GENEL - 24 Mayıs 2016 Salı 10:09

Avrupalı Parlamenterden Türkiye'ye Destek

A
A
A
Avrupalı Parlamenterden Türkiye'ye Destek

Son aylarda, mülteci krizi, geri kabul anlaşması, vize serbestisi gibi konularla öne çıkan Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği süreci, gündemdeki yerini korurken, İzmir’de konuşan Avrupalı uzmanlar Türkiye’ye destek verdi.
Türkiye’deki Avrupa Birliği (AB) alanında çalışan akademisyenleri bir araya getirmek ve sürece katkı sağlamak amacıyla AB Türkiye Delegasyonu tarafından kurulan ‘Avrupa Çalışmaları Akademik Ağı’nın (A-NEST) 2016-2017 dönemi yıllık toplantısı, ağın 2015-2016 sekretaryasını yürüten Yaşar Üniversitesi Avrupa Birliği Merkezi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Açılış konuşmalarını Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, Jean Monnet Kürsüsü sahibi Prof. Dr. Aylin Güney ve AB Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gökay Özerim’in yaptığı toplantıya, AB alanında çalışan akademisyenlerin yanı sıra Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Üyesi Ernest Maragall ve Friends of Turkey (Türkiye’nin Dostları) Grubu Genel Sekreteri Laura Batalla Adam ile AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu İşbirliği Bölüm Başkanı Elçi Müsteşar Simona Gatti de katıldı. A-NEST toplantısının ardından, “Mülteci krizi ve AB-Türkiye ilişkileri” konulu bir seminer gerçekleştirildi. Seminerin açılışında, “Avrupa mülteci krizinde Türkiye: İzmir örneği” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Yaşar Üniversitesi AB Merkezi Müdürü ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gökay Özerim ile Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayselin Yıldız; mültecilerle ilgili İzmir’de gerçekleştirdikleri saha araştırmasının sonuçlarını paylaştı.
“VİZE SERBESTİSİ, TÜRKİYE’NİN UZUN SÜREDEN BERİ HAKLI BİR TALEBİDİR”
Seminerde konuşan Türkiye’nin Dostları Grubu Genel Sekreteri Laura Batalla Adam, “AB’nin şu anda Türkiye’ye bir aday ülke gibi davranmadığını, daha çok bir stratejik ortak gibi hareket ettiğini” vurguladı. “Türkiye’nin vize serbestisi uygulanmayan tek aday ülke” olduğunu ifade eden Laura Batalla Adam, “Vize serbestisi Türkiye’nin uzun süreden beri haklı bir talebidir” dedi. Adam, sürecin uzun ve zor olduğunu, vize anlaşmasındaki 72 kriterin yerine getirilmesinin yanı sıra anlaşmanın Avrupa Parlamentosu’nda nitelikli çoğunluk oyu ile onaylanması ve Hollanda gibi bazı üye ülkelerin parlamentoları tarafından da onaylanması gerektiğini belirtti. AB-Türkiye ilişkilerinin yeniden güvenilirlik kazanmasında, vize serbestisinin her iki taraf için de iyi bir fırsat olacağını vurgulayan Adam, geri kabul anlaşmasının Türkiye’nin AB üyeliği ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini ifade etti.
“AB, BÜYÜK BİR YÜKÜ OMUZLAYAN TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR ETMELİ”
Seminerde ‘AB-Türkiye ilişkileri Çerçevesinde Mülteci Krizi’ başlıklı bir konuşma yapan AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu İşbirliği Bölüm Başkanı Elçi Müsteşar Simona Gatti ise “Vize serbestisinin AB ve Türkiye’nin ortak hedefi” olduğunu ifade etti. Mülteci krizinin başlangıcından beri Türk yetkililerin, sivil toplum kuruluşlarının ve Türk halkının mültecilere yardım konusunda büyük çaba harcadığını belirten Simona Gatti, AB’nin, büyük bir yükü omuzlayan Türkiye’yi takdir ve teşekkür etmesi gerektiğini söyledi.
“MÜZAKERE BAŞLIKLARININ ASKIYA ALINMASI KABUL EDİLEMEZ”
Seminerin sonunda “Türkiye’de demokrasinin durumu ve Türkiye’nin AB üyeliği” başlıklı bir konuşma yapan Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Üyesi Ernest Maragall ise “Türkiye, tarihsel ve coğrafi olarak Avrupa’dadır. Ancak Avrupa’da bir çok vatandaş ve hatta bir çok politikacı Türkiye’nin Avrupa’ya entegre edilemeyecek kadar büyük bir ülke olduğunu, Türkiye’nin kültürel ve dinsel açıdan çok farklı olduğunu düşünüyor” dedi. Bu önyargıları değiştirmenin zor olduğunu, ama imkansız olmadığını ifade eden Maragall, Türk toplumunun mülteci krizi sürecinde, mültecilere büyük destek gösterdiğini belirtti. Mülteci krizinin bir insanlık dramı olduğunu vurgulayan Maragall, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine ilişkin de birçok hata ve yanlış anlaşılmaların olduğunu belirterek, Fransa ve Kıbrıs Rum Kesimi tarafından müzakere başlıklarının askıya alınmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
RAKAMLARLA İNSANİ YARDIM VE MÜLTECİLER
Kişi başına düşen milli gelirlere oranla, dünyada en fazla insani yardım yapan ülke olan Türkiye’nin yardımlarının 2014 yılı toplamı 6,4 milyar doları buluyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre de en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olan Türkiye, 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklı mülteciyi misafir ediyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Ünverdi, Nisan ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, yılın ilk 4 ayında Gaziantep’ten geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,9 oranında artışla 3 milyar 238 milyon 454 bin dolarlık ihracat yapıldığını söyledi. Zorluklarının aşılmasında üretim ve ihracatın ülke ekonomisinin anahtarı olduğunu kaydeden Ünverdi, “Bu sürecin baş aktörleri olan sanayicilere, ihracatçılara ve çalışanlarımıza çabalarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan ihracat rakamlarını değerlendiren Adnan Ünverdi, Ramazan Bayramı tatilinde geçen yıla göre iş günü kaybının fazla olması nedeniyle Gaziantep’in nisan ayı ihracatında yüzde 7,1 oranında düşüş görüldüğünü ve 714 milyon 251 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini belirtti. Ünverdi, Gaziantep’in aylık ve dönem ihracatında 6’ncı sırada yer aldığını ifade etti. Sanayicilerin yaşadığı sorunlara da değinen Ünverdi, kredi maliyetleri sebebiyle nakit akışında sorun yaşandığını ve özellikle öz sermayesi düşük olan firmaların çok zorlandığının altını çizdi. Kapasite kullanım oranlarındaki düşüşe vurgu yapan Ünverdi, iplik ve tekstil sektöründe iç piyasaya çalışan firmaların kapasite kullanımlarında yarı yarıya varan düşüşler yaşandığını söyledi. İhracat yapan firmalarda ise kapasite kullanım oranlarının yüzde 70’ler seviyesinde olduğunu, tam kapasiteyle çalışan gıda sektöründe de kısmi düşüşlerin olduğunu belirtti. Schengen vizesi almakta yaşanan güçlüklerin artarak devam ettiğini dile getiren Ünverdi, tır şoförlerinin Schengen vizesi alamamalarının ise nakliye sektörünün yavaşlamasına, bunun da ihracatçı firmaların ürün teslimatlarında aksamalara neden olduğu değerlendirmesinde bulunarak, süregelen sorunun çözüme kavuşturulması gerektiğini kaydetti. Ünverdi, ekonomi yönetimi tarafından yürütülen programın sonuçlarının alınmasıyla birlikte piyasada bir rahatlama olmasını beklediklerini ifade ederek, “Hepimizin yaşadığı zorluklar var. Bu zorlukları da daha fazla üretim ve daha fazla ihracat ile aşacağız” dedi. Gaziantep sanayisinin üretim ve ihracatta uluslararası standartlara adaptasyonu ile sürdürülebilirliğini sağlamak hedefiyle çalıştıklarını dile getiren Adnan Ünverdi, işletmelerin bu doğrultuda karbon ayak izi ölçümü ve uluslararası standartlara hazırlanmasında GSO Mesleki Eğitim Merkezi ile iş birliği yapan firma sayısının her geçen gün arttığını belirtti. “Sanayimizin geleceği açısından kritik bir geçiş eşiğinde olduğumuzun farkında olarak firmalarımızı yeşil üretime hazırlıyoruz” diyen Ünverdi, “2026 yılında uygulanmaya başlayacak olan sınırda karbon vergisinden firmaların etkilenmemeleri için yeşil üretim konusunda ülkemize örnek olacak çalışmalar yürütüyoruz. Mesleki Eğitim Merkezimizde 55 firmamızın karbon ayak izi hesaplarını yaptık ve yeşil yol haritalarını hazırladık. Merkezimiz yeşil dönüşüm çözüm ortağı olarak seçildi ve buradan hizmet alan firmalara 190 bin liraya kadar yeşil dönüşüm desteği veriliyor. Bütün firmalarımızı yeşil dönüşümlerini gerçekleştirmeleri için GSOMEM’e bekliyoruz. Gaziantep sanayisi ve ihracat hacmi ile bu konuda hızlı hareket etmek ve hazır olmak zorundadır. Gaziantep Sanayi Odası olarak bizler firmalarımızın yeniliklerden en önce ve en etkin şekilde faydalanabilmeleri için ilgili konularda kurumsallaşma, prosedürlerin yerine getirilmesi ve uygulama aşamalarını bir paket halinde kendilerine sunuyoruz. Türkiye Kalite Derneği (KALDER) Ankara Şubesi de yürütmüş olduğumuz yeşil dönüşüm çalışmalarının başarısını tescilleyerek, Ankara’da düzenlenen programda ‘İlham Veren Kamu Yönetimi Proje Ödülü’ne layık gördü. Biz Gaziantep olarak firmalarımızla bu dönüşümü hep birlikte gerçekleştirmeye devam edecek, bu sayede ihracatımızı daha rekabetçi ve nitelikli hale getireceğiz” diye konuştu.
Gaziantep Op. Dr. Kamacı Gazze’deki vahşeti öğrencilere anlattı Uluslararası bir insanı yardım derneği ve Avrupa Filistinli Hekimler Derneği aracılığıyla Gazze’ye gönüllü olarak giden Op. Dr. Taner Kamacı, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) öğrencileriyle bir araya gelerek, Gazze’de yaşadıklarını öğrencilere aktardı. GAÜN İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen etkinlikte konuşan Op. Dr. Taner Kamacı, Gazze’de yaşanan vahşetin dışarıdan bakıldığından daha ağır olduğunu dile getirerek, acil tıbbi malzemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Op. Dr. Taner Kamacı, zor şartlar altında çalıştığını ifade ederek, “İsrail uçakları sürekli tepeden bombalar atıp gidiyorlar. Uçağa karşı kendilerini savunma şansları da yok. Şehit olanlar oluyor, enkazların altından canlı çıkarılanlar da ayakta kalan birkaç sağlık kuruluşlarından birisine gönderiliyor. Bizler de elimizden geldiğince yaralıların tedavilerini yapmaya çalıyorduk. Çok zor şartlar altında çalışıyorduk. Bazen bombalar çalıştığımız yerin çok yakınına düşüyordu. O kadar yakındı ki bombanın basınç etkilisiyle hastane bile bazen sallanıyordu. Ayakta kalan hastanelerin hepsi yaralılarla doluydu” dedi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GAÜN Afrin Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Çınar, Gazze’de katliam ve soykırımın devam ettiğini belirterek, “Bebekler, kadınlar, yaşlılar, masum insanlar hunharca devlet eliyle öldürülüp, sindirilmeye çalışılıyor. Uygar olduğunu iddia eden bir dünyanın gözü önünde bütün bunlar gerçekleşirken sadece vicdan sahibi bir takım gençlerin ve bazı çevrelerin buna ‘hayır’ dediklerini ancak bir yere sesleri ulaşamadıkları için zalim İsrail’i özellikle de Netanyahu’yu durduramadıklarını görüyoruz. İsrail’in yaptığı bu zulmün gündemde tutulması Gazzeli mazlumların hatırlanması adına bu tür programların önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Etkinlik sonunda, GAÜN Genel Sekreteri Dr. Muhammet Musa Budak tarafından konuşmacı Op. Dr. Taner Kamacı’ya günün anısına plaket takdim edildi.