GÜNDEM - 14 Ağustos 2023 Pazartesi 09:10

Sarayburnu’ndan Sivri Ada’ya 16.5 kilometrelik yüzme geçişi için ilk adım atıldı

A
A
A

Sarayburnu’ndan denize giren bir grup yüzücünün 16.5 kilometre yüzerek Sivri Ada’ya ulaştığı yüzme geçişi, uluslararası arenaya taşınıyor. Türkiye Yüzme Federasyonu, rota üzerinde incelemelerini yaparken Türkiye’nin ilk engelli belediye başkanı Av. Turan Hançerli, organizasyonun koordinatörü Yüksel Sönmez ve beraberindeki 9 yüzücü Sarayburnu’ndan Sivri Ada’ya kadar yüzdü.

İstanbul Sarayburnu’ndan 16.5 kilometre yüzerek Sivri Ada’ya çıkan bir grup yüzücünün başlattığı yüzme geçişinin uluslararası bir yüzme geçişi olması için hazırlıklar başladı. Yapılan başvurulardan olumlu dönüş alınmasının ardından parkur üzerinde Türkiye Yüzme Federasyonu yetkililerince çalışmalar gerçekleştirildi. Yetkililer, sabahın erken saatlerinde Sarayburnu’ndan denize giren ekiple birlikte Sivri Ada’ya kadar parkuru inceledi.

Sivri Ada’ya tarihte ilk kez tek başına yüzen Yüksel Sönmez ve beraberindeki yüzme ekibi saat 06.30’da denize girerek yaklaşık 3 saatlik bir sürede yüzme geçişini tamamladı. 9 yüzücü 30 dakikalık periyotlarla 2 bayrak takımı olarak yüzerken Yüksel Sönmez parkuru solo olarak bitirdi. Bayrak takımında Türkiye’nin ilk engelli belediye başkanı olan Avcılar Belediye Başkanı Av. Turan Hançerli de yer aldı.

Sivri Ada Yüzme geçişinde parkurun tamamlanmasında yüzücülerin performansının yanı sıra hava ve deniz şartları, ekibinin uyumu, ekip çalışması, dayanıklılık gibi birçok faktör ön plana çıkıyor. Türkiye’de resmi olarak ilk defa yüzülen bu parkurun uluslararası platforma taşınması, yerli ve yabancı yüzücülere açılması hedefleniyor.

Sarayburnu’ndan Sivri Ada’ya 16.5 kilometrelik yüzme geçişi için ilk adım atıldı

“Türkiye’de ilk defa Sarayburnu’ndan Sivri Ada’ya yüzdüm”

Sivri Ada’ya ilk kez tek başına yüzen Yüksel Sönmez, “2010 yılında ilk defa Sivri Ada’ya yüzdük. Yanımızda hiçbir emniyet yoktu. Önce Sivri Ada, sonra Yassı Ada’ya gittik. Bunun böyle olmayacağını anladık. Emniyetli bir şekilde yanımıza tekne alarak yüzmeye başladım. Türkiye’de ilk defa Sarayburnu’ndan Sivri Ada’ya yüzen benim. Daha sonra kendi arkadaşlarımı toparlayarak tekneye bindirdim ve Sivri Ada’ya çıktık. 2010-2023 seneleri arasında 17 defa Sivri Ada’ya çıktım. Güzel bir parkur. Şimdi tekrardan bu sabah yüzeceğiz” dedi.

“Uluslararası bir alana kazandırmak istiyoruz”

Parkurun uluslararası platforma taşınması için başvuruların yapıldığını söyleyen Sönmez, “Biz, Türkiye Yüzme Federasyonu’na başvurduk. İzinlerimizi aldık. Hakemlerimiz geldi. Sporcularımız geldi. Sporcularla beraber Sivri Ada’ya gideceğiz. Bu parkuru Türkiye’mize tanıtıp uluslararası bir alana kazandırmak istiyoruz. Tüm dünyaya Türkiye’mizin tanıtılması için dünyadaki bütün yüzücülerin de gelmesi için elimizden geleni yapmak istiyoruz” diye konuştu.

“Tüm dünyada bilinen bir parkur olacak”

Avcılar Belediye Başkanı Av. Turan Hançerli, “Bu parkur birçok yüzücü tarafından fiilen yüzülüyor. Güzel bir parkur, beğeniliyor. Resmi olarak açık bir parkur değil. 16.5 kilometrelik bu parkuru uzmanlar ve hakemler eşliğinde yüzeceğiz. Belli bir süre sonra tüm dünyada bilinen bir parkur olacak. Tüm dünya sporcuları tarafından geçilmek istenecek. Biz bu parkurun açılması için gerekli çalışma öncesinde yaptık. Bugün yüzeceğiz. Heyecanlıyız” diye konuştu.

“Biz bu parkuru kazanırsak Türkiye kazanır”

Sivri Ada’ya yüzme geçişini tamamlayan Yüksel Sönmez, “10 tane yüzücü arkadaşımla beraber yüzdük. Ben de solo yüzdüm. Son 500 metrede akıntı sağa, sola kaydırdı. Daha önceki tecrübelerimizden dolayı çok rahat bir şekilde çıktık. 16 Temmuz Pazar günü federasyondan görevli hakemlerimizle beraber biz bunu başardık. Tüm dünyada bu parkurun bilinmesini istiyoruz. Tüm yüzüler, ultra maratoncular, başarılı yüzücüler buraya gelsin. Türkiye’mize uluslararası alanda böyle bir parkur kazandırdığımız için ne mutlu bize. Büyüklerimizden, bakanımızdan bize destek olmalarını bekliyoruz. Biz bu parkuru kazanırsak Türkiye kazanır. Dünya kazanır. Uluslararası bir parkur olursa ne mutlu bize” dedi.

“Bu parkurun önemli ve değerlendirilebilir olduğunu düşünüyorum”

Türkiye Yüzme Federasyonu’nda görevli ulusal yüzme hakemi Emir Kuzu, “Sarayburnu’ndan Sivri Ada’ya 9 takım sporcusu, 1 solo sporcu sabah 06.32’de yüzmeye başladı. Normal geçiş açık su kurallarına uyuldu. Herhangi bir problem yoktu. Bu parkur yeni keşfedilen bir parkur. Bu adanın sembolik bir özelliği var. Bu parkurun önemli ve değerlendirilebilir olduğunu düşünüyorum. Akıntı olarak zorlayıcı bir parkur. Açık su kurallarına uygun” şeklinde konuştu.

Caner Sönmez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Türkiye’nin dört bir yanından gelen Yörükler Söğüt’te buluştu Bu yıl 743’üncüsü düzenlenen Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenliklerinin ikinci gününde Türkiye’nin dört bir yanından gelen Yörükler, Söğüt’te buluştu. Kayı Boyu’nun lideri, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin babası Ertuğrul Gazi’nin türbesinin bulunduğu Bilecik’in Söğüt ilçesinde bu yıl 743’üncüsü düzenlenen anma etkinliklerinin ikici günü tüm coşkuyla kutlandı. Hükümet Konağı önünde düzenlenen törene Bilecik Valisi Şefik Aygöl, Milletvekili Halil Eldemir, Söğüt Kaymakamı Ömer Faruk Tuncer, Söğüt Belediye Başkanı Ferhat Durgut, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Ferdi Erbakıcı, İl Emniyet Müdürü Beyti Kalaycı, AK Parti İl Başkanı Serkan Yıldırım ve katılımcılar katıldı. Söğüt Kaymakamı Ömer Faruk Tuncer ve Söğüt Belediye Başkanı Ferhat Durgut’un birçok ilden gelen Yörük grupları karşılamasıyla başladı. "Söğüt, Ertuğrul Gazi ve nesline Domaniççi yaylak, Söğüt’ü ise kışlak olarak vermesi ile başlayan kuruluş ruhumuz" Burada açılış konuşması yapan Başkan Durgut, "1281 yılında başlayan ve bu yıl 743’ncüsü düzenlenen Ertuğrul Gaziyi Anma Ve Söğüt Şenliklerine hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz. 1071’de Anadolulun Türk İslam yurdu olmasından sonra, Selçuklu Hükümdarı 1. Alaaddinin Keykubatın ceddimiz Ertuğrul Gazi ve nesline, Domaniççi yaylak, Söğüt’ü ise kışlak olarak vermesi ile başlayan kuruluş ruhumuz, Oğuz atanın töresini yaşatarak bu günlere gelmiştir. Bir obadan, cihan devletine ulaşan, bu ruhun ilk başkenti olan Anadolu’nun kalbi Söğütte, sizleri ağırlamaktan büyük şeref ve onur duyuyorum. Yüzyıllardır töremizi yaşattığınız ve kutlu ecdadımıza vefanızı sunmak için, Türkiye’nin dört bir tarafından bu toya katılım sağladınız için, hepinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum" dedi. "Ertuğrul Gazi’nin, Şeyh Edebali’nin, Dursun Fakıh’ın, Osman Gazi’nin, Hayme Ana’nın, dolaştığı at koşturup kılıç salladığı bu topraklardayız" Söğüt Kaymakamı Ömer Faruk Tuncer, Bir cihan devletinin tohumlarının atıldığı, dünyaya sevgi, saygı, adalet ve merhameti öğreten Osmanlı çınarının filizlendiği, bağrında Ertuğrul Gazi’yi, Alperenleri ve Metris Tepe’yi barındıran kutlu belde Söğütte olduklarını söyledi. Tuncer, "Söğüt kuruluşun, kurtuluşun ve yeniden dirilişin adıdır. Yunus Emre’nin de ‘Her dem yeni doğarız. Bizden kim usanası’ dizelerinde belirttiği üzere sürekli zinde ve yeni kalabilen ender geleneksel şenliklerden olan ve bugün 743’üncüsünü idrak ettiğimiz Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenlikleri’ne hepiniz hoş geldiniz. Bu topraklar Ertuğrul Gazi’nin oğlu Osman Gazi’nin rüyasında müjdelenen, üç kıtaya kök salan 600 yıllık bir imparatorluğun hayat bulduğu topraklardır. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışı doğrultusunda Osmanlı devleti asırlar boyunca adalet ve şefkatle insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan herkese hizmet etmiştir. Nerede mazlum, mağdur, yardıma muhtaç insan varsa oraya elini uzatıp o insanlara karşılıksız yardım etmiş, hâkim olduğu topraklarda adaletle hükmetmiştir.. Osmanlı devleti artık yok ama bugünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Osmanlı torunları var. Bugün Osmanlı torunları olarak Ertuğrul Gazi’nin, Şeyh Edebali’nin, Dursun Fakıh’ın, Osman Gazi’nin, Hayme Ana’nın, dolaştığı at koşturup kılıç salladığı bu topraklarda onları anmak, onlara layık olabilmek düşüncesiyle yurdun dört bir yanından gelerek Söğüt’te bir aradayız. 7 asır olduğu gibi aynı ruh, aynı inanç, aynı ortak duygularla onların bıraktığı cesareti, azmi, mücadele etme şevkini yine onların miras bıraktığı iman, ideal ve vatan sevgisiyle birleştirerek dahili ve harici düşmanlarımıza bir kez daha en güzel dersi veriyoruz. Ertuğrul Gazi’den bu yana tarh boyunca birçok badireler atlatan, çetin mücadeleler vermek zorunda kalan milletimiz, birlik ve beraberliğini her zaman koruyacağını, bu aziz vatana canı pahasına sahip çıkacağını her zor zamanda ispatlamıştır" ifadelerine yer verdi. "Bugün buraya bin bir zorluklarla gelerek atasının huzuruna çıkan Yörüklerimizle hasret gidermenin mutluluğunu yaşıyoruz" Bilecik Valisi Şefik Aygöl ise, "Atamız Ertuğrul Gazi’nin Ahlat’tan Söğüt’e uzanan kadim öyküsü, Osmanlı’nın ilk adımları olarak şanlı tarihimizde yerini almıştır. Osmanlı’nın torunları yüz yıllar boyunca, ecdadından aldığı öğretilerle; hoşgörüyü, ahlakı ve erdemi adım attığı tüm topraklara taşıyarak medeniyet tohumları ekmiştir. Söğüt, Türkün töresini ve İslamiyet’in kutsal değerlerini kendine rehber edinen Alperenlerin serdarı Ertuğrul Gazi yanında kahraman Yörükleriyle birlikte otağını kurarak yurt edindiği ve Osmanlı’nın temellerinin atıldığı topraklardır. Bu nedenle Osmanlı’nın tüm dünyada örnek gösterilen medeni birikimi, Yörük kültüründen beslenmiş, Söğüt’ten etkilenmiştir. Bugün buraya bin bir zorluklarla gelerek atasının huzuruna çıkan Yörüklerimizle hasret gidermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Her yıl bir sonraki sene kutlayacak olduğumuz Söğüt Şenliklerinin heyecanıyla daha da azimleniyoruz. Bu yüzden atasına sahip çıkan siz kıymetli Yörüklerimizle bu meydanlarda buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Rabbim eksikliğinizi göstermesin. Al bayrağın gölgesinde, birliğimiz daim, vatanımız var olsun" dedi. Konuşmaların ardından halk oyunları ve mehteran gösterilerinin ardından Hükümet Konağı önünden Jandarma Genel Komutanlığı Mehter Birliği eşliğinde Ertuğrul Gazi Türbesi’ne düzenlenen kortej yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüş sonunda protokol üyeleri Ertuğrul Gazi Türbesi önünde ’Saygı Nöbeti’ tutan Alplerin devir teslim törenini izleyerek, türbede dua ettiler. Kutlamaların devamında karakucak güreş ekiplerinin müsabakası, cirit, okçuluk ve atlı okçuluk gösterileriyle program devam edecek.
Manisa Dini nikahlı eski eş ve çocuklarından kadına öldüresiye dayak kamerada Manisa’nın Turgutlu ilçesinde bir kadın dini nikahlı eski eşi ve çocuklarının saldırısına uğradı. Güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen sokak ortasında yaşanan saldırı sonrası eski dini nikahlı eş ve çocukları gözaltına alınırken, saldırıya uğrayan Fethiye Hurcanoğlu, “Evimde ölü bulunmak istemiyorum” dedi. Olay 2 Eylül pazartesi gecesi Manisa’nın Turgutlu ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 3 ay önce ayrılma kararı alan C.K. ile Fethiye Hurcanoğlu arasında yaşanan tartışmanın ardından C.K. ve C.K.’nın önceki evliliğinden olan çocukları Y.K., S.K. ve C.K. Hurcanoğlu’nun annesiyle beraber yaşadığı evin sokağına geldi. Burada sokak ortasında Hurcanoğlu’nun elinden telefonu alan C.K. ve 3 çocuğu daha sonra Hurcanoğlu’na saldırıda bulundu. Sokak ortasında sopalarla dövülen kadını annesi gelerek kurtardı. Olayın ardından bölgeden ayrılan C.K. ile Y.K., S.K. ve C.K. polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edilen 4 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yaşananlar sokakta bulunan bir güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedilirken saldırıya uğrayan Hurcanoğlu korunma talebinde bulundu. “Evimde ölü bulunmak istemiyorum” Saldırıya uğrayan Fethiye Hurcanoğlu, "Bundan 6 yıl önce dini nikahlı evlilik yaptım. Bu evlilik 3 ay önce bitti. Dini nikahlı eski eşim bu durumu hazmedemeyerek beni sosyal medyada kötülemeye başladı. İki gün önce evimin önüne gelip telefonumu gasp etti. Sonra da oğluyla birlikte beni sopalarla dövdüler. Annem balkondan görüp aşağıdan inmesiyle berber anneme de hakaret ettiler. Arabayla giderken üzerime sürdüler. Darp raporlarım ve şikayetim var. Ben evde ölü mü bulunacağım? Ben yarın bugün evimde ya da çocuğumla dışarı çıktığımda öldürülmek istemiyorum. Evimde ölü bulunmak istemiyorum. Benim sesimi duyun” dedi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. (AY-ÖK-Y)