YEREL HABERLER - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 14:28

Çiçeğin başkenti Bayındır’da yüzler gülüyor

A
A
A
Çiçeğin başkenti Bayındır’da yüzler gülüyor

İzmir Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle Türkiye’de "çiçeğin başkenti" haline gelen Bayındır’da, çiçek üreticilerinin yüzü bir kez daha güldü.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle Türkiye’de "çiçeğin başkenti" haline gelen Bayındır’da, çiçek üreticilerinin yüzü bir kez daha güldü. 2007 yılından bugüne kadar yaptığı sözleşmeli alımlarla üreticinin kalkınmasına büyük katkı sağlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile 2017 yılı için 11.3 milyon TL’lik alım sözleşmesi imzaladı.


2007 yılından bugüne kadar yaptığı sözleşmeli alımlarla çiçek üreticisinin kalkınmasına büyük katkı sağlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, her sene yenilediği sözleşmelerle üreticinin yüzünü güldürüyor. “Yerelde Kalkınma”yı kendisine ilke edinen ve bu doğrultuda verdiği desteklerle üreticiye can suyu olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (BAYÇİKOOP) ile 2017 yılı için 11 milyon 300 bin TL’lik yeni bir sözleşme daha imzaladı. 4 milyon adedi mevsimlik olmak üzere çalı, yer örtücü ve ağaçtan oluşan 5 milyon 241 bin adet bitki alımını kapsayan protokol imza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kooperatifçiliğe ve dayanışmanın önemine dikkat çekti.



Tohum sağlam ekildi


Çiftçiliğin, tarımın, kalkınmasının özünün kooperatifçilik olduğunu söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, "Dayanışmadan, yardımlaşmadan, birbirimizin eksiğini kapatmadan, birlikte çalışmadan bu işi büyütmemiz mümkün değil. Bayındırlılar belki ilçenin içinde yaşadıkları için farketmiyor olabilirler. İlçedeki son 10 yıllık gelişmeyi biz dışardan çok daha iyi hissediyoruz" dedi. Bir taraftan turizm, diğer taraftan dikme çiçek üretimi ve arıcılık gibi farklı sektörlerle ilçeleri kalkındırmak zorunda olduklarını kaydeden İzmir Büyüşehir Belediye Başkanı, "Bu, yol yapmak kadar bizim görevimiz. Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile yola çıktığımızda 12 metrekarelik bir yerde başladık. Ürün çeşidi sınırlıydı, dayanıklılığı tartışmalıydı. Şimdi Hollanda ile Ar-Ge çalışması yapacak boyuta geldik. Bundan sonra Bayındır’ı kimse durduramaz. Çünkü bu tohum sağlam ekildi" diye konuştu.



Dünyaya açılma zamanı geldi


Kooperatif yöneticileri ile üreticilere seslenerek yeni hedefler gösteren Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi:


"Bir zamanlar ’tefeciden kurtulacaksınız’ diyorduk. Şimdi dünyaya açılma zamanı. Şimdi kooperatifinize sahip çıkma, gelirinizin bir kısmını kooperatifle birlikte araştırma geliştirmeye harcama zamanı. Şimdi aklı ve bilimi, bilimin ürettiği teknolojiyi kalkınmak için kullanma zamanı. Birlik olacağız. Ekmeğimizi, lokmamızı büyüterek hem kendimizi hem kentimizi kalkındıracağız. Buradan ülkenin kalkınmasına öncü olacağız. Bunu başarabildiğimiz zaman gelecek kuşaklara karşı görevimizi yapmış olacağız".



Bakanlığa "Kuş Cenneti’nin 60 milyonunu" sordu


Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi ile arasındaki İzmir Kuş Cenneti protokolünü iptal etmesi sonrası yapılan açıklamalarla ilgili de konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, Bakanlık yetkililerinden ’İzmir Kuş Cenneti için harcadıklarını söyledikleri 60 milyon lirayı madde madde açıklamalarını istedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadar İzmir Kuş Cenneti için 26 milyon lira harcama yaptığını ve bunları madde madde kamuoyuna açıkladıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı şöyle devam etti:


"Biz İzmir Kuş Cenneti’ne senelerdir bakıyoruz. İzmir Kuş Cenneti’ni Koruma ve Geliştirme Kuş Birliği’nin başkanlığını yapıyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkilileri birlik için ’3 kuruş yatırım yapmadı, biz birlikten İzmir Kuş Cenneti’ni alıyoruz’ dediler. Diyebilirler; alabilirler. Orada bir problem yok ama ’3 kuruş yatırım yapmadı’ dediklerinde biz de ne yatırım yaptığımızı madde madde, nereye kaç para harcadığımızı yazdık. Alt alta koyduk 26 milyon lira çıktı. Arkasından Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkililerinden yazı geldi. Yazının altında isim yok. İzmir Kuş Cenneti için bakanlığın 60 milyon lira para harcadığını belirtilmiş. İzmir Kuş Cenneti’nin sınırları belli. Bu 60 milyon lirayı bizim madde madde döktüğümüz gibi yazarlarsa, biz de nereye ne yaptıklarını öğrenebiliriz. Yapmışlar mı yapmamışlar mı? Esnaf arasında ’hiçbir şey bilmiyorsan yarısını ver’ diye bir laf vardır. Bir şeyi almaya gittiğinde de hiçbir şeyi bilmiyorsan iki mislini söylersin. 26’nın iki misli yuvarlak 60 yapıyor. Bu yakışmıyor. Bir bakanlığın adını kullanan bir genel müdür mü, kimdir, hangi yetkilidir? Bu yakışmıyor. Bu şekilde olmuyor bu işler. Bu şekilde olmayınca toplumda rahatsızlık ve gerilim yaratıyor. Türk insanına, bizim gelenek, göreneklerimize, iş yapma biçimimize, duruşumuza, komşuluk ilişkilerimize ters gelen ve bizi ruhen yaralayan, toplumu ruhen çürüten işler oluyor. Buna en çok siyasilerin en tepeden başlayarak dikkat etmesi gerekiyor. Ben bu dikkati, bu hassasiyeti bekliyorum. İzmir ile ilgili konuşurken lütfen İzmir’e ve İzmirliye saygılı olsunlar. Güneş balçıkla sıvanmaz. O atılan çamurlar kendi elinize yüzünüze bulaşır diyorum. Cevap vermek istemiyordum ama çarpıtmanın dozu artarak devam edince cevap vermek durumunda kaldım".



Başkan Kocaoğlu’na teşekkür


Bayındır Belediye Başkanı Ufuk Sesli, Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun desteği ile her geçen gün büyüdüğünü belirterek, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu iyi ki var. İyi ki bizleri destekliyor. Başkanımızla birlikte uzun bir zaman daha birlikte çalışmak, büyük işler başarmak istiyoruz" dedi.



Bu model Türkiye’nin modeli oldu


Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ersoy Sümerkan ise yaptığı konuşmada hayal ederek yola çıktıklarını, 2000 yılında kiralık 12 metrekarelik bir alanda kurulan kooperatifin bugün 17 bin metrekarelik kendi alanına kavuştuğunu belirterek "Sayın Başkanımız Aziz Kocaoğlu ile bir araya geldik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çiçek satmaya başladık ve bu bizim için referans oldu. Firmalara ve ilçe belediyelerine de satmaya başladık. Türkiye’de ilk defa çiçek konusunda sözleşmeli üretim kooperatifimiz ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan protokol ile başladı. Sözleşmeli üretim modeli ile üretici paranın ne zaman geleceğini ne kadar satacağını bilme imkanına sahip oldu. Bu model Türkiye’nin modeli oldu. İlk defa Bayındır’da olmasından dolayı gurur duyuyorum" diye konuştu.


Fide üretim tesisini işletmeye açtıklarını ve bir AR-GE serası oluşturduklarını vurgulayan Sümerkan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Başkanımız Aziz Kocaoğlu, ’Ben sizin önünüzü açtım; siz yürüyün’ dedi. Biz de Başkanımızın sözünü tutuyor, bunu çok önemsiyor ve ayaklarımızın üstünde dimdik yürümeye çalışıyoruz. Başkanım bu sizin sayenizde olmuştur. Kooperatifimizin bu noktaya gelmesinde, Türkiye’de adının duyulmasında en çok desteği olan Başkanımız Aziz Kocaoğlu’na kooperatifim ve bütün üreticiler adına teşekkür ederim".



İmzalar atıldı


Konuşmaların ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bayındır Belediye Başkanı Ufuk Sesli ve Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Ersoy Sümerkan, Büyükşehir Belediyesi’nin 2017 yılı çiçek alımlarını kapsayan sözleşmeyi birlikte imzaladı. Başkan Kocaoğlu törende ayrıca torf kazanan üreticileri çekilişle belirledi.



50 milyon liralık destek


İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2007 yılından bu yana Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nden 39 milyon 419 bin adet bitki alarak 38.3 milyon TL’lik destekte bulundu. Son sözleşmeyle bu rakam 44 milyon 664 bin bitki ile yaklaşık 50 milyon TL’ye ulaştı. Büyükşehir Belediyesi’nin fidan, mevsimlik çiçek, zeytinyağı, süt, yoğurt, peynir, bal ve patates gibi ihtiyaçlarını kooperatiflerden, üretici birliklerinden ve üreticilerden sağlayarak yaptığı tüm alımların maddi tutarı 330 milyon liraya yaklaştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türk siyaseti yumuşama dönemine girdi” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar Çilehane Camii’nde kıldığı Cuma namazının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Özgür beyin ziyareti iktidar ve ana muhalefet açısından olumlu bir gelişme oldu. Ve bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını Üsküdar Çilehane Camii’nde kıldı. Namazın ardından basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özgür bey CHP’de Genel Başkan oldu. Genel Başkan olduktan sonra böyle bir ziyareti gerçekleştirmiş olması iktidar ve ana muhalefet açısından olumlu bir gelişme oldu. Bundan önceki süreçlerde maalesef bu tür adımlar atılmıyordu. Ve bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağıma Özgür Bey’e söyledim. Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. İlk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız” dedi. “Atmamız gereken adımları attık” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail ve Filistin arasındaki gelişmelerin kabul edilebilir bir yanı yok. İsrail şu ana kadar 45 bin Filistinli’yi acımasızca öldürdü ve bir Müslüman olarak bizim buna seyirci kalmamız düşünülemez. Atmamız gereken adımları attık” ifadelerini kullandı. “Başta Amerika olmak üzere Tüm batı İsrail’e çalışıyor” Erdoğan konuşmasının devamında, “İsrail, bizim bu yaklaşımlarımıza maalesef bu olaylar başlamadan önceki süreçte de söylediğimiz halde yani ben Netenyahu ile Amerika’daki yaptığım görüşmeyi sadece durup dururken yapmadım. Türkiye-İsrail arasında bazı adımların atılabileceğini göstermek için yaptım. Ama Netenyahu acımasız ve bu acımasızlığını da maalesef çocuklara, kadınlara, yaşlılara karşı gösterdi. Onun elindeki imkanlar yok. Başta Amerika olmak üzere tüm batı İsrail’e çalışıyor. Bu kadar imkanlar seferber edilerek Filistin’in garip yoksul insanları İsrail’in bombalarıyla ölüme mahkum edildiler. Bunun karşısında artık biz daha sabredemezdik ve adımlarımızı attık. Aramızda 9,5 milyar dolarlık bir ticaret hacmi vardı. Bu ticaret hacmini de biz yok farz ederek bu kapıyı kapattık. Bundan sonrası hayırlı olsun” dedi.
Malatya Bakan Özhaseki: "Seçim biter geçim başlar. Şimdi iş başında koşturma vakti" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem bölgesi Malatya’da çalışmaların hızla devam ettiğini belirterek, “Bizim literatürümüze güzel bir söz vardır. ‘Seçim biter geçim başlar’. Şimdi geçim dönemi, şimdi iş başında koşturma dönemi” dedi. Bir dizi toplantıya katılmak ve incelemelerde bulunmak üzere deprem bölgesi Malatya’ya gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, kentte ilk olarak Malatya Büyükşehir Belediyesini ziyaret etti. Burada 31 Mart seçimlerinde göreve yeni seçilen Sami Er’e hayırlı olsun dileklerinde bulunan Bakan Özhaseki, Malatya’da da vatandaşların tercihlerini hür bir şekilde kullandıklarını ifade ederek, “Yine Malatya Büyükşehirde, Battalgazi’de, Yeşilyurt’ta ve birçok ilçemizde AK Partili Belediye Başkanı arkadaşlarımızın göreve devam etmesi hususunda iradelerini beyan ettiler. Hayırlı olsun” şeklinde konuştu. Sandıktan çıkan sonuçlara herkesin saygı duyduğunu ifade eden Özhaseki, “Bizim literatürümüze güzel bir söz vardır. ‘Seçim biter geçim başlar’. Şimdi geçim dönemi, şimdi iş başında koşturma dönemi. Eksikliklerin giderilme dönemi” ifadelerine yer verdi. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli asın felaketinde Türkiye’nin derinden sarsıldığını da hatırlatan Bakan Özhaseki, “Bizim Anadolu medeniyetimizde başımıza gelecek gelmiş olan büyük felaketleri göz önüne aldığımızda herhalde bundan daha büyük bir felaketle şimdiye kadar karşılaşmamışızdır. Depremde 850 bin bağımsız birim yerle bir oldu. Bütün bunları hak sahipliğini belirleyip zararlarını giderecek şekilde tespit edip yola çıktığımızda da bir senedir büyük bir gayretle koşturuyoruz. Şu anda bin 240 yerde şantiyemiz var. 110 bin kişilik çalışan ordusuyla bu zararları giderebilmek için gayret ediyoruz. 4 bin 333 köy konutu yapıyoruz, bu kolay değil. Yurtdışından gelen bütün mevkidaşlarımız böyle bir hasarın kendi ülkelerinde olması durumunda altından kalkamayacaklarını ve zorlanacaklarını ifade ettiler. Yine geçenlerde Japonların en üst grubu geldiğinde de kendi depremleri ile kıyaslayıp sonra da ‘evet böyle büyük bir hasarın altından biz de bu kadar hızlı bir şekilde kalkamayız’ diye de ifade ettiler. Onların belki bir şansı açık denizlerde, 30 km kadar derinliklerde sahilden ve şehirlerden çok uzakta depremlerin olması. Bizde de kadim binlerce yıldır yaşayan şehirlerimizin altından geçen fay hatlarının çok kısa süreli çok kısa mesafeli bir yerde evlerimize iş yerlerimize büyük hasar vermiş olması aradaki en büyük fark. Biz bunların altından kalkacağız, hiç kimsenin endişesi olmasın” ifadelerine yer verdi. Deprem sonrası Malatya’da deprem konutlarının yapımına hızla başladıklarını da belirten Bakan Özhaseki, “Merkez dışındaki 8 ilçemizde de zaten bizim inşaatlarımız devam ediyor. Tek tek bunları gözden geçireceğiz, bir muhasebe yapacağız. Eksiğimizi göreceğiz, burada arkadaşlarımızla istişare edeceğiz. Yapmamız gerekenleri daha hızlı bir vaziyette aksiyon alıp yapmak için elimizden geleni yapacağız. Nasip olursa biz iyi niyetle yola çıktık, ben iyi niyetle yola çıkanın en büyük yardımcısının önce cenabı Allah sonra da vatandaş olduğuna inananlardanım. İnşallah bu hasarların altında da en kısa sürede kalkarız. Sorunlarla ilgili çözüm bulunamıyor diye bir şey yok. Her şeyin bir çözümü var, rahat olun. İnşallah çalışacağız” diye konuştu.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi, Asya’nın en iyi üniversiteleri arasında yerini aldı Kastamonu Üniversitesi, 2024 Asya Üniversiteleri Sıralamasına dikkat çekici bir başarı elde ederek genel sıralamada 601+ bandında yer aldı. Kastamonu Üniversitesi, Türkiye genel sıralamasında da 43. sırayı paylaştı. Uluslararası ölçekte yükseköğretim kurumlarını değerlendiren ve derecelendiren Times Higher Education (THE) tarafından yayınlanan 2024 Asya Üniversiteleri Sıralamasında Kastamonu Üniversitesi, dikkat çekici bir başarı elde ederek Asya’nın önde gelen yükseköğretim kurumları arasına girmeyi başardı. THE Asya Üniversiteler Sıralamasında yer almak için yarışan bin 127 üniversite arasından seçilen Kastamonu Üniversitesi, Türkiye’den sıralamaya girebilen 75 yükseköğretim kurumu arasında da dikkat çekti. Kastamonu Üniversitesi, Türkiye’deki üst sıralardaki yerini koruyarak 43. sırayı elde etti. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Üniversitesi’nin THE Asya Üniversite Sıralamasında yer almasını, akademik ve idari personel ile öğrencilerin gayretli çalışmalarına bağladı. Kalite standartlarını ve başarı grafiğini artırmayı hedeflediklerini belirten Topal, uluslararasılaşma ve kalite standartları konusundaki desteklerinden dolayı Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a ve YÖK üyelerine teşekkür etti. Rektör Topal, özverili çalışmaların başarının temelini oluşturduğunu vurgulayarak, bu başarıya katkı sağlayan tüm Kastamonu Üniversitesi çalışanlarına ve öğrencilerine minnettarlığını dile getirdi. 2024 Times Yüksek Öğrenim Asya Üniversite Sıralaması, Asya’daki üniversitelerin performansını değerlendirmek için 18 performans göstergesini kullanıyor. Bu göstergeler, öğretme, araştırma, bilgi aktarımı ve uluslararası görünüm gibi temel misyonları kapsayan kapsamlı bir değerlendirme sunmak üzere yeniden düzenleniyor. Sıralama, Asya’daki üniversitelerin karşılaştırılmasında daha kapsamlı ve dengeli bir yaklaşım sağlamayı hedeflerken, bölgedeki yükseköğrenim kurumları arasında işbirliği ve rekabeti teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu sıralama, yükseköğrenimde mükemmeliyetin tanımlanması ve ölçülmesine önemli bir katkı sağlamakta ve Asya’daki üniversitelerin küresel alandaki konumunu belirliyor.
Aydın Aydın açıklarında 1 düzensiz göçmenin cansız bedenine ulaşıldı Aydın’ın Didim ilçesi açıklarında Yunanistan tarafından geri itilen ve denize düşen 3 düzensiz göçmenden birisinin cansız bedenine ulaşıldı. Sahil Güvenlik Komutanlığınca, düzensiz göçmenlere yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Edinilen bilgiye göre sahil güvenlik ekipleri, 2 Mayıs 2024 tarihinde saat 20.20’de, Didim açıklarında can salı içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğu bilgisine ulaştı. Bunun üzerine ekipler harekete geçerken, bölgeye sahil güvenlik botu sevk edildi. Kısa sürede bölgeye varan sahil güvenlik ekipleri, can salı içerisindeki 6 düzensiz göçmeni kurtardı. Kurtarılan düzensiz göçmenlerden alınan ilk bilgiler doğrultusunda, Yunan unsurları tarafından geri itilmek maksadıyla can salına bindirildikleri esnada 3 düzensiz göçmenin denize düştüğü, denize düşen göçmenlerden 2’sinin Yunan sahil güvenlik botuna alındığı, 1 düzensiz göçmenin ise en son can yelekli olarak deniz yüzeyinde görüldüğü ve akıbetini bilmedikleri bilgisine ulaşıldı. Kaybolan düzensiz göçmenin bulunması için bölgeye 1 sahil güvenlik uçağı, 1 sahil güvenlik insansız hava aracı ve ilave olarak 1 sahil güvenlik botu sevk edildi. Kayıp olduğu değerlendirilen 1 düzensiz göçmenin bulunması maksadıyla bölgede başlatılan arama kurtarma faaliyetleri sonucunda bahse konu düzensiz göçmenin cansız bedenine ulaşıldı.
İstanbul Havacılık sektörü ile öğrencileri bir araya getiren Uluslararası Havacılık ve Eğitim Fuarı kapılarını açtı Türkiye’nin ilk ve tek Havacılık Eğitim Fuarı olan Uluslararası Havacılık ve Eğitim Fuarı IFTE 2024 kapılarını bugün ziyaretçilerine açtı. Katılımın yoğun olduğu fuarda havacılık sektörüne merak saranlar ile sektörün öncü firmaları ve okulları bir araya geldi. Uluslararası Havacılık ve Eğitim Fuarı IFTE 2024 kapılarını bugün ziyaretçilerine açtı. Fuara sektörde öncü olan çok sayıda havayolu firmasının yanı sıra üniversiteler, okullar ve sektörde bulunan sivil toplum kuruluşları katıldı. Özellikle havacılık sektörüne merak saran öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği fuarda öğrenciler hayalini kurdukları havayolu şirketlerinin temsilcileri ile bir araya gelme fırsatı buldu. Fuar da katılımcıların en çok ilgi gösterdiği stantların başında Dron Futbolu geldi. Özellikle Dron teknolojisinin son yıllarda hızlı bir şekilde gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan Dron futbolu dünya da giderek popüler olmaya başladı. Konuyla ilgili açıklama yapan Burhan Şengün, “Dünyanın en yeni ve en inovatif sporlarından bir tanesi Dron futbolu. Dron futbolunun asıl amacım havacılık sektöründe gençlerin yönsel ilgisini arttırmak. Dolayısıyla 2040 yılında ki havacılık teknolojilerinde ki insan kaynağı düşünüldüğü zaman özellikle uzak doğu ülkeleri Güney Kore öncülüğünde Amerikalılar bunu yönetecek insan kaynağının derdine de düşüyorlar. Biz de ülkemizde bununla ilgili çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Futbol bütün dünya da çok sevilen bir organizasyon Dron futbolu da çocuklara temel programlama mekanik ve elektronik bilgileri verdikten sonra futbol kuralları çerçevesinde golcülerin savunmacıların liberoların olduğu çok eğlenceli bir oyun. İleri de futbolun yerini alır mı bilmiyorum ama futbol kadar heyecanlı rekabete açık bir oyun olduğunun şahidiyim. Özellikle Amerika ve uzak doğuda çığ gibi büyüyen bir organizasyon. Biz de dron futbolunun Türkiye’deki temsilcisiyiz” dedi. Dron futbolu Milli Takım kaptanı olan Poyraz Çelik havacılık ilgisi sayesinde Dron futbolu ile tanıştığını belirterek “Havacılıkla ilgim vardı karşıma böyle bir fırsat çıktı. hoşuma gitti böyle bir fırsatı kaçırmak istemedim. Çok da eğlenceli çok zevk alıyorum ve takımımla da gurur duyuyorum. İleri de futbolun yerini alır mı bilmiyorum ama insanların gönlünde çok iyi bir yerde olacağına eminim” dedi. "Bu fuarda gençler kariyerleri için fırsatlar yakalıyor" Fuarın organizatörü olan Murat Herdem fuarda sektör temsilcileri ile gençleri bir araya getirdiklerini belirterek “Burada havayolu firmalarımız, üniversitelerimiz ve okullarımız var. Ayrıca havacılık sektöründe ki bütün sivil toplum kuruluşlarımız var. bu sene oldukça yoğun bir katılım söz konusu. Havacılık her zaman göz önünde olan bir alan ve insanların ilgisini çeken bir alan. Gençler de kariyer yapmak için bu fuara geldiler. Havacılık sektöründe yoğunlukla pilot sıkıntısı ve teknisyen sıkıntısının yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Bu tabi havacılık sektöründe ki büyüme kaynaklı. Havacılık sektörü her bir uçağın uçağın filoya dahil olması minimum 70 veya 80 yeni personelin işi alınması anlamına geliyor. Dolayısıyla bu ihtiyacın karşılanması için bu tarz organizasyonlar iyi bir imkan sağlıyor. Burada havayolu şirketleri insan kaynaklarıyla ve pilot yetiştirme programlarıyla katılıyorlar. Pilot yetiştirme programlarıyla sadece dışardan parasını ödeyerek aldığımız eğitimleri şirketlerin bünyesinde sonradan çalışırken ödemenizi sağlayacak şekilde gerçekleştiriyorlar. Teknisyenlik de dünyada sıkıntılı ve kısıtlı olan bir alan ve dünya da daha çok teknisyene ihtiyaç duyulan bir döneme giriyoruz. Dolayısıyla burada gençler bütün bu alanlar için fırsatlar yakalayabiliyor” diye konuştu.