EĞİTİM - 17 Eylül 2017 Pazar 10:42

“Eğitim kadar doğru beslenme de şart”

A
A
A
“Eğitim kadar doğru beslenme de şart”

Doğal ve doğru beslenme okul başarısını arttırdığını ifade eden uzmanlar okula giden çocukların beslenme çantalarına hazır gıdalar yerine, evde hazırlanmış sağlıklı ve lezzetli yiyeceklerin konması gerektiğini açıkladı.

Doğal ve doğru beslenme okul başarısını arttırdığını ifade eden uzmanlar okula giden çocukların beslenme çantalarına hazır gıdalar yerine, evde hazırlanmış sağlıklı ve lezzetli yiyeceklerin konması gerektiğini açıkladı.


Türkiye genelinde yaygınlaşan obezite, çocukları da büyük oranda tehdit ediyor. Yeni eğitim yılına başlayan çocukların okulda sağlıklı beslenmeleri için öneriler sunan Yaşar Üniversitesi MYO Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Beslenme çantaları çocukların sağlıklı gelişimi için hayati önem taşıyor” dedi.


Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan “Türkiye’de Okul Çağı Çocuklarında Büyümenin İzlenmesi Projesi” son araştırma raporuna göre, Türkiye’de okul çağındaki 6-10 yaş arası fazla kilolu ve şişman olan çocukların oranı yüzde 20,8 olarak tespit edildi. Çocuklukta edinilen beslenme alışkanlıklarının yetişkinlik dönemindeki beslenme düzeni üzerinde önemli etkisi olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, bunun da obezite ile mücadelede en önemli adımlardan biri olduğunu söyledi.



“Hazır gıdaları tercih etmeyin”


Çocukları sağlıksız yiyeceklerden uzak tutmanın yolunun, onlara sağlıklı ve lezzetli beslenme çantaları hazırlamak olduğunu belirten Uzel, hazır gıdaların yerine mutlaka evde hazırlanmış gıdaların tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Uzel, “Çocuklara okula gitmeden önce her gün mutlaka kahvaltı yaptırılmalı. Besin değeri yüksek, doğal ve kolay taşınır yiyecekler ile çanta oluşturulmalı. Özellikle fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişler ve kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm gibi kuru meyveler, çocuğun okul başarısını olumlu etkileyeceği gibi enerji vereceği için de beslenme çantasında yer almalı. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme için çocuğunuzun beslenme çantasında et, süt, tahıl ile meyve, sebze ürünlerinden besinler bulunmalıdır” dedi.



Yaşar Üniversitesi MYO Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, sağlıklı beslenme çantası önerilerini ise şöyle sraladı:


“Süt ve ürünleri grubu: Kutu süt, ayran, yoğurt ve tek porsiyonluk kahvaltılık peynirleri çantaya koyabilirsiniz. Ayran, yoğurt, peynir gibi gıdaların iyi saklama koşullarında muhafaza edilmesi gerekir.


Et-yumurta- kuru baklagiller grubu: Haşlanmış yumurta hem yüksek miktarda protein içermesi hem de uzun süre tokluk hissi vermesi bakımından iyi bir tercih olabilir. Hazırladığınız sandviçlere salam, sosis gibi katkı maddesi yüksek olan et ürünleri koymak yerine evde hazırladığınız köfteleri koymanız daha besleyici olacaktır. Yağda kızartma yerine de ızgarada pişirilmiş olanlar tercih edilmelidir.


Sebze ve meyve grubu: Sebze ve meyveler mutlaka iyi yıkanmalı. Sebze ve meyvelerin doğrandıktan sonra her geçen zaman için vitamin kaybı olacağından, beslenme çantalarına tek parça olarak konulmalı.


Ekmek ve tahıllar grubu: Ekmeğin dışında, çocuğunuzun menüden sıkılıp dışarıda satılan besinlere yönelmemesi için bir dilim kek, bir-iki parça börek, çantaya konulabilir. Patates salatası veya pirinç pilavı gibi besinlerin yer almaması daha uygundur. Çünkü bu tür besinlerin oda sıcaklığında bekletilmesi sağlıklı değildir. Çocuğunuza hazırladığınız sandviçler için tam tahıllı ekmekler tercih edilmeli.


Sıvı tüketimi: Bu besin gruplarının yanı sıra çocuğunuzun evde olduğu kadar okuldaki sıvı tüketimine de dikkat etmeniz gerekir. Su mutlaka çantada olmalı. Bunun yanı sıra içeceği yanında olmayan çocuk, asitli ve şekerli içeceklere yönelecektir. Bunun yerine, kutu ayran, kutu saf meyve suları veya kutu sütlerin beslenme çantasında yer alması daha sağlıklı seçimler olur.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Doğan: “Çiftçilerimiz, bu yıl da buğday fiyatlarının açıklanmasını bekliyor” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, buğday üreticilerinin, emeklerinin karşılığını alabilmek için adil ve zamanında fiyatlandırma beklediğini söyledi. Buğdayın, tarım sektörünün en önemli ürünlerinden biri olduğuna, oluşturduğu istihdam, yurt içi ve ihracat gelirlerine katkısıyla ülkelerin ekonomik kalkınması ve gıda güvenliği için kritik öneme sahip olduğuna vurgu yapan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Buğday, tarım ekonomisinin temel taşı olmasının yanı sıra, birçok sektöre ve ülke ekonomisine geniş kapsamlı katkılar sağlar. İstihdamdan ihracata, gıda sanayisinden enerji üretimine kadar geniş bir yelpazede etkili olan buğday, stratejik bir ürün olarak hem ekonomik büyüme hem de gıda güvenliği için vazgeçilmezdir. Bu nedenle, buğday üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamak ve bu alanda yapılan yatırımları artırmak, ülke ekonomileri için büyük bir öneme sahiptir’’ dedi. Fiyat belirsizliği üreticileri zor durumda bırakıyor Fiyat belirsizliğinin üreticileri tedirgin ettiğini söyleyen Doğan, “Geçen yıl Haziran ayında ekmek 5 TL idi, bugün ekmek 10 TL oldu. Buğday fiyatları henüz açıklanmadan, geçen seneye göre ekmeğe yüzde 100 zam geldi. Çiftçilerimiz, her yıl olduğu gibi bu yıl da buğday fiyatlarının açıklanmasını bekliyor. Ancak, bu yıl fiyatların açıklanması gecikti ve bu durum çiftçilerin mali planlamalarını yapmalarını zorlaştırıyor. Fiyatların belirsizliği, çiftçilerin ürünlerini depolama maliyetine katlanmak istememesi ve bu yüzden ürünlerini daha düşük fiyatlarla satmak zorunda kalmaları anlamına geliyor ve çiftçiler zor durumda kalıyor. Serbest piyasada buğday fiyatları yaklaşık 9 TL civarında, bu fiyat geçen seneyle kıyaslanırsa yüzde 15’e yakın bir artışa denk geliyor. Buğday üreticileri ekmeğe yapılan artış oranında bir fiyat açıklanmasını bekliyor’’ diye konuştu. ’Buğday üreticileri, fiyatların hala açıklanmamış olması nedeniyle büyük bir belirsizlik ve tedirginlik içinde olduğunun altını çizen Doğan, “Hasat sezonuyla birlikte, çiftçiler ürünlerini depolamak yerine hızlı bir şekilde satmak zorunda kalıyor ve bu da piyasa fiyatlarının düşmesine neden oluyor. Bu durum, çiftçilerin ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmasına yol açıyor ve tarım sektöründe sürdürülebilirliği tehlikeye atıyor. Çiftçilerimiz, emeklerinin karşılığını alabilmek için adil ve zamanında fiyatlandırma bekliyor. Hükümetimizin, çiftçilerimizin sesine kulak verip bu konuda acilen adım atmasını bekliyoruz’’ şeklinde konuştu.
Ankara Çek Cumhuriyeti ile sağlık turizminde iş birliği Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu (ASATUF) Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Çek Cumhuriyeti ile sağlık turizmini geliştirmek istediklerini belirterek, “Amacımız kazan kazan anlayışı ile geliştireceğimiz ilişkilerle güçlü olan ilişkilerimizi daha iyi bir seviyeye getirmek istiyoruz” dedi. Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu (ASATUF) heyeti, Ankara’da bulunan Çek Cumhuriyeti Devleti Ankara Büyükelçiliği’ni ziyaret etti. Çek Cumhuriyeti Devleti Ankara Büyükelçilik Müsteşarı Jiri Borcel tarafından karşılanan ASATUF Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Çek Cumhuriyeti ile her konuda ve alanda işbirliğinin geliştirilmesinin kendileri için önemli olduğunu belirtti. Özellikle sağlık turizmi alanında yapacakları işbirliğinin önemine değinen Karabulut, “Ülkelerimiz bu alanda büyük potansiyellere sahiptir. Amacımız kazan kazan anlayışı ile geliştireceğimiz ilişkilerle güçlü olan ilişkilerimizi daha iyi bir seviyeye getirmek istiyoruz. Ülkemizdeki sağlık kuruluşlarımız güçlü bir alt yapıya sahiptir. Bunun yanında ülkemiz, alternatif tıp alanında, termal kaplıcaları ve doğal güzellikleri bakımından oldukça zengindir. Ayrıca, başta saç ekimi, plastik cerrahi, medikal, kanser, organ nakli özellikle de karaciğer naklinde ve tüm cerrahi müdahaleler konusunda da uzman kadrolarımız bulunmaktadır. THY ile yaptığımız protokol ile de tedavi için gelenlere ayrıcalıklar yapılacaktır. Ayrıca, şahsımın tamamlayıcı tıp ve bitkiler üzerine yazmış olduğum altı kitap ve üç yüz makalem yayınlanmış bulunmaktadır. Alternatif tıp alanında yapmış olduğum bu çalışmalar sonucunda tarafıma bitkilerin profesörü lakabı verilmiştir. Bu alanda Çek Cumhuriyeti Devleti ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz” dedi. Çek Cumhuriyeti Devleti Ankara Büyükelçilik Müsteşarı Jiri Borcel ise Türkiye ile ilişkilerinin her geçen gün gelişmekte olduğunun altını çizerek “İlişkilerimizin olması gereken düzeyde yeterli olmadığını çok iyi biliyoruz. Taraflar arasındaki karşılıklı ziyaretler ve görüşmeleri devamlı hale getirirsek, ilişkilerimizi daha da güçlendirebiliriz. Çek Cumhuriyeti Devleti olarak, sağlık turizmi alanında sizlerle her türlü işbirliğini geliştirmekten mutlu olacağımızı belirtmek isterim. Türkiye bu konuda son yıllarda çok ilerledi. Sağlık alt yapınız çok güçlü. Tedavi için gelecek hastalarımız güzel sonuçlar alacağı gibi, ülkenizin tarihi, turistik ve doğal güzelliklerini de gezme fırsatı bulacaklardır. Özelikle Türk mutfağı ve lezzetlerini de tatmış olacaklardır. Dağ sporu alanında ülkeme Türkiye’den yoğun bir ilgi vardır. Türk dağ sporu meraklılarını ülkeme davet ediyorum” ifadelerine yer verdi. Heyetler arası yapılan görüşmelerden sonra ASATUF Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Çek Cumhuriyeti Devleti Ankara Büyükelçilik Müsteşarı Jiri Borcel’e Malatya kayısısı hediye ederek, Çek Cumhuriyeti Devleti Ankara Büyükelçisini ve heyetini ASATUF Genel Merkezi’ne davet etti.
Antalya İlk kazadan yaralı olarak kurtuldu, 3 yıl sonra ilk iş günündeki ikinci kazada hayatını kaybetti Antalya’da önceki gün sabah saatlerinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden servis sürücüsü Uğur Efe’nin 3 yıl önce de turizm otobüsü ile kontrolden çıkıp yolun karşı şeridine geçtiği ve bir işyerine girerek durabildiği kazadan yaralı olarak kurtarıldığı ortaya çıktı. Uğur Efe’nin önceki gün sabah saatlerinde yine karşı şeride geçerek kullandığı servis aracının devrilmesi sonucu hayatını kaybettiği kazanın yeni işindeki ilk ününde yaşandığı belirlendi. Antalya’da önceki gün sabah 06.30 sıralarında meydana gelen trafik kazasında Uğur Efe’nin (48) kullandığı 07 BRG 377 plakalı servis aracı, köprülü kavşağa geldiği sırada sürücünün aracın kontrolünü kaybederek karşı şeride geçmesi sonucu araç yan yatmış ve kazada 8 kişi yaralanmıştı. Ambulanslar ile hastaneye kaldırılan yaralılardan araç sürücüsü Uğur Efe ise yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hastanede hayatını kaybetmişti. Kazanın ardından hayatını kaybeden servis aracı sürücüsü Uğur Efe’nin 6 Eylül 2021 tarihinde Çevreyolu’nda meydana gelen ve 3 kişinin yaralandığı trafik kazasında da otobüsün sürücüsü olduğu ortaya çıktı. 3 yıl önce de kazaya karışmış 2021 yılında meydana gelen trafik kazasında Gazi Bulvarı’ndan Havalimanı güzergahına seyir halinde ki 34 LFC 655 plakalı turizm otobüsünün sürücüsü olan Uğur Efe, aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek refüjü aşıp karşı şeride geçmişti. Hande Aykurt yönetimindeki 07 EDV 07 plakalı otomobile çarpan otobüs yol kenarındaki işletmelere zarar verdikten sonra, oto tamirhanesine girerek durabildi. Kazada 3 işyeri ve 4 araç zarar görürken, yaranan Uğur Efe ise ambulans ile hastaneye kaldırılmıştı. Kaza anı güvenlik kamerasına yansımıştı Öte yandan, 2021 yılındaki kaza anı yakındaki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Otobüsün şeridinden karşıya hızlı şekilde geçmesi, ardından otomobilin refüje çıkan otomobilin dumanların çıktığı anlar görüldü. Görüntüde ayrıca şehir içi yolcu otobüsünün, kaza yapan otobüsten saniyeler önce önünden geçtiği anlar yer almıştı.