SPOR - 10 Ekim 2025 Cuma 12:47

MHK Başkanı Dr. Ferhat Gündoğdu: "Yabancı hakem talebi, güven eksikliğinden kaynaklanıyor"

A
A
A
MHK Başkanı Dr. Ferhat Gündoğdu: "Yabancı hakem talebi, güven eksikliğinden kaynaklanıyor"

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Dr. Ferhat Gündoğdu, hakem tartışmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan Gündoğdu, "VAR sisteminde yabancı hakem talebi konuşuluyor, bu güven eksikliğinden kaynaklanıyor. Bizler kendi insanımıza güvenmeliyiz. Hata yapan cezalandırılır, bir yolu bulunur ama sistemin kendi içinde gelişmesine izin vermeliyiz" dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü ile Spor Bilimleri Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlenen ’Bir Spor Yöneticisinin Meslek Serüveni’ başlıklı söyleşinin konuğu olan Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanı Dr. Ferhat Gündoğdu, spor yönetimi alanındaki tecrübelerini öğrencilerle paylaştı. Sporda disiplin, etik, liderlik ve iletişimin önemini vurgulayan Dr. Ferhat Gündoğdu; gençlere kariyer planlamalarında sabırlı, istikrarlı ve vizyon sahibi olmalarını tavsiye ederek, "Kendinize değer verin; bu emeklerinizin karşılığını misliyle alırsınız" dedi. Moderatörlüğünü Yakın Doğu Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Güneralp’in üstlendiği söyleşi, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Etkinliğe Kuzey Kıbrıs Su Sporları Federasyonu Başkanı Mustafa Abitoğlu, KKTC Süper Lig Hakemleri, TED Spor Akademisi Antrenörleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Söyleşinin sonunda ise Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazım Serkan Burgul, Dr. Ferhat Gündoğdu’ya teşekkür plaketi takdim etti.

MHK Başkanı Dr. Ferhat Gündoğdu:

"Sistemin kendi içinde gelişmesine izin vermeliyiz"

Söyleşide, Türkiye’de hakemlere olan yaklaşımı değerlendiren MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu, hakemlik sisteminin sürdürülebilirliğine dikkat çekti. Gündoğdu, "Süper Lig’de görev yapan birçok hakem bugün sistemi başarıyla temsil ediyor. Yeni hakemler yetiştirmek, ülkeye kazandırmak, KKTC’de olduğu gibi Türkiye’de de zor. Aday hakemler kendi başvuruyor, sosyal hakları yok ve meslek olarak sürdürülebilir değil. Keşke olsa. Bu nedenle iyi hakemlerimizin kıymetini bilmeliyiz, onlara güvenmeliyiz. VAR sisteminde yabancı hakem talebi konuşuluyor, bu güven eksikliğinden kaynaklanıyor. Bizler kendi insanımıza güvenmeliyiz. Hata yapan cezalandırılır, bir yolu bulunur ama sistemin kendi içinde gelişmesine izin vermeliyiz" şeklinde konuştu.

MHK Başkanı Dr. Ferhat Gündoğdu:

"Spor bir çilingirdir, her sorunu çözer, her kapıyı açar"

Spor hayatının, çocuklukta, çakıl taşlı bir okulda kaleci olarak başladığını anlatan Dr. Ferhat Gündoğdu, ardından askeri okulda disiplin ve dayanıklılıkla şekillenen bir eğitim süreci geçirdiğini ifade etti. Güreş, hentbol, cirit, basketbol, voleybol ve kayak gibi birçok branşla ilgilendiğini belirten Dr. Ferhat Gündoğdu, "Mücadeleyi seviyorum ve spor yaparken kendimi buluyorum. Ruhum dinleniyor ve mutlu olduğumu keşfettim. Spordan kopamadım" cümlelerine yer verdi. Başkan Gündoğdu, sağlık sorunları nedeniyle artık sadece yürüyüş yaptığını ama spora olan tutkusunun hala çok büyük olduğunu sözlerine ekleyerek, "Neye yatkın olduğunuzu ve hangi alanda ilerleyebileceğinizi düşünün. Yönetim alanında mutlaka deneyiminiz olsun ve eğitimi yanına koyun. Vizyonunuzu genişletin, ufkunuz açık olsun, yenilikleri takip edin" değerlendirmesinde bulundu.

MHK Başkanı Dr. Ferhat Gündoğdu:

"Sistemi tamamen değiştiremeyebilirsiniz ama iyi birer lider olabilirsiniz"

Dr. Gündoğdu, Türkiye’de spor yönetiminin genel olarak yeterince ilerlemediğine dikkat çekti. Ancak kadınların sporun gelişiminde kritik bir rol oynadığını dile getiren Ferhat Gündoğdu, "Kadınların derinlemesine bakış açısı ile erkeklerin yüzeysel bakış açısı birleşince spor daha hızlı ilerliyor. Futbol ise bambaşka bir alan, diğer branşlarda sadece günü kurtarmaya yönelik başarılar var" diye konuştu. Gençlere seslenen Dr. Gündoğdu, sporu yaşam tarzlarına entegre etmeleri gerektiğine değinerek, "Sistemi tamamen değiştiremeyebilirsiniz ama iyi birer lider olabilirsiniz. Spor yapan çocukları ve ailelerini etkileyerek büyük başarılar elde edebilirsiniz" ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dökülen saçlar vücudun bir alarmı olabilir Toplumda yaygın görülen saç dökülmesinin vücudun verdiği önemli bir "sağlık sinyali" olabileceğini ve günde 100 telin üzerindeki kaybın normal olmadığını belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Umut Mert Yıldırım, "Bu durumun altında stres, hormonal değişiklikler veya bağışıklık sorunları yatabilir. Erken teşhisle çoğu dökülme geri döndürülebilir" dedi. Saç dökülmesi, hem kadınların hem de erkeklerin ortak kaygısıyken, çoğu zaman fırçada biriken tellere "kozmetik" bir çözüm aranıyor. Uzmanlara göre bu yaklaşım, altta yatan ciddi sağlık sinyallerinin göz ardı edilmesine neden olabiliyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Umut Mert Yıldırım, bu "bilinçsiz müdahalelerin" sorunu çözmek yerine kalıcı hale getirebileceği konusunda uyardı. Yıldırım, saç kaybının tipinin ve nedeninin doğru belirlenmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, "Erken dönemde doğru teşhis ve kişiye özel planlama gerekir" şeklinde konuştu. "Telogen dökülme genellikle strese bağlı gelişir" Saç dökülmesinin en sık karşılaşılan tiplerinden birinin stres kaynaklı dökülme olduğunu vurgulayan Dr. Yıldırım, "Vücudun strese karşı verdiği bir tepki sonucu ortaya çıkar. Covid-19 sonrası, doğum veya ameliyat sonrası dönemler, psikolojik stres gibi faktörler bu süreci tetikleyebilir. İyi haber şu ki bu dökülme genellikle geçicidir. Neden ortadan kalktığında saçlar 3 ila 6 ay içinde yeniden uzamaya başlar" dedi. Dr. Yıldırım, tedavi sürecinde öncelikle kan tahlilleriyle vitamin, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının değerlendirildiğini belirterek, "Eksikliklere yönelik destek tedavisiyle birlikte gerekirse PRP, eksozom veya kök hücre uygulamaları yapabiliyoruz" diye konuştu. "Erkek tipi dökülme kadınlarda da görülebilir" Erkek tipi saç dökülmesinin genellikle genetik yatkınlık ve hormonel etkenlere bağlı olduğunu ifade eden Dr. Yıldırım, "Saç çizgisinin geriye çekilmesi, tepe bölgesinde açılma en belirgin bulgulardır. Tedavide önce kan ve hormon testlerini değerlendiriyoruz. Ardından çinko, biyotin gibi destekler, minoksidil içeren spreyler ve saç bakım şampuanları ekleniyor. Dökülme erken evredeyse PRP veya eksozom tedavileriyle başarılı sonuçlar alabiliyoruz. İleri evrelerde ise saç ekimi tercih edilebiliyor" ifadelerini kullandı. "Saçkıran bağışıklık sistemiyle ilişkili bir hastalık" Saç dökülmesinin bir diğer türü olan saçkıran hakkında da bilgi veren Dr. Yıldırım, "Bu hastalık, bağışıklık sisteminin saç köklerine saldırması sonucu ortaya çıkar. Genellikle stres veya başka otoimmün hastalıklarla ilişkilidir" dedi. Saçkıranın bulaşıcı olmadığını vurgulayan Dr. Yıldırım, "Tedavide kortizon içeren kremler veya enjeksiyonlar kullanıyoruz. Çok yaygın olgularda, kaş, kirpik gibi alanları tuttuğunda ise biyolojik ajan dediğimiz yeni nesil tedaviler uygulanabiliyor" diye ekledi. "Her dökülmenin nedeni farklı, uzman kontrolü şart" Dr. Yıldırım, saç dökülmesinin nedenlerinin kişiden kişiye değiştiğini belirterek şu uyarıda bulundu: "Saç dökülmesi tek bir hastalık değildir; birçok farklı sebebe bağlı gelişebilir. Bu nedenle doğru tanı konulmadan ürün kullanımı veya yanlış tedaviler sorunu derinleştirebilir. Etkili bir sonuç için mutlaka dermatoloji uzmanına başvurulmalı."
Trabzon 102 yaşında yeni kimliğine kavuştu Trabzon’un Hayrat ilçesi Yeniköy Mahallesi’nde yaşayan 102 yaşındaki Meryem Koç, seyahat engeli ve ileri yaşı nedeniyle İlçe Nüfus Müdürlüğüne gidemeyince evde kimlik yenileme hizmetinden yararlandı. Meryem nine, Kaymakam Selçuk Baş ve İlçe Nüfus Müdürü Ümit Kalaycı tarafından evinde ziyaret edilerek yeni kimlik kartına kavuştu. Cumhuriyetle yaşıt olan 01.03.1923 Meryem Koç’un kimlik yenileme işlemi, aynı zamanda devletin yaşlı ve hareket kısıtlılığı bulunan vatandaşlara sunduğu insani hizmetin anlamlı bir örneği oldu. Kaymakam Selçuk Baş, yaşlı ve seyahat engeli olan vatandaşlara yönelik kimlik yenileme hizmetinin Türkiye genelinde başarıyla yürütüldüğünü belirterek, "Yaşı ilerlemiş ve seyahat engeli bulunan vatandaşlarımıza evlerinde bu hizmeti veriyoruz. Bu vesileyle onları ziyaret edip hal hatırlarını soruyoruz. Hem kimlik değişimlerini gerçekleştiriyoruz hem de kendilerini mutlu ediyoruz. Cumhuriyetle yaşıt Meryem teyzemizin kimliğini yenilemek bizim için de ayrı bir mutluluk oldu" dedi. İlçe Nüfus Müdürü Ümit Kalaycı da, Meryem Koç’un çocuklarının annelerinin evden çıkamayacağını bildirmesi üzerine Kaymakamlık onayıyla ev ziyareti gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Teyzemiz için başvuru çocukları tarafından yapıldı. Biz de evine giderek işlemini tamamladık. Bu hizmet, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüzün ’hayatın her anında vatandaşın yanında’ anlayışı doğrultusunda yürütülüyor. Hayrat’ta yeni kimlik almayan vatandaş kalmaması için çalışmalarımız sürüyor" diye konuştu. İlçe Nüfus Müdürü Kalaycı, Hayrat’ta yeni kimlik kartını henüz almamış 4 vatandaş bulunduğunu, bunlardan en yaşlısının Meryem Koç olduğunu diğer vatandaşların da kısa sürede kimlik yenileme sürecinin tamamlanacağı bildirildi. 1923 doğumlu Meryem Koç, Cumhuriyet’le aynı yaşı paylaşan ender isimlerden biri. 18 yaşında evlendiğini, hayatı boyunca büyük zorluklarla karşılaşmadığını belirten Koç, "İyi yaşadım, Allah razı olsun" diyerek memnuniyetini dile getirdi. Eşi yaklaşık 40 yıl önce vefat eden Meryem Koç’un dokuz sağ çocuğu (beş kız, dört erkek), elliden fazla torunu ve torunlarının çocukları bulunuyor. "Allah devletimizden razı olsun" Devletin hizmetinden dolayı büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Meryem Koç, "Allah razı olsun, devletimiz sağ olsun, Allah başımızdan eksik etmesin" sözleriyle duygularını ifade etti. "Cumhurbaşkanımız başımızdan eksik olmasın" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da dua ettiğini belirten Koç, "Cumhurbaşkanımız adamlarını bana yolladı, sağ olsun, çok yaşasın, başımızdan eksik olmasın" dedi. Oğlu Resul Koç, annesinin 102 yaşına rağmen sağlığının iyi olduğunu, yalnızca tansiyon ve şeker gibi küçük rahatsızlıkları bulunduğunu söyledi. Beslenmesinde doğal ürünlere önem veren Meryem Koç’un, "İneğimiz vardı, yoğurt, süt, yağ hep kendi evimizdendi" sözleriyle geçmiş yaşamına duyduğu özlemi dile getirdiği belirtildi.