ASAYİŞ - 11 Eylül 2017 Pazartesi 14:33

Çeşme’de 46 kaçak göçmen yakalandı

A
A
A
Çeşme’de 46 kaçak göçmen yakalandı

İzmir’in Çeşme ilçesinden Yunanistan’ın Sakız Adası’na yasadışı yollarla kaçmaya çalışan 46 Suriyeli göçmen, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yakalandı.

İzmir’in Çeşme ilçesinden Yunanistan’ın Sakız Adası’na yasadışı yollarla kaçmaya çalışan 46 Suriyeli göçmen, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yakalandı.


Edinilen bilgiye göre, devriye görevi yapan Sahil Güvenlik ekipleri, saat 06.00 sıralarında Kara Abdullah Burnu açıklarında bir şişme bot tespit etti. Botu müdahale ederek durduran ekipler, bottaki kaçak göçmenleri Çeşme iskelesine getirdi. Aralarında küçük yaşta çocukların da bulunduğu kaçak göçmenlere Uluslararası Göç Örgütü temsilcileri tarafından su ve yiyecek dağıtıldı.



“Suriyeliyim diye küçümsendim”


Kaçak göçmenlerin arasında bulunan Suriyeli Maher Shbabebe, zor şartlar altında yaşadıklarını belirterek, “Maaş bin lira, ev kirası bin 200 lira. Yemeğe, elbiseye para yetmiyor. Türkiye çok pahalı. Türkiye’de matbaada, asansör tamirinde, lokantada ve boya işlerinde çalıştım. Çalıştığım işlerde hep sıkıntı çektim. Suriyeliyim diye hep küçümsendim” dedi.



“Savaş yüzünden eğitimimi yarım bırakmak zorunda kaldım”


Suriye’de Türk Edebiyatı ve Dili bölümünde üniversite eğitimini yarım bırakmak zorunda kaldığını ifade eden Hande Nur da 2 aydır Türkiye’de yaşadığını belirterek, “Savaş yüzünden eğitimimi yarım bırakmak zorunda kaldım. Şimdilik geleceğim yok. İzmir’de kalıyorum. Yurt dışında hayat şartlarının daha iyi olduğunu anlatıyorlar. Geleceğimizin daha iyi olacağını düşünerek yurt dışına geçmek istedim. Türkiye’de çalışmazsak yaşayamayız. Yurt dışında devlet her şeyi karşılıyor. Ev kirası, eğitim masrafları karşılanıyor. Çocuklara da yardım ediliyor. Yurt dışına kaçmak için 300 dolar ödedim. İzmir’de parayı ödedik. Bizi Çeşme’ye getirdiler. Ama yurt dışına geçemedik. Yakalandıktan sonra bize iyi davrandılar. Yiyecek ve içecek ihtiyacımızı da karşıladılar. Aslında insan kendi ülkesindeki yaşamı hiçbir yerde bulamaz. Herkes kendi ülkesine gitmek istiyor. Savaş biterse ülkeme geri dönmek istiyorum” ifadelerini kullandı.



Ağabeyi kaçtı, o kaçamadı


Kaçak göçmenlerin arasında bulunan Muhammed Elmasry ise ağabeyinin beş gün önce Çeşme’den Sakız Adası’na geçtiğini belirterek, “Çeşme’ye ağabeyim Muntasar Bilah Elmasry ile birlikte gelmiştik. İkimiz kaçacaktık. Bizi dolandırdılar. 800 dolar aldılar. Ağabeyimi götürdüler, beni bıraktılar. Ağabeyim Sakız Adası’na geçti. Ondan haber alamadım. Arkadaşıyla görüşebildim. Herkes ailesiyle görüştü. Bir tek ağabeyim görüşemedi. Ağabeyimin 20 gün hapise atılacağını duyduk. Neden?” diye sordu.


Çeşme iskelesindeki kaçak göçmenler, Çeşme Jandarma Komutanlığı ekiplerince teslim alındılar. İlçe Jandarma Komutanlığına götürülen kaçak göçmenlerin, işlemlerinin tamamlanmasının ardından İzmir Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderileceği öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Öğrenciler ormandaki yanıcı materyalleri temizledi Tarım ve Orman Bakanlığı’nca orman yangınlarının önlenmesi amacıyla başlatılan "Orman Benim" kampanyası çerçevesinde Karabük’te öğrencilerin de katılımıyla ormanlık alandaki çöpler toplandı. Karabük Orman İşletme Müdürlüğü tarafından Çamlık Kent Ormanı’nda orman yangınlarına yönelik önleyici tedbirler çerçevesinde ’Orman Benim’ etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Vali Yardımcısı Erol Özkan, Orman İşletme Müdürü Aydın Kırımlı ve personeller ve öğrenciler katıldı. Orman yangınlarının önlenmesi, muhtemel yangın sayılarının ve şiddetinin düşürülerek çevreye olan zararların en aza indirilmesi, vatandaşlarda orman yangınlarının çıkmasını önleme bilincinin oluşturulması amacıyla düzenlenen etkinlikte öğrenciler ile diğer katılımcılar yangına sebebiyet verebilecek kuru dal parçaları ve atıkları topladı. Etkinliğin, ormanlardaki yanıcı materyallerin azaltılmasına yönelik yapıldığını belirten Orman İşletme Müdürü Kırımlı, "Orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı. Özellikle son yıllarda Akdeniz ve Ege bölgelerinde çok büyük yangınlar çıktı. Halkımıza ormanların bizlere emanet olduğu bilincini oluşturmayı amaçlıyoruz" dedi. Öğrencilerden Berat Aslan da ormanları çok sevdiğini ifade ederek, etkinliğe katıldıkları için mutlu olduklarını kaydetti. Aslan, orman yangınlarına karşı dikkatli olunması noktasında yapılması gerekenlere değindi.
İzmir “Uluslararası Turan Film Festivali” başladı Uluslararası Turan Film Festivali, Ege Üniversitesinde gerçekleşen açılış töreniyle başladı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen Uluslararası Turan Film Festivali açılış töreni, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin’in moderatörlüğünü üstelendiği törene; Ege Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Ersan ve Prof. Dr. Banu Yücel, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Tasnif ve Araştırma Hizmetleri Dairesi Başkanı Ahmet Şahin, Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit ve Sanatçı Sinan Akçıl, Azerbaycan Sığınmacılar ve Mülteciler Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov, EÜ üst yönetimi, yurt içi ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Program, saygı duruşu, İstiklal Marşının okunması ve Uluslararası Turan Film Festivali Tanıtım Filminin izlenmesi ile başladı. Törenin açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Sinema, sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda derin duyguları ifade etmenin, toplumsal meselelere dikkat çekmenin ve insanlığın ortak deneyimlerini paylaşmanın bir yoludur. Sinema, sadece seyirciyle filmleri buluşturan bir araç değil, aynı zamanda birer sanat eseri olarak da önemlidir. Yönetmenlerin, yetenekli oyuncuların ve tutkulu yapımcıların emekleriyle hayat bulan bu eserler, izleyicilerde derin izler bırakır ve düşündürür” dedi. “Türk kültürünü geniş kitlelere yaymayı amaçlıyoruz” Festivalin amacından bahseden Prof. Dr. Ersan, “Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından markası koruma altına alınan Uluslararası Turan Film Festivalinin hedefleri ile ilgili olarak, Türk devletleri ve topluluklarının sinema sanatçılarının, yönetmenlerini ve yapımcılarını buluşturmayı, Türk sinemasının uluslararası alanda daha görünür olmasına ve Türk kültürünün sinema aracılığıyla, sinema diliyle daha geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlamayı, kültürel mirasın karşılıklı olarak paylaşılmasını sağlamayı, ortak projeler üretilmesine vesile olmayı ilk akla gelenler olarak söyleyebilirim” diye konuştu. Pek çok ülkeden festivale katılım sağlandığını vurgulayan Prof. Dr. Ersan, “İlk olmasına rağmen bu uluslararası sanat şölenine; 77 ülkeden bin 57 başvuru yapıldı. Festivale; Türkiye’den 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatına üye ülkelerden seçkin filmlerin, özel gösterimlerin yapılacağı uluslararası film festivalinde; 3 söyleşi, 2 fotoğraf sergisi, 5 gösterim seçkisi, 1 resim sergisi, 1 konser, 1 dans gösterisi de gerçekleştirilecek. Bu festival ile her zaman olduğu gibi Ege Üniversitesi olarak, sanatın ve kültürün önemini bir kez daha vurgulamış, bu değerlere olan bağlılığımızı yansıtmış ve sanatın birleştirici gücünü vurgulamış oluyoruz” diyerek sözlerini noktaladı. "Türk filmleri, bizim hazinemiz; çünkü bizleri anlatıyor" Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve festivalin Yönetim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, “Kızılelma teması ile gerçekleştirilen Turan Film Festivalinin ilk etkinliğini yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Yarın da festivalimizin ödül töreninin heyecanını yaşayacağız. Hepinizi ödül törenimize bekliyorum” dedi. Konuşmaların ardından EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Ekin Dans Topluluğunun zeybek gösterisi ile devam eden etkinlikte, başarılı sanatçı Sinan Akçıl’a plaket takdim edilirken, Türk sinemasının dört yapraklı yoncasından biri olan Yeşilçam’ın duayen ismi Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit’e “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” verildi. Sanatçı Sinan Akçıl’ın seslendirdiği “Daima Yaşa Azerbaycan” şarkısı katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı. Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit de, “Türk filmleri, bizim hazinemiz; çünkü bizleri anlatıyor. Bizim sevinçlerimizi, korkularımızı, sevdalarımızı, beklentilerimizi, iletişim biçimimizi anlatıyor. Bu nedenle, Türk Sinemasını izlemeye devam edin. Bu filmler, kendi kültürümüzü sevmemiz, benimsememiz ve yaşatmamız için varlar. İyi ki sinemamız var, yaşasın Türk sineması” diye konuştu. Tören Azerbaycanlı yönetmen Zamin Mammadov’ın “Ses- Voice” kısa film gösterimi ile sona erdi. Festival kapsamında Türk dünyası sinemasının en güncel ve seçkin örnekleri Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen kısa film seçkisi gösterimleriyle izleyicilerle buluştu. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “Uluslararası Turan Film Festivali” ismi ile patent altına alınan ve “Kızılelma” teması ile gerçekleştirilen festivalin ödül töreni ise Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde 3 Mayıs Cuma günü saat 19.00’da yapılacak.