EKONOMİ - 20 Ocak 2025 Pazartesi 11:47

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası: “Kamu mühendisleri ve teknik personel, üvey evlat muamelesi görmemeli”

A
A
A
Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası: “Kamu mühendisleri ve teknik personel, üvey evlat muamelesi görmemeli”

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası, yüksek enflasyon karşısında yoksulluk sınırının altında kalan kamu mühendisleri ve teknik hizmetler sınıfı çalışanlarının maaşlarının ivedilikle iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Sendika adına açıklamada bulunan Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkanı Mümin Güler, “Kamu mühendisleri ve teknik personel yoksulluk sınırının altında maaşlarla yaşamaya mahkum edilmemeli” diyerek maaş adaletsizliğin son bulması için tüm yetkilileri göreve davet etti.



Kamu mühendisleri ve teknik personelin sesi olan Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası, kamuda çalışan mühendis ve teknik personel maaşlarının yüksek enflasyon karşısında ivedilikle iyileştirilmesi gerektiğini açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada, kamu mühendisleri ve teknik personelin yoksulluk sınırının altında maaşla çalıştırılmasının kabul edilemez olduğu gerekçeleriyle vurgulanarak çözüm önerileri aktarıldı.



“Mühendislerin haklı talepleri görmezden gelinmemeli”


Sendikayı temsilen açıklamada bulunan Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkanı Mümin Güler, “2000 yılından bu yana eşdeğer meslek gruplarıyla benzer maaşlar alan kamu mühendisleri, 2022 yılından itibaren bu eşitlikten yoksun hale gelmiştir. 2025 yılının Ocak-Temmuz dönemi için memur maaşlarına yapılan yüzde 11,54’lük zam sonrası, kamuda yeni işe başlayan 8/1 kadrosunda görev alan bir kamu mühendisinin maaşı 58 bin TL’de kalırken, yoksulluk sınırı 68 bin 675 TL’ye ulaşmıştır. Bu tablo, mühendislerin emeğini adil bir şekilde değerlendirmeyen mevcut düzenin bir yansımasıdır” diyerek maaş adaletsizliğinin son bulması için yetkilileri harekete geçmeye davet etti.



“Hak kayıpları bir an önce giderilmeli”


Güler, “Kamu hizmetlerinin etkinliğinin artırılması ve ülkemizin kalkınması için kritik öneme sahip mühendis ve teknik hizmetler sınıfı çalışanlarının Ek Ödeme Oranı’nın 50 puan artırılarak ve teknik çalışma ödeneğine ilişkin kanun düzenlemesinin ivedilikle yapılarak hak ettiği maaş tutarının 136 bin TL yapılmalı ve geçmiş yıllara dayalı hak kayıplarının da bir an önce giderilmesi gerekmektedir.


Kamu mühendisleri ve teknik personeli olarak, ülkemizin kalkınması için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Ancak emeğimizin karşılığını alamadığımız sürece, ne kamu hizmetlerinde beklenen verimlilik sağlanabilir ne de meslektaşlarımızın motivasyonu artabilir. Bu nedenle, tüm yetkilileri acil çözümler üretmeye ve taleplerimize kulak vermeye davet ediyoruz” ifadelerinde bulundu.



“Maaşların yoksulluk sınırının altında kalması kabul edilemez”


Eşdeğer meslek grupları arasındaki maaş farklarının kamu mühendisleri ve teknik personelin yalnızca bireysel yaşamlarını değil, aynı zamanda kamu hizmetlerinin verimliliğini de olumsuz etkilediğini belirten Güler, “Diğer meslek grupları için yapılan tekil düzenlemeler kamu mühendisleri ve teknik personel için yapılmamış, ‘üvey evlat’ muamelesine tabi tutulmuştur. Kamu mühendisleri ve teknik personelin hak ettikleri düzenlemeleri görmezden gelmek, ülkenin geleceğiyle oynamaktır” dedi.



Adaletli maaş, güçlü kamu hizmeti


Kamu mühendisleri ve teknik hizmetler sınıfı çalışanlarının maaşlarının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasının sadece bir adalet meselesinin ötesinde ülke kalkınmasının devamı için de kritik bir adım olduğunun vurgulayan Güler, “Hak edilen maaş düzenlemeleri gerçekleştirilmeden, Türkiye’nin geleceğine katkımız sürdürülebilir olmaz” diyerek maaş adaleti için somut adımlar atılması çağrısı yaptı.



Ek ödeme oranlarının artırılması ve teknik çalışma ödemesi talebi


Güler’in açıklamasına göre, 657’ye tabi 1/4 kadrolu ve 30 yıllık sendikasız çalışan bir mühendis, mimar için ek ödeme oranının yüzde 170’den yüzde 220’ye çıkarılması ve teknik çalışma ödemesinin 9 bin 500 Memur Aylık Katsayı yüzde 700 olması talep ediliyor. Tekniker için ise ek ödeme oranının yüzde 115’ten yüzde 165’e yükseltilmesi, 9 bin 500 Memur Aylık Katsayı yüzde 500 olması bekleniyor. Maaşların ise mühendis ve mimar için 64 bin 630,38 TL’den 136 bin 227,42 TL’ye, tekniker için 53 bin 347,82 TL’den 86 bin 759,76 TL’ye acilen çıkarılması talep ediliyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya MÜSİAD Antalya’nın iftar programında iş dünyası bir araya geldi Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesi tarafından düzenlenen iftar programı, iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi. İftar programında konuşan MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Yusuf Akgül, göreve geldikleri günden bu yana geçen süreçte yoğun ve verimli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. Antalya’nın yalnızca turizmle değil, tarım, sanayi ve yenilikçi projelerle de büyümesi gerektiğini vurgulayan Akgül, "Katma Değer Odaklı Büyüme" anlayışıyla ihracatın geliştirilmesine ve bölgesel kalkınmayı destekleyen projelere odaklandıklarını ifade etti. Genel kurul sonrası düzenlenen "MÜSİAD Antalya’nın Dünü, Bugünü ve Yarını" çalıştayında üyelerin sektör bazlı ihtiyaçlarını dinlediklerini ve stratejik yol haritasını belirlediklerini belirten Akgül, iş dünyasında yeni iş birlikleri oluşturmak amacıyla networking buluşmaları gerçekleştirdiklerini ve bu etkinlikleri düzenli hale getirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Dijitalleşme ve yapay zeka iş dünyasına yön veriyor MÜSİAD Antalya’nın iş dünyasına yönelik çalışmalarına değinen Akgül, Türkiye’nin önde gelen ekonomistlerinden Prof. Dr. Emre Alkin’in katılımıyla "2025 Yılı Ekonomisi, Dijitalleşme, Yapay Zeka ve İnsan Kaynakları" konulu bir konferans düzenlediklerini belirtti. Akgül, Dijitalleşmenin ve yapay zekanın iş dünyasına etkilerinin ele alındığı konferansta, üyelerin geleceğin ticaret dünyasına hazırlanmasına yönelik önemli bir rehber sunduklarını ifade etti. Genç Ticaret Elçileri Programı ile uluslararası ticaret destekleniyor Derneğin Antalya şubesinin uluslararası ticareti geliştirme misyonuyla hareket ettiğini belirten Akgül, Genç MÜSİAD çatısı altında hayata geçirilen Genç Ticaret Elçileri Programı’na aktif destek verdiklerini açıkladı. Program kapsamında, Antalya’da eğitim gören uluslararası öğrencilerin iş dünyasıyla buluşturularak, dış ticaret süreçleri ve müşteri ilişkileri yönetimi gibi konularda eğitim aldıklarını söyledi. Ramazan ayında dayanışma ve yardımlaşma öne çıktı Ramazan ayının manevi ruhunu yaşatmaya yönelik çalışmalara da değinen Akgül, kadın üyeler ve eşlerine yönelik "Manevi Bahara Hazırlık" programı düzenlediklerini belirtti. Ayrıca, Osmanlı’dan günümüze uzanan Zimem Defteri Kapatma geleneğini yaşatarak, esnafın veresiye defterlerindeki borçları kapattıklarını söyledi. Antalya’da "Bölgesel Networking Programı" düzenlenecek MÜSİAD Antalya’nın önümüzdeki dönemde önemli bir organizasyona daha ev sahipliği yapacağını belirten Akgül, 19 Nisan’da 11 farklı şehirden gelecek derneğin üyelerinin katılımıyla Bölgesel Networking Programı düzenleyeceklerini duyurdu. Programın, iş dünyasında yeni iş birlikleri oluşturmayı ve bölgesel ticareti güçlendirmeyi amaçladığını ifade etti. "Birlikte büyüyerek ve paylaşarak güçleneceğiz" Konuşmasını Mevlana’nın "Bir mum, diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez" sözüyle noktalayan Akgül, "Bizler, ışığımızı paylaşarak, birbirimize destek olarak, daha güçlü, daha büyük bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz" diyerek iftar programına katılanlara teşekkür etti. Programa derneğin Antalya Şube Başkanı Yusuf Akgül’ün yanı sıra AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Ethem Taş, ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, MÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkanı Cemal Özen, Antalyaspor Kulübü Başkanı Sinan Boztepe ve çok sayıda iş insanı katıldı.
Malatya Malatya İl Emniyet Müdürlüğü’nden iftar programı Malatya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yeni inşa edilen Polisevi hizmet binasında düzenlenen iftar programı, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa Malatya Valisi Seddar Yavuz, eşi Selda Yavuz, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Erman Kiraz, MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Mete, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, kurum müdürleri, STK temsilcileri, şehit ve gazi dernek başkanları ile üyeleri, şehit aileleri, gaziler ve emniyet personelleri katıldı. "Hep birlikte şehre daha güzel bir hizmet sunmayı hedefliyoruz" İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, programda yaptığı konuşmada, Ramazan ayının önemine değinerek, "Emniyet teşkilatı olarak huzur ve güvenliğin teminatı olmak için büyük bir özveriyle görev yapıyoruz. Ancak gerçek huzurun ve güvenliğin sağlanabilmesi için sevgi, saygı ve dayanışma ruhunun güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi. Çankal, ayrıca yeni tamamlanan Polisevi Hizmet binasında ilk kez bir program düzenlemenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, Polisevi’nin yakın zamanda tam anlamıyla hizmete gireceğini açıkladı. Müdür Çangal, "Polisevi hizmet binamız, ilimizi ziyaret eden devlet erkanına ve misafirlere hizmet verecek. Hep birlikte şehre daha güzel bir hizmet sunmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı Vali Seddar Yavuz ise, "Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum. Allah’tan sağlıklı ve huzurlu nice bayramlarda bir araya gelmeyi diliyorum. Bu iftar vesilesiyle, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, onların bizlere emanet ettiği kıymetli ailelerine şükranlarımızı sunuyoruz" dedi. Şehitliğin öneminin altını çizen Vali Yavuz, "Aziz vatanımızın bölünmez bütünlüğü, ay yıldızlı al bayrağımız, milletimizin şerefi ve namusu uğruna toprağa düşerek şehadete kavuşan aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Şehitlerimizin bizlere emaneti olan kıymetli ailelerine en derin şükranlarımı sunuyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum. Geride bıraktıkları eşleri, çocukları ve anne babalarına da bir kez daha şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Sizler olmasaydınız, hiçbirimiz bu topraklarda huzur içinde yaşayamazdık. Allah hepinizden razı olsun.Nitekim Yüce Allah, Bakara Suresi’nin 154. ayetinde şöyle buyuruyor: ’Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Hayır, onlar diridirler; fakat siz bunu bilemezsiniz.’ Şehitler ölmez, vatan bölünmez sözünün karşılığı tam da bu ayettir. Birçok sözün ve sloganın kaynağı aslında bir ayet, bir hadis ya da özlü bir deyiştir" diye konuştu
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA’DAN süpersonik füzeyle yine tam isabet Dünya havacılık tarihinde bir ilke imza atarak kısa pistli bir gemiden iniş kalkış yapan ilk SİHA olan Bayraktar TB3, İHA-122 Süpersonik Füze ile gerçekleştirdiği farklı senaryolardaki atış testlerine devam ediyor. Harp tarihinde ilk kez taktik sınıftaki bir SİHA’dan 50+ km menzilde süpersonik füze atışları yapılıyor. Dünya havacılık tarihinde bir ilke imza atarak kısa pistli bir gemiden iniş kalkış yapan Bayraktar TB3 SİHA, harp tarihinde ilk kez taktik sınıftaki bir SİHA’dan 50+ km menzilden yapılan süpersonik füze atış testlerine devam ediyor. Görüş hattı irtifasının altından vurdu Bayraktar TB3 SİHA, 27 Mart Perşembe günü Muğla’nın Dalaman ilçesinden Roketsan tarafından geliştirilen İHA-122 Süpersonik Füze ile havalandı. Farklı senaryolara karşı kabiliyetlerini geliştirmek için gökyüzüne yükselen Bayraktar TB3 SİHA, bu kez görüş hattı irtifasının altında gerçekleştirdiği atışla deniz üzerinde bulunan 6X6 metre ebadındaki perdeli hedefi yine tam isabetle vurdu. Milli SİHA İHA-122 ile ilk atışını 25 Mart günü 50 kilometreyi geçen mesafeden başarıyla yapmıştı. İşaret Bayraktar TB2’den, vuruş Bayraktar TB3’ten Atış testinin lazerle hedefleme görevini yine havada bulunan Bayraktar TB2 SİHA üstlendi. Bayraktar TB2’nin işaretlediği hedef, Bayraktar TB3 tarafından başarıyla imha edildi. Böylece havadaki iki SİHA’nın koordineli olarak gerçekleştirdiği lazerle işaretleme ve hedefe angajman yeteneği de başarısını bir kez daha sergiledi. Havacılık tarihine imza attı Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB3 SİHA, 19 Kasım 2024’te TCG Anadolu’nun 12 derece eğimli rampaya sahip kısa pistinden başarıyla havalanmıştı. Ege ve Akdeniz’in buluşma noktasında 46 dakikalık tarihi bir test uçuşu gerçekleştiren Bayraktar TB3, aynı kısa piste hiçbir iniş destek ekipmanı kullanmadan başarıyla iniş yaparak dünyada bir ilki gerçekleştirmişti. Bayraktar TB3 SİHA, gemi testlerine başarıyla devam ederek, Çanakkale açıklarında seyreden TCG Anadolu gemisinde gerçekleşen ikinci uçuş testinde de iniş destek ekipmanı kullanmadan iki kez daha başarıyla iniş kalkış yapmıştı. Test parametrelerini başarılı bir şekilde icra eden milli SİHA, ortalama 20.000 feet irtifada uçtuğu testi başarıyla tamamlamıştı. Yerli motor ile en yükseğe Bayraktar TB3 SİHA, 25 Haziran 2024’te Edirne’nin Keşan ilçesindeki Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 36 bin 310 feet irtifaya çıktığı Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, böylece kritik bir eşiği daha geçti. Milli havacılık tarihimizin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 968 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 967 saat 55 dakika havada kaldı. Milli SİHA 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde ise yere inmeden 32 saat havada kaldı ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. Deniz aşırı güç çarpanı Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısının yanı sıra sahip olacağı kabiliyetler ile sınıfındaki lider insansız hava aracı olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif-gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi sağlayacak.
İzmir İzmir Cumhuriyet Başsavcılığından örnek proje: Yükümlülerden 2 bin kişiye iftar İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geliştirilen proje kapsamında, ramazan ayı boyunca denetimli serbestlik yükümlüler tarafından hazırlanan yemekler her gün ihtiyaç sahipleri ile buluşturuluyor. Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde 2 bin kişiye yemek hazırlayan ve dağıtan yükümlüler hem mesleki bilgilerini artırıyor hem de iş gücüne katılma hedeflerin pekiştiriyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geliştirilen proje kapsamında, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Türk Kızılay arasında imzalanan protokol çerçevesinde 16 yükümlü ve aşçılarla günlük 2 bin kişilik iftar yemeği hazırlanıyor. Denetimli Serbestlik Müdürlüğü binasının bahçesinde kurulan iftar çadırlarında yapılan organizasyonla, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün hazırladığı aşçı yardımcılığı kurs programına dahil edilen yükümlüler, mesleki bilgi ve becerilerini artırarak iş gücüne de katılmaya hazırlanıyor. Yükümlüler tarafından hazırlanan yemekler Türk Kızılay tarafından belirlenen 5 ilçe ve 10 noktada vatandaşlara dağıtılıyor. "Onlar toplumumuzun bir parçası" Etkinlik sonunda projeyle ilgili açıklama yapan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, "Vatandaşlarımız, yükümlüleri burada görünce takdir ediyorlar. İnsanlar faydalı alanlarda çalıştırıldığı zaman mutlu oluyorlar. Onlar toplumumuzun bir parçası. İyileştirmenin toplum içinde olması, toplumumuzla beraber olması lazım. Onlar buradaki faydalı çalışmalara katkı sağlayarak hem mutlu oldular hem de kendilerini geliştirdiler. Öğrenmenin, yetişmenin ve gelişmenin de önemli bir aşamasını burada, denetimli serbestlik bünyesinde yaşamış oldular. Yükümlüler, yemeklerin hazırlanmasından dağıtılmasına kadar katkı sundu" dedi. Yeldan, etkinliğin sonunda yükümlülere "teşekkür belgesi" sunarken bugün hazırlanan yemeklerin bedelinin de adliyede görevli hakim, savcı ve personelce karşılandığını söyledi.
Burdur Bakan Kacır: "Türk milleti gökyüzüne imzasını atıyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Bütün dünyada satılan insansız hava araçlarının yüzde 68’ini Türkiye üretiyor. Bayraktar, Anka, Akıncı, Aksungur, Hürkuş, Hürjet, Atak, Gökbey, KAAN ve Kızılelma’yla Türk milleti gökyüzüne imzasını atıyor. Ve bütün bunları gencecik insanlarla yapıyoruz. Bizim savunma sanayinde insan kaynağımızın yaş ortalaması 29-30 düzeyinde" dedi. Burdur’daki programı çerçevesinde Burdur İkinci Organize Sanayi Bölgesindeki bir mermer fabrikasını ziyaret eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Sanayici ve İş İnsanları İstişare Toplantısına katıldı. Toplantıdan önce yöresel ürünler sergisini gezen Bakan Kacır, el emeği ile üretilen ürünler hakkında bilgi aldı. Burdur Valiliği tarafından düzenlenen Vefa İftarı’na katılan Bakan Kacır, protokol üyeleri, şehit yakınları, gaziler, iş insanları ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine seslendi. "Türkiye’nin dört bir yanında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan’ın liderliğinde adete bir seferberlik ruhuyla kalkınma yolculuğumuza devam ediyoruz" diyen Bakan Kacır, "Türkiye’yi baştan başa organize sanayi bölgeleriyle, endüstri bölgeleriyle, teknoloji geliştirme bölgeleriyle donatıyor, bir yandan üretim gücümüzü yükseltiyor bir yandan araştırma geliştirme inovasyon kabiliyetlerimizi daha ileriye taşımanın gayreti içinde oluyoruz. 22 yıllık dönemi bilim, sanayi, teknoloji, inovasyon alanlarında gerçekten altın bir dönem olarak tarif edebiliriz. Hangi göstergeye baksak, bir Türkiye’nin üzerine adeta birkaç Türkiye’yi hep birlikte ilave ettiğimizi görürüz. Türkiye 22 yıl öncesinde sadece 36 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyken, bugün 262 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyiz. Türkiye’nin 22 yıl öncesinde 10 milyar dolar yüksek ve orta yüksek teknoloji ihracatı varken, bugün 100 milyar dolardan fazla yüksek ve orta yüksek teknoloji ihracatı yapabilen bir ülkeyiz. Avrupa’nın en önemli üretim merkezlerinden biriyiz. Güneş paneli üretiminde Avrupa’da bir numarayız. Ticari araç üretiminde Avrupa’da bir numarayız. Düz cam üretiminde Avrupa’da bir numarayız. Demir çelik ve çimentoda Avrupa’nın lider ülkesiyiz. Beyaz eşya üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada ikinciyiz. Türkiye muazzam bir üretim gücü bugün. Ve artık bu üretim gücü daha yüksek katma değerle taçlanıyor. Çünkü Türkiye’nin dört bir yanında AR-GE merkezleri kurduk. Türkiye’nin dört bir yanında teknoloji geliştirme bölgeleri, teknoparklar inşa ettik. Teknoparkların sayısını 2’den 106’ya çıkardık. Teknoparklarda faaliyet gösteren firma sayısını 56’dan 11 bin 500’e yükselttik. ARGE insan kaynağımızı on misline yani 292 bine çıkardık. ARGE harcamalarımızı 1,2 milyar dolardan 16 milyar dolara yükselttik. Milli gelir içinde ARGE harcamalarına ayırdığımız pay İtalya, İspanya gibi gelişmiş bazı Avrupa ülkeleriyle aynı düzeyde. Bütün bunların neticelerini de görüyoruz. Türkiye artık yüksek teknoloji ürünlerinde dünyada bir numara olmuş işlere imza atıyor" dedi. "Türk milleti gökyüzüne imzasını atıyor" "20. yüzyılda parasını ödesek dahi alamadığımız hava araçları ile karşı karşıyayken Vecihi Hürkuş’un, Nuri Demirağ’ın hayalleri, umutları bu ülkede akamete uğratılmışken şimdi 21. yüzyılda ise yeni nesil havacılıkta Türkiye dünyanın lideri oldu" diyen belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır; "Bütün dünyada satılan insansız hava araçlarının yüzde 68’ini Türkiye üretiyor. Bayraktar, Anka, Akıncı, Aksungur, Hürkuş, Hürjet, Atak, Gökbey, KAAN ve Kızılelma’yla Türk milleti gökyüzüne imzasını atıyor. Ve bütün bunları gencecik insanlarla yapıyoruz. Bizim savunma sanayinde insan kaynağımızın yaş ortalaması 29-30 düzeyinde. Amerika Birleşik Devletleri’nin savunma sanayi şirketlerinde yaş ortalaması 50’nin üzerinde. Dolayısıyla biz onlardan çok daha şanslıyız. Çünkü yeni nesil teknolojileri dünyada gençler geliştiriyor. Dünyayı değiştiren işlere dünyada genç insanlar imza atıyor" dedi. "Burdur’da yeni bir hamle dönemi başlatıyoruz" Burdur’da son 22 yılda önemli temeller attıklarını ve büyük başlangıçlar yaptıklarını vurgulayan Bakan Kacır, "Burdur’da 579 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. 31 milyar liralık yatırımın ve 9 bin 400’den fazla istihdamın önünü açtık. Burdur Organize Sanayi Bölgesi’ne ve Bucak Organize Sanayi Bölgesi’ne ilave olarak, Burdur merkezde İkinci Organize Sanayi Bölgesi’ni devreye aldık. Böylece Burdur’un OSB’lerinde 3 bin 200 kişilik ilave istihdam oluşturduk. KOSGEB aracılığıyla Burdur’daki 7 binden fazla KOBİ’ye bugünkü değerle 968 milyon lira katkı sağladık. TÜBİTAK eliyle son 22 yılda 114 bilimsel projeye ve 796 bilim insanına toplam 312 milyon lira destek verdik. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansımız aracılığıyla da Burdur’da 149 yerel kalkınma projesine 586 milyon lira kaynak aktardık. Ancak önümüzde daha yapacak çok işimiz var. Bu nedenle Burdur’da yeni bir hamle dönemi başlatıyoruz" diye konuştu. "Türkiye yüzyılı yolculuğuna kararlılıkla devam ediyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ni ilan ettiğini hatırlatan Kacır, Türkiye’nin önümüzdeki beş yıl içinde bilim, sanayi, teknoloji, araştırma ve inovasyon alanlarında bölgesel ve yerel kalkınma odaklı çalışmalarını dünyayla paylaştığını kaydetti. Bakan Kacır, "Yapay zekadan kuantuma kadar yeni adımlar atacağız. Nükleer teknolojilerde mutlaka Türkiye kendi teknolojik kabiliyetlerini gerçekleştirecek. Bunun için yeni araştırma merkezleri kuracağız. Üniversitelerimizdeki bilgiyi teknolojiye ve değere dönüştürmeye yönelik yeni projeler başlatacağız. Yerel kalkınma odağını önümüzdeki dönemde yatırım teşvik sistemimizin merkezinde konumlandıracağız. Bir yerel kalkınma hamlesi programıyla her bir şehrimizde o şehrin ekonomik potansiyelini gerçeğe dönüştürmeye yönelik en ileri düzeyde teşvikler vereceğiz. Ülke olarak çok zor bir coğrafyadayız ama Allah’a hamdolsun dimdik ayaktayız. Hiçbir zorluk bize havlu attırmayı başaramadı, bizi yolumuzdan döndüremedi. İnşallah bundan sonra da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, tam bağımsız Türkiye ve Türkiye Yüzyılı yolculuğuna kardeşlik, birlik ve beraberlik içinde hep birlikte yürüyeceğimize olan inancımı ifade ediyorum." dedi.