EKONOMİ - 22 Nisan 2019 Pazartesi 14:58

Türkiye-Tunus ticari ilişkileri İstanbul’da ele alındı

A
A
A
Türkiye-Tunus ticari ilişkileri İstanbul’da ele alındı

Türkiye-Tunus ticari ilişkileri İstanbul’da düzenlenen iş forumunda masaya yatırılıyor.

Türkiye-Tunus ticari ilişkileri İstanbul’da düzenlenen iş forumunda masaya yatırılıyor. Forumun açılışında konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.



Tunus İstanbul Başkonsolosluğu ve İstanbul Dünya Ticaret Merkezi tarafından İstanbul’da "Türkiye-Tunus Uluslararası İş Forumu ve İkili İş Görüşmeleri" başlıklı etkinlik gerçekleşti. Forumun açılışına Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, ve Tunus Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Hatem Ferjani katıldı.



“Ticareti geliştiren her türlü girişimi buradan açıklıkla söylüyorum bizde bakanlık olarak destekleyeceğiz”



Etkinlikte konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan yardımcısı Çetin Ali Dönmez, “Kuzey Afrika son derece önemli bir coğrafya, orada istikrar çok önemli ve ekonomik büyüme çok önemli bu amaçla da her iki ülke gerek Türkiye gerek Tunus gerekse Kuzey Afrika ülkeleri arasındaki iş birliğinin son derce hızlı bir şekilde geliştirilmesi gerekiyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı sistemi ile beraber kalkınma ajansları ve yatırım teşviklerini de içine alan çok daha güçlü bir bakanlık haline geldi. Özellikle yatırımlar alanında, bölgesel iş birliği alanında, teşvikler alanında Tunus’la iş birliğine her zaman açığız. Ticaretimiz 1 milyar doların biraz üzerindedir, bununda geliştirilmesi lazım. Ticareti geliştiren her türlü girişimi buradan açıklıkla bizde bakanlık olarak destekleyeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.



- “Türkiye’nin bölgede köprü vazifesi olması coğrafi olarak da avantajımız bulunuyor”



Konuşmasına devam eden Dönmez, “Üretimde yüksek teknoloji ve dijitalleşme son derece önemlidir. Gerek Tunus için, gerek Kuzey Afrika ve Orta Doğu coğrafyası için, gerek ülkemiz için ticarette yüksek katma değerli üretimin son derece önemi büyüktür. Bunu birlikte beraber arttırmamız lazım. Teknolojik gelişmeleri öncülük etmemiz lazım çünkü teknoloji diğer sektörleri sürükleyen özelliğe sahip bir kavramdır. Önemli ölçüde döviz girdisi sağlar, karlı işler yapmamızı sağlar. Bu coğrafyanın özellikle Tunus’un Avrupa’ya yakınlığı Türkiye’nin de bölgede köprü vazifesi olması coğrafi olarak da avantajımız bulunuyor. Bu avantajında büyük pazarlar olan Avrupa’ya ihracatımızı arttırmada özellikle katma değerli ihracatı arttırmada son derece iyi değerlendirmemiz lazım. Finansman konusunda da sanayinin finansmanı ve teknolojinin finansmanı konusunda iki ülkenin beraber yapacağı güzel işler olabilir. Finansman tarafı son derece önemli bugüne kadar Türkiye’de de bu konuda daha fazla eğilinmesi gerekiyordu. Bundan sonra finansman konusunda da sanayi ve teknoloji finansmanı konusunda da birlikte beraber güzel işler yapacağız. Türkiye’de yüz 30 civarında Tunus sermayeli şirket faaliyet gösteriyor. Bizden de Tunus’ta yatırım yapanlar var. Yatırımların karşılıklı teşviğin anlaşması da 2017 yılında gözden geçirildi ve yürürlüğe de girecek. Bu konuda da artık yatırımların karşılıklı her iki ülkede de yatırımcıların karşılıklı yatırım yapmalarında engel kalmadı ve daha da hızlanan karşılıklı sermaye giriş çıkışını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.



“Tunus bizim dost ve kardeş ülkemiz”



Türkiye ve Tunus ilişkileri iki ülkenin potansiyelini yansıtmaktan çok uzak olduğunu belirten Ticaret Bakanı yardımcısı Rıza Tuna Turagay, “İhracat rakamlarına bakıyoruz toplam 1.1 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var, bunda da 900 milyon dolar ihracatımız var, 182 milyon dolar ithalatımız var. Ticaret dolayısıyla Türkiye lehine gelişmiş durumda. Şunu açıkça söylüyorum Tunus bizim dost ve kardeş ülkemiz, Tunus bizim Afrika’ya açılan kapımız bizim amacımız dengeli bir ticaret sağlayıp hep beraber kazanıp sinerjiyi ortaya çıkararak Afrika’ya açılmak Tunus’taki yatırımlarımızı çoğaltmak Tunus’un kalkınmasına, Tunus’un istihdamına, Tunus’un ihracatına katkıda bulunmak. Türkiye’nin ihracatı yüzde 68 milyar dolar, yüzde 7 arttırdık geçen sene. Türkiye’nin ithalatı 223 milyar dolar, yüzde 4 civarı gibi bir azalma oldu. Türkiye’nin toplam dış ticaret hacmi 390 milyar dolar. Tunus’a baktığımız zaman Tunus’un toplam ticaret hacmi 36 milyar dolar. Biz kardeş Tunus’u alacağız daha yukarlara taşıyacağız beraberce Afrika kıtasına gireceğiz, Afrika’da büyük yatırımlar yapacağız. Afrika’da Tunus’un yeri belli, orada önemli serbest ticaret anlaşmaları var, Avrupa birliği ile yaptığı serbest ticaret anlaşması var, aynı zamanda komasay ile yaptığı ilişkiler ortada bunları bizim en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım” şeklinde konuştu.



“Tunus’un ve Türkiye’nin bayrağını dünyada önde gelen yerlere ulaştıralım”



Konuşmasına devam eden Turagay, “Tunus zor bir dönemden geçti. Ekonomisini aldı düzeltti enflasyonu aşağı çekmeyi başardı demokrasi yolunda çok önemli adımlar attı. Yasemin devrimini her zaman destekledik destekten sonra Türkiye Cumhuriyeti olarak Tunus’a her türlü desteği vermekten hiçbir şekilde kaçınmadık. Serbest ticaret anlaşmamız 2005’de imzalandı ama bu anlaşmayı da daha verimli daha etkili kullanmalıyız. Ticaret biliyoruz lehimize gelişiyor ama ticareti kısıtlayıcı değil, ticareti kolaylaştırıcı tedbirler almalıyız. Ortak yatırımlarımızı Tunus’ta gerçekleştirmeliyiz. Bugün baktığımız zaman Türk inşaat sektörünün müteahhitlik sektörünün Tunus’ta aldığı proje sayısı 19 toplam projelerin değeri ise 937 milyon dolar. Türkiye’nin müteahhitlik sektörünün Afrika kıtasındaki aldığı projelerin toplam değeri 94.7 milyar ve üç bin 739 projeden bahsediyoruz. Biliyoruz 2020 kalkınma planı var, bu 2020 kalkınma planı çerçevesinde Tunus önemli alt yapı ve üst yapı yatırımları yapacak. Türkiye devleti ve müteahhitleri olarak bizler her türlü desteği vermeye hazırız. Türkiye ve Tunus el ele Afrika kıtasına açılsın, Türkiye ve Tunus el ele Avrupa birliğine açılsın, hep beraber Tunus’un ve Türkiye’nin bayrağını dünyada önde gelen yerlere ulaştıralım” şeklinde sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.