EKONOMİ - 03 Aralık 2016 Cumartesi 10:55

Hem enerji santrali hem doğal yaşam parkı

A
A
A
Hem enerji santrali hem doğal yaşam parkı

İzmir’in rüzgar enerji santralleriyle (RES) ünlü Çeşme ilçesinde faaliyet gösteren bir rüzgar enerji santrali firması, doğal yaşam ile enerji üretimini iç içe yürütebileceğini gösterdi. Enerji santrali alanına şimdiden 14 bin fidan dikilirken, elektrik üretiminin yapıldığı santral, arzu edenler için doğal yaşam parkı alanı olarak da hizmet verebilecek.
İzmir’de 80 milyon TL’lik bir yatırımla faaliyet gösteren rüzgar enerji santrali firması, çevreci uygulamaları ile dikkat çekti. Çevreci yaklaşımlarıyla bölgenin elektrik ihtiyacını karşılarken, aynı zamanda bölgenin aşırı yapılaşma nedeniyle doğal dokusunu kaybetmesinin önüne geçtiklerini ifade eden ABK Çeşme RES Proje Koordinatörü Erman Kaya, Ovacık’ta bulunan santralin şalt merkezindeki rüzgar türbinlerinin çalıştığı enerji üretim alanında hem enerji üreteceklerini hem de uzun vadede doğal yaşam parkı olarak hizmet verebileceklerini belirtti.

Doğal yaşam ile enerji üretimi yan yana
Doğal yaşam ile enerji üretiminin yan yana yürütülebileceğini gösterdiklerine işaret eden Kaya, enerji santrali alanını aynı zamanda bir doğal yaşam parkı haline getirmeyi amaçladıklarını ve şimdiden yaklaşık 14 bin fidan diktiklerini dile getirdi.

Rüzgar türbinlerinin arasında arı kovanları ve inekler var
Türbinlerin ortasındaki kovanlardan bal üretildiğini, ineklerden de süt sağıldığını anlatan Kaya, "Santralimiz 18 megawatt mekanik 16 megawatt elektrik güç üretmektedir ve bu yıllık toplamda 60 milyon kilowatt saatlik elektriğe tekabül etmektedir. Bu 18 megawatt yıllık 90 bin ağacın yapmış olduğu karbon salınımını engelliyor. 30 bin ton karbon emisyonunu sağlıyor. Bu şekilde santralimizde de doğaya saygı çerçevesinde doğal yaşamla iç içe bir yaşam olduğunu göstermek adına doğal bal ve süt üretimi yaptık. Türkiye’de bir ilki başardık. Bugüne dek rüzgar santrallerinde yapılmayan bir uygulama ile kovanlarımız ve ineklerimizle doğal bir üretimi gerçekleştirdik. Bununla ilgili yapılan analizlerle ilgili olarak da, aldığımız üretimlerin tamamıyla doğal olduğunu kanıtladık. Doğal ürünlerle ilgili olarak sütümüz, balımız var, onun haricinde sütlerle peynir üretimi de gerçekleştirdik" dedi.

RES’lerin insan sağlığına zarar vermediğini kanıtladık"
RES’lerin çevreye zarar verdiği, radyasyon yayımı yaptığına ilişkin önyargıları da bilimsel çalışmalarla yıktıklarını kaydeden Erman Kaya, "Halkı bilinçlendirmek adına raporlamalarımızı yaptık. Bunların başında gelen elektromanyetik rezonansın halkın sağlığını etkilediği ve manyetik alanla etki edip insan sağlığında bazı bozukluklara sebep olduğu söylendi. Ancak biz alanında uzman profesörlerle, 3 manyetik rezonans raporu yaptık. Türbinlerin haricinde 5 metre çapının dışında herhangi bir rezonans ya da radyasyon olmadığı ortaya kondu. Kurulmadan önce ne ise kurulduktan sonraki etkisi de aynı, yani sıfıra yakın denebilir. Biz rüzgar türbinlerinden bahsediyoruz ama asıl manyetik rezonans anlamında en büyük tehlike cep telefonu ve evimizde kullandığımız televizyon, mikrodalga, saç kurutma makinesi gibi diğer elektronik aletlerdir. Bundan dolayı türbinlerle ilgili ne halkımızın ne de hayvanların sağlığını bozabilecek bir etki söz konusu değildir. Bunu da bilimsel ve fiziksel olarak kanıtladık" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul BankPozitif’ten kredi notu artışı değerlendirmesi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in mart ayındaki not artışının ardından bir kredi notu artışı da Standard & Poor’s’tan geldi. S&P, Türkiye’nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü ise "pozitif" olarak korudu. S&P Global raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, beklentiler doğrultusunda yapılan kredi notu artışının kararlılıkla uygulanan ekonomi programının bir sonucu olduğuna vurgu yaptı. Dr. Erkan Kork, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ekonomi yönetimi büyük bir emek veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in nasıl bir özveri gösterdiğine iş dünyası olarak şahitlik ediyoruz. Yapılan kredi notu artışları Türkiye’nin potansiyelinin çok altında olsa da yabancı ilgisinin arttığı bu dönemde önem arz ediyor. Enflasyonla mücadele ederken, büyümeyi de başarabilen bir ekonomi var. Daha fazla sermaye girişi için gerekli rasyonel zemine sahip bir Türkiye var. Bu not artışları yılın ikinci yarısından itibaren bambaşka bir tabloyla karşılaşacağımızın işaret fişekleridir. Enflasyonun gerilemesiyle özellikle sonbaharın Türkiye için not artışlarının olduğu bir mevsim olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. ”Yatırımcının Türkiye’ye ilgisi artarak devam edecek" Kararın hem portföy hem de uluslararası doğrudan yatırımları olumlu etkileyeceğini belirten Dr. Erkan Kork, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomi yönetiminin rasyonel adımları, öngörülebilir politikalar ve enflasyonun düşeceğine ilişkin beklentiler yabancı yatırımcı tarafından satın alındı. Yapılan not artışlarının yanı sıra Türkiye’nin, Dünya Bankası gibi dev kuruluşlarla yürüttüğü milyar dolarlık finansman anlaşmaları, haziran ayında gri listeden çıkılacak olması ve temel göstergelerde iyileşmenin devam etmesi ekonomiye olan güveni perçinleyecek. Türkiye, geçen yıl doğrudan yabancı yatırım projelerinde İspanya’yı geride bırakarak Almanya’nın ardından Avrupa’da 4’üncü sırada yer aldı. Ülkemizin önü açık ve daha gidecek çok yolumuz var. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum."
Manisa Soma’da yaşayan Ordulular hayatını kaybeden madenciler anısına fidan dikti Manisa’nın Soma ilçesindeki Ordulular Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri ve üyeleri, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden Ordulu madencilerin anısına dernek bahçelerine fidan dikti. 13 Mayıs 2014 yılında Soma’da meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının acısı hala yüreklerdeki tazeliğini koruyor. Soma ilçesindeki Ordulular Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri ve üyeleri de faciada hayatını kaybeden Ordulu madencilerin isimlerini yaşatmak için dernek bahçelerine fidan dikimi gerçekleştirdi. Dernek tarafından yapılan açıklamada, madende hayatını kaybeden 301 şehide rahmet ve yakınlarına başsağlığı dilendi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hayatını kaybeden 301 şehit madencimizin arasında bulunan Hüseyin Avkaş, Ferhat Avkaş, Sadettin Yılmaz, İsa Sadan ve ilçemizdeki başka madende hayatını kaybeden Salih Ayber’in hatıralarını burada yaşatmak hem de onların ailelerini onurlandırmak için böyle bir çalışma yaptık. Maden şehitliğine giderek hayatını kaybetmiş madenciler için dualar ettik. Diktiğimiz fidanlara da onların adının olduğu plakaları korkuluklarına çakarak isimlerinin ve hatıralarının yaşamasını istiyoruz. Emeği geçen yöneticilerimiz ve üyelerimizden Allah razı olsun. Hayatını kaybeden tüm madencilerimizin ruhları şad olsun”