GENEL - 23 Ağustos 2017 Çarşamba 11:19

Girişimcilik ve inovasyon ders oldu

A
A
A
Girişimcilik ve inovasyon ders oldu

Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen ve Yaşar Üniversitesi koordinatörlüğünde 3 yıldır sürdürülen proje, Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen kapanış semineriyle tamamlandı.

Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen ve Yaşar Üniversitesi koordinatörlüğünde 3 yıldır sürdürülen proje, Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen kapanış semineriyle tamamlandı.


Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağrı Bulut koordinatörlüğünde yürütülen Avrupa’da Girişimcilik ve İnovasyon Yönetimi Eğitimi konulu projenin kapanış seminerine akademisyenler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Proje kapsamında, üniversite ve iş dünyasının katkılarıyla, Girişimcilik ve inovasyon yönetimi adlı çağın gereklerine uygun yeni bir ders ve derse özel bir de akademik kitap hazırlandı.


2014-2017 döneminde uygulanan projede, Yaşar Üniversitesi koordinatörlüğünde Almanya’dan Hohenheim Üniversitesi, Slovenya’dan Primorska Üniversitesi, Avusturya’dan Brainplus kuruluşu ve Ege İhracatçı Birlikleri ortak olarak yer alırken Ege Genç İşadamları Derneği de proje destekçisi oldu. Projenin kapanış semineri Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsünde gerçekleştirildi. Seminere, Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Levent Kandiller, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Buğra İlter, Eski Bakan Tınaz Titiz, akademisyenler, iş dünyası temsilcileri, öğrenciler ve davetliler katıldı.


Açılışta konuşan Yaşar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Proje Koordinatörü Doç. Dr. Çağrı Bulut, öğrencilerin yeni iş fikirlerine yönelik arayışlarının ders içerikleri ve mevcut eğitim yöntemlerinin eksiğini görmesini sağladığını ifade ederek, "Girişimcilik dersi verirken öğrencilerimizin inovasyon ve yeni iş fikirlerine yönelik arayışları, bu konularda ders içerikleri ile mevcut eğitim yöntemlerinin eksikliğini görmemizi sağladı. Yurt dışındaki akademisyen meslektaşlarımla görüştüğümde de bu eksiğin sadece ülkemizde değil AB ülkelerinde de olduğunu tespit ettik. 4 ülkeden akademisyenler, girişimciler ve iş adamlarıyla bir içerik yönetimi oluşturuldu. İş dünyası ders konularının belirlenmesini sağlarken ders içeriği ve yenilikçi eğitim yöntemleri için tüm dünyadan 3 bine yakın akademisyene ulaştık. Bir tarafın ders anlatıp diğer tarafın dinlediği değil de farklı eğitim modelleriyle çağın gereklerine uygun yöntemler belirlendi. Yalnızca start-up için bireysel bir fikri olanlara değil, ayrıca inovasyon hedefindeki kurumlara yönelik de kurumsal girişimcilik ders içeriği tasarlandı. 4 ülkeden ortakların katkılarıyla bu derse özel ‘ENOVA: Girişimcilik ve İnovasyon Yönetimi’ kitabını da yayımladık. Almanya ve Slovenya’daki üniversitelerde AKTS ders kredisi ile tanınan bu ders, Yaşar Üniversitesinde de işletme yüksek lisans programı müfredatına girdi” dedi.



"Farkındalık yüksek; ancak yeterli değil"


Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ise bu programda proje ortağı olarak yer almaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, “Girişimci olarak kariyer planı yapanlar için bu konuda bir ders programı oluşturması açısından, üniversite ve iş dünyasını bir araya getirecek uygulamanın ilk adımı atıldı. Bu noktada bizler EİB olarak, tüm bilgi ve deneyimimizle desteklemeye devam edeceğiz. İhracatçı firmalarda çalışan uzmanların, Yaşar Üniversitesi girişimcilik ve İnovasyon eğitim programlarına katılmasını sağlamak, onların girişimcilik ve inovasyon konusundaki bilgi birikimlerini artırmak bu programın bizim açımızdan en önemli çıktısı olacaktır. Dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği bu ekonomik süreçte stratejik çözüm arayışında ayrıca uluslararası ticaretin olmazsa olmazı girişimcilik ve inovasyonun yönetimidir. Ülkemizde de bu konuda önemli adımlar atıldı ve farkındalık yüksek; ancak yeterli değil” dedi.


İzmir’in ticaret ve sanayi yönünden, sağlık turizmi açısından ve en önemlisi üniversite eğitimi bakımından önemli bir merkez olmaya devam ettiğini belirten Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Levent Kandiller de üniversite olarak girişimcilik, inovasyon, araştırma-geliştirme konularının stratejik planlarında yer aldığını vurgulayarak son olarak “Girişimcilik ve Mükemmeliyet Araştırma Merkezi” kurduklarını söyledi.


Panelin ana konuşmacısı Eski Bakan Tınaz Titiz da bir konuşma yaptı. Panelin ikinci bölümünde, EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkan Vekili Avni Yelkenbiçer, Potansiyel inovatif girişimcilerin iş dünyasına entegrasyonunda melek yatırımcıların önemi: EGİAD Melekleri Yatırım Ağı örneği, Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aykan Candemir Yüksek öğrenimde inovasyon ve girişimcilik için düşüncenin dönüşümü, Proje Koordinatörü Doç. Dr. Çağrı Bulut AB yüksek öğrenim kurumlarında girişimcilik ve inovasyon yönetimi eğitimi başlıklı birer sunum yaptı. Panelin sonunda, Yaşar Üniversitesi AB Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gökay Özerim “Erasmus+ KA-2 proje fırsatları”, Yaşar Üniversitesi SPMO Koordinatörü Selçuk Karaata da “Stratejik inovasyon yönetimi” konularında katılımcılara bilgi verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi, şampiyonluğu taraftarlarla kutladı Türkiye Basketbol Ligi play-off mücadelesinde şampiyon olarak Süper Lig’e yükselen Mersin Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü (MSK) şampiyonluğunu kutladı. Sarı-siyahlı basketbolcular, kutlamada kendilerini yalnız bırakmayan taraftarlarla buluştu. Mersin Millet Bahçesi’nde bir araya gelen basketbolcular, teknik ekip ve taraftarlar üstü açık otobüslerle kentte şehir turu yaptı. Konvoy yapan ekibe, vatandaşlar alkışlarla destek verdi. Konvoydakiler, Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Tezahüratlar eşliliğinde teknik heyet ve basketbolcuların tek tek anons edilerek sahneye davet edildiği kutlamada, oyuncular kazandıkları kupayı havaya kaldırdı. 10 yıl aradan sonra Süper Lig hasreti son bulan MSK, kente şampiyonluk gururunu yaşattı. "Şehrimize bu şampiyonluğu hediye etmeyi çok istiyorduk" Başantrenör Can Sevim, takımın başına geçtiği ilk günden itibaren verdikleri mücadeleyi şampiyonlukla taçlandıracaklarına inandığını söyledi. Bu doğrultu da hareket ettiğini dile getiren Sevim, mücadelenin sonunda da kazandıklarını ifade ederek, "Çok mutluyuz, çünkü şehrimize bu şampiyonluğu hediye etmeyi çok istiyorduk. Şehrimizi Süper Lig’de temsil edeceğimize bir gün olsun şüphe duymadık. Ne mutlu ki bunu başardık. Emeği geçen herkese, taraftara ve halkımıza teşekkür ediyorum. Onların desteği olmadan yapamazdık" dedi. Play-off’a yükselmenin oldukça zorlu olduğunu dile getiren Sevim, play-off’larda oynayan her takımın birincilik için mücadele ettiğini vurgulayarak, "Orada mücadele dozu, normal sezondan çok daha yüksek oluyor. Özellikle ligin ikinci yarısında başladığımız savunmadaki agresifliğimizden enerji ve güç alarak, hücumu da beraber kontrol ettiğimiz bir yapımız vardı. Bu da bize play-off’ta çok yardımcı oldu. Hiçbir maçı bırakmadık. Play-off’larda 1-2 maç kaybettik ama ne olursa olsun her maça elimizden gelen her şeyin daha fazlasını vererek çıktık ve mücadele ettik. Sonrasında da şampiyonluk geldi" diye konuştu. Oyunculardan taraftara teşekkür Oyunculardan Gökhan Yazıcıoğlu, şampiyonluk maçını kazandıkları için mutlu olduğunu belirterek, “Hepimiz güzel bir sezon geçirdik. Çok mücadele ettik ve çok uğraştık. Karşılığını almak bizi çok mutlu etti" dedi. Deniz Çelen de MSK’nın Süper Lig hedefi ile kurulmuş bir takım olduğunu dile getirerek, “Sonunda bunu başarmış olmak ve seyircinin önünde yaşamak, özellikle evimizde kazanıp da galibiyeti onlarla beraber kutlayabilmek çok keyifliydi. Hepimiz çok mutluyuz" diye konuştu. Canberk Kuş ise taraftarların desteklerinin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Onların desteği olmadan buralara gelemezdik. Bu şehre şampiyonluğu getirdiğimiz için çok memnun ve mutluyuz" ifadelerini kullandı. Ata Turgut da sezon mücadelesine son 2 ay kala dahil olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "Burası çok güzel insanlardan oluşan bir takım. Bu yüzden çok mutluyum. Bu takım sezona şampiyonluk hedefiyle başladı ve bu hedefe ulaştık. Bu takımın en güzel yanlarından birisi de taraftarı. Gerçekten her maçta bizi destekliyorlar ve bize özel olduğumuzu hissettiriyorlar. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Onlar olmasa biz buralara gelemezdik. Onlara çok minnettarız."
Antalya Perge’deki Kestros Çeşmesi, 1800 yıl aradan sonra suyla buluşacak Perge Antik Kenti’nin önemli yapılarından Kestros Çesmesi, yaklaşık bin 800 yıl aradan sonra yeniden su ile buluşacak. 2022 yılında gerçekleştirilen deneme sayesinde çeşmeden su akıtılarak yapının günümüzdeki durumu hakkında gözlemlerde bulunulmuştu. Perge Antik Kenti kazı başkan yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, “İki ay sonra artık çeşmeden ve havuzdan su akmaya başlayacak” dedi. Turizme katkısı olacak Antalya şehir merkezinin 17 kilometre doğusunda bulunan Aksu ilçesinde yer alan Perge Antik Kenti, mimarisi ve mermer heykeltıraşlığı ile ünlü. Antik kentte yapılan kazılarda ortaya çıkarılan heykeller, Antalya Müzesi’ni en önemli heykel müzelerinden biri haline getiriyor. Perge’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren kazı başkan yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, alanda bulunan Kestros Çeşmesi’nin yeniden suyla buluşacağını açıkladı. Dönmez, iki yıl önce gerçekleştirilen deneme sayesinde yaklaşık bin 800 yıl sonra çeşmeden su akıtarak yapının günümüzdeki durumu hakkında gözlemde bulunduklarını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Bu sene projelerimizden bir tanesi de özellikle kentin kuzeyinde bulunan Kestros Çeşmesi dediğimiz alanda suyun akıtılması olacak. Bu projeden sonra suyun çeşmeden akması ve kanaldan aşağı doğru uzanmasıyla, buraya gelecek insanların sayısının daha fazla olacağını tahmin ediyoruz.” “Bütüncül bir restorasyon çalışmasını uygulamaya sokmak istiyoruz” Kestros Çeşmesi’nin, kentin kuzeyinde yer alan akropole doğru uzanan hem kapı hem de çeşme fonksiyonlu bir yapı olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, çeşme yapısının suyun aktığı kısmında 700 metre boyunca uzanan havuz görünümlü bir kanal bulunduğuna işaret etti. Dönmez, “Su çeşmeden akıyor ve bu kanal sayesinde kuzey güney doğrultulu caddenin tam ortasında lüks bir havuz görünümü alıyor. İlk etapta aslında çeşmeye su vermek istiyoruz, şu an da çalışmalarımız başladı. Çeşmeye su verdikten sonra su kavşağa kadar gelecek ve kavşaktan daha sonra yeniden kanala gidecek. Hem su israfı olmayacak hem de çeşmeden su akmış olacak. Çeşmeden su aktıktan sonra da çeşmenin bütüncül bir restorasyon çalışmasını uygulamaya sokmak istiyoruz, heykellerini yerine koymak istiyoruz. Hedefimiz özellikle çeşmeden suyu yeniden akıtarak canlandırmak, yaklaşık iki ay olarak projelendirmiştik yeni başladık. İki ay sonra artık çeşmeden ve havuzdan su akmaya başlayacak” ifadelerine yer verdi.