SAĞLIK - 24 Mayıs 2025 Cumartesi 12:10

Şizofrenide damgalanma korkusu tedaviyi geciktiriyor

A
A
A
Şizofrenide damgalanma korkusu tedaviyi geciktiriyor

Şizofreni, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, tüm dünyada 21 milyon kişiyi etkiliyor. Her 100 kişiden birinin yaşamı boyunca hastalanma riski var ve sadece genetik yatkınlıktan kaynaklanmıyor. Çevresel faktörler de büyük rol oynuyor.


Şizofreni, düşünce, algı, duygu ve davranışlarda bozulmalara yol açan kronik ve epizodik seyirli bir psikiyatrik hastalık. Genellikle ergenliğin sonları veya genç erişkinlik döneminde başlıyor. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Alp Üçok, "Şizofreni, diyabet ya da hipertansiyon gibi kronik bir hastalık. Ancak bu tedavi edilemediği anlamına gelmiyor. Tedavisi mümkün ama toplumdaki önyargılar nedeniyle hastalar doktora gitmekten çekiniyor, tedaviye direnç gösteriyor. Şizofreni hastaları işinde başarılı olabilir, normal bir yaşam sürebilir. Ancak haberlerde ya da toplumda hep olumsuz örneklerle anıldıkları için, insanlar bu gerçeği göremiyor. Oysaki şiddet içeren pek çok olayın arkasında ruhsal bir hastalık bulunmuyor. Türkiye’de her yıl birçok kadın şiddete maruz kalıyor, öldürülüyor ama faillerin büyük çoğunluğu psikiyatrik hasta değil. Buna rağmen şizofreni hastaları haksız bir şekilde damgalanıyor. Şizofreninin görülme oranı yüzde 1, ancak ailesinde hastalık öyküsü olanlarda bu oran yüzde 10’a çıkıyor. Yani genetik faktörler etkili ancak tek başına belirleyici değil. Esrar kullanımı dünyada yaygınlaşıyor ama zararları göz ardı ediliyor. Esrarın yanı sıra, çocukluk çağı travmaları da şizofreni riskini artırıyor. Fiziksel ve duygusal ihmal, çocukluk döneminde maruz kalınan şiddet ya da cinsel travmalar, beynin strese tepkisini değiştirerek ilerleyen yıllarda psikoza yol açabiliyor. Her yüz kişiden biri yaşamı boyunca bu hastalığa yakalanma riski taşır. Ancak hastaların ailelerinde görülme sıklığı yüzde 10’a çıkıyor. Yani her 10 hastanın 1’inin ailesinde hastalık görülüyor. Genetik mutasyon dediğimiz gen yapısındaki değişiklikler de hastalığa yol açabiliyor" dedi.


Psikiyatri Uzmanı Dr. Erhan Yüksek de, Dünya Sağlık Örgütü’nün gerçekleştirdiği ve 15 ile 25 yıl süren Uluslararası Şizofreni Çalışmasına dikkat çekerek, "Çalışma, şizofreninin iyileşme potansiyeli yüksek bir hastalık olduğunu güçlü biçimde ortaya koymaktadır. Bu çalışma kapsamında 16 farklı ülkeden yüzlerce hasta, 15 ila 25 yıl boyunca takip edilmiş ve çarpıcı sonuçlar elde edilmiştir.


İyileşme, sadece semptomların kaybolması değil; kişinin üretken, anlamlı ve bağlantılı bir yaşam sürmesidir. Şizofreni, dalgalı seyreden ve değişime açık, dinamik bir süreçtir. Bu çalışma, şizofreni hastalarının büyük bir kısmının zamanla belirtilerinden kurtulabildiğini, sosyal hayata dönebildiğini ve üretken bir yaşam sürdürebildiğini göstermektedir. Şizofreni ile ilgili olumsuz ön yargılar maalesef iyileşme öykülerinin bile paylaşılmasının önünde engeldir. Ancak bilimsel veriler artık çok daha net bir biçimde şunu söylemektedir: Şizofreni, doğru zamanda ve doğru şekilde ele alındığında, umut vadeden bir iyileşme süreci barındırır. Sonuç olarak; şizofreni, toplumun yüzleşmesi gereken bir sağlık sorunudur. Tedavi edilebilir, iyileşme mümkündür, yaşam devam eder. Ancak damgalama ve önyargılar, bu süreci yavaşlatır" dedi.


Şizofreninin belirtileri üç ana gruba ayrılıyor:


"1. Pozitif Belirtiler (zihinsel işlevlerin bozuk çalışmasının sonucu olan belirtiler):


Varsanılar (halüsinasyonlar): En sık işitsel halüsinasyonlar (sesler duyma)


Sanrılar (hezeyanlar): Gerçek dışı, sabit inançlar (örneğin takip edildiğini düşünme)


2. Negatif Belirtiler (normal zihinsel işlevlerin eksik, azalmış biçimde çalışmasının sonuçları):


Duygulanımda küntleşme (yüzdeki duygu ifadelerinin silinmesi)


Sosyal çekilme


Konuşmada fakirlik


3. Bilişsel Belirtiler:


Dikkat dağınıklığı


Bellek ve yürütücü işlevlerde bozulma


Düşünce organize etmede güçlük".



Şizofrenide damgalanma korkusu tedaviyi geciktiriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Karla kapanan yollar aşıldı, 2 hasta sağlık ekiplerince hastaneye ulaştırıldı Tunceli’nin Mazgirt ve Nazımiye ilçelerinde olumsuz kış koşullarına rağmen harekete geçen 112 Acil Sağlık ekipleri, kapanan yolları aşarak iki hastaya zamanında müdahale etti. Edinilen bilgiye göre, Mazgirt ilçesine bağlı Örenici köyünde ikamet eden 90 yaşındaki Mehmet Can’ın genel durum bozukluğu ve bacaklarda uyuşma şikâyetiyle 112 Acil Çağrı Merkezi’ne başvurması üzerine ekipler hızla harekete geçti. 29 Aralık’ta gerçekleşen vakada, kış şartlarının zorlaştırdığı yol koşullarına rağmen 112 Acil Sağlık ekipleri hastanın evine kadar ulaşarak ilk müdahaleyi yerinde gerçekleştirdi. Mehmet Can, yapılan müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Nazımiye ilçesine bağlı Büyükyurt köyünde rahatsızlanan 74 yaşındaki Sakine Kaymaz için de zamanla yarışıldı. Kar nedeniyle kapanan köy yolları iş makineleriyle açılırken, 6240 nolu 112 Acil Sağlık ekibi yaklaşık 3 saat süren yoğun ve koordineli bir çalışmanın ardından hastaya ulaştı. İş makinesi ve ambulans desteğiyle güvenli şekilde hastaneye nakli sağlanan Kaymaz’ın tedavisine başlandı. Yetkililer, en zorlu kış şartlarında dahi sağlık hizmetlerinin aksamadan sürdürüldüğünü belirterek, vatandaşların ihtiyaç duyduğu her an sahada olmaya devam edeceklerini vurguladı. Her iki hastaya da geçmiş olsun dilekleri iletildi.