YEREL HABERLER - 26 Kasım 2015 Perşembe 10:22

Öğretmenlere Çevre Semineri

A
A
A
Öğretmenlere Çevre Semineri

Çiğli Belediyesi tarafından öğrencilerde ve ailelerinde çevre duyarlılığını artırmak için birincil role sahip olan öğretmenlere yönelik, atık yağ ve atık pil ile ambalaj ve cam atıklarıyla ilgili çevre eğitimi verildi.
Çevre konusunda duyarlı projeleri birer birer uygulamaya koyan Çiğli Belediyesi tarafından bu kez öğrenciler ve ailelerinde çevre bilincinin oluşturulması amacıyla “Eğiticilerin Eğitimi” semineri düzenledi. Çiğli’deki okullarda görev yapan öğretmeler belediye konferans salonunda atık piller, ambalaj atıkları, bitkisel atık yağlar ve cam atıklarıyla ilgili bilgilendirildiler. Eğitimler atık yağ konusunda Atkasan Atık Değerlendime San. Tic. A.Ş. ‘den Lütfi Kıpkıp, Kolza Bitkisel Atık Yağ Eğitimcisi Hülya Gürcü, cam atıklar konusunda Muzaffer Pınarbaşı Cam Şişe İşletmesi Temsilcisi Ergin Erdinç ve atık pil konusunda da TAP Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği İl Temsilcisi Hatice Çoltu tarafından verildi.
ATIK YAĞA DİKKAT
Atılan çöplerin yüzde 20 ile 25’nin geri kazanılabileceğine dikkat çekilen seminerde, cam, kağıt, metal, kompozit ve plastik malzemelerin geri kazanılmasının önemi vurgulandı ve burada eğitimcilere düşen göreve dikkat çekildi. Atık yağ konusunda yeterince bilince sahip olunmadığının vurgulandığı toplantıda Atık Yağ Eğitimcisi Hülya Gürcü şöyle konuştu; “Kızartma yağının en fazla iki kez kullanılması gerekiyor. Ancak daha fazla kullanım demek kanserojene maruz kalmak demek. Bu yağı da lavabodan atmamak gerekiyor. Denizlerimiz ve yer altı sularımız kirleniyor. Avrupa bu konuda çok ilerledi biz de daha adımlar minik minik. Atık yağı biriktirsinler ve bize 444 30 19 numaralı telefondan ulaşsınlar” dedi.
Toplantı sonrası uzmanlar öğretmenlerin sorularını yanıtlarken, öğretmenlere okullarında kullanılmak üzere pil toplama kutuları ile bilgilendirici kitapçıklar dağıtıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana ’Yeşil Cami’ sarmaşıklarına kavuştu Adana’da baharın gelmesiyle birlikte duvarları, kubbesi ve minaresini saran sarmaşıklar nedeniyle ’Yeşil Cami’ olarak anılan Köprüköy Camii, bu sene de yeşil haline kavuştu. Merkez Yüreğir ilçesi Köprülü Mahallesi Seyhan Nehri kıyısında 1930 yılında ibadete açılan Köprüköy Camii’ne, yaklaşık 55 yıl önce Gülek Boğazı’ndan getirilen bir kök sarmaşık dikildi. Aradan geçen yıllar içinde o sarmaşık yeni kökler saldı. Sarmaşık, caminin duvarları, kubbesi ve minaresini sardı. Cami yeşile bürününce, adı da ’Yeşil Cami’ olarak anılmaya başlandı. Caminin avlusu da begonya ve gül türlerinin yanı sıra lavanta, nar, nergis, defne ve gelin duvağı gibi çok sayıda bitki türüyle botanik bahçesine döndü. Hava sıcaklığının yükselmeye başladığı kentte vatandaşlar namaz saatleri dışında da camide vakit geçiriyor. Vatandaşlara huzur veren cami, birçok dizi ve filmde de yer alarak ismini duyurmaya devam ediyor. "Gül ve çiçek eksik olmuyor" İhlas Haber Ajansı’na konuşan cami müezzini İbrahim Aydın, "Bu sene de sarmaşıklarımız açtı. Sarmaşıkların yanı sıra güllerimiz ve birçok çiçek türü de var. Yerli ve yabancı turistler sık sık buraya geliyorlar. Çok uzaklardan gelip fotoğraf çekiyorlar. Gelen kişiler caminin içerisini de geziyorlar. Böyle ziyaretçileri gördüğümüz zaman çok mutlu oluyoruz. Burada zaman zaman 20’ye yakın çiçek türü oluyor. Burada hiçbir zaman gül ve çiçek eksik olmuyor" ifadelerini kullandı. "İnsanımız ve camimiz çok güzel" Cami cemaatinden Mustafa Durur ise herkesi camiye davet ederek, "Sarmaşıklar kuruyor ama her sene tekrar kavuşuyoruz. Burada oturanlar mahallemizin yerlisi ve bu güzellik ondan kaynaklanıyor. Burada çok güzel bir atmosfer var. Bir dönem muhtarlık yapmıştım, internetten numarayı bulup beni arayan çok oldu. Buranın adresini soranlar oldu ve birçoğuna fotoğraflarını yolladım. Burayı gelip görsünler mahallemiz, insanımız ve camimiz çok güzel" diye konuştu.
Bursa Hıdrellez geleneği 900 yıldır sürüyor Bursa’da Kozluören Köyü’nde yapılan 900 yıllık hıdrellez adeti bu yıl da yerine getirildi. Köyün kadınları sabah saatlerinde yapılan kahvaltı sonrası kazanları ateşleyerek akşam saatlerinde yapılacak ziyafet için hazırlıklara başladı. Köyün 9 noktasında kazanların başına geçen kadınlar akşam saatlerinde de kadınlar matinesinde doyasıya eğlendi. Bursa’da kuruluşu Osmanlı dönemi öncesine dayanan Kozluören köylüleri, 900 yıllık hıdrellez geleneklerini bu yıl da yerine getirdi. Sabahın erken saatlerinde uyanan köylü kadınlar kahvaltının ardından köyün 9 noktasında kurulan kazanların başına geçti. Henüz coğrafi işaret sürecinde olan Selçuklu mutfağının vazgeçilmez yemeklerinden olan Dede Çorbası ve Çullama’yı gelecek nesillere aktarmak istediğini belirten kadınlar, yemek tariflerinin de kuşaktan kuşağa aktarıldığını kaydetti. Odun ateşiyle kaynayan kazanlarda çeşitli yemekleri pişiren kadınlar öğlen saatlerine kadar akşam yapılacak ziyafet için hazırlık yaptı. Akşam saatlerinde ise sabah yapılan yemeklerle ziyafet çeken köy halkı, daha sonra köy meydanında kurulan alanda kadınlar matinesi düzenleyerek doyasıya eğlendi. Yüzlerce yıllık gelenek nesilden nesile aktarılıyor 900 yıllık geleneğe sahip çıktıklarını ifade eden Kozluören Kadınlar Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ruhsel Demirtaş, “Mayıs ayının ilk haftasında gerçekleştiriyoruz. İmece usulü yapıyoruz köyümüzün hıdrellezi deriz. Geleneğimiz eskiye dayanıyor 900 yıllık. Köyde 9 mahalle var pilav pişirip gelen misafirlere ikram ediyoruz. Akşamüstü de kadınlara eğlencemiz var. Eskiye dayanan büyüklerimizin yaptığı bir gelenek. Bizde onu devam ettiriyoruz. Pilav ve zerde tatlımız var. Bütün köy halkı aynı şeyi yapar. Komşularımız ve arkadaşlarımız yardımcı oluyor. Piştikten sonra herkese dağıtırız” şeklinde konuştu. Kozluören hıdrellezi ziyafetle kutluyor Kozluören Köyü Muhtarı Mehmet Çalışkan, “Köyümüzün kuruluşu Osmanlı dönemi öncesine dayanıyor. Yüzyıllardır adetlerimiz köyde devam ediyor. Geleneğimiz Kozluören Mahallesi’nin 9 ayrı sokağında imece usulü herkesin katkısıyla gerçekleşiyor. Köy halkımız pilav, zerde tatlısı ve dede çorbası yaparak adeti sürdürüyor. Sabah hep beraber kahvaltı yaptıktan sonra yemeklere başlarız. Hıdrellez tarihine denk geliyor. Mayıs ayının ilk haftasında gerçekleştiriyoruz. Yemek dağıtılarak evlerde yeniyor. İş bittiğinde akşam kadınlar kendi aralarında eğlence düzenliyor. Desteği olan emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi.