GENEL - 02 Aralık 2016 Cuma 10:11

(Özel Haber) MİT, ByLock’u gizli tanığın ifadesiyle İzmir’den deşifre etmiş

A
A
A
(Özel Haber) MİT, ByLock’u gizli tanığın ifadesiyle İzmir’den deşifre etmiş

15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirerek 248 kişiyi şehit eden Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) gizli haberleşme ağları ByLock ve Eagle’nin, İzmir’de itirafçı olan ‘Yeğen’ kod adlı gizli tanığın ifadesiyle deşifre edildiği ortaya çıktı. Gizli tanığın ifadesini alan İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, savcılık ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), gece gündüz çalışarak örgütün oyununu bozdu.
Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) bağlı bir grup askerin 15 Temmuz gecesi kalkışmasıyla, aralarında güvenlik güçleri ve sivillerin de bulunduğu 248 kişi şehit oldu. Darbe kalkışmasının ardından örgütün elemanları teker teker kamudaki görevlerinden alınırken, görevden alınmalarda örgütün şifreli haberleşme ağı ByLock ve Eagle etkili oldu. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT), ByLock şifresini kırmasıyla mesajlar ortaya çıkarken, MİT’in bu şifreleri nasıl kırdığı ise hep merak konusu oldu.

ByLock ve Eagle İzmir’den deşifre edildi
İhlas Haber Ajansı (İHA), ByLock ve Eagle’nin nasıl deşifre edildiğini araştırarak çok çarpıcı bilgilere ulaştı. Her şey, darbe kalkışmasından 5 ay önce; yani Şubat 2016 tarihinde ‘Yeğen’ kod adlı gizli tanığın ifadesiyle başladı. Savcılığa ve İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne ifade eden veren gizli tanık, “FETÖ ByLock isminde özel bir haberleşme sistemi kullanıyor diyerek” örgütün şifreli yazışma programlarını açıklayan ilk kişi oldu.

MİT adım adım ByLock’a ulaştı
Örgütün iç yüzünü ve sistemini de anlatan gizli tanık, daha sonra bu bilgileri Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile paylaştı. MİT elamanları, daha sonra da gizli tanığın bilgileri doğrultusunda örgütün haberleşme ağına girmek için gecesine gündüzüne kattı. MİT, çalışmalar sonucunda ise örgütün şifreli yazışma programlarının içerisine girerek, tek tek mesajlara ulaştı. ByLock’un içeriğini çözen MİT, bu şekilde toplamda 18 milyon mesajı tespit etti. Daha sonra da istihbarat, çıkan örgüt üyelerinin isimlerini 81 ildeki savcılık ve emniyetle paylaştı.
Yeğen kod adlı gizli tanığın ifadesiyle de, ByLock ve Eagle Türkiye’de ilk kez istihbarat, polis ve savcılık tutanaklarına yazıldı. Elde edilen bu bilgiler doğrultusunda ise operasyonların teker teker düğmesine basıldı. İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato ve Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz da, operasyonlara büyük katkı sağladı. Emniyet ve savcılık kaynaklarına göre, gizli tanığın devletin bekasını ilgilendiren ve devletin bekasını kurtaran çok önemli bilgileri de verdiği öğrenildi.

Mart 2016’ya kadar ByLock kullanmışlar
İddialara göre, FETÖ gizli haberleşme programını Mart 2016 yılına kadar kullanıldı. Bu durum gönderilen mesajlara da yansıdı. İHA, FETÖ’nün kriptolu haberleşme programındaki örgütün üst düzey üyelerinin yazışmalarına da ulaştı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in mesajının da yer aldığı yazışmalarda, Zaman gazetesi ile ilgili örgütün üst düzey imamının mesajları da ortaya çıktı.

"Acil koduyla" Zaman gazetesi manipülasyonu
Mesajda problemlerle boğuşulduğuna vurgu yapan örgütün üst düzey imamı, Zaman gazetesinin tirajının düştüğünü, bu konunun öncelikli gündem maddesi olması gerektiğini söyledi. Zaman gazetesinden sorumluların örgütün sorumlu imamının yanına geldiğinin anlatıldığı mesajlarda, tirajın arttırılacağı konusunda sorumluların söz verdiklerini; ancak istenilen tirajın artmadığını ve sözün tutulmadığı da belirtiliyor.

FETÖ elebaşı Gülen’den mesaj: "Ne yapmaları gerekiyorsa..."
Yine FETÖ’nün üst düzey imamının yazışmalarında, FETÖ liderinin Zaman gazetesinin tirajlarının artırılması konusunda talimatlarını da örgüt üyelerine aktardığı görülüyor. Ayrıca örgüt lideri Fetullah Gülen tarafından örgütün sorumlu imamına “Ne yapıp edip benim hissiyatımı arkadaşlarla paylaş. Ne yapmaları gerekiyorsa bir an önce yapsınlar” şeklinde talimat vererek, silahlı terör örgütünün basın ayağı olan Zaman gazetesine karşı manipülasyon taktiği veriyor.
Yine örgüt imamının, "Canım gırtlağımda, 50 tane problemle boğuşuyorum" diyerek moralinin de son derece bozuk olduğu mesajlara yansıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.