EKONOMİ - 17 Mayıs 2025 Cumartesi 18:24

OYAK’tan üyelerine altın, döviz ve enflasyon üzerinde getiri: Yüzde 55.2

A
A
A
OYAK’tan üyelerine altın, döviz ve enflasyon üzerinde getiri: Yüzde 55.2

Türkiye’nin en başarılı tamamlayıcı mesleki emeklilik fonlarından Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun 65’inci Olağan Genel Kurul çalışmaları tamamlandı. Üyelerinin birikimlerini verimlilik, sürdürülebilirlik ve sorumlu yatırım ilkeleri doğrultusunda yöneten OYAK, 2024 yılı için açıkladığı yüzde 55,2 nema oranı ile üyelerine döviz, altın gibi yatırım araçlarından daha fazla getiri sağladı.

 

Tamamlayıcı mesleki emeklilik fonunun Türkiye’deki en başarılı örneklerinden OYAK, 65’inci Olağan Genel Kurul çalışmalarını tamamladı. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı, Genel Kurul Üyeleri, OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Emekli Tümgeneral Mehmet Taş, Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyeleri ve OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem’in katılımıyla gerçekleştirilen Genel Kurul’da, OYAK’ın 2024 yılı nema oranı yüzde 55,2 olarak açıklandı. Küresel ekonomide enflasyonla mücadele politikalarının etkilerinin hissedildiği, Türkiye’de ise ekonomide dengelenmenin yaşandığı bir yılda OYAK, üyelerine yine enflasyonun üzerinde nema sağladı.

OYAK, bu yıl açıkladığı nema oranıyla üyelerine yatırım araçlarından fazla getiri sağladı. 2024’te doların getirisini 3’e katlayan OYAK’ın nema oranı, geçen yılın enflasyon oranının 11 puan üzerinde, en çok kazandıran gram altının da 3,5 puan üzerinde gerçekleşti.

OYAK’tan üyelerine altın, döviz ve enflasyon üzerinde getiri: Yüzde 55.2

Geleceği şekillendiren stratejik yatırımlar

OYAK, 2024 yılında da geleceği şekillendiren stratejik yatırımlarıyla Türkiye’nin ekonomik ve endüstriyel gücüne katkı sağlamayı sürdürdü. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, dünyada 2024 yılı boyunca yaşanan ekonomik ve jeopolitik risklere rağmen, sağlam finansal yapılarını koruduklarını ve yatırımlarını aralıksız sürdürdüklerini ifade etti. Erdem, "Belirsizliklerin ve dalgalanmaların hâkim olduğu, Türkiye’de ekonominin dengelenme sürecine girdiği bir yılda yaşanan zorluklara rağmen riskleri öngörme ve yönetme yeteneklerimiz, çevik ve dinamik yönetim anlayışımız ile hedeflerimize ulaşmayı başardık. Böyle bir dönemde açıkladığımız nema oranı, üyelerimizin varlıklarını güçlendirmeye ve refahlarını korumaya yönelik sürdürülebilir nema anlayışımızın somut yansımasıdır. Önümüzdeki dönemde de devam eden ve yapacağımız yeni yatırımlarla üyelerimizin geleceğini güvenceye almak ve sürdürülebilir fayda sağlamak için tüm gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.

 

OYAK üyelerinin birikimlerini en verimli şekilde değerlendirmeye odaklanan stratejilerinin, sadece bugünü değil geleceği de kapsadığını vurgulayan Erdem, "Sektör bazlı çalışmalarımızın yanı sıra, portföy çeşitliliğine önem verdik; üyelerimizin birikimlerini güvenle yönetmek amacıyla yenilikçi finansal çözümler geliştirdik. Stratejik yönetim anlayışımız, dünyanın yaşadığı bu zorlu dönemde de güçlü ve istikrarlı nema getirisi sağladı" diye konuştu.

OYAK’tan üyelerine altın, döviz ve enflasyon üzerinde getiri: Yüzde 55.2

"Sadece bugünü değil, geleceği de inşa eden bir yapı"

OYAK’ın büyümesini yalnızca finansal göstergelerle değil; sürdürülebilirlik projeleri, yeşil enerji yatırımları ve dijitalleşme hamleleriyle desteklediğini belirten Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünün şartlarında dünyada geleneksel yöntemlerle kalıcı büyüme sağlamak mümkün değil. Biz, çevre dostu yatırımlarımız ve yeni teknolojilere hızlı adaptasyonumuzla geleceği şekillendiren bir organizasyonuz. Üyelerimize güçlü nema getirisi sunarken, ülkemizin sanayisine, ekonomisine ve finansal altyapısına uzun vadeli değer katmayı görev biliyoruz. Kısa vadeli kazançların ötesine geçen bu yaklaşımımız, OYAK Şirketleri’nin rekabet gücünü artırırken, 480 bini aşkın üyemizin birikimlerine sürdürülebilir katkı sağlayan sağlam bir modele dönüşüyor."

OYAK’ın hem üyeleri hem de Türkiye ekonomisi için stratejik değer üretme anlayışıyla yol aldığını vurgulayan Erdem, "Gelecek öngörüyle kurulur. Biz de bu anlayışla önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla ilerlemeye, üyelerimizin birikimlerine sürdürülebilir değer katmaya, ülkemizin geleceğine uzun vadeli katkılar sunmaya devam edeceğiz" dedi.



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.