SAĞLIK - 07 Ağustos 2025 Perşembe 11:21

Robotik rehabilitasyon cihazı hastalara umut oluyor

A
A
A
Robotik rehabilitasyon cihazı hastalara umut oluyor

Nörolojik, ortopedik veya çeşitli problemlere bağlı olarak yaşanan yürüme problemlerinde yürüme kabiliyetinin geliştirilmesi ve kazandırılması amacıyla uygulanan fiziksel tıp ve rehabilitasyon çalışmaları büyük önem taşıyor. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hastaların tedavisinde kullanılan ‘Robogait’ Robotik Rehabilitasyon Cihazı’nın önemli katkılar sunduğunu aktaran Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Prof. Dr. Kadriye Banu Kuran, "Bir bebek nasıl emeklerken dikey konumla yürür hale geliyorsa aynı o şekilde başlıyoruz. Bu tür cihazlar sağ ve solla birlikte çalıştığı için öğrenmeyi kolaylaştırıyor, unutmayı engelliyor, çok yararlı. Hem ağrıların azalması hem hayata dönüş ve bağımsızlıklarının kazanılması açısından çok kazançlarımız olduğunu ve hastaların memnuniyetlerinin olduğunu görüyoruz" dedi.


Nörolojik, ortopedik veya çeşitli problemlere bağlı olarak yaşanan yürüme problemlerinde yürüme kabiliyetinin geliştirilmesi ve yeniden kazandırılması amacıyla uygulanan fiziksel tıp ve rehabilitasyon çalışmaları büyük önem taşıyor. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hastaların tedavisinde kullanılan ‘Robogait’ Robotik Rehabilitasyon Cihazı’nın robot yardımlı yürüyüş rehabilitasyon sistemi olarak geliştirildiğini ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Kadriye Banu Kuran da muayenelerde uygun bulunan hastaların tedavisine hızla başlandığını söyledi. Cihazın hastalarda etkisine yönelik bilgi veren Prof. Dr. Kuran, çok sayıda hastada önemli kazanımlar elde edildiğine dikkat çekti.



Hasta ekrandan hareketlerini seyrediyor


Öte yandan uzmanlar, cihaza yerleştirilen kişinin yürüyüşü sırasında karşısında yer alan ekranda gördüğü avatar ile bütünleşiyor olması ve avatarın hastanın hareketlerine göre yönlenmesinin görsel olarak da kişilere motivasyon sunduğunu aktarıyor. Bacakların kas kuvveti ve kontrolünde artış sağlanmasının yanı sıra tedavide temel yaklaşımın işlev görmeyen alt ekstremitelerin normal yürüyüş deseninde harekete geçirilmesi olarak ifade ediliyor.



"Hala olanı ortaya çıkarmak açısından çok yararlı cihazlar"


Cihazın yerli bir firma tarafından üretildiğini ifade eden Prof. Dr. Kadriye Banu Kuran, "Bir takım nörolojik hasarı olan hastalarda, vasküler nedenlerle inme geçiren, travmatik beyin hasarı, omurilik felci ve hareket bozukluğu olan insanlar multisikleroz, parkinson gibi hastalar ve kimi zaman da kalça ve diz protezli hastaların yürümeye yardımcı olması için kullandığımız robotik bir yürüme cihazı. Bu tür cihazlar sağ ve solla birlikte çalıştığı için öğrenmeyi kolaylaştırıyor ve unutmayı engelliyor. Bu cihazlar konvensiyonel rehabilitasyon yöntemlerinin yanı sıra motivasyonunu artırmak ve hastada hala olanı ortaya çıkarmak açısından bir potansiyeli artırmak konusunda çok yararlı cihazlar. Beyin damarlarında bir tıkanıklık olması halinde ilk hızlı ivme kazanan egzersizlerle beraber iyileşmeleri 3-6 ayda elde ediyoruz. Ünitemiz 30 yataklı, 10 tanesi nörolojik rehabilitasyona ayrılmış durumda. Hem geleneksel hem robotik rehabilitasyona almaya çalışıyoruz. Poliklinik kontrolüne gelen hastalarımız var, onlara da öneriyoruz, arzu ederlerse programlarımızdan yararlanıyorlar. Kişide kemik erimesi, ileri bası yarasının olması, bilişsel faaliyetlerin yapılan aktiviteyi algılama konusunda yeteri kadar iyi olmaması bunlar engel. Kilosu çok fazlaysa, boyu çok kısaysa; 1.40 cm’nin altındaysa bunlar hastanın cihaza uyumunu engelleyen şeyler" dedi.



"Çok yavaştan ortalama bir yürüyüş hızına kadar artırabiliyoruz"


Tedavi gören hastaların geri dönüşlere yönelik konuşan Prof. Dr. Kuran, "Hem ağrıların azalması hem hayat dönüş ve bağımsızlıklarının kazanılması, denge koordinasyonlarının olması, bir yürümede esas olan; resiprokal hareketler ve senkronizasyon açısından çok kazançlarımız olduğunu ve hastaların bu memnuniyetlerinin olduğunu görüyoruz. Tabi keşke olmasa koruyucu tıp her zaman en önemlisi. Çayırbaşı Kampüsümüzde pediatrik rehabilitasyon grubumuz da oluşacak. Tedavi süremiz yaklaşık 20-30 dakika en fazla, daha fazlasında hasta yoruluyor, hastalar günaşırı gelebiliyor. Her şeyden önce hastanın bir oturma dengesine kavuşmuş olması lazım. Bu cihazın harness dediğimiz bir korsesi var. Bu korse yukarıdaki askı sistemine asıldığı için hastanın yükünü alıyor. Örneğin; 70 kiloysanız neredeyse 40-50 kilogramlık bir yükle yürümeye başlıyorsunuz. Çok yavaş hızdan daha ortalama bir yürüyüş hızına kadar artırabiliyoruz, bu tamamen hastanın yürümesine bağlı. Bu harness ile yükünü aldığımız için ayakları hafiflemiş oluyor, dikleşmiş oluyor. Kollarını tutamaklara yasladığı için çok çok emniyetli oluyor. Düşme riskinin olmadığı, uyluk ve baldırlarına bir aparat giydirilerek bunların da eklem hareket açıklıkları ayarlanıyor" şeklinde konuştu.



"Hareket etme korkusu olabiliyor, bize her zaman ulaşabilirler"


"Hastayı öncelikle pasif, daha sonra kendi katılımı sonra da aktif yürüyebildiği bir duruma getiriyoruz" diyerek sözlerini sürdüren Prof. Dr. Kuran, "Burada gördüğümüz avatar onu orman içinde, dağlarda, göl kıyısında kendi hızına uygun bir şekilde yürütüyor. O, hem hastanın görsel olarak takip ettiği bir şey hem benzemeye çalıştığı bir durum. İsteriz ki; üst ekstremite, eller için de olsun bu robotlar çünkü genel olarak beynimizdeki temsiliyet anlamında ayaklarımız çok daha çabuk iyileşebiliyor. Hareket etme korkusu olabiliyor ama bize her zaman ulaşabilirler. Rehabilitasyon gerçekten önemli bir konu, devletimizin bu konudaki duyarlılığına gerçekten teşekkür ediyoruz. Tam anlamıyla bir bebek nasıl emeklerken dikey konumla yürür hale geliyorsa biz aynı o şekilde başlıyoruz. 50-60 kişilik bir ekibiz, farklı kampüslerde farklı tedavi ünitelerinde çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.



Robotik rehabilitasyon cihazı hastalara umut oluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’deki çile sona erdi...Çamlık Bulvarı asfaltlandı Bursa’da Çınarcık Barajı’nın içme suyunu Nilüfer’e ulaştırma amacıyla 30 Ağustos Zafer Mahallesi’nde 2 aydır devam eden çalışmalar tamamlanarak Çamlık Bulvarı asfaltlandı. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, gece gündüz yapılan çalışmalardan dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti Bursa Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer ilçesinde asfaltlama işlemini tamamladığı Çamlık Bulvarı’nı daha konforlu hale getirerek halkın kullanımına sundu. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan ‘Çınarcık İçme Suyu’ projesini tüm hızıyla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Çınarcık Arıtma Tesisi’nden suyu alarak kente taşıyacak olan altyapı işlemlerine de aralıksız devam ediyor. Boru döşeme işlemleri tamamlanan bölgelerde, Ulaşım Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından asfalt kaplama çalışması tamamlandı. Nilüfer ilçesi 30 Ağustos Zafer Mahallesi sınırlarında yer alan, bin 600 metre uzunluğunda ve 8 metre genişliğindeki Çamlık Bulvarı’nda gece gündüz demeden çalışan ekipler, 2 bin 800 ton asfalt kaplama ve 10 bin ton kazı dolgu gerçekleştirdi. Yol çizgisi ve çevre düzenleme işlemlerinin de tamamlanmasının ardından Çamlık Bulvarı, vatandaşların kullanımına sunuldu. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaların tamamlanmasıyla bölgedeki trafiğin rahatlamış olduğunu dile getirdi. Yaklaşık 10 dakikada İzmir Yolu’na bağlantı sağlanabildiğini anlatan Özçoban, "Öğrenciler okullarına, çalışanlar işlerine daha erken ve rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Mahalle halkı adına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’e çok teşekkür ediyorum" dedi. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaları yakından takip ederek mahalle sakinlerini düzenli olarak bilgilendirdi. Muhtar Halil Özçoban, "Çamlık Bulvarı’nda, Çınarcık Barajı’ndan gelen su isale hattı çalışması yapıldığından iki ay kapalı kalan yol nedeni ile trafik akışı sürücülere Atlıçayır Bulvarı’ndan İzmir yolu Görükle köprülü kavşağına verildi. Çamlık Bulvarı kapalı kaldığı süre içerisinde sabah ve akşam saatlerinde yoğun olan trafik akışı mahalle sakinlerimize ve sürücülere zor saatler yaşattı. İki aylık süre sonrasında bugün yolumuz asfaltlaması tamamlanarak trafiğe açıldı. Trafik Çamlık Bulvarı ile Atlıçayır Bulvarı’nda rahat nefes aldı. Yolumuz mahallemize ve sürücülerimize hayırlı olsun. Beton mikser kamyon şoförlerin dikkatli kullanmalarını, yollarımıza betonlarını dökmeden gitmelerini istiyoruz. Çünkü, yollara dökülen betonlar hem yolu bozuyor, hem de tümsekler oluşturduğundan sürücülere tehlike oluşturuyor" dedi. Yaklaşık iki aydır Atlıçayır Bulvarı’nda yaşanan trafik yoğunluğunun, Çamlık Bulvarı’nın açılmasıyla birlikte bir nebze de olsa rahatlaması bekleniyor.
Yozgat Kesmek için aldığı koyunlara şimdi antrenörlük yapıyor Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı kasabasında yaşayan Erol Önal, kesmek amacıyla aldığı iki koyunla kurduğu bağ sayesinde kasabanın ilgi odağı oldu. Kendisine alışan koyunları kesmekten vazgeçen Önal, şimdi her sabah onlarla birlikte kilometrelerce yol yürüyerek spor yapıyor. İstanbul’daki çalışma hayatının ardından 45 yaşında emekli olan ve memleketi Araplı kasabasına yerleşen Erol Önal, vakit geçirmek amacıyla iki adet koyun satın aldı. İlk etapta kesmek ve beslemek için alınan koyunlar, kısa sürede sahiplerine bağlılık gösterdi. Koyunların kendisini bir gölge gibi takip ettiğini gören Önal, bu duruma kayıtsız kalamayarak onları kesmekten vazgeçti. Erol Önal ve koyunları arasındaki bu bağ, her sabah sıra dışı bir görüntüye sahne oluyor. Önal sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıktığında, iki koyunu da bir an olsun yanından ayrılmıyor. Kasaba yollarında Erol Önal önde, koyunlar arkada yapılan bu yürüyüşler hem hayvanların hem de sahibinin günlük spor aktivitesi haline geldi. Koyunların sadakati karşısında oldukça şaşıran Erol Önal, "Emekli olduktan sonra köyüme döndüm. İki tane koyun aldım kesmek için. Spora çok meraklıyım. En büyük hobim spor yapmak. Günlük burada yarım saat spor yapıyorum. Bu hayvanlar da benimle yarım saat koşuyorlar. Günümüzü böyle geçiriyoruz. Doğaya çıkıp mantar topluyorum, bana eşlik ediyorlar. Beni adım adım takip ediyorlar. Bana alıştılar, ben de kesmekten vazgeçtim. Onlara antrenörlük yapıyorum. 3 aydır böyle devam ediyoruz" dedi.
İzmir Aort damarı yırtılan Libyalı hasta, İzmir’de kapalı yöntemle tedavi edildi Libya’nın Mısrata şehrinde yaşayan, emekli ve 5 çocuk babası Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, hayati risk taşıyan aort damarı yırtılması nedeniyle yatırıldığı Acıbadem Kent Hastanesi’nde kapalı yöntemle gerçekleştirilen "stentli yapay damar" uygulamasıyla şifa buldu. Doç. Dr. Cüneyt Narin, hastada hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu (yırtılması) olduğunu belirterek, "Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Girişimsel yöntemle yırtığı kontrol altına aldık ve hastanın şikâyetlerinde belirgin düzelme sağladık. Sağlıkla ülkesine uğurladık" dedi. Uzun süredir yüksek tansiyon hastası olan ve daha önce kalp damarlarındaki darlıklar nedeniyle stent takılan Libyalı hastada, ani gelişen karın, sırt ve bel ağrıları üzerine yapılan tetkiklerde hayati risk taşıyan Tip 3 aort diseksiyonu tespit edildi. Yapılan tetkiklerde, aort damarının sol kol damarının çıktığı bölgeden başlayarak sol bacak damarına kadar uzanan ciddi bir yırtık olduğu belirlendi. "Tip III aort diseksiyonu" olarak adlandırılan bu hayati tablo, böbrek damarlarına giden kan akımını da azaltarak böbrek yetmezliğine yol açtı. Hasta bu süreçte diyalize alınmak zorunda kaldı. Tedavi amacıyla bir dönem Tunus’ta da izlenen hasta, daha sonra Türkiye’ye getirilerek farklı merkezlerde takip edildi. Şikâyetlerinin medikal tedaviyle gerilememesi üzerine 21 Ekim 2025 tarihinde Acıbadem Kent Hastanesi’ne sevk edilen Abdulkafi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Parıldar tarafından multidisipliner olarak değerlendirildi. Stentli yapay damar uygulandı Hastaya, yırtılan damarın stabilize edilmesi ve yırtığın beyin damarları gibi hayati bölgelere ilerlemesinin önlenmesi amacıyla kapalı (anjiyografik) yöntemle operasyon planladıklarını belirten Doç. Dr. Narin, şu bilgileri verdi: "Hastamızda hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu mevcuttu. Çok şanslıymış. Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Geçtiğimiz 23 Ekim’de Prof. Dr. Parıldar ile birlikte girişimsel yöntemle hem yırtığın başladığı bölgeye hem de yırtık nedeniyle kapanan sol böbrek atar damarına stentli yapay damar yerleştirdik. Uygulanan tedaviyle, aort damarındaki anormal kan akışı engellenerek kanın olması gereken damar boşluğundan akması sağlandı. Operasyon öncesinde sırt üstü yatmakta zorlanan, şiddetli karın ve bel ağrıları nedeniyle sürekli eğilmek zorunda kalan hastanın, işlem sonrası ağrıları geçerken, rahatça yürüyebilir ve günlük aktivitelerini sorunsuz şekilde yapabilir hale geldi. Tedavi sürecinde diyetisyen eşliğinde beslenmesi düzenlenen hastamız, haftada üç gün diyaliz programına alındı ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle pıhtı önleyici tedavisi planlandı. Genel durumunun düzelmesi üzerine taburcu ettik ve ülkesine uğurladık." 2022 yılında sağlığının bozulduğunu, kalp damarlarından birine stent takıldığını, kalp kasında zayıflık, kol ve bacaklarında ödem olduğunu belirten Abdulkafi ise ülkesine yeniden doğmuş olarak döneceğini belirterek, "Ne oturabiliyor, ne yürüyebiliyordum. Sadece sağ tarafıma sabit yatıyordum. Aorttaki yırtık yaşamımı tehdit ediyordu. Yani her an ölümle burun burunaydım. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, çok şanslıymışım. Libya’da bu tedaviler yapılmıyor, keza Tunus’ta da öyle. Ben de tedavi olmak için İzmir’e geldim. Çok çektim ama Acıbadem Kent Hastanesi’nde gördüğüm başarılı tedaviyle şikayetlerimden kurtuldum. Emeği geçen tüm doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.