GENEL - 09 Şubat 2018 Cuma 09:17

Vefatının yıldönümünde Sultan 2’nci Abdülhamid’in coğrafyası konuşuldu

A
A
A
Vefatının yıldönümünde Sultan 2’nci Abdülhamid’in coğrafyası konuşuldu

Eyüpsultan Belediyesinin düzenlediği ‘Sultan 2’nci Abdülhamid Coğrafyası’ adlı panel ve resim sergisinde o dönemde yaşanan sorunlar, gelişmeler ve yaşananlar ele alındı.

Eyüpsultan Belediyesinin düzenlediği ‘Sultan 2’nci Abdülhamid Coğrafyası’ adlı panel ve resim sergisinde o dönemde yaşanan sorunlar, gelişmeler ve yaşananlar ele alındı.


Osmanlı İmparatorluğu’nun 34’üncü padişahı ve 113’üncü İslam Halifesi olan Sultan 2’nci Abdülhamid’i anlatmak için Eyüpsultan Belediyesi, "Sultan 2’nci Abdülhamid Coğrafyası’’ adlı panel ve resim sergisi düzenledi. Sultan 2’nci Abdülhamid’in 100’üncü ölüm yıl dönümünde Eyüpsultan Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen panele Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Prof. Dr. M. Fatih Andı ve İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Düzenlenen sergide Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait resimler vatandaşların beğenisine sunulurken, panelde ise o dönemin sorunları, gelişmeleri ve yaşananlar hakkında bilgiler aktarıldı.


Panelde konuşan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, "Ölüleri rahmetle anarız ama diyeceksiniz ki Sultan Abdülhamid deyince ayağa kalkıyorsunuz, Sultan Abdülhamid deyince oturuyorsunuz. Hiçbir Osmanlı padişahına söylenmeyen övgüler Sultan Abdülhamit’e söyleniyor. Bu da yanlış değil mi derseniz, yanlış değil. Neden biliyor musunuz? Çünkü yıllarca küfür edilmiş, hakarete uğramış, taciz edilmiş, izi, eseri yok edilmiş insanı anıyoruz. Aslında bu yaklaşım bu milletin zulme olan karşıtlığının, mazluma olan yatkınlığının, tabii duygusunun, gönül dünyasının bir yansımasıdır, bir ifadesidir, bir anlatımıdır. Olaya bir defa böyle bakmamız lazım’’ dedi.


Hiçbir devlet başkanının karalamaya girmemesi gerektiğini söyleyen Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ise, "Burada şuna dikkat etmemiz lazım. Tarihimizde birçok başarılı veya başarısız devlet adamı olabilir. Abdülhamid de başarılı veya başarısız olabilir. Ama bu ülkenin, bu devletin, bu milletin devlet başkanıdır. Başarısız bile olsa o veya başka bir devlet başkanının karalamaya girmemesi gerekir. Bizden başka da bunu yapan yoktur’’ diye konuştu.


Sultan 2’nci Abdülhamid’i çağının ötesinde bir şahsiyet olarak değerlendiren Prof. Dr. M. Fatih Andı ise, "Biz Abdülhamid’i anacaksak eğer her şeyden evvel kültürel coğrafyaya katkıları ve kültürel coğrafya ile ilişkisi çerçevesinde anmak zorundayız. Toplumları oluşturan bir takım olaylar ve olgular vardır. Milletleri yoğuran bir takım eserler vardır. Ve bir de birtakım şahsiyetler vardır. Bu şahsiyetler kendi çağlarını belirlerler. Kendi çağlarının şartlarını yönlendirirler. Kendi dönemleri ve zamanları için önemlidirler ama büyüklükleri oranında kendi çağlarından taşarlar. Kendi çağlarından çok sonraki nesilleri de belirlerler. Onlar birer ufuktur. Milletlerin tarih içerisindeki yolculukları için adeta birer pusuladırlar. Olumlu veya olumsuz bakış açılarıyla değerlendirelim, Abdülhamit’te işte bunlardan birisidir’’ şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.