ASAYİŞ - 21 Eylül 2017 Perşembe 12:29

Küçük Umut’un katilinin belirlenmesi için 112 aranma saatine bakılacak

A
A
A
Küçük Umut’un katilinin belirlenmesi için 112 aranma saatine bakılacak

İzmir’in Karabağlar ilçesinde 5 yıl önce parkta oynadığı sırada vücuduna isabet eden kurşun nedeniyle ölen 6 yaşındaki Umut Ceylan’ın davasına devam edildi.

İzmir’in Karabağlar ilçesinde 5 yıl önce parkta oynadığı sırada vücuduna isabet eden kurşun nedeniyle ölen 6 yaşındaki Umut Ceylan’ın davasına devam edildi. SanIğın cep telefonu sinyalinin olay yerine yakın olmadığı raporu gelirken, olay saatinin tam tespiti için 112 Acil Servis hattının aranma saatine bakılmasına karar verildi.


Yargıtay 1. Ceza Dairesi, İzmir’in Karabağlar ilçesinde 5 yıl önce parkta oynadığı sırada vücuduna isabet eden kurşunla hayatını kaybeden 6 yaşındaki Umut Ceylan’ın davasında müebbet hapis cezası alan sanık Can Kayı’nın tahliyesine karar vermişti. Kararın ardından İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dördüncü duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık Can Kayı, sanığın avukatı Seyit Ahmet Akyüz, ölen Umut Ceylan’ın ailesinin avukatı Özge Eşsizhan Yavuz ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi katıldı. Mahkemeye gelen raporda, şüpheli Can Kayı’nın kullandığı telefon sinyallerinin olay yerine yakın olmadığı belirtildi. Ceylan ailesinin avukatı Özge Eşsizhan Yavuz, baz istasyonunun kapsama alanının geniş olduğunu belirterek, “Olay saatinde baz istasyonundan sanığın telefonu sinyal vermediği için sanığın nerede olduğu tam olarak tespit edilememiştir. Bu nedenle olayı sanığın gerçekleştirmediği yönündeki iddiayı kanıtlayacak nitelikte değildir” dedi. Avukat Yavuz, sanık hakkındaki şikayetlerinin devam ettiğini, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesini talep etti.


Sanık avukatı Seyit Ahmet Akyüz ise olayın tam olarak saat kaçta gerçekleştiğinin tespit edilemediğini ifade ederek, “Bilirkişi maktulün hastaneye ulaştırıldığı saati esas alarak rapor düzenlemiştir. 112 Acil Servis’in arandığı saat araştırılarak buna göre sanığın bulunduğu yerden meydana geldiği yere ne kadar sürede ulaşıp ulaşmayacağının tespiti gerekir” dedi. Avukat Akyüz, bilirkişi sanığın bulunduğu yerden olay yerine 29 dakikada gidebileceğini belirtmişse de bu hesaplamanın trafik yoğunluğunun olmadığı bir zamana göre hesaplandığını ifade ederek, kendi hesaplamalarına göre en az ulaşma süresinin 40 dakika olduğunu ileri sürdü.



Ambulansın istenme saatine bakılacak


Duruşma savcısı, maktulün vurulduğu anın tespiti açısından İl Sağlık Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 112 Acil Servis hattının aranma saatinin, ayrıca olay yerine ambulans gönderilip gönderilmediğinin sorulmasını talep etti. Mahkeme heyeti, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Servis Birimine yazı yazılarak maktulün hastaneye götürülmesi için acil servisten talepte bulunulma saatinin bildirilmesine, ayrıca talepte bulunduktan sonra Umut Ceylan’ın hastaneye götürülmesi için ambulansın yönlendirilip yönlendirilmediği, yönlendirilmişse hangi ambulansın yönlendirildiğinin tespitine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.


Rastgele açılan ateş sonucu 27 Ağustos 2012 tarihinde Karabağlar ilçesinde bir parkta beline kurşun isabet etmesiyle ağır yaralanan 6 yaşındaki Umut Ceylan, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Yapılan balistik incelemede çocuğun ölümüne neden olan kurşunun olayın ardından başka bir suç kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan, ’uyuşturucu kullanma, yaralama, hırsızlık’ gibi çeşitli suçlardan kaydı bulunan Can Kayı’dan ele geçirilen silahtan atıldığı belirlenmişti. Sanık Can Kayı, yargılama sürecinde bu suçtan tahliye edilmiş ancak başka bir suçtan cezası olduğu için cezaevinden çıkamamıştı. 4 yıl önce son görülen duruşmada mahkeme heyeti, sanık Can Kayı’yı ’çocuğu ya da beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi öldürmek’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına mahkum emişti. Ardından ceza, olası kasıt sebebiyle ömür boyu hapse çevrilmişti. Karar, mahkeme heyeti tarafından oy çokluğuyla alınmıştı. Cumhuriyet Savcısı Fatih Genç ile sanığın avukatı Ersin Gülsoy, Seyit Ahmet Akyüz, kararın temyizi için Yargıtay’a başvurmuştu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Can Kayı’yı Umut Ceylan’ı öldürme davasında tahliye etmiş, ancak sanık başka suçtan hükümlü olduğu için tahliye edilmemişti. Kayı, hükümlü olduğu Aydın E Tipi Cezaevinden de geçtiğimiz günlerde yattığı cezasını tamamlayıp tahliye olmuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.