GENEL - 17 Ağustos 2017 Perşembe 03:00

Kreş servisinden unutularak hayatını kaybeden Alperen’in ailesi konuştu

A
A
A
Kreş servisinden unutularak hayatını kaybeden Alperen’in ailesi konuştu

İzmir’in Çiğli ilçesinde, kreşe giden 3 yaşındaki Alperen Sakin, uyuya kaldığı serviste unutulunca, havasızlıktan hayatını kaybetti.

İzmir’in Çiğli ilçesinde, kreşe giden 3 yaşındaki Alperen Sakin, uyuya kaldığı serviste unutulunca, havasızlıktan hayatını kaybetti. Küçük Alperen’in ölümü ise Sakin ailesini yasa boğdu.


Yaşanan acı olayın ardından, Sakin ailesinin feryatları yürek burktu. İki yıl önce Almaya’dan kesin dönüş yaparak İzmir’e yerleştiği öğrenilen Serkan Sakin, oğlu Alperen’in büyük bir ihmal sonucu hayatını kaybettiğini söyledi.


’’Alperen bayıldı, biz hastanedeyiz acilen gelin’’


Olay günü işten çıktıktan sonra eşi ile buluşan baba Sakin, alışveriş yaptıkları sırada kreşten arandığını ifade ederek, ’’Bize telefon açtılar ’Alperen bayıldı, biz hastanedeyiz acilen gelin’ dediler. Şimdi ben hastaneye gittiğim zaman, kreş çalışanları ve kreşin sahibi, ’Biz çocuğu yatağına yatırmıştık, yemeğe kaldırmak için gittiğimiz zaman çocuğu uyandıramadık. Ondan sonra uyanmayınca da apar topar hastaneye götürdük. Öğlen yemeği için uyandırmaya çalışmıştık’ şeklinde ifade verdiler. Beni aradıkları zaman saat 17.00’a geliyordu. Şimdi öğle yemeği 17.00’de mi yenir bu bir, ikincisine gelince de hastanede Alperen’e müdahale eden doktor, ’Bir saattir çocukla ilgileniyoruz gerekli müdahaleyi yapıyoruz, maalesef yaşatamadık. Çocuk zaten buraya geldiği zaman vefat etmişti. Yolda vefat etmiş, yahut daha öncesi var bu işin’ dedi. Daha sonra kreş çalışanlarına soruyorum, yolda nefes alıyordu diyorlar. Ondan sonra bugün çelişkili ifadeler vermişler polise, bunun sonucunda çocuk sabah 07.30’da buradan alınmış, sonra kreşin orda çocuklar servisten aşağı inmişler. Alperen bu serviste uyuyor, bir şekilde bu serviste unutulmuş ve çocuk akşam 16.30’a kadar o servisin içinde havasız, insan aç susuz belki bir gün yaşar ama benim çocuğum o saate kadar İzmir’in sıcağında camları kapalı bir minibüsün içerisinde ne kadar kalabilir. Benim çocuğum zaten çoktan ruhunu teslim etmiş, ben gözüm gibi baktım yavrularıma, her anne babanın baktığı gibi. Vatanına milletine hayırlı bir evlat olsun diye didindim durdum. Biz vatanını milletini seven insanlarız, belki bugünün Başbakanı belki yarının Cumhurbaşkanı olacaktı.’’ diye konuştu.


’’Ben yandım başkası yanmasın’’


Baba Serkan Sakin sözlerini şöyle devam etti, "Benim çocuğum saçma sapan bir ihmal yüzünden hayata gözlerini yumdu. Canımdan can koptu kardeşim, canım gitti yani ben yandım başkası yanmasın. Devletimizden benim ricam, biz kanunlarımıza güveniyoruz, devletimize güveniyoruz, güvenimiz sonsuz. Bu işin arkasında kendimiz de duracağız, devletimizinde bu konu üzerinde titizlikle duracağına inanıyoruz. Birde şöyle bir kanun getirilsin isterim, kreşte annelik ve serviste servis anneliği yapacak kişilerin ya belirli bir kurs yada belirli bir sınava tabi tutulsun. Bunu başaramayan yapmasın kardeşim bu işi, can taşıyor. 3 yaşındaki çocuğumun hesabını kim verecek bana, canımdan can koptu, Alperenim gitti. Başka aileler yaşamasın, çok acı. Bugün kendi ellerimle götürdüm, kendim taşıdım, kendim gömdüm toprağa, o mezarın içine kendim girdim, bir avuç zaten"


’’Alperen anlatılmaz ki...’’


Öte yandan, kreş yönetimine tepki gösteren baba Sakin, servis annesi olan kişinin ne kadar tecrübesi olduğunu araştırılmasına dikkat çekerek, ’’ Nasıl bir arabanın içinde çocuk unutulabilir. Şoför de bunu kontrol etmez mi, bu nasıl bir umursamazlıktır, nasıl bir ihmalkarlıktır. Alperen’in en ufak bir rahatsızlığı yoktu, Alperen anlatılmaz ki alperen, yerinde duramayan, afacan, mutlu ve kıpır kıpır bir çocuktu.’’ dedi.


Üç gün önce İzmir’e gelen küçük Alperen’in amcası Ahmet Sakin, yaşadıkları acının tarifi olmadığını, hala Alperen’in öldüğüne inanamadıklarını belirtti. Alperen’in hiç bir şeyi olmadığını belirten amca Sakin, ’’Alperen cana yakın, oyunu seven güçlü bir çocuktu. Ben önce Allahın adaletine sığınıyorum, bunu yapan şahıs bizi seyredecektir mutlaka, elini vicdanına koysun, 16.30’a kadar bekletsin bu İzmir sıcağında, kapıları da kapatsın otursun çocuğunu seyretsin, ancak bizim acımızı o şekilde paylaşabilir. Ordan ben çok üzgünüm, hakimin karşısına çıktığında çok pişmanım demesin. Onu yargılayan hakimden Allah rızası için, kendi çocuğuna yapılmış gibi yargılasın onu. Sayın savcıma da rica ediyorum, kendisi bizim yerimizde olsa ne yapardı, o şekilde yargılasın bu insanları.’’ şeklinde konuştu.


’’Çok neşeli bir çocuktu, uçtu gitti’’


Alperen’in ölümünün ardından sarsılan Annanesi ise, ’’O gün ben onu sevdim sevdim, ayranını verdim, sütünü verdim. Güzelce okşadım, kucakladım. Kucakladıktan sonra o da beni kucakladı, ’Annane’ dedi öyle ayrıldık. Çok neşeli bir çocuktu, uçtu gitti.’’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avrupa’nın 5 büyük liginde 3 şampiyon nisan ayında belli oldu Avrupa’nın 5 büyük ligi olan Almanya Bundesliga, İtalya Serie A ve Fransa Ligue 1’de şampiyonlar nisan ayında belli olurken, İngiltere Premier Lig ve İspanya La Liga’da ise zirve yarışı devam ediyor. Avrupa’nın en büyük 5 ligi olarak gösterilen Almanya Bundesliga, İtalya Serie A ve Fransa Ligue 1’de şampiyonlar nisan ayında belli oldu. İngiltere Premier Lig ve İspanya La Liga’da ise zirve yarışı sürüyor. Bundesliga’da bitime 5 hafta kala şampiyonluğa Bayer Leverkusen ulaşırken, İtalya Serie A’da Inter de aynı şekilde şampiyonluğunu ilan etti. Paris Saint-Germain (PSG) ise sezon sonuna 3 hafta varken Fransa Ligue 1’de şampiyonluğu göğüsledi. İngiltere Premier Lig’de son 3 haftaya girilirken Arsenal, maç eksiği bulunan Manchester City’nin 1 puan önünde birincilik koltuğunda oturuyor. Öte yandan İspanya La Liga’da ise lider Real Madrid, bitimine 5 maç kala 2. sıradaki Girona’nın 13 puan, 3. basamakta 1 maç eksiği olan Barcelona’nın ise 14 puan önünde şampiyonluğa koşuyor. Leverkusen, ilk kez Bundesliga şampiyonu Bayer Leverkusen, 119 yıllık tarihinde Bundesliga’da ilk kez şampiyon oldu. Xabi Alonso yönetimindeki Leverkusen, bu sezon 31 maçlık periyotta 25 galibiyet, 6 beraberlik alarak lige namağlup şekilde devam ediyor. Leverkusen, 5 büyük ligde şampiyonluğunu ilk ilan eden takım oldu. Inter, 20. şampiyonluğunu aldı, 2. yıldızı taktı İtalya Serie A’da sezonun şampiyonu Inter de 20. şampiyonluğuna ulaştı. Sezon başında 19’ar lig şampiyonluğu bulunan iki ezeli rekabette Inter, Milan’ı geçerek şampiyonluk sayısını 20’ye yükseltti ve İtalya’da Juventus’un ardından 2. yıldızı takan bir diğer takım oldu. Fransa’da şampiyon PSG Fransa Ligue 1’de en yakın takipçisi Monaco’nın 12 puan önündeki Paris Saint-Germain, şampiyonluğunu ilan etti. Ligde son 12 sezonda, 10. şampiyonluğuna ulaşan PSG, sezonun büyük bölümünde zirve yarışında yalnız kaldı. Ligin 12. haftasında ilk kez ilk sıraya yükselen başkent ekibi, sezon geri kalanında liderlikten inmedi. La Liga’da Real Madrid adım adıma şampiyonluğa İspanya La Liga’da 84 puanlı Real Madrid, en yakın takipçisi Girona’nın 13, 1 maçta eksiği bulunan Barcelona’nın ise 14 puan önünde şampiyonluğa yürüyor. Carlo Ancelotti’nin öğrencilerinin, 6. haftada 3-1 kaybettikleri Atletico Madrid mücadelesi haricinde mağlubiyeti bulunmazken, son 27 maçta da 21 galibiyet, 6 beraberlik aldılar. Premier Lig’de zirve yarışı alev aldı İngiltere Premier Lig’de son 3 haftalık bölüme girilirken, 80 puanlı Arsenal, 1 maç eksiği olan Manchester City’nin 1 puan önünde ilk sırada yer alıyor. Yarışa sıkça dahil olan Liverpool ise son haftalarda üst üste yaşadığı puan kayıpları nedeniyle yarışı 5 puan geriden takip ediyor. Arsenal, sezonu lider tamamlarsa 19 yıl aradan sonra kupayı müzesine götürecek. Son şampiyon Manchester City ise şampiyon olması durumda son 7 sezonda 6. kez şampiyonluk sevinci yaşayacak.
Aydın Bu mezarlar görenleri şaşırtıyor, sebebini öğrenenler ise takdir ediyor Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’da yeni nesil toprağın kıymetini bilmeyince yaşlılar kendi yöntemlerine göre bu duruma çare aramaya başladı. İl genelinde özellikle köylerde yaşlılar miras bıraktıkları arazilerin torunları tarafından satılmaması için öldüklerinde mezarlığa değil miras bıraktıkları arazilere defnedilmeleri için vasiyet ediyor. Benzer vasiyetin en yoğun olduğu bölgelerin başında ise Aydın’ın Çine ilçesi geliyor. Çine’ye bağlı Soğukoluk, Kabataş ve çevresinde bulunan köylerde ölenlerin büyük çoğunluğu mezarlıklar yerine kendilerine ait bahçelerde defnediliyor. Bu uygulamanın yaşlıların vasiyeti üzerine gerçekleştirildiğini belirten köylüler, “Yeni nesil toprağın kıymetini bilmiyor. Bunu fark eden eskiler ‘mezarımızı satmazlar’ düşüncesi ile öldüklerini kendilerini kendi dikip yetiştirdikleri zeytin bahçelerine defnettiriyor” diyerek, mezarlı bahçelerin diğer bahçeler gibi pek alınıp satılmadığını belirttiler. Türklerin yerleşik hayata geçmesinden önce Yörük olarak yaşadıkları sırada cenazelerini mecburiyetten öldüğü yerlerde defnettiklerini ancak yerleşik hayata geçildikten sonra mezarlık geleneğinin yaygınlaştığı Aydın dağlarında köylerde yaşayan sayısı her geçen gün azalırken araziler de miras yoluyla değil satış yoluyla daha sık el değiştirmeye başladı. Bunun birinci nedeni köyden şehre göç olarak belirtilirken, ikinci nedenin ise tarım faaliyetlerini yürüten genç nüfusun azalması olduğu belirtildi. Hayatını tarıma ve zeytin ağaçlarına adamış pek çok kişinin bir ömür vererek yetiştirdiği zeytin ağaçlarının satılmasına pek çok yaşlı vatandaşın dayanamadığını belirten Çineli vatandaşlardan Hakan Akın, “Aydın, Türkiye’nin en fazla zeytin ağacı varlığına sahip ildir. 5-6 asırlık zeytin ağaçları odluğu gibi bunların yaklaşık yüzde 90’ı 1, 2 asırlık zeytin ağaçlarından oluşur. Zeytin ve zeytinyağının kıt olduğu dönemlerde binbir zahmetle bu ağaçları dikip yetiştiren büyüklerimiz, özellikle zahmetin yoğun olduğu dağlardaki zeytinliklere miras yoluyla sahip olan genç neslin bahçeleri çok kolay sattığını görünce kendi yöntemleri ile tedbir almak istemiş. Pek çok yaşlı öldüğünde mezarlık yerine hayatını adadığı zeytinliklere defnedilmek için vasiyet bırakıyor. Bunun esas amacı zeytinliklerin satılmasını önlemek. Aslında yaşlılarımızın bu taktiği de işe yarıyor. Pek çok kişi içinde atasının mezarı olan bahçeleri satmıyor” diye konuştu.
Ordu Ordu’da Büyükşehrin tarım makineleri çalışıyor Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in ‘kendi kendine yeten şehir’ sloganıyla atıl tarım arazilerini tarıma kazandırmak, kırsal kesimdeki üreticilerin gelir kaynaklarını arttırmasını sağlamak, ürün çeşitliliğini desteklemek ve birim alandan daha fazla gelir edilmesi hedefiyle başlattığı tarım yatırımları kapsamında oluşturulan Tarım Makineleri Parkı’ndan üreticiler faydalanmaya devam ediyor. Çamaş ilçesinde fındık dışında yem üretimi yapan çiftçiler, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makine parkından yararlandı. Sonbahar mevsimi döneminde Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makineli tohum dikimi imkanından yararlanarak yem bitkisi ekimi yapan çiftçiler, bu ürünleri hasat etmeye başladı. Ekim sürecinde tarım makineleri ve tohum desteğinin kendilerini çok rahatlattığını belirten Çamaş ilçesi Edirli Mahallesi’nden Mehmet Çamaş ile Emre Çamaş ve Söken Mahallesi’nden Vedat Çamaş, hasat sezonunu da Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makine ekipmanları ile kolaylıkla yaptıklarını söylediler. Tarım makineleri sayesinde insan gücünü en aza indirerek hem ekonomik, hem de zamandan çok önemli oranda tasarruf sağladıklarını dile getiren çiftçiler, tarım makineleri ve tohum desteği dolayısıyla Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e ve emeği geçenlere teşekkürlerini ilettiler.
Ardahan Ardahan’da 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı Ardahan Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" dolayısıyla 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı. Ardahan DSİ Müdürlüğünde "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" düzenlendi. Proje ile meraların aşırı otlatmadan oluşan baskının ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Tarım ve Orman İl Müdürü Muhammet Fatih Cineviz, program sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cineviz, "Burada Mera Islah ve Amenajmanı Projemiz çerçevesinde meralarımızda aşırı otlatma baskısından kurtarmak amacıyla ekim alanlarında üreticilerimize tohum dağıtımı gerçekleştirdik. Bu vesile ile tarımsal üretim alanlarında hayata geçireceğimiz bu tohum ekilişlerinden sonra yem bitkisi üretimi arttırmak neticesinde meralarımızda oluşan baskıyı azaltmayı amaçlıyoruz. Bugün çiftçilerimize 45 ton korunga tohumu gerçekleştirdik. Korunga bitkisi sadece bir yem bitkisi olma özelliğinin yanı sıra aynı zamanda arıcılarımız için de çok kıymetli ve vazgeçilmez bir bitki türüdür. Nektar noktasında arıcılarımız destekleyen bir özelliğe sahip. Bu anlamda hem büyükbaş-küçükbaş hayvanlarımızın yem bitkisi karşılanmak, hem de arıcılarımızın daha verimli bir sezon geçirmesini temin etmek amacıyla da korunga bitkilerimizi Ardahan’ın verimli topraklarıyla buluşturma amacına hizmet eden bu programda yer almak çok önemliydi. Üreticilerimizin memnun olduğunu da görüyoruz. İnşallah hasat döneminde de verimli bir dönem geçirmiş oluruz. İklimsel şartlarda bir anormallik yaşamazsak çiftçimizin yüzü gülecek" dedi. Cineviz, proje kapsamında 210 çiftçiye toplam 45 ton korunga tohumunun dağıtımını gerçekleştirdiklerini de söyledi. Korunga tohumu alan çiftçiler ise desteklerden dolayı memnun olduklarını dile getirdi.