SAĞLIK - 16 Eylül 2019 Pazartesi 12:01

Yiyeceklerin psikolojimize etkileri

A
A
A
Yiyeceklerin psikolojimize etkileri

Psikolog Merve Kırna, yiyeceklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri hakkında bilgiler verdi.

Psikolog Merve Kırna, yiyeceklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri hakkında bilgiler verdi.


Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, “En temel fizyolojik ihtiyaçlarımızın başında yeme içme gelir. Bebeklikten itibaren sağlıklı gelişimin olmazsa olmaz parçası olan yiyecekler, insan sağlığı için oldukça önemli yer tutmaktadır. Gün içinde sağlıklı ve doğru beslenme; fizyolojik gelişim ve sağlık açısından önemli olmakla birlikte ruh sağlığımız için de oldukça önemli bir yere sahiptir. Beynimizi düşüncelerimizi, davranışlarımızı ve duygularımızı yöneten bir makine olarak düşünürsek en uygun çalışma şekli için enerjiye ihtiyaç duyar ve bu enerji besinlerden alınarak sağlanır. Alınan besinler ne kadar sağlıklı ve yararlı ise fizyolojik sağlığımız ile birlikte ruhsal dünyamız da o kadar sağlıklı olacaktır. Alınan zararlı gıdalar ise fizyolojik sağlımızı tehdit etmek ile birlikte depresyon başta olmak üzere birçok psikolojik sıkıntıya neden olabilmektedir” dedi.


Beynin aç olduğunda ya da doyduğunda sinyal göndererek bizi uyardığını ifade eden Psikolog Kırna, “Acıktığımızda gelen sinyal sonrası karnımızı doyurduğumuzda beyne mesaj gider ve fizyolojik durumumuz ile birlikte ruhsal durumumuz da değişir. Yediğimiz ve içtiğimiz birçok besin bizi fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da olumlu ya da olumsuz etkileyebilmektedir. Bazı kişiler acıkınca sinirli olurken, yemek yedikten hemen sonra sakinleşirler. Bazı insanlar ise stresliyken bir şeyler yeme ihtiyacında olur, bazıları üzgünken abur cubur yer, bazı kişiler et yemeden doyduğunu hissetmez, bazıları yorgun bir günün ardını kahve içerek değerlendirip mutlu olur. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki stresli zamanlarda salgılanan kortizol hormonu fazla yemek yemenin yanı sıra kan şekerinin artmasına neden olabilmektedir ve bu durumun uzun süre devam etmesi ile oluşan insülin direnciyle beraber diyabet riski de artmaktadır. Yapılan bir çalışmada güne kahvaltı yaparak başlayan kişiler kendilerini daha mutlu ve enerjik hissederken, güne kahvaltı ile başlamayan kişilerin mutluluk puanlarının düşük olduğu bulunmuştur. Başka bir çalışmada ise sağlıksız beslenme tarzını yansıtan hazır ve işlenmiş gıdaların, kızarmış yiyeceklerin, şekerli içeceklerin ve fast-food gibi ürünlerin fizyolojik sağlığı olumsuz etkilediği ve bununla birlikte psikolojik açıdan da depresyon riskinin artmasıyla ilişkili olduğu bulunmuştur” diye konuştu.


Bir diğer çalışmanın ise otizmde uygulanan beslenme programının semptomları azalttığını, fakat tek başına tedavi edici özelliği olmamak ile birlikte beslenme şeklinin düzenlenmesinin destekleyici tedavi olarak önemli etkiye sahip olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Kırna, “Avustralya’da yapılan bir çalışmada tam tahıllı yiyecekler, işlenmemiş et, sebze, meyve gibi sağlıklı yiyecekler tüketen kadınların sağlıklı besinleri az tüketenlere kıyasla bipolar bozukluk, anksiyete, depresyon tanılarının daha az konulduğu bulunmuştur. Yapılan çalışmalar da bize göstermiştir ki, yediğimiz yiyecekler sadece fizyolojimizi etkilemekle kalmıyor, ruhsal dünyamızı da etkiliyor. Yenilen her yemeğin kendine ait besin değeri vardır, bu yüzden her besin birbirinden farklıdır. Ne yemeyi seçerseniz bedeniniz kadar ruhunuz da onunla beslenmiş oluyor. Fiziksel sağlık ve ruhsal sağlık bir bütünün ayrılmaz parçasıdır. Bu yüzden fizyolojimiz ne kadar sağlıklı ise ruhsal açıdan da o kadar sağlıklı oluruz” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.