyar TL düzeyine ulaşarak, dünyanın geri kalanına 1 trilyon 679 milyar TL’lik net yükümlülük oluşturuldu. Dünyanın geri kalanı ve hanehalkı, yurtiçi ekonominin finansmanına en büyük katkıyı sağlayan sektörler oldu.



2010 yılından 2017 yılı dördüncü çeyreğine kadar olan dönemde, yurtiçi ekonominin sektörler itibarıyla finansal bilançoları incelendiğinde, hanehalkı ve dünyanın geri kalanının finansal fazla vererek diğer sektörlerden alacaklı; finansal olmayan kuruluşlar ve genel yönetimin ise finansal açık vererek diğer sektörlere borçlu pozisyonda olduğu gözlendi. Diğer taraftan, üstlendikleri finansal aracılık rolü gereği finansal kuruluşlar sektörü dengedeki pozisyonunu koruyarak sıfıra yakın bir net finansal değer oluşturuldu. Sektörlerde gerçekleşen net finansal işlemler incelendiğinde, son iki çeyrekte azalmakla birlikte yurt içi ekonomi 2017 yılı boyunca net borçlu konumunda oldu.



Sektörlerin son dönem itibarıyla finansal varlık ve yükümlülük dağılımı incelendiğinde, finansal olmayan kuruluşların yükümlülük ve varlık tarafında en büyük sektör olduğu, bunu finansal kuruluşların izlediği görüldü. 2017 yılı dördüncü çeyrek itibarıyla, finansal araç dağılımında varlıklarda krediler ve diğer alacaklar, yükümlülüklerde ise sırasıyla krediler, hisse senedi ve özkaynaklar kalemleri en ağırlıklı araçlar olarak gözlendi.



Mevduat ve krediler


Kredilerin kimden-kime matrisleri incelendiğinde, 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde en büyük bağlantı finansal olmayan kuruluşlar ile parasal ve finansal kuruluşlar arasında gerçekleşti. Parasal ve finansal kuruluşlar toplamda 2 trilyon 334 milyar TL tutarında kredi kullandırmış, bunun 1 trilyon 531 milyar TL’lik kısmını finansal olmayan kuruluşlara ve 508 milyar TL’lik kısmını hanehalkına verdi. Dünyanın geri kalanından 921 milyar TL’lik kredi kullanıldı, bunun 413 milyar TL’lik kısmını finansal olmayan kuruluşlar, 313 milyar TL’lik kısmını parasal ve finansal kuruluşlar kullandı.



2017 yılı dördüncü çeyreğinde, yurtiçi ve yurtdışı sektörlerce açılan toplam 2 trilyon 480 milyar TL’lik mevduatın 2 trilyon 237 milyar TL’lik kısmı parasal ve finansal kuruluşlar, 243 milyar TL’lik kısmı ise dünyanın geri kalanı tarafından kabul edildi. Parasal ve finansal kuruluşlarda açılan mevduatın büyük bölümü hanehalkı (934 milyar TL) ve finansal olmayan kuruluşlara (447 milyar TL) ait oldu. Dünyanın geri kalanı tarafından kabul edilen mevduatın önemli bir bölümü (182 milyar TL) parasal ve finansal kuruluşlar tarafından açıldı.



Hanehalkı


Hanehalkı finansal varlık ve yükümlülükleri 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde bir önceki döneme göre yatay seyretti, varlıklardaki artışta mevduattaki işlemler etkili olurken, yükümlülüklerdeki artışın büyük oranda kredi işlemlerinden kaynaklandığı gözlendi. Hanehalkı finansal varlıklarında en temel araç yaklaşık yüzde 77’ler dolayındaki payı ile mevduat olup, bunu hisse senetleri ve özkaynaklar izledi. Veri dönemi boyunca, hisse senedi ve özkaynakların toplam finansal yatırımlardaki payı artarken, mevduatın payı yatay bir seyir izledi. Yükümlülükleri incelediğimizde; tamamına yakınının kredilerden oluştuğu görüldü.



Hanehalkı net finansal değeri 2017 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 40 milyar TL’lik artış gösterdi. Hanehalkı borçluluğuna ilişkin göstergelere bakıldığında; hanehalkı borcunun GSYH’ye oranı yüzde 17 civarındaki seyrini korudu, borcun harcanabilir gelire oranı ile toplam finansal varlıklara oranı 2017 yılının dördüncü çeyreğinde yatay bir seyir izledi. Hanehalkı yükümlülüklerinin GSYH’ye oranına bakıldığında; 2017 yılının dördüncü çeyreğinde Türkiye’nin karşılaştırma yapılan ülkeler arasında borçluluk düzeyi en düşük ülke olduğu görüldü.



Finansal olmayan kuruluşlar


Finansal olmayan kuruluşların finansal varlık ve yükümlülüklerinin 2017 yılı dördüncü çeyreğinde, bir önceki döneme göre bir miktar azaldığı ve bu azalışın büyük ölçüde diğer alacaklar/borçlar kalemindeki azalıştan kaynaklandığı gözlendi. 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde, finansal olmayan kuruluşların varlık tarafındaki en önemli kalemini; satıcı kredi ve avanslar ile diğer kalemlerin toplamından oluşan diğer alacaklar (yüzde 48) oluşturdu. Hisse senetleri ve özkaynakların payı yüzde 39, para ve mevduatın payı ise yüzde 12 oldu. Yükümlülük tarafında ise hisse senetleri ve özkaynak ihracı yoluyla yapılan finansmanın toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 34, diğer borçların oranı yüzde 36, kullanılan kredilerin payı ise yüzde 29 olarak gerçekleşti.



Finansal olmayan kuruluşların net varlıkları 2017 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 184 milyar TL azaldı. Finansal olmayan kuruluşların borçlarının GSYH’ye oranı 2017 yılı dördüncü çeyreğinde yüzde 68 seviyesinde gerçekleşirken, borçların toplam finansal varlıklara oranı bir miktar arttı. Finansal olmayan kuruluşların yükümlülüklerinin GSYH’ye oranları çeşitli ülkelerle karşılaştırıldığında; 2017 yılı dördüncü çeyreğinde, Türkiye’nin borçluluk düzeyi düşük ülkeler arasında yer aldığı görüldü.



Yerleşik sektörlerin toplam borcu


Yurtiçinde yerleşik sektörlerin kullandıkları krediler ve ihraç ettikleri borçlanma senetlerinin toplamından oluşan, finansal hesaplar tanımlı toplam borcun GSYH’ye oranında, 2017 dördüncü çeyreğinde bir önceki


döneme göre artış gerçekleşti. Söz konusu borçluluk oranı diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında; 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde Türkiye’de yerleşik sektörlerin toplam borcunun düşük seviyede gerçekleştiği görüldü.


Borçluluk oranının finansal araçlar itibarıyla ülke karşılaştırması yapıldığında; 2017 yılı dördüncü çeyreklik döneminde Türkiye’nin kredi/GSYH ve borçlanma senetleri/GSYH oranı açısından düşük seviyede yer aldığı


görüldü. Kredi borçluluk oranında en büyük sektör GSYH’nın yüzde 66’sı ile finansal olmayan kuruluşlar olurken, borçlanma senetlerinde yüzde 27 ile genel yönetim önde gelen sektör oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.