GENEL - 11 Şubat 2016 Perşembe 13:44

Bakan Çelik'ten 'ithal Et' Açıklaması:

A
A
A
Bakan Çelik'ten 'ithal Et' Açıklaması:

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Tavan fiyatları konusunda demokratik belirleme yaptık. Evet bu fiyatlar dış piyasaya göre pahalı ama üreticimizi üretimden çekmeyecektir. Tarımla uğraşan kardeşlerime sesleniyorum sizin yanınızdayız, yanınızda olacağız sizi muhtaç etmeyeceğiz" dedi.
Türk tarım ve hayvancılık sektörünü dünya pazarına taşıyan, uluslararası alım heyetleri ile Türk üreticileri buluşturan 11’inci Agroexpo Eurasia Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in katılımıyla açıldı.
İzmir’de gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Bugün dünyada 5 milyar hektar tarıma elverişli arazi var. Bunun sadece 1 milyon 3 hektarı kullanılabiliyor. Bunun neticesinde dünyada 1 milyar insan aç ve ayrıca yoksullar var. Bu çerçeveden bakacak olursak tarım ve hayvancılığın öneminin her geçen gün artığını görmekte zorlanmayız. Gıda ihtiyacı dünyanın çeşitli yerlerinde sosyal patlamalara neden olmaktadır. İnsanlar yokluk bölgelerinden varlık bölgelerine canları pahasına göç etmektedirler. Teknolojisiz, telefonsuz yaşamımızı sürdürebiliriz ama yeterli gıdayı alamıyorsanız, yani telefonunuz var ekmeğiniz yoksa yaşam şansınız yok" diye konuştu.
"GIDAYA ERİŞİM SAVAŞLARI YÜZYILI OLACAK"
Dünya Bankası direktörünün gelecekteki savaşların tarım ve gıda ile ilgili olacağına dair sözlerini hatırlatan Bakan Çelik, "Geçtiğimiz yüz yıl petrol savaşları yüzyılı olarak geride kaldı. Ama bugün karın tokluğu pahasına, gıdaya erişim savaşları yüzyılı ile karşı karşıya bulunduğumuz tehlikeler söz konusu. Bu anlamda gerek ülkemiz gerek dünya, betonlaşmaya devam ediyor. Tarım alanlarının kullanılması noktasında bir irade ortaya konulamıyor. 12 milyon hektar arazi tarım alanı olmaktan çıkıyor. Artık ekilemiyor, biçilemiyor. Böyle bir dünya ve 2 milyon yoksul insandan bahsettiğimiz alanda yarın o geleceğimizi tahmin edin" ifadelerini kullandı.
Tarımın vasıf gerektirmeyen bir alan gibi algılandığına işaret eden Bakan Çelik, tarımın vasıfsız insanların yapacağı bir iş gibi takdir edilmesinin tarıma yapılacak en büyük kötülük olduğunu dile getirdi.
"İNSANLIK AKDENİZ’DE BOĞULUYOR, AFRİKA’DA ÖLÜYOR"
Suriyeli mültecilere ve Afrika’da açlıktan hayatını kaybedenlere de dikkat çeken Bakan Faruk Çelik, şunları söyledi:
"Dünyada 1 milyar 300 milyon ton gıda, bir yılda israf ediliyor. Ama diğer tarafta ise ekmeğe muhtaç insanların olduğunu hep birlikte izliyoruz. Akdeniz ve Afrika’da hayatlarını kaybeden, sularda boğulan insanlar değil aslında, insanlık. Afrika’da insanlık hayatını kaybediyor, Akdeniz’de insanlık boğuluyor. İnsanlık göç ediyor. İnsanlığı kaybediyor dünya, bu yüzden kendimize gelmemiz lazım. İnsan çok, 7 milyar insan var. Ama insanlık nerede? Yanı başımızda 3 milyon Suriyeli bizim misafirimiz, Suriyelilerle ekmeğimizi bölüşüyoruz. Son 10 yılda Somali’den Filistin’e, Filistin’den Pakistan’a 122 bin ton un gönderdik kardeşlerimize. Birilerinin bomba yağdırdığı Suriye’ye 11 bin ton un gönderdik. Türkiye olarak tarımsal üretime daha fazla önem vermemiz gerektiğini gösteriyor. Sorumluluğumuz 77 milyonla bitmiyor, dünya mazlumlarının Türkiye’den beklediği çok şey var. Tarımsal üretimimizi daha geniş vizyonla değerlendirmeliyiz. Türkiye’deki 24 hektar arazi, 19 hektarı kullanılıyor. Sağlıklı gıda, gıda güvenliğini nasıl gerçekleştireceğimize dair alanlarımız var. İnşallah teknolojiyi daha iyi kullanarak geleceğe daha güvenle bakma imkanımız olacak."
"11.6 MİLYARLIK DESTEK VERECEĞİZ"
Tarım, gıda ve hayvancılık alanında projeler üretmeye devam edeceklerini anlatan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Organik tarımın geliştirilmesi için destekler veriyoruz ve destek vermeyi de sürdüreceğiz. Sertifikalı tohum konusunda hedefimiz 1 milyon tondu ve bu rakama yaklaşmış bulunuyoruz. Yerel dinamikleri hareke geçirerek tohumda da önemli noktaya geleceğiz. Gıda üretiminde mutlaka markalaşma dönemine geçmeliyiz, küresel rekabeti ancak markalı ürünlerle gerçekleştirebiliriz. Biz bakanlık olarak tarım alanına 2016 yılında 11.6 milyarlık destek gerçekleştireceğiz. Bunu gerçekleştirirken amacımız üreticinin kazanmasıdır. Bugün lafla tarla arasındaki fiyatlara baktığınızda üreticinin aleyhine gerçekleşen durum olduğunu ve bunun takipçisi olacağımızı, pazarların denetimi açısından üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz" dedi.
"ET FİYATLARI ÜRETİCİMİZİ ÜRETİMDEN ÇEKMEYECEK"
Son günlerde tartışma konusu olan ithal ete yönelik değerlendirmelerde de bulunan Bakan Çelik, şöyle konuştu:
"Kırmızı et üreticileri, kasaplarla aldığımız karar var. Türkiye et ithal etmemeli, biz kendi hayvan varlığını oluşturacak potansiyele sahibiz. Bunun için ’Biz birlikte dayanışma içerisinde hayvan varlığımızı artırıp kendi yağımızda kavrulalım’ kararı aldık. Tavan fiyatları konusunda demokratik belirleme yaptık. Evet bu fiyatlar dış piyasaya göre pahalı ama üreticimizi üretimden çekmeyecektir. Tarımla uğraşan kardeşlerime sesleniyorum sizin yanınızdayız, yanınızda olacağız sizi namerde muhtaç etmeyeceğiz."
"İTHALAT KOLAY AMA DOĞRU OLMAZ"
Bakan Çelik, ithalat yaparak et fiyatlarında düşüşün sağlanabileceğine dikkat çekerek, "İthalat kolay bugün itibariyle 50 bin ton getirip, et fiyatlarını aşağıya çekeriz. Ama bu bizim hayvan varlığımız açısından doğru politika olmaz. Asıl olan üreticinin girdilerini düşürmek ve et fiyatlarının da o çerçevede düşmesini sağlamaktır. Üreteceğiz" dedi.
"İZMİR ÖNEMLİ ZENGİNLİKLERE SAHİP"
İzmir’de düzenlenen bir çok fuarla önemli katkılar sağlandığını ifade eden İzmir Valisi Mustafa Toprak, "İzmirimiz bir yandan kültürde, sanatta ve bir çok alanda yol alırken, diğer yandan da topak değerlerini üretimle buluşturan önemli zenginliklere sahiptir. Tarımsal değerlerimiz İzmir, bugün ülkemizin ve dünya ülke aralarında yer alacak ürün üretimine sahip. İzmir bu sayede tüm milli gelirlere de katkı sağlıyor" ifadelerini kaydetti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarım, hayvancılık ve gıda sektöründeki örnek projelerini anlatarak, daha da ileriye gitmek ve bu alanda dünyaya açılmak hedefinde olduklarını söyledi.
"TÜRKİYE ARICILIKTA DÜNYANIN GEN MERKEZİDİR"
Fuarın onur konuğu olan Kosova Tarım Bakan Yardımcısı Vezir Jonuzaj, Türkiye’ye Kosova’ya verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.
Fuarda bu yıl ilk defa arıcılara özel sokak da yapıldı. Fuarın özel konuğu olan Dünya Arıcılar Birliği Başkanı Philip McCabe, arı sektörünün tükenme durumuna karşı işbirliği yapılması gerektiğine dikkat çekerek, "Arıcıların tarımda çalışanlarla işbirliği yapması gerekmektedir. Ancak bu şekilde dünyamızı kurtarabiliriz. Biz bu fuarı çok destekliyoruz. Bu fuar tarım dünyasında uluslararası marka olma yolundadır. Türkiye arıcılıkta dünyanın gen merkezidir" diye konuştu.
14 ŞUBAT’A KADAR AÇIK KALACAK
İzmir Gaziemir’de 337 bin metrekare alanda 54 yabancı ülkenin katılımı, 450 stantta bin 400 markanın temsili ile 230 bin ziyaretçinin hedeflendiği, Orion Fuarcılık tarafından düzenlenen Agroexpo Eurasia, 14 Şubat Pazar akşamına kadar açık kalacak.
Fuarda sera, tarım teknolojileri ve ekipmanları, sulama sistemleri, tohumculuk, fidecilik, hayvansal üretim makineleri, canlı hayvan yetiştiriciliği, zirai ilaçlar, agro bilişim ürün grupları yer alıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Başkan Dönmez: “15 gün içerisinde İskenderun’da 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı” Hatay’ın İskenderun ilçesinde alt yapı sorununu çözmek için çalışmalarını yürüten İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, 15 gün içerisinde kentte 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizlendiğini söyledi. Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’ın İskenderun ilçesinde 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sandıktan Cumhur İttifakı adayı Mehmet Dönmez zaferle çıkmıştı. Yerel seçimlerin ardından göreve başlayan Başkan Dönmez, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nden destek alarak alt yapı sorununu çözmek için çalışma başlatmıştı. Başkan Dönmez, yürütülen çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. 10 yıllık süreçte Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin İskenderun’da alt yapıya yönelik yeteri kadar çalışma yapmadığını ifade eden Dönmez, “Yerel seçimler sonrası Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Öntürk ile toplantı yaptık. İskenderun’un alt yapı sorununa çözebilmek için hızlı bir başlangıç yaptık. Yaptığımız saha çalışmalarında Hatay Büyükşehir Belediyesini geçtiğimiz 10 yıl boyunca yönetenlerin İskenderun’un alt yapısının bakımına dair hiçbir çalışma yapmadığını ve atık su kanallarının tamamen tıkalı olduğunu gördük. Bu bir iddia değil, Gaziantep, Kayseri ve Konya Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin ve İskenderun Belediyesi ekiplerinin tespitidir. Şehir merkezindeki pek çok noktada 10 yıl boyunca bakım yapılmadığı için tıkanan kanalizasyon şebekesi nedeniyle lağım suları evlerin bodrumlarını doldurup, yollara sızmaya başlamıştı. Üç büyükşehir belediyesi ekipleri, günde 17-18 saat çalışarak tıkalı olan kanalları açıp, gerekli onarımları yaptılar. İskenderun Belediyesinden işi bilen arkadaşlarımız da aynı gayretle bu çalışmalara katıldılar ve bu kahramanlara huzurlarınızda teşekkür ediyorum. 15 gün içerisinde 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı. Eğer her yıl periyodik olarak bu kanalların temizliği yapılmış olsaydı, bu sorunları hiç yaşamazdık” dedi. HATSU’ya ait depolarda atıl vaziyette duran 75 adet pompanın kullanılmadığını ve vatandaşların mağduriyete mahkum edildiğini ifade eden Başkan Dönmez, “HATSU deprem sonrası elimizde pompa yok açıklaması yapmıştı, 75 tane pompa olduğunu tespit ettik. Bunların bazılarının kablosu kopmuş, bazılarının bilyesinde arıza var. Biz 15 bin TL masrafla 6 tane pompayı tamir ettik, 6 pompanın değeri yaklaşık 10 milyon TL ve biz 15 bin TL masrafla bunları çalışır hale getirdik. Bugün canla başla canları pahasına bu çalışmaları yapan, ailelerinden uzak çalışan 18-24-36 saat çalışan Gaziantep, Kayseri, Konya Büyükşehir ekiplerine teşekkür ediyorum. Bu ekipler buraya gelmek için bizi mi beklediler? Hayır, depremde bu ekipler buradaydılar ama HATSU tarafından muhatap bulamadılar. ’Yapılacak bir şey yok, alt yapı çöktü’ cevabını aldılar. Mehmet Öntürk başkanımız HATSU’da yeniden kadro kuruyor. Kısa sürede Hatay’ın her köşesinde güçlü adımlar atılacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.