SAĞLIK - 02 Haziran 2025 Pazartesi 10:59

Tek tip diyetler tarih oluyor

A
A
A
Tek tip diyetler tarih oluyor

Dr. Öğr. Üyesi Diyetisyen Enver Çıracı, son yıllarda kişiye özel beslenme yaklaşımlarının bilimsel temellerle daha da güçlendiğini belirterek, "Artık ‘herkese uyan tek diyet’ anlayışı geride kaldı. Genetik yapı ve bağırsak mikrobiyotası, beslenme planlarının temel rehberleri hâline geldi" dedi.


Biruni Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Diyetisyen Enver Çıracı, yaptığı açıklamada, özellikle son 10-15 yılda genetik bilimindeki gelişmelerin ve mikrobiyota araştırmalarının, bireylerin aynı besinlere verdiği farklı tepkileri açıklamaya başladığını söyledi. "Danışanlarım sıkça ‘Aynı yemeği yiyoruz ama ben kilo alırken arkadaşım almıyor’ gibi sorularla geliyor. Bunun temelinde genetik farklılıklar ve mikrobiyotamız yatıyor" diyen Çıracı, bu alanların sağlıkta devrim niteliğinde gelişmelere kapı araladığını vurguladı.



Yediklerimiz genlerimizi nasıl etkiliyor


Nutrigenomik biliminin, bireylerin yedikleri gıdaların genetik yapıları üzerindeki etkilerini incelediğini ifade eden Çıracı, "Örneğin brokoli, bazı bireylerde kansere karşı koruyucu olabilirken, bazı tiroid hastalarında ters etki oluşturabiliyor. Bu nedenle beslenme planları bireyin genetik yapısına göre hazırlanmalı" diye konuştu.


Bazı bireylerin karbonhidratlara genetik olarak daha hassas olduğunu, kimilerinin ise doymuş yağları zor metabolize ettiğini kaydeden Çıracı, genetik testlerin bu eğilimleri ortaya çıkardığını ve bu doğrultuda kişiselleştirilmiş bir yol izlenebildiğini dile getirdi.



Nutrigenomik kimler için daha uygun


Dr. Öğr. Üyesi Enver Çıracı, genetik testlerin aslında herkes için uygulanabilir olduğunu ancak bazı durumlarda çok daha anlamlı sonuçlar verdiğini vurguladı. Özellikle uzun süredir kilo veremeyen, kronik yorgunluk yaşayan, sindirim sorunlarıyla sık karşılaşan bireylerde veya ailesinde diyabet, kalp hastalığı gibi kronik hastalık öyküsü bulunan kişilerde bu testlerin ciddi fayda sağlayabileceğini belirtti. "Eğer klasik diyetlerde zorlanıyorsanız, vücudunuzun genetik diliyle konuşmanın zamanı gelmiş olabilir" diyen Çıracı, nutrigenomik analizlerin bireyin kendi bedenini tanımasında önemli bir rehber sunduğunun altını çizdi.



Bağırsaklar sadece sindirim sistemi değil


Bağırsaklarda yaşayan trilyonlarca bakteriden oluşan mikrobiyota ekosisteminin de sağlığın gizli anahtarlarından biri olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Enver Çıracı, "Mikrobiyota sadece sindirimi değil; bağışıklık sistemini, hormon dengesini ve ruh halini bile etkileyebilir" ifadelerini kullandı.


Mikrobiyotanın bozulmasının şişkinlik, cilt problemleri, gıda intoleransları ve ruh hali değişimleri gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini anlatan Çıracı, fermente gıdalar, lifli besinler ve stres yönetiminin mikrobiyota sağlığı için hayati öneme sahip olduğunu söyledi.



Geleceğin beslenmesi kişiye özel olacak


Kişiselleştirilmiş beslenmenin sadece kilo kontrolü değil, bağışıklık sistemi ve hastalıklara karşı direnç açısından da önemli bir araç hâline geldiğini vurgulayan Çıracı, Avrupa ve ABD’de birçok klinikte nutrigenetik testlerin artık standart uygulamalar arasında yer aldığını ifade etti.


Genetik testlerin mutlaka uzman rehberliğinde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Çıracı, "Genetik veriler, yaşam tarzı, çevresel faktörler ve mikrobiyota ile birlikte anlam kazanır. Bu nedenle testler bir sonuç değil, bir başlangıçtır" dedi.



Bilimsel temelli danışmanlık şart


Beslenmesinde sürekli sorun yaşayan bireylerin, öncelikle bilimsel değerlendirme yapabilen uzmanlara başvurmaları gerektiğini kaydeden Çıracı, "Kulaktan dolma bilgiler yerine bilimsel temelli ve kişiye özel yaklaşımlar tercih edilmeli. Çünkü herkesin genetik dili ve mikrobiyotası farklıdır" uyarısında bulundu.


Dr. Öğr. Üyesi Enver Çıracı, sözlerini şöyle tamamladı: "Genetik mirasımızı değiştiremeyiz; ancak onunla nasıl yaşayacağımızı seçebiliriz. Nutrigenomik ve mikrobiyota bilimi, sağlıklı yaşama giden yolda bedenimizin bize sunduğu rehberlerdir. Bu sessiz ama güçlü sinyalleri artık daha fazla görmezden gelmemeliyiz."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fethiye Ölüdeniz’de 328 milyonluk yatırımın 4. etabı tamamlandı Muğla Büyükşehir Belediyesi, Fethiye-Ölüdeniz yolunda 328 milyon TL’lik yatırımla yürüttüğü yol ve altyapı çalışmaları kapsamında 4. Etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda çalışmalarını tamamladı, 2. Etap Ovacık-Şehir içi güzergâhında ise çalışmalar devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Fethiye-Ölüdeniz bölgesinde başlattığı yol, altyapı ve çevre düzenleme çalışmaları, mahallelerde büyük bir dönüşümle devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği yatırımlar hem ulaşım güvenliğini artırıyor hem de bölgenin turizm potansiyeline katkı sağlıyor. 328 milyon TL’lik yatırımla yürütülen 4. Etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda 2 bin 500 metre binder serimi tamamlanırken yatay ve düşey işaretleme çalışmaları başladı. 4. etap tamamlandı, 2. etapta çalışmalar devam ediyor 1. etap Patlangıç-Ovacık, 3. etap Hisarönü-Ölüdeniz ve 4. etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda çalışmalar tamamlanırken, 2. Etap Ovacık-Şehir içi güzergâhında ise çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. 2. Etap Ovacık-Şehir içi kapsamında; 7 bin metre uzunluğunda yağmur suyu hattı, kaldırım düzenlemeleri, 3 bin sıcak asfalt serimi, istinat duvarı yapımı ve dönel kavşak düzenlemeleri yapılıyor. Genel proje kapsamında 11 bin metre sıcak asfalt serimi, 4 bin 200 metre içme suyu hattı, 7 bin metre yağmursuyu hattı ve 4 bin 500 metre çelik oto korkuluk yapımı yer alıyor. Başkan Aras: "Fethiye-Ölüdeniz hattını geleceğe hazırlıyoruz" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Fethiye-Ölüdeniz hattı, hem hemşehrilerimizin günlük yaşamında hem de kentimizin turizm kimliğinde çok önemli bir yere sahip. Bu güzergahta hayata geçirdiğimiz çalışmalarla sadece yolları yenilemiyor; güvenli, konforlu ve estetik bir ulaşım altyapısını bölgemize kazandırıyoruz. Mahallelerimizin ihtiyaçlarını gözeten, çevreyle uyumlu ve uzun yıllar hizmet edecek bir dönüşümü adım adım gerçekleştiriyoruz. Amacımız, Fethiye’yi ve Ölüdeniz’i hem yaşayanlar hem de ziyaret edenler için daha erişilebilir, güvenli ve çağdaş bir noktaya taşımak" dedi.
Ordu Karadeniz’deki kar yağışı, fındık ve diğer tarım ürünlerine yaradı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Karadeniz Bölgesi’nde etkili olan kar yağışının fındık başta olmak üzere tarım ürünleri için yararlı olduğunu söyledi. Bölgede geçen haftalarda yüksek kesimlerde kar yağışı etkili oldu. Hafta sonu ise kar yağışı 400 rakım ve üzerinde görüldü. Yağışın ardından bu yükseklikteki alanlar karla kaplandı. Tarım alanları ve fındık bahçelerinin de kar altında kaldığı bölgede yağışın, tarım ürünleri için faydalı, soğuklama dönemini yaşaması açısından önemli olduğu belirtildi. "Tüm ürünler için faydalı oldu" Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, "Bu aylarda özellikle fındık ve diğer tarım ürünleri için kar yağışı bekliyorduk. Geçen günlerde yaklaşık 800 rakım ve üzeri yüksek kesimlerde kar yağışı etkili oldu ama hafta sonu yeniden bir yağış gerçekleşti. Bu kar yağışı 400 rakıma kadar indi ve başta fındık olmak üzere tarım ürünleri için iyi oldu" dedi. "Soğuklama dönemini yaşaması açısından çok önemli" Kar yağdığında fındığın hem bir soğuklama dönemini yaşaması, hem de toprak yapısının düzenlenmesi ve su ihtiyacının karşılanması gibi konuların karşılandığını ifade eden Soydan, "Daha güçlü olması anlamında kar yağışı önemli. Kar yağışı aralıklarla etkili olduğu zaman önümüzdeki aylarda erken yapraklanmayı da geciktirecektir. O açıdan önemli, inşallah aralıklarla kar yağışı etkili olur ve mevsim normal bir şekilde devam eder" şeklinde konuştu. Soydan ayrıca, 2025 yılında ülke genelinde etkili olan zirai don olayının 2026 yılında yaşanmamasını temenni ettiklerini de kaydetti.
Ordu Ordu Büyükşehir, Fatsa’nın 30 yıldır temizlenmeyen altyapısına indi Ordu Büyükşehir Belediyesi, uzun yıllar her şiddetli yağışta taşkınlara maruz kalan Fatsa ilçesinde, 30 yılı aşkın süredir hiç temizlenmeyen kapalı dere ve menfezleri 6 ay süren çalışmalarla açarken, kronik hale gelen su taşkını sorunu da kalıcı çözüme kavuşturdu. İl genelinde muhtemel su taşkınlarına karşı sürekli olarak teyakkuzda olan Ordu Büyükşehir Belediyesi, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleriyle riskli bölgelerde önleyici çalışmalar yürütüyor. Türkiye’de sayılı belediyede bulunan kanal temizleme aracı sayesinde tıkanan altyapı hatları hızlı ve etkili şekilde açılıyor. Bu kapsamda yıllardır her şiddetli yağışta taşkınlara maruz kalan Fatsa ilçesinde çalışma yapan ekipler, 30 yılı aşkın bir süredir hiç temizlenmeyen, menfezler, dere yatakları, bakslar ve yağmur suyu hatlarında çalışma gerçekleştirdi. Menfezler, dere yatakları, bakslar ve yağmur suyu hatlarında biriken çakıl, toprak, taş ve odun gibi atıklar yüksek basınçlı suyla parçalanarak, rögar bacalarına taşındı, ardından vakum sistemiyle temizlendi. 6 ay süren çalışmalar sonucunda altyapı hatları tamamen temizlenirken muhtemel su taşkınlarının önüne geçildi. Öte yandan Ordu Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kapalı dere, menfez ve kanal temizlik çalışmalarını 19 ilçede eş zamanlı olarak sürdürüyor.