SAĞLIK - 31 Mayıs 2025 Cumartesi 12:05

Pasif içicilik alarmı: Kanser ve kalp hastalığı riski yüzde 27 artıyor

A
A
A
Pasif içicilik alarmı: Kanser ve kalp hastalığı riski yüzde 27 artıyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fadime Tülücü, Dünya Tütünsüz Gününde uyardı. "Sigara içen ebeveynlerin çocuklarında bronşit, zatürre, astım gibi solunum yolu rahatsızlıkları daha sık görülüyor" dedi.


Sigara, önlenebilir olmasına rağmen günümüzde hala dünyanın en yaygın ve en ölümcül halk sağlığı sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, her gün yaklaşık 14 bin, her yıl ise 5,5 milyon insan sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Uzmanlar, bu sayının 2030 yılına kadar yılda 8,5 milyona ulaşacağını öngörüyor.


31 Mayıs "Dünya Tütünsüz Günü"


vesilesiyle açıklamalarda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Yeniboğaziçi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fadime Tülücü, sigaranın sağlık üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Sigara kullanımının masum bir alışkanlık değil kronik bir hastalık olduğunu ve ölümcül sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tülücü, "Sigara, önlenebilir bir ölüm nedenidir ve bırakmak için mutlaka tıbbi destek alınmalıdır" dedi.


7 binden fazla kimyasal madde bulunuyor


Sigaranın içinde yedi binden fazla kimyasal madde bulunduğuna ve bunlardan en az 81’inin kansere neden olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Tülücü, "Sigarayı deneyen her üç çocuktan biri bağımlı hale geliyor" ifadelerini kullandı. Bireylerdeki gen haritasının farklılığı


nedeniyle, bağımlılık derecesi gibi kişilerde yaptığı hastalık yapma etkilerinin de farlılık gösterdiğini sözlerine ekledi.


Sigaranın başta akciğer olmak üzere tüm organlarda kalıcı hasar bıraktığını belirten Doç. Dr. Tülücü; sigaranın KOAH, akciğer kanseri, kalp ve damar hastalıkları gibi birçok ciddi sağlık sorununa yol açtığını söyledi. Ayrıca damarları daraltarak kalp krizi riskini artırdığını ve bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız bıraktığını ifade etti.


Sadece içeni değil, çevresindekini de öldürüyor


"Pasif içicilik de aktif içicilik kadar tehlikelidir" diyen Doç. Dr. Fadime Tülücü, özellikle sigara içen ebeveynlerin çocuklarında bronşit, zatürre, astım, gibi solunum yolu rahatsızlıklarının daha sık görüldüğüne dikkat çekti. Bu durumun, çocuklarda akciğer gelişimini yavaşlatabileceğini ve akciğer kapasitesinde azalmaya yol açabileceğini belirtti.


Maruz kalan kişilerde damar hastalıkları riski yüzde 27 oranında artıyor


Pasif sigara dumanına maruz kalan erişkin bireylerde, akciğer kanseri riskinin yüzde 21; kalp ve damar hastalıkları riskinin ise yüzde 27 oranında arttığını vurgulayan Doç. Dr. Tülücü, bu maruziyetin uzun yıllar devam etmesi durumunda risk oranlarının iki katına kadar çıkabileceğini ifade etti. Kadınlarda pasif içiciliğe bağlı olarak meme kanseri riskinin yüzde 70 oranında yükseldiğini belirten Doç. Dr. Tülücü, genel ölüm riskinin ise 2 ila 10 kat arttığını söyledi.


Gebelikte kullanılan sigara büyüme geriliğine neden oluyor


Gebelik döneminde sigara içilmesi ya da çocukların sigara dumanına maruz kalmasının büyüme geriliği ve boy kısalığı gibi gelişimsel sorunlara yol açabileceğini vurgulayan bulunan Doç. Dr. Fadime Tülücü, sigaranın nörotoksik etkilerinin öğrenme güçlüğü, hafıza problemleri ve gençlerde okul başarısında düşüş gibi sonuçlara neden olabileceğini dile getirdi. İleri yaşlarda ise bu etkilerin demans ve Alzheimer riskini artırdığını belirtti.


Her 10 kişiden 7’si sigarayı bırakmak istiyor


Sigara bırakma sürecinde "istek, destek ve tedavi" unsurlarının son derece önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Fadime Tülücü, her 10 kişiden 7’sinin sigarayı bırakmak istediğini ancak yalnızca yüzde 40’ının bunu başarıyla gerçekleştirebildiğini belirtti. Sigarayı bırakmak isteyen bireylerin mutlaka doktor kontrolünde bir tedavi süreci yürütmesi gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Tülücü, "Bu süreçte tekrar başlama oldukça yaygındır, dolayısıyla düzenli takip gereklidir. En etkili sonuçlar ise ilaç tedavisi ve davranışsal terapi yöntemlerinin birlikte uygulanmasıyla elde ediliyor" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da 30 köy yolu ulaşıma kapandı Bartın’da 3 gündür devam eden kar yağışı nedeniyle 30 köy yolu ulaşıma kapandı. Hasankadı Beldesi’nde evinde kar nedeniyle mahsur kalan bir hastanın ise yardımına sağlık ekipleri yetişti. Bartın’da aralıklarla yağan kar, kırsal kesimlerde hayatı durma noktasına getirdi. Kar nedeniyle il merkezine bağlı 1 köy, Ulus ilçesine bağlı 29 köy olmak üzere toplam 30 köy yolu kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresine ait iş makineleri ile gece gündüz yürütülen çalışmalarla yolların yeniden ulaşıma açılabilmesi için çalışma yürütülüyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, "İlimizin yüksek kesimlerinde ciddi bir kar yağışı oldu. Halen devam eden kar yağışı öncesinde gerekli hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Sabah saatlerine kapanan yol sayısı 80’e çıktı ama yürütülen çalışmalarla bu sayıyı 30’a düşürdük. Devam eden yağışla açılan yollar yeniden kapanabiliyor. Ulaşımın sağlanabilmesi için gece gündüz karla mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi. Evinde mahsur kalan hastanın yardımına yetiştiler Bartın’ın merkez Hasankadı Beldesi Doğancılar Mahallesi’nde nefes darlığı ve kronik akciğer rahatsızlığı bulunan 66 yaşındaki hastanın yardımına ise Acil Sağlık Hizmetleri ekipleri yetişti. Evinde mahsur kalan hastayı kurtarmak için harekete geçen sağlık ekipler, yola devrilen ağaç ve tipi gibi engelleri aşarak hastaya ulaştı. Ekipler, hastayı branda sedye ile güvenli şekilde ambulansa kadar taşıyarak, oksijen desteği sağladı. İlk tıbbi müdahalenin ardından hasta, Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne getirilerek tedavi altına alındı. Zamanında hastaneye yetiştirilen hastanın sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
Rize Rize Valisi Baydaş 1 yıllık asayiş bilançosunu açıkladı Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yıl boyunca yürütülen asayiş ve diğer kurumlara ait çalışmalara ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş 2025 yılı boyunca Rize’de yürütülen güvenlik, asayiş, uyuşturucuyla mücadele, trafik, düzensiz göç, sahil güvenlik, 112 çağrıları ve kamu hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asayiş olaylarında 2024 yılına nazaran düşüş olduğuna dikkat çeken Vali Baydaş "2024 Ocak-Aralık ve 2025 Ocak-Aralık dönemlerini karşılaştırdığımızda, kişilere karşı işlenen suçta bir azalma görüyoruz. 2024’te 2 bin 368 olay meydana gelmişken, 2025’te olay sayısı 265 azalarak 2 bin 103’e düşmüştür. Bu yaklaşık yüzde 11’lik bir azalmaya tekabül ediyor ve bu tabloyu memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi. Mal varlığına karşı işlenen suçlara da değinen Vali Baydaş, "Mal varlığına karşı işlenen suçta da azalma devam etmektedir. 2024’te 549 olay meydana gelmişken, 2025’te bu sayı 173 azalarak 376’ya düşmüştür. Hem kişilere karşı işlenen suçlarda hem de mal varlığına karşı işlenen suçlardaki bu düşüş, kolluk birimlerimizin, emniyetimizin ve jandarmamızın dikkatli takibi ve önleyici çalışmalarıyla mümkün olmuştur" ifadelerini kullandı. Rize’de terörle mücadele kapsamında 2025 yılı içerisinde 31 operasyon gerçekleştiğini kaydeden Baydaş "Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı Ocak-Aralık döneminde, 25’i kırsal alanda jandarma sorumluluk bölgesinde, 6’sı şehir merkezinde olmak üzere toplam 31 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların 4’ü FETÖ, 3’ü DEAŞ, 2’si PKK, 1’i DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri kapsamındadır. Bu 31 operasyonla ilgili faaliyetler 2025 yılında da aralıksız şekilde sürdürülmüştür" şeklinde konuştu. Olayların yüzde 100’e yakını aydınlatılıyor Rize’de suç olaylarının tamamına yakının aydınlatıldığının altını çizen Baydaş "Evet, olaylar yaşanıyor ama burada aydınlatma oranı çok önemli. Kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 99,67. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise bu oran yüzde 97,72. Bu küsuratlı kısım devam eden soruşturmalardan ve delil toplama süreçlerinden kaynaklanıyor. Bu işlemler tamamlandığında oranlarımızın yüzde 100’lere ulaşmasını hedefliyoruz. Bu alanda arkadaşlarımızın üstün gayretine özellikle teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "360 bin 112 acil çağrısının 141 bini asılsız" 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıları da değerlendiren Vali Baydaş, bu çağrılarından asılsız olanların büyüklüğüne dikkat çekerek "112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıların toplamı 360 bin 904’tür. Maalesef bu çağrıların 141 bin 250’si asılsız çağrı" ifadelerini kullandı.