SAĞLIK - 26 Nisan 2021 Pazartesi 15:38

"Obezitede cerrahi kadar takip ve devamlılık çok önemli"

A
A
A
"Obezitede cerrahi kadar takip ve devamlılık çok önemli"

Türkiye’de obezitenin hızla arttığını söyleyen Op.

Türkiye’de obezitenin hızla arttığını söyleyen Op. Dr. Babek Tabandeh, "Genel anlamda obezite, vücutta gereğinden fazla veya normal sınırların üzerinde yağ dokusunun bulunmasıdır. Bu nedenle kilonun rakamsal değeri obezite hakkında çok az bilgi vermektedir. Kas kütlesi çok yüksek olan genç bir sporcunun kilosu yüksek iken kendisi obez olmayabilir" dedi.



Çağın hastalığı kabul edilen obezitenin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla arttığını söyleyen Medicana Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahı Uzmanı Op. Dr. Babek Tabandeh, en etkili tedavinin obezite cerrahisi olduğunu söyledi. Genel anlamda obezitenin, vücutta gereğinden fazla veya normal sınırların üzerinde yağ dokusunun bulunması olduğunu ifade eden Op. Dr. Babek Tabandeh, "Bu nedenle kilonun rakamsal değeri obezite hakkında çok az bilgi vermektedir. Kas kütlesi çok yüksek olan genç bir sporcunun kilosu yüksek iken kendisi obez olmayabilir" dedi.



Op. Dr. Babek Tabandeh, sözlerine şöyle devam etti: "Boy da önemli; kısa boylu bir insan daha düşük kilolarda obez olabiliyor ve tam tersi çok uzun boylu bir kişi yüksek kiloda obezite sorunu yaşamayabilir. Vücut kitle endeksi denilen; hastanın boyu ve kilosu üzerinden hesaplanan bir oran obeziteyi belirlemede yıllarca en çok kullanılan değer oldu. Vücut kitle endeksi/Ağırlık (Kilogram)/Boy normal bir insan için vücut kitle endeksi veya İngilizce’deki kısaltımı BMI değeri 18-24.9 arası olmalıdır. BMI 25’in üzerine çıktığında, hasta obezite sınırlarına girmiş olur. BMI 35 ve beraberinde obezitenin getirdiği diğer hastalıkların varlığı durumunda da morbid obezite varlığından bahsetmek gerekir. Ancak günümüzde daha detaylı vücut değerlendirmeleri ile yağ miktarının belirlenmesi, hatta yağ oranının vücudun hangi bölgesinde yoğun bulunduğu daha önemli bilgiler olarak kabul edilmektedir".



"Fazla insülin salınımı obeziteye yol açıyor"


Op. Dr. Tabandeh, "Hastanın genetik ve kültürel yapısı, ailesel zemini, anne karnındayken maruz kaldığı tüm fiziksel ve ruhsal travmalar, çocukluğundan bu yana devam eden çevresel sorunlar, stresler, hastalıklar, tedaviler ile iş ve hayat koşullarının hepsi hastanın beyni tarafından kontrol edilen metabolizma ve iştah merkezini etkilemekte, hastanın kilosunun artışında rol oynamaktadır. Tıpta genel kavramlarımızdan biri; hastalığın gelişmeden önlenmesi, her zaman tedaviden daha etkili ve daha ucuz olduğu gerçeğidir. Diğer önemli bir olay ise hastalığın tedavisi her zaman altta yatan veya ağırlaştırıcı diğer tüm nedenleri de mümkün olduğunca tedavi etmek gerekliliğidir. Alışılagelmiş, az kalori alma ve çok kalori yakmaya dair inancın bu hastalığın tedavisinde yeterli olmadığı gerçeği, tüm dünyada obezitenin büyük bir hızla artmasından anlaşılmıştır. Obezitenin oluş mekanizmasında bilinen en önemli nedenlerden biri, fazla insülin salınımı ve bunun sonucunda da alınan kalorilerin vücut tarafından yağa dönüştürülüp depolanmasıdır. Bir diğer önlem, gerçek gıdaların tüketimi, yani doğal besin alımıdır. Takip ve devamlılık; Obezite ve metabolik cerrahi öncesi ve sonrası hastalara bilgilendirme, hayat tarzı değişikliği ile ilgili eğitimler, kişisel ve grup hatırlatma toplantıları, gerektiğinde profesyonel psikolojik, fizik tedavi destekleri uzun bir süre takip ve devam ettirilmelidir. Her ameliyat tipine göre hastaların yememesi gereken gıdalar, uyum sağlaması gereken beslenme çeşit ve tarzları olabilir" şeklinde konuştu.



"Obezite ve metabolik cerrahi sonrasında dikkat edilmesi gerekenler"


Obezitenin tedavisi konusunda dünya çapında yapılan çok sayıda çalışmalarda, kısa ve uzun vadede en etkili tedavinin Obezite Cerrahisi olduğunu söyleyen Op. Dr. Tabandeh, "Tartışmasız, obezite cerrahisi herhangi bir ilaç tedavi, diyet, egzersiz programından daha etkili ve uzun vadede kiloların geri alınması konusunda da daha güvenilir bir tedavidir. Oluşan hormon, metabolizma ve ruhsal düzelmelere paralel; cerrahi sonrası diyetle ve yeni hayat tarzı ile uyum sağlamak da ameliyatsız hayat tarzını değiştirmeye çalışanlara göre daha kolay oluyor. Aynı sonuçları elde etmek metabolik cerrahi için de geçerlidir. Daha hafif diyetler, hiç ilaç kullanmadan veya çok düşük dozlarda ilaç kullanımı ile beraber daha iyi kan şekeri ve yağları seviyesini yakalamak ve çoğu zaman bunu ömür boyu devam ettirmek mümkündür. Ancak baştaki açıklamalarımıza dönersek, çok faktörlü bir hastalık gurubu ile karşı karşıyayız. Hayat ve beslenme tarzı, alışveriş, eğlence, yemek pişirme alışkanlıkları dahil birçok alışkanlığımızda değişiklik yapmadan bu tarz cerrahilerin de etkisi yetersiz veya geçici olabilmektedir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: “Üzerime düşen her şeyi yapmış olmanın huzuruyla son kez karşınızdayım” İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Bugün üzerime düşen her şeyi yapmış olmanın huzuruyla son kez karşınızdayım. Hiçbir hesaba, hiçbir pazarlığa, hiçbir sahtekârlığa girmeden milletin sesini duyurmuş olmanın mutluluğuyla son kez karşınızdayım. İYİ Parti olarak varlığımızı, onurumuzu, duruşumuzu pazarlık masalarına meze ettirmemiş olmanın gururuyla son kez karşınızdayım" dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ATO Congresium’da gerçekleşen İYİ Parti’nin 5. Olağanüstü Kurultayı’nda açıklamalarda bulundu. “Tehdide, baskıya, zorbalığa hiç eyvallahım olmadı” Meral Akşener 30 yıllık siyasi kariyeri boyunca çalışma motivasyonunun millete, Cumhuriyete ve devlete olan vefa borcunu ödemek olduğunu vurgulayarak, “Bu uğurda 30 yıl boyunca bir kadın olarak zorluklarla, iftiralarla, tehditlerle karşılaştım. Her devrin fırsatçılarıyla, ahlaksızlarıyla, zalimleriyle mücadele ettim. Şunu içtenlikle söyleyebilirim ki; zihnim de vicdanım da hep çok rahat oldu. Çünkü hiçbir zaman peşinden koştuğum kişisel bir çıkarım olmadı. Çünkü hiçbir zaman utanacağım bir yaram olmadı. Çünkü hiçbir zaman vicdanımı susturabilecek bir güç olmadı. Bu yüzden de yalana, dolana, dümene hiç tahammülüm olmadı. Tehdide, baskıya, zorbalığa hiç eyvallahım olmadı. Allah şahit; toz zerresi kadar korkum da olmadı. Çünkü ecelin ne bir nefes evvel ne bir nefes sonra olduğuna hep inandım” şeklinde konuştu. “’Tutuklanacaksın’ tehditleri umurumda bile olmadı” Siyasetin içerisinde geçirdiği 30 yıl boyunca inandığı yolda yürümekten vazgeçmediğini, aldığı kararların ve üstlendiği sorumlulukların hep arkasında durduğunu belirten Akşener, "Dolayısıyla hayatımın her döneminde sahip olduğum ahlaki değerleri, Cumhuriyetimizin temel ilkelerini, Türkiye’nin ihtiyaçlarını gözeterek; sorumluluklar aldım, tutumlar sergiledim. Mesele millet, mesele memleket olduğunda inandığım yolda yürümekten hiçbir zaman çekinmedim. Milletin hakkı için, devletin itibarı için karşısında durduklarımın parmak sallayan elleri beni yıldıramadı. Hedef tahtasına koyan dilleri beni sindiremedi. Cazip teklifleri beni susturamadı. Makam vaatleri beni durduramadı. ‘Tutuklanacaksın’ tehditleri umurumda bile olmadı. Rabbime şükürler olsun ki bugüne kadar verdiğim tüm kararların aldığım tüm tutumların, üstlendiğim tüm sorumlulukların hep arkasında durdum bugün de durmaya devam ediyorum" ifadelerini kullandı. “Yeri geldi herkes sustuğunda bile milletin sesini haykıran oldum” Akşener her dönemde milletin taleplerinin duyulması için çabaladığını söyleyerek, “Mesela 2017 yılında; devletimizin ‘kerim’ anlayışını ortadan kaldıran, milletimizi de ucube bir sisteme mahkûm eden Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi referandumuna ’hayır’ demek için il il gezdim. ‘Bu sistem Türkiye’yi uçuruma sürükler’ dedim. Maalesef haklı çıktım. 2018’de, 2019’da, 2020’de ve en nihayetinde 2023 yılında da ‘milletle inatlaşılmaz’ diyerek hem iktidarı hem de ana muhalefeti defalarca uyardım. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye’ye nefes aldırmak için yeri geldi feragatte, yeri geldi fedakarlıkta bulundum. Yeri geldi herkes sustuğunda bile milletin sesini haykıran oldum” şeklinde konuştu. “Sadece söz söyleme sırasında değil, bedel ödeme sırasında da en önde duruyorum” İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan adayı olmayan Meral Akşener, Türkiye’nin alışılmış normallerinin dışında bedel ödeme sırasında da en önde durduğunu dile getirerek, “Ne kadar zorlu bir yola çıktığımızın farkındaydım. İftiralarla, karalamalarla, çirkin oyunlarla üzerimize gelineceğinin farkındaydım. Satın alınmışlara karşı yürekten inanmışların mücadelesini yürüttüğümüzün farkındaydım. Taşın altına elini, gövdesini koyanların farkında olduğum gibi o taşın bizi ezmesi için çalışanların da iştahla el ovuşturanların da farkındaydım. Seçim sonuçları doğrultusunda aldığımız riskin elbette farkındaydım. İşte bu yüzden bugüne kadar olduğu gibi bugün de Türkiye’nin alıştırılmış normallerinin dışında, sadece söz söyleme sırasında değil bedel ödeme sırasında da en önde duruyorum” diye konuştu. “Hiçbir hesaba, hiçbir pazarlığa, hiçbir sahtekarlığa girmeden milletin sesini duyurmuş olmanın mutluluğuyla son kez karşınızdayım” Akşener aldığı karardan pişman olmadığının altını çizerek üzerine düşen her şeyi yaptığını da vurguladığı konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bugüne kadar her daim, kimseden bir beklentim olmaksızın gerektiğinde bedel ödemeyi bildim. Bundan dolayı da asla pişman olmadım. Nitekim bugün de pişman değilim. Çünkü haklılığımızın elbet bir gün anlaşılacağını biliyorum. Bugün üzerime düşen her şeyi yapmış olmanın huzuruyla son kez karşınızdayım. Hiçbir hesaba, hiçbir pazarlığa, hiçbir sahtekârlığa girmeden milletin sesini duyurmuş olmanın mutluluğuyla son kez karşınızdayım. İYİ Parti olarak varlığımızı, onurumuzu, duruşumuzu pazarlık masalarına meze ettirmemiş olmanın gururuyla son kez karşınızdayım. İYİ Parti’yi kurduğumuz ilk günkü gibi bir an bile pes etmeden mücadele etmiş olmanın gönül rahatlığıyla son kez karşınızdayım. Allah herkese böyle veda etmeyi nasip etsin.” “Biz bugünlere çiçek bahçelerinden değil, mayın tarlalarından geçerek geldik” İYİ Parti’nin kuruluş hikayesinden bahseden Akşener, “Biz bugünlere çiçek bahçelerinden değil, mayın tarlalarından geçerek geldik. Biz bugünlere önümüze örülen tel örgüleri, barikatları, engelleri teker teker aşarak geldik. Biz bugünlere ışıkları kesilen salonlara, yolumuzu kesen kamyonlara, adressiz kurşunlara direnerek geldik. Cümle aleme meydan okuduk. 25 Ekim 2017’de bir Çarşamba sabahı demirden dağları bile eriten kadim bir ateşin etrafında toplandık. Kutlu bir davada, şanlı bir mücadeleyi vermek için İYİ Partimizin güneşinde buluştuk” dedi. “Bugünden sonra artık bu evi siz koruyacaksınız” İYİ Partililere seslenerek konuşmasını sürdüren Meral Akşener, “Başarısızlığı ben aldım, artık başarıyı siz yakalayacaksınız. Bedeli ben ödedim, artık hesabı siz tutacaksınız. Kiminiz ‘abla’, kiminiz ‘kardeş’, kiminiz ‘anne’ diye geldiniz. Benden bir ev, bir yuva istediniz. Ben de İYİ Parti’yi sizlere bir ev, bir yuva yaptım. Ocağını tüttürdüm, içini ısıttım, sofrasını kurdum, bahçesini genişlettim. Yıkmak isteyenlere, dağıtmak isteyenlere, çökmek isteyenlere müsaade etmedim. Ama bugünden sonra artık bu evi siz koruyacaksınız. Bu evi artık siz ayakta tutacaksınız. Bu eve artık siz bakacaksınız. Şairin de dediği gibi, ‘Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı, bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı. Dünyaya veda ettik, atıldık dolu dizgin. En son koşumuzdur bu, asırlarca bilinsin’” diyerek Genel Başkan adaylarına başarılar diledi ve konuşmasını sonlandırdı.
Aydın Başkan Zencirci Ortaklar pazarında vatandaşlarla buluştu Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci, eşi Saliha Özel Zencirci ile birlikte Cumartesi günleri Ortaklar Mahallesinde kurulan pazarı gezerek esnafa hayırlı işler dileklerinde bulunarak, vatandaşlara da bereketli günler diledi. Pazar esnafının isteklerini dinleyen Zencirci pazarda alışveriş yapan vatandaşlarla da sohbet edip, isteklerini ve taleplerini dinledi. Germencik Pazarcılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Doğan ve yönetiminin Ortaklar Mahallesi’nde kurulan pazarın 2 güne çıkarılması talebini olumlu karşılayıp, bu sözü veren Zencirci’ye halk ve pazarcı esnafından tepkiler de pozitif yöndeydi. Pazar esnafı ve vatandaşların her zamanki gibi büyük ilgi gösterdiği Başkan Zencirci, "Pazarlar, ülke ekonomisinin ve yerel gündemin nabzının attığı özel bölgelerdir, fırsat buldukça Pazar esnafımızı ziyaret ederek isteklerini dinliyoruz. Her zaman vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz, seçim bittikten sonra bizleri pazarda gören hemşehrilerimiz şaşırıyorlar fakat biz bu toprakların evladıyız, çocuklarımıza da bu topraklarda üretilen ürünleri pazarlardan alıp yedirmeye gayret ediyoruz. Dün nasılsa bugün de öyle olacak" dedi. Seçim sürecinden bu yana gün geçtikçe halkın daha fazla sempatisini ve sevgisini kazanan Başkan Burak Zencirci ve eşi, evleri için alışverişlerini yapıp pazar alanından ayrıldılar.