ASAYİŞ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 19:06

Nurcan Arslan cinayeti davasında sanığa 25 yıl hapis cezası

A
A
A
Nurcan Arslan cinayeti davasında sanığa 25 yıl hapis cezası

Küçükçekmece’de, 30 Ocak 2016’da barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı kurşun yağmuruna tutarak öldüren sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Yargıtay’ın üçüncü bozma kararı sonrası mahkeme, sanık Abdullah Melih Barış’ı ‘kasten öldürme’ suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, iyi hal indirimi uyguladıkları sanığın 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına hükmetti.


Küçükçekmece’de 30 Ocak 2016’da Abdullah Melih Barış (39) barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı 11 kurşunla öldürmüştü. Abdullah Melih Barış hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ardından iyi hal indirimi uygulanarak müebbet hapis cezasına çarptırılması yönündeki kararı inceleyen Yargıtay, "suçun tasarlanmadığı" gerekçesiyle kararı 3. kez bozdu. Bunun üzerine Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülen duruşmaya tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada bir kısım müşteki ve taraflar avukatları da hazır bulundu.



Sanığın olayı önceden planladığı, ruhsatsız tabancasını çıkararak Arslan’a ateş ettiği belirtildi.


Duruşmada Cumhuriyet Savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Mütalaada sanık Abdullah Melih Barış’ın kız arkadaşı Nurcan Arslan’ın kendisinden ayrılmak istemesi üzerine ikamet ettiği Tokat’tan İstanbul’a geldiği, Nurcan Arslan’ı ikna edemediği taktirde yanında getirdiği ruhsatsız tabanca ile vurarak öldürmeyi planladığı anlatıldı. Mütalaada 30 Ocak 2016 tarihinde saat 11.00 sıralarında Halkalı’daki bir sitenin önünde Barış ile Arslan’ın tartıştıkları, Arslan’ın Barış’a “Gitmek istiyorum” dediği, Barış’ın ise “Lütfen sadece konuşacağız, yemek yer çıkarız” şeklinde karşılık verdiği belirtildi. Mütalaada ayrıca Arslan’ın geri dönmek istemesi üzerine Barış’ın onu ikna etmeye çalıştığı, Arslan’ı ikna edemediği, sanığın olayı önceden planladığı, belindeki ruhsatsız tabancasını çıkararak genç kadına ateş ettiği anlatıldı. Mütalaada, Barış’ın polis ekiplerini arayarak, silahla birisini yaraladığını ve teslim olacağını söyleyerek bulunduğu yeri bildirdiği; bunun üzerine polis ekiplerince ruhsatsız tabanca ile gözaltına alındığı, Arslan’ın ise yaralanma sonucu hayatını kaybettiği aktarıldı.



Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebi


Mütalaada sanık Abdullah Melih Barış’ın ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.



“Kesinlikle bir tasarlama söz konusu olmamıştır”


Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, mahkemeden Yargıtay’ın bozma kararına uymasını talep ederek, “Tanıklar Nurcan’la bizim camekanın arkasında tartıştığımızı ve tartışmanın içeriğini kesinlikle bilmediklerini söylüyorlar. Olay tartışma neticesinde geçirdiğim cinnet sonucunda gerçekleşmiştir. Kesinlikle bir tasarlama söz konusu olmamıştır” ifadelerini kullandı. Duruşmada beyanda bulunan müşteki avukatları, mütalaaya katıldıklarını belirterek bozulan karara uyulmasını talep etti.


Savunma yapan sanık avukatları ise, uzun tutukluluk halinin göz önünde bulundurularak sanığın tahliyesini istedi. Son sözü sorulan sanık Abdullah Melih Barış, çok pişman olduğunu belirterek tahliyesini istedi.



İyi hal indirimi uygulanan sanığa 25 yıl hapis cezası


Kararını açıklayan mahkeme, Yargıtay tarafından verilen kararlara karşı direnilemeyeceği gerekçesiyle sanık Abdullah Melih Barış hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanığın tutum ve davranışları sebebiyle cezada iyi hal indirimi uygulayarak 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına hükmetti.



Aile sinir krizi geçirdi


Mahkemenin kararını öğrenen aile, karara tepki göstererek mahkeme koridorunda sinir krizi geçirdi.



Olayın Geçmişi


Küçükçekmece’de, 2016 yılında barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı ruhsatsız tabancasıyla 11 kurşunla öldüren sanığa iyi hal indirimi uygulanmış, mahkemenin önce ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdığı sanık Abdullah Melih Barış’ın duruşmadaki iyi halini göz önüne alarak cezayı müebbet hapis cezasına indirmişti.


Abdullah Melih Barış’ın Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde karara bağlanan davada son sözü sorulan sanık Barış, “Olayı planlamadım. Nurcan beni olayın gerçekleştiği yere götürdü. Pişmanım, lehime olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum” demişti.



Mahkeme verilen cezada iyi hal indirimine gitmişti


Kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık Abdullah Melih Barış’ı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırmış, ardından Barış’ın duruşmadaki iyi halini göz önüne alan mahkeme cezayı infazı daha az olan müebbet hapse indirmişti. Sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmasına da yer olmadığına hükmeden mahkeme heyeti, ruhsatsız silah bulundurmak suçundan verdiği cezada da indirime gitmişti. Ruhsatsız silah bulundurmak suçundan sanık Barış’ı 2 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme daha sonra bu cezaya da iyi hal indirimi uygulayarak 1 yıl 8 ay hapse indirmişti. Mahkeme, sanık Abdullah Melih Barış’ın tutukluluk halinin devamına hükmetmişti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hidayet Türkoğlu, FIBA Hall of Fame 2026 listesinde onurlandırıldı FIBA, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu’nu, Hall of Fame’in 2026 yılı listesinde onurlandırdı. FIBA Hall of Fame; basketbola uzun yıllar boyunca sahada, özellikle milli takım düzeyinde sunduğu katkılarla iz bırakan, sporcu kimliğiyle uluslararası basketbol kültürüne değer katan isimleri onurlandıran prestijli bir yapı olarak kabul ediliyor. Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu da Hall of Fame’in 2026 yılı listesinde onurlandırdı. Türkoğlu, bu onura ilk kez bir Türk sporcunun, sporculuk kariyeri ve milli takım kimliği temel alınarak layık görülmesiyle Türk basketbol tarihinde önemli bir ilke imza attı. Türkiye’yi uluslararası basketbol sahnesine taşıyan öncü yöneticilerden Turgut Atakol, Türk basketbol tarihinde FIBA Hall of Fame onuruna, yöneticilik ve basketbolun kurumsal gelişimine sunduğu katkılarla 2007 yılında layık görülmüştü. Hidayet Türkoğlu’nun basketbolculuk kariyeriyle bu listeye dahil edilmesi ise, Ay-Yıldızlı formayla sergilediği istikrarlı performansın, liderliğinin ve Türk basketboluna kazandırdığı mirasın FIBA tarafından tescillenmesi anlamına geliyor. Listenin duyurulmasının ardından Hidayet Türkoğlu, "Dünya basketboluna iz bırakmış, farklı ülkelerden ve jenerasyonlardan değerli isimlerle birlikte FIBA Hall of Fame listesinde yer almak, benim için büyük bir gurur ve onurdur. Ay-Yıldızlı formayla çıktığım her maçta, bu ülkeyi en iyi şekilde temsil etme sorumluluğuyla sahadaydım. Bu yolculuk; sahada birlikte ter döktüğüm takım arkadaşlarımın, beni her zaman ayakta tutan ailemin ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Türk milletinin ortak emeğinin bir sonucudur. Basketbolu evrensel bir değer olarak büyüten, bu mirası gelecek nesillere taşıyan FIBA’ya, dünya basketboluna verdikleri katkılar için teşekkür ediyorum. Ay-Yıldızlı bayrağımızı böylesine seçkin bir platformda temsil etmek, tarif edilemez bir gururdur" değerlendirmesinde bulundu. Milli Takım formasıyla 1994-2014 yılları arasında 309 kez sahaya çıkan ve 3 bin 475 sayı kaydeden Hidayet Türkoğlu, uzun yıllar A Milli Erkek Basketbol Takımı’nın kaptanlığını üstlenerek Türk basketbolunun en önemli lider figürlerinden biri oldu. Türkoğlu; 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası ve 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası’nda gümüş madalya kazanan tarihi kadroların da parçası olarak önemli başarılara imza attı. NBA’de ilk 5’de maça çıkan ilk, 10 bin sayı barajını geçen tek Türk oyuncu olan Türkoğlu, 997 maçla "NBA’de en fazla maç oynayan Türk basketbolcu" ünvanını da elinde tutuyor. NBA’de Orlando Magic formasıyla 2008’de en iyi gelişme gösteren oyuncu (MIP) seçilen, 2009 NBA finali oynayan Türkoğlu, Magic’te yakaladığı istatistiklerle de kulüp tarihinde unutulmaz bir miras bıraktı. Hidayet Türkoğlu, 21 Nisan 2026 tarihinde gerçekleştirilecek resmi organizasyonla beraber Hall of Fame üyesi olarak Berlin’de onurlandırılacak.
Adıyaman Eşini, kızının yanında öldürüp kayıplara karıştı Adıyaman’ın Kahta ilçesinde önceki gün bir şahıs, boşanma aşamasındaki eşini, kızının yanında bıçakladığı anlar kameralara yansıdı. Şahsın, elini kolunu sallayarak olay yerinden uzaklaşarak gitmesi dikkatlerden kaçmadı. Olay önceki gün Kahta ilçesi Recep Tayyip Erdoğan Caddesi üzerinde yaşanmıştı. Edinilen bilgilere göre, M.A., boşanma aşamasında olduğu 45 yaşındaki eşi Emine Aluç’u sokak ortasında yakalayarak göğsünden ve boğazından bıçaklamıştı. Olay sırasında çiftin yanlarında bulunan ismi öğrenilemeyen kız çocukları da saldırgan tarafından elinden yaralanmış ve küçük kız annesini kanlar içerisinde görerek sinir krizleri geçirmişti. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri ile birlikte çok sayıda polis ekibi sevk edilmiş Emine Aluç, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Kahta Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Emine Aluç, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Yaşanılan vahşet anlar ise bir vatandaşın cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Yaşanan vahşet anlarda eşini çocuğunun yanında bıçaklayarak öldüren M.A’nın elini kolunu sallayarak soğuk kanlı tavırlarla olay yerinden uzaklaştığı görüntülere yansıdı. M.A.’nın olay yerinden kaçtığı, şahsın yakalanması için polis ekipleri tarafından geniş çaplı arama çalışması başlatıldığı bildirildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.