EKONOMİ - 10 Mayıs 2024 Cuma 10:33

TBB Başkanı Çakar: “Finans sektörü iklim risklerine yüksek oranda maruz kalıyor”

A
A
A
TBB Başkanı Çakar: “Finans sektörü iklim risklerine yüksek oranda maruz kalıyor”

TBB Başkanı Alpaslan Çakar, “Finans sektörü, hem iklim değişikliğine neden olan, hem de bu değişimden etkilenen kırılgan sektörlere finansman sağlaması nedeniyle iklim risklerine yüksek oranda maruz kalmaktadır” dedi.



Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Alpaslan Çakar, Uluslararası Finans Enstitüsü (IFF) ve TBB iş birliğiyle düzenlenen Sürdürülebilir Finans Forumu’nun açılışında konuştu.



Finans sektörünün, hem iklim değişikliğine neden olan, hem de bu değişimden etkilenen kırılgan sektörlere finansman sağlaması nedeniyle iklim risklerine yüksek oranda maruz kaldığını vurguladı.


Türk bankacılık sektörünün, sürdürülebilirlik ilkelerini en erken uygulamaya alan sektörler arasında yer aldığını söyleyen Çakar, ‘Sürdürülebilirlik Odaklı Yaklaşımın’ önemi arttıkça, bankaların bu alandaki rolünün de giderek daha kritik bir hal aldığını vurguladı.


Çakar, Türk bankacılık sektörünün bu konuda üzerine düşen görevi ziyadesiyle yerine getireceğini belirtti.


Son yıllarda dünyada yeni ve farklı sorunların yaşandığı bir dönemin yaşandığına işaret eden Çakar, jeopolitik gelişmeler, pandemi ve bölgesel gerginliklerin küresel finans sisteminin dinamiklerini değiştirdiğini belirten Çakar, “Özellikle salgın sonrası dönemde tedarik zincirlerinin aksaması, arz-talep dengesizlikleri, enerjideki fiyat artışları, iklim değişikliği gibi faktörler dolayısıyla küresel enflasyon yaşandı” dedi.


Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak özellikle Avrupa ve ABD’de bankacılık sektöründe zorluklar yaşandığını belirten Çakar, “Krizler yeni düzenlemeleri ortaya çıkarırken finansal sisteme ilişkin risk kavramının da değiştiğini de görüyoruz. Salgının yaralarının sarılması ve özellikle hizmetler sektörü başta olmak üzere ekonomik aktivitedeki toparlanmanın sağlanması amacıyla, kamu otoritelerince atılan adımlar ve destekleyici tedbirler gelişmiş ülkelerde borçluluk oranlarının da yükselmesine yol açtı. Yaşadığımız bu gelişmeler sonucunda politika yapıcıları tarafından ciddi önlemler alınmış ve bu yönde atılan adımlar çözüm yolunda önemli fırsatlar getirmiştir” ifadelerini kullandı.


“Sera gazı emisyonunun artmasının ciddi ekonomik maliyetlere yol açacağı öngörülüyor”


Dünya genelinde yaşanan olumsuz gelişmelerin yaşattığı stresle birlikte çevre kirliliğine dair kaygıların ve çevreyi koruma yönündeki çabaların arttığını belirten Çakar, iklim değişikliği ve düşük karbonlu ekonomiye geçiş konusunda yapılan çalışmaların ortaya koyduğu iki ana noktaya dikkat çekti. Çakar, şunları kaydetti: “Birincisi; şu anda yapılan ekonomik analizler, sera gazı emisyonunun mevcut artış eğiliminin devam etmesi durumunda yüksek fiziksel zararlar ve ciddi ekonomik maliyetlerin ortaya çıkacağını öngörmektedir.


İkincisi, iklim değişikliğiyle mücadele ve daha sürdürülebilir bir ekonomiye geçişin, bölgeler, sektörler, firmalar ve özellikle daha kırılgan konumda bulunan bireyler açısından oldukça farklı etkilere sahip olacağı düşünülmektedir.


Finans sektörü, hem iklim değişikliğine neden olan, hem de bu değişimden etkilenen kırılgan sektörlere finansman sağlaması nedeniyle iklim risklerine yüksek oranda maruz kalmaktadır.


Belirtilen zararları asgari düzeye indirmenin yolu, birlikte proaktif önlemler alacak şekilde hedef odaklı hareket etmektir. “Hatırlanması gereken finans sektörünün sürdürülebilir bir dünyanın gelişmesi için kritik bir öneme sahip olduğudur.”


“Günümüz dünyasında ekonomik sürekliliği ve büyüme potansiyelini korumak adına kademeli ve düzenli bir yeşil dönüşüm zorunludur” diyen Çakar, “Bahsi geçen dönüşümün başarısı, bu alandaki yatırımların hayata geçirilmesine bağlıdır. Şu anda, yeşil projelere yönelik finansman büyük oranda sınırlı bir alana odaklanmış ve esas olarak gelişmiş ekonomilerde yoğunlaşmıştır.


Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerde yeşil finansman olanaklarının artırılması hayati önem taşımaktadır. Bu ortamda, hükümetlerin liderliğinde, ilgili tüm paydaşların yeşil dönüşüme aktif olarak katkıda bulunmasına ihtiyaç vardır. Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde oynadığı rol ve attığı adımlar, Ulusal Katkı Beyanımız vb. çeşitli politikalar ve uluslararası iş birlikleri ile şekillenmektedir. Ülkemiz sürdürülebilir kalkınma ve çevre dostu teknolojilere geçiş yapmayı hedeflemekte, bu doğrultuda önemli girişimlerde bulunmaktadır. Adil ve kapsayıcı yeşil dönüşümün gerçekleşme sürecinde finans sektörünün dönüşümde liderlik üstlenmesi kritik öneme sahiptir” şeklinde konuştu.


Finans sektörünün, bilinçlendirici rol ile tüm paydaşları farkındalık sahibi olmaya yönelterek; dönüşümün daha sağlıklı, hızlı ve az maliyetli olmasına katkıda bulunacağını ifade eden Çakar, “Özetle, yeşil dönüşüme aracılık eden finans kurumları sundukları ürün ve hizmetlerle tüm kesimleri sürdürülebilirlik konusunda adım atmaya teşvik etmektedir. Türkiye Bankacılık sektörü, finansal kaynakların toplanması ve kullandırılmasındaki aracılık işlevinde olduğu gibi, iklim risk ve fırsatlarının doğru yönetilmesinde de dünyada ve Türkiye’de özel bir role sahip olduğundan, bankaların sorumluluk alanlarındaki konularda sürekli yeni adımlar atılmaktadır” dedi.


Bu çerçevede, 2009 yılında Türkiye Bankalar Birliğinde Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu’nu (SÇG) 2009 yılında oluşturduklarını hatırlatan Çakar, “Bankalarımızın temsilcilerinden oluşan bu ekip, iklim değişikliğiyle ilgili finansal riskleri proaktif bir şekilde ele almakta ve sürdürülebilir finans ve iklim riski alanlarında düzenleyici girişimlere rehberlik etmektedir. Finans sektörü olarak iklim değişikliği sorunları konusunda yurtiçi ve yurtdışında bulunan kurumlar, düzenleyici kuruluşlar, üyeler ve reel sektör temsilcileri ile tam bir uyum içerisinde çalışıyoruz. Ülkemizde Yeşil Dönüşümün gerçekleşebilmesi için kamu kurumlarıyla düzenleyici çerçevenin oluşturulması, uluslararası uygulamalarla uyumlu ulusal taksonomi ve yeşil varlık oranı çalışmaları ile iklim risklerinin sayısallaştırılması konularında öneriler hazırlıyoruz.


Yeşil finansmanın geliştirilmesine yönelik kredi ve borç mekanizmaları ile iklim risklerinin ölçülmesi ve yönetilmesine ilişkin rehberler hazırlıyoruz” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya İlk kazadan yaralı olarak kurtuldu, 3 yıl sonra ilk iş günündeki ikinci kazada hayatını kaybetti Antalya’da önceki gün sabah saatlerinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden servis sürücüsü Uğur Efe’nin 3 yıl önce de turizm otobüsü ile kontrolden çıkıp yolun karşı şeridine geçtiği ve bir işyerine girerek durabildiği kazadan yaralı olarak kurtarıldığı ortaya çıktı. Uğur Efe’nin önceki gün sabah saatlerinde yine karşı şeride geçerek kullandığı servis aracının devrilmesi sonucu hayatını kaybettiği kazanın yeni işindeki ilk ününde yaşandığı belirlendi. Antalya’da önceki gün sabah 06.30 sıralarında meydana gelen trafik kazasında Uğur Efe’nin (48) kullandığı 07 BRG 377 plakalı servis aracı, köprülü kavşağa geldiği sırada sürücünün aracın kontrolünü kaybederek karşı şeride geçmesi sonucu araç yan yatmış ve kazada 8 kişi yaralanmıştı. Ambulanslar ile hastaneye kaldırılan yaralılardan araç sürücüsü Uğur Efe ise yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hastanede hayatını kaybetmişti. Kazanın ardından hayatını kaybeden servis aracı sürücüsü Uğur Efe’nin 6 Eylül 2021 tarihinde Çevreyolu’nda meydana gelen ve 3 kişinin yaralandığı trafik kazasında da otobüsün sürücüsü olduğu ortaya çıktı. 3 yıl önce de kazaya karışmış 2021 yılında meydana gelen trafik kazasında Gazi Bulvarı’ndan Havalimanı güzergahına seyir halinde ki 34 LFC 655 plakalı turizm otobüsünün sürücüsü olan Uğur Efe, aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek refüjü aşıp karşı şeride geçmişti. Hande Aykurt yönetimindeki 07 EDV 07 plakalı otomobile çarpan otobüs yol kenarındaki işletmelere zarar verdikten sonra, oto tamirhanesine girerek durabildi. Kazada 3 işyeri ve 4 araç zarar görürken, yaranan Uğur Efe ise ambulans ile hastaneye kaldırılmıştı. Kaza anı güvenlik kamerasına yansımıştı Öte yandan, 2021 yılındaki kaza anı yakındaki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Otobüsün şeridinden karşıya hızlı şekilde geçmesi, ardından otomobilin refüje çıkan otomobilin dumanların çıktığı anlar görüldü. Görüntüde ayrıca şehir içi yolcu otobüsünün, kaza yapan otobüsten saniyeler önce önünden geçtiği anlar yer almıştı.
Gaziantep GAÜN Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerinin beyaz önlük gururu Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Diş Hekimliği Fakültesi tarafından dönem 3 öğrencileri için GAÜN Mâvera Kongre ve Sanat Merkezi’nde “Beyaz Önlük Giyme Töreni” düzenlendi. Törende, 100 diş hekimliği fakültesi öğrencisi beyaz önlüklerini giyme gururunu yaşadı. Salon, heyecan ve coşkuyla dolarken, öğrencilerin aileleri ve akademisyenler de bu anlamlı günde onları yalnız bırakmadı. Diş hekimliği eğitimine pratikte başlayacak olan gençler, törenle meslek hayatlarına ilk adımlarını attı. Programın açılışında konuşan GAÜN Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Aydın, bu anlamlı etkinliğin öğrencilerin akademik hayatlarındaki bir dönüm noktası olduğunu belirterek, öğrencilere başarılar diledi. Konuşmasının devamında Prof. Dr. Aydın, “GAÜN Diş Hekimliği Fakültesi olarak üçüncü basamak sağlık hizmeti sunan, önemli ve büyük bir kurumuz. Bu noktaya gelmemizde akademik ve idari personelimizin katkısı büyük. Az sayıda olmamıza rağmen herkes büyük fedakarlık gösterdi. Bazı akademisyenlerimiz kendi çalışmalarından feragat ederek öğrencilerimizin daha nitelikli eğitim alması için projeler geliştirdi. Onların çabalarıyla derslerimiz yüksek standartlara ulaştı. Eğitim standartlarımızı daha da yükseltmek için gayret ediyoruz. Klinik kapasitelerimizi arttırmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimize daha fazla pratik yaptırıp, bilgi ve tecrübelerini arttırarak, onları daha nitelikli hekim olarak mezun etmeye gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı. Öğrencilere meslek hayatlarında başarılar dileyerek sözlerine başlayan Gaziantep Diş Hekimleri Odası Başkanı M. Yücel Özbaş ise diş hekimliği alanında önemli olanın hem mesleki becerilerin kazanılması hem de insan odaklı bir hekimlik anlayışının geliştirilmesi olduğunu vurguladı.
Adana Adana’da üniversite öğrencileri TEKNOFEST’te şampiyonluk hedefliyor Adana’da Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) öğrencileri, bu yıl Adana’da düzenlenecek olan TEKNOFES’te derece elde etmeyi hedefliyor. Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Kaan Teknoloji Kulübü öğrencileri, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana’da düzenlenecek olan Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali için üniversitedeki uçuş için belirledikleri alanda ve teknoloji laboratuvarlarında geniş bir ekiple çalışmalarını sürdüren ekip, yarışma için belirledikleri görevleri gerçekleştirmek üzere uçuş testleri gerçekleştirdi. Uçuş testini otonom bir biçimde insan müdahalesi olmadan gerçekleştiren İHA testi başarılı bir şekilde tamamlarken, öğrenciler başarıyla sonuçlanan testleri alkışlayarak kutladı. "Hedefimiz Adana olarak derece elde etmek" ATÜ öğrencileri olarak 5 takım halinde TEKNOFEST’e katılacaklarını belirten Havacılık ve Uzay Mühendisliği 4.sınıf öğrencisi Görkem Kemal Ermurat, "Şu anda TEKNOFEST 2024 yarışmasına hazırlıklarımız sürüyor. Önceden tasarlamış olduğumuz 2 Dik İHA aracımız ile 2024 yarışması için hazırlamış olduğumuz görev sistemlerinin testlerini gerçekleştirerek hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Biz 3 farklı kategoride 5 takım olarak katılacağız. Bunların 2’şer tanesi ’Uluslararası İHA’ ve ’Girişim’, bir tanesi ise ’Savaşan İHA’ kategorisinde yer alacak. Daha önceki Teknofest yarışmalarında ev sahibi şehirlerin takımları genellikle derece alamadı. Bizlerin hedefi şu anda Adana’da olan bir takım olarak bu yıl derece elde etmek" dedi. TEKNOFEST’e davetli olarak katılması beklenen SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk’ı da Adana’ya beklediklerini belirten Ermurat, "Elon Musk inşallah Adana’ya gelecek. Geçen sene kendisi katılım sözü vermişti. Adana’da onu yakalayabilirsek kendi laboratuvarımıza getirmek istiyoruz" şeklinde konuştu. "Ülkemiz havacılık ve sanayi konusundaki gelişimini TEKNOFEST’e borçlu" Elektrik ve Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Şiar Tunçdemir ise, "Yeni tasarımımız Dik İHA olarak adlandırılan, piste ihtiyaç duymadan kalkabilen insansız hava aracımız. Tasarımı tamamen bize ait. İçerisindeki elektronik kartları ve tüm elektronik sistemleri de bize ait. Tasarımlarını da biz yapıyoruz. Bu İHA’mız havada 80-90 metre/saniye hızla uçuş yapabiliyor. 250 metreye kadar testini yaptık. Yarışmaya ekip olarak hazırız. TEKNOFEST ülkemiz için çok önemli bir noktada bulunuyor. Ülkemiz havacılık ve savunma sanayi konusundaki gelişimi bence TEKNOFEST’e borçlu. Bu sayede öğrenciler kendi üretimlerini sergileyecek ve birbirleri ile rekabet edebilecek duruma geliyor. Bu da diğer ülke ve diğer üniversitelere göre güzel bir rekabet sağlıyor" ifadelerini kullandı.
Ankara 5 aylık enflasyon oranları açıklandı: Emekli ve memurların maaş artışı ne kadar olacak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayı enflasyon oranını yüzde 3,37 olarak açıkladı. Böylece memur ve emeklilerin maaşlarının baz alındığı ocak, şubat, mart, nisan ve mayıs aylarının toplam enflasyon oranı 22,72 olarak gerçekleşti. TÜİK, emekli ve memur maaşları başta olmak üzere birçok konuda belirleyici olan mayıs ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre enflasyon oranı mayıs ayında aylık bazda yüzde 3,37, yıllık bazda ise yüzde 75,45 olarak gerçekleşti. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre 5 aylık enflasyon rakamı ise yüzde 22,72 olarak kayıtlara geçti. Her yıl ocak ve temmuz ayları olmak üzere yılda iki kez zam alan memur, memur emeklileri, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin de 5 aylık enflasyon rakamlarının netleşmesiyle birlikte maaş zam oranları belli olmaya başladı. Beş aylık enflasyon oranlarına bakıldığında SSK ve Bağ-Kur emeklileri, ocak ayı için yüzde 6,70, şubat ayı için yüzde 4,53, mart ayı için yüzde 3,16 nisan ayı için yüzde 3,18 ve mayıs ayı içinse yüzde 3,37 olmak üzere 5 aylık dönemde yüzde 22,72’lik enflasyon farkını şimdiden almış oldu. Ocak ayında yüzde 15 oranında toplu sözleşme zammı yapılan memur ve memur emeklilerine ise temmuz ayında da yüzde 10 oranında toplu sözleşme zammı yapılacak. Ocak ayındaki toplu sözleşme zammını aşan enflasyon farkı da temmuz ayında maaşlara yansıtılacak. Beş aylık dönemdeki enflasyon farkı ve yüzde 10 toplu sözleşme zammıyla birlikte memur ve memur emeklilerinin aylıklarında yüzde 17,32 oranında artış yapılması kesinleşmiş oldu. Net rakamlar ise haziran aylarına ilişkin enflasyon verilerinin de belli olmasıyla netleşecek.