SAĞLIK - 27 Haziran 2025 Cuma 14:20

Yaz aylarında böbrek hastaları için en büyük tehdit: Hatalı beslenme ve fazla sıvı tüketimi

A
A
A
Yaz aylarında böbrek hastaları için en büyük tehdit: Hatalı beslenme ve fazla sıvı tüketimi

Özellikle yaz aylarında hemodiyaliz hastalarının artan meyve-sebze tüketimi, kalpte ritim bozukluğu, nefes darlığı, kaslarda güçsüzlük ve kalp durması gibi tehlikeli durumları beraberinde getirebiliyor. Bu duruma karşı altın anahtar ise ‘hastalığa uygun beslenme’.


Hemodiyaliz tedavisi alan son dönem kronik böbrek yetmezliği hastalarının tedavi planları, düzenli diyalize girilmesi, düzenli ilaç kullanımı ve hastalıklarına uygun beslenme ile oluşuyor. Söz konusu planda hastaların en çok zorlandığı nokta ise ‘hastalığa uygun beslenme’ oluyor.


Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, "Mevsim geçişleri hasta olsun - olmasın herkesi etkiliyor. Böyle zamanlarda koruyucu hekimlik faaliyetleri ile bilgilendirici çalışmaları ön planda tutuyor ve sosyal medya yayınlarımızda böbrek sağlığının nasıl korunacağına geniş alan açıyoruz. Kronik böbrek hastalığının son evresindeki hemodiyaliz hastalarının kan değerleri dahil fiziksel ve ruhsal sağlıklarının iyi olması bizim için son derece önemli. Bizler zamanla bir aile oluyoruz, yeri geliyor aile bireylerimizden daha çok hastalarımızı görüyoruz. Bu nedenle mevsim geçişleri dahil olmak üzere çevresel etkiler ve tüm süreçlerde hastalarımızı bilinçlendirerek sağlıklı olmalarını amaçlıyoruz" dedi.


Hastaların doktor ve diyetisyen iş birliği ile mevsime uygun, kan değerlerini dengede tutacak bir beslenme planına uymaları gerektiğini belirten Diyetisyen Gökçen Efe Aydın, "Hemodiyaliz hastalarının kanlarındaki potasyum, fosfor ve albümin değerleri, beslenme ile doğrudan ilişkilidir" dedi. Diyetisyen Aydın, "Mevsimsel değişimlerin getirdiği beslenme alışkanlıkları bu değerleri doğrudan etkiler. Örneğin yaz aylarında artan meyve ve sebze tüketimi, kan-potasyum seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Özellikle kavun, kayısı, şeftali, nektarin gibi sarı - turuncu meyveler ve yeşilliklerin aşırı tüketimi, hayati durumu tehlikeye sokacak bazı sonuçlar doğrulabilir. Bu nedenle mevsim geçişleri, kan değerlerinde en fazla sıkıntı yaşanılan zamanlardır. Özellikle yazın iştah azalması ve kışın protein tüketiminin artması da kan değerlerini etkiler. Hemodiyaliz hastalarının beslenme konusunda son derece bilgili olmaları gerekir" dedi.


"Su tüketimi yaz- kış kontrollü olmalı"


Hemodiyaliz hastalarında su tüketiminin önemi değinen Aydın, "Su tüketimi, özellikle idrar çıkışı olmayan veya azalan hemodiyaliz hastaları için mevsimsel olarak farklılık gösterir. Yaz aylarında sıcaklıkların ve dolaylı olarak terleme miktarının artması, su ihtiyacında da artışa neden olur. Genellikle ihtiyaçtan daha fazla sıvı alınır ve iki diyaliz seansı arasında olması gerekenden daha fazla kilo ile diyalize girilir. Bu durum, vücutta ödem, yüksek tansiyon ve kalp sorunları gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Kış aylarında ise su tüketimi daha kontrollü olmalı, ancak yine de vücuda yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Kışın hastaların su tüketimini ayarlamaları yaza göre çok daha kolaydır" dedi.


Aydın, hastalar için beslenme - kan değerleri ilişkisi ve karşılaşılan durumlara dair bilgi verdi:


"Kandaki potasyum seviyesinin yükselmesine bağlı olarak hastalarda; kalpte ritim bozukluğu, nefes darlığı, kaslarda güçsüzlük, ellerde - ayaklarda ani karıncalanma ile uyuşukluk ve kalp durması gibi tehlikeli durumlar görülebilir. Hemodiyaliz hastalarının kan potasyum değeri ilaçlar, beslenme ve diyet ile kısa sürede düşebilir. Hastalar düzenli bir tedavi ile potasyum yüksekliğine bağlı problemleri kısa sürede atlatabilir.


Kandaki fosfor seviyesinin yükselmesine bağlı olarak hastalarda; kaslarda ve eklemlerde ağrı, kaşıntı, ciltte kuruluk, halsizlik ve kireçlenme gibi problemler görülebilir. Fosforun kontrol altına alınması için genellikle diyet düzenlemeleri ve fosfor bağlayıcı ilaçların uzun süreli kullanımını gerekir. Bu süreç, sabır ve düzenli takip ile fosfor seviyelerinin dengelenmesini sağlar, ancak tam denetim için daha fazla zamana ihtiyaç duyulabilir.


Hemodiyaliz hastalarında albümin seviyesi, hem sağlık durumunun bir göstergesi hem de tedavi başarısını etkileyen önemli bir parametredir. Mevsimsel değişimler, beslenme alışkanlıklarını etkileyerek albümin seviyesinde de dalgalanmalara neden olabilir. Hemodiyaliz hastalarının en önemli albümin kaynağı olan yumurta akına beslenmelerinde mutlaka yer vermeleri gerekir. Fakat her gün yumurta tüketmek hastalarda bıkkınlığa sebep olabilir. Özellikle yaz aylarında havaların sıcak olması yumurta tüketirken hastaların daha da zorlanmalarına neden olabilir. Hastaların kan-albümin seviyelerini düşürmemek için kendilerini zorlamaları istenmelidir".



Yaz aylarında böbrek hastaları için en büyük tehdit: Hatalı beslenme ve fazla sıvı tüketimi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Thomas Reis: "Hayal kırıklığı yaşadık" Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, Göztepe maçının ardından, "Sonuç sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyoruz. Tabii geçen haftalarda da ne yazık ki bizi hayal kırıklığına uğratan sonuçlar aldık" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Samsunspor, deplasmanda Göztepe’ye 2-0 mağlup oldu. Karşılaşma sonrasında düzenlenen basın toplantısında Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, açıklamalarda bulundu. Maçı kaybettikleri için üzgün olduklarını söyleyen Reis, "Sonuç sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyoruz diyebilirim. Tabii geçen haftalarda da ne yazık ki bizi hayal kırıklığına uğratan sonuçlar aldık. Bugünkü karşılaşmanın ilk 20 dakikasına baktığımızda aslında defansif anlamda çok doğru işler yaptınız. Çok iyi defans yaptığımız bir dakikaydı. Daha sonrasında zaten Göztepe’nin de oynama stilini biliyorduk. Uzun top oynayıp ikinci topu kazanmaya çalışan bir ekibe karşı oynayacağımızı biliyorduk ve buna göre de hazırlıklarımızı tamam almıştık. Birinci gole baktığımızda aslında rakibimizin girmiş olduğu net bir pozisyon değildi. Aslında bizim rakibimize oluşturmuş olduğumuz bir gol şansıydı ve rakibimiz de bunu değerlendirdi. Yapmış olduğumuz bireysel hata sebebiyle o pozisyonda topu uzaklaştırmak için aslında üç defa fırsatımız vardı. Ne yazık ki bunu yapamadığımız için de rakibimiz bunu golle değerlendirdi. İlk yarıya baktığımızda belki net sayılabilecek olsa olsa bir tane pozisyon vardı rakibimize verdiğimiz. Daha sonrasında ikinci yarıya geçtik. Biraz kızgınım çünkü korner pozisyonunda tüm oyuncuların nerede pozisyon almaları gerektiğini çok iyi bir şekilde, net bir şekilde biliyorlardı" dedi. "Yanlış pozisyon aldık gol yedik" Kornerde yanlış pozisyon sebebiyle skorun 2-0’a geldiğini dile getiren Reis, "Tabii zor bir süreçten geçiyoruz takım halinde ama şunu da unutmamak lazım ki son 3-4 haftada oynamış olduğumuz 8-9 karşılaşma var. Bu da açıkçası kolay değil. Her zaman aynı performansı göstermek kolay değil. Çünkü daha bir kadromuz var ve çok fazla seyahat ediyoruz. Biraz yorgunluk var takımın üzerinde. Hatta yemiş olduğumuz birinci golde de ben biraz yorgunluk olması sebebiyle o golü yediğimizi düşünüyorum. Ben Çarşamba günü oynamamız gereken bir kupa karşılaşması var. Tabii sakat oyuncularımız da var. Umarım sakat oyuncularımız da en kısa sürede iyileşirler ve takıma tekrardan katkı sağlamaya başlarlar ve ikinci ligin ikinci yarısında da çok daha iyi bir performans gösterir ve eski oyunumuza döneriz diye ümit ediyorum. Şu an tabii oynamış olduğumuz karşılaşmalardan almış olduğumuz ligde 25 puan var. Bence fena da bir puan değil. Aynı zamanda Konferans Ligi’nde Play-off’u garantilemiş bir takımdan bahsediyoruz. Dediğim gibi takım halinde şimdiye kadar kötü bir performans göstermedik ama dediğim ikinci yarısında çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Türkiye Kupası sistemini benimseyemedim" Türkiye Kupası sistemini çok fazla benimsemediğini söyleyen Reis, "Tabii Almanya’da biraz farklı bir sistem var. Türkiye’de farklı bir sistem var. Grup aşamasında oynamanız gereken dört karşılaşma var. Yani normal şartlarda zaten 3. Lig’den, 4. Lig’den ya da 2. Lig’den gelen takımların zaten kupa kazanma şansları çok olağan dışı. Bu sebepten dolayı da hatta bazı takımlarda U19 takımlarını oynatmaya çalışıyorlar kupa karşılaşmalarında. Ben bunu biraz ne yazık ki saçma buluyorum bu sistemi. 4 maç oynama sistemini biraz saçma buluyorum. Eleme usulü olmuş olsaydı bence çok daha doğru olurdu. Kazanırsanız devam edersiniz, kaybederseniz elenmiş olursunuz. Tabii bu benim şahsi düşüncem. Sonuç olarak karar veren ben değilim" diyerek sözlerini noktaladı.
Eskişehir Eskişehir’de liselilerin kavgası kanlı bitti: 1 yaralı, çok sayıda darp Eskişehir’de liseliler arasında çıkan kavgada çok sayıda öğrenci ve olaya müdahale eden yetişkin vatandaş darp edilirken, 15 yaşındaki çocuk bıçaklanarak yaralandı. Olay, dün saat 17.30 sıralarında Vişnelik Mahallesi Öğretmenler Caddesi Şehitlik Tramvay Durağı çevresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, bir grup liseli öğrenci arasında henüz bilinmeyen bir sebeple kavga çıktı. Kavga sırasında çok sayıda öğrenci darp edildi, bir öğrenci baygınlık geçirdi. K.A. isimli 15 yaşındaki öğrenci ise bacağından bıçaklanarak yaralandı. Ayrıca, çocukları ayırmaya çalışan yetişkin bir erkek şahsa da öğrenciler tarafından fiziksel şiddet uygulandı. Çevredekiler tarafından sonlandırılan kavganın ardından şüpheli çocuklar olay yerinden kaçtı. Bıçaklanan öğrenci hastaneye kaldırıldı İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaralı öğrencilere ambulansta müdahale etti. Bacağından bıçaklanan öğrenci ise, Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Öğrencinin genel sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. "Çocuklar, kavgayı ayırmaya çalışan vatandaşları dövmeye çalıştılar" Görgü tanığı Büşra Özdemir, "15 kişiden oluşan bir grup, bir çocuğu dövdü. Bayağı hırpaladılar, bıçakla saldırdılar. Biri bıçaklandı. Olay anında çocuğum yanımda olmasına rağmen, anne olduğum için hemen elimden geldiği kadarıyla ve yanımdaki insanlarla olaya müdahale ettim. Bu sefer çocuklar kavgayı ayırmaya çalışan vatandaşları dövmeye çalıştılar. Eskişehir’i Teksas’a çevirmişlerdi, hepsinde bıçak vardı. İnşallah çocukların sağlığı iyi olur" dedi. "Bana arkadan saldırdılar, darp edildim" Kavga sırasında bir çocuğu korumaya çalışırken darp edildiğini anlatan Ahmet Balkan ise, şunları söyledi: "Saldırganlar çocuğu bıçaklamak üzere koşarken, ben de onu korumaya çalıştım. Çocuk, ’Bıçaklayacaklar beni’ diye feryat ediyordu. Bu esnada 3-4 kişi bana arkadan saldırdılar, darp edildim. Sonuna kadar da şikâyetçiyim." Kaçan şüpheli çocukların yakalanması için polis ekiplerince çalışma başlatıldı.