GENEL - 29 Mart 2017 Çarşamba 10:52

E-okul’da FETÖ şüphesi

A
A
A
E-okul’da FETÖ şüphesi

Milli Eğitim Bakanlığına yazılım hizmeti sunan Bilsa Yazılım A.

Milli Eğitim Bakanlığına yazılım hizmeti sunan Bilsa Yazılım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı E. Özgür Çakmak, FETÖ’nün kamuda başlayan temizliğinin, yazılım ve donanım alanlarında yapılacak temizlikle sürmesi gerektiğini söyledi.


15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından FETÖ’nün; asker, yargı, emniyet, iş dünyası içindeki örgütlenmelerine yönelik mücadele devam ederken, ünlü bilişim firması Bilsa Yazılım A.Ş.’nin Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı E. Özgür Çakmak eğitim yönetim yazılımları alanındaki FETÖ tahribatına dikkat çekti.


FETÖ’nün eğitim yönetimi yazılımlarında ve okul yönetim programlarında Türkiye’ye öncülük eden Bilsa Yazılım A.Ş.’yı önce Milli Eğitim Bakanlığı bürokrasisindeki militanları ile firmayı Milli Eğitim Bakanlığından ve okullardan dışladığı, başarılı olamayınca da Rekabet Kurulunu devreye sokarak, Bilsa Yazılım A.Ş.’yı bitirmeye çalıştığı iddia edilmişti. Bilsa Yazılım A.Ş. kurucusu E.Özgür Çakmak, “2006 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile vardığımız anlaşma ile bugünkü e-okul sisteminin temelini oluşturan Okul-Sis.net isimli programımız uygulamaya konulmuştu. Ancak FETÖ, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğündeki, FETÖ’cü militanları vasıtasıyla hem gizli kalması gereken öğrenci ve veli bilgilerini zorla ele geçirdi, hem de bir süre sonra anlaşmamızı hukuki dayanağı olmadan sonlandırarak, bizim sistemimizin ismini değiştirip, güncelleyerek e-okul olarak uygulamaya başladılar. FETÖ, bizi bitirmek için Milli Eğitim Bakanlığı ve yargı içindeki militanlarını da üzerimize saldı. FETÖ saldırıları sonucu firma olarak büyük ölçüde küçüldük” diye konuştu.



Milli Eğitimdeki FETÖ tahribatı silinmeli


E. Özgür Çakmak, FETÖ’nün en öncelikli hedefleri arasında bulunan eğitim sistemine yıllar içinde büyük zarar verdiğini de hatırlatarak, “Devletimiz bugün gerçekten büyük ve tarihi bir mücadele veriyor. FETÖ tek tek bütün kurumlardan, yapılardan temizleniyor. Ancak FETÖ’nün eğitim sistemindeki, özellikle de yazılım ve programlar boyutundaki hasarının temizlenmesi gerektiği fikrindeyim. Bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu da yerine getirmeye hazır olduğumuzu beyan ediyorum. FETÖ, devletin kurumlarından insan kaynağı olarak temizlendiği gibi yazılımsal olarak da temizlenmelidir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.