KÜLTÜR SANAT - 25 Şubat 2018 Pazar 10:41

(Özel) "Son Yeşilçamlı" İzmir’de ortaya çıktı

A
A
A
(Özel) "Son Yeşilçamlı" İzmir’de ortaya çıktı

Hababam Sınıfı Güle Güle, Muhsin Bey ve Aşıksın gibi filmlerde gösterdiği performansla hafızalara kazınan oyuncu Osman Cavcı, İzmir’de ortaya çıktı.

Hababam Sınıfı Güle Güle, Muhsin Bey ve Aşıksın gibi filmlerde gösterdiği performansla hafızalara kazınan oyuncu Osman Cavcı, İzmir’de ortaya çıktı. En son İstanbul’da dolmuşa binerken görüntülenen ve sanat hayatını İzmir’de devam ettiren oyuncu, "Arabam var ama neden dolmuşa binmeyecekmişim?” dedi.



Hababam Sınıfı Güle Güle’nin Ekrem’i, Muhsin Bey’in Osman’ı, Zampara Seyfettin’in Seyfo’su Osman Cavcı, artık İzmir’de yaşıyor. Aldıkları yüksek ücretlerle anılan günümüz oyuncuları toplu taşımaya bindiğinde, ‘halktan’ yorumlarıyla medyada yer bulurken, en son İstanbul’da dolmuşa binerken görüntülenen Cavcı’nın ise, ‘ekonomik durumu’ konuşulmuştu. “Arabam var ama neden dolmuşa binmeyecekmişim?” diyen Cavcı, hem Yeşilçam’ı anlattı hem de yeni dönem sineması hakkında konuştu.



“Son Yeşilçamlı”


İzmir’de bir tiyatro atölyesi açarak özel ders verdiğini belirten Cavcı, “Ayrıca ‘Son Yeşilçamlı’ diye bir gösterim yapıyorum. Bir ajansa da 20 dakikalık komedi filmleri yazıp çekiyorum. İzmir rahat ve medeni insanların yaşadığı bir şehir. Ben İzmir’de de üretiyorum. Teknoloji ilerledi. Aynısını İstanbul’da yapabilirdim ama İzmir’den yapıyorum. Zampara Seyfettin 2 filmimi Youtube’a yükledim, oradan da takip ediliyor” diye konuştu. Cavcı, 1995’te yayınlanan Zampara Seyfettin filminin, reyting getirmez diye futbol maçının karşısına konulduğunu ancak filminin maçtan daha fazla reyting aldığı anlaşılınca konu ile ilgili kanalda toplantı bile yapıldığını söyledi.



“Tatlıses’i ziyaret edeceğim”


Güncel bir şöhretinin olmadığını ancak yolda görenlerin kendisini tanıdığını ifade eden Cavcı, şunları söyledi: “Bugün biri beni durdurdu. Benimle ilgili bir şey soracak sandım ama ‘İbrahim Tatlıses İzmir’e yerleşmiş doğru mu ağabey?’ dedi. İbrahim Tatlıses’le ‘Aşıksın’ filminde rol almıştık. Aslında İbrahim Tatlıses’i ziyaret etmem lazım ama henüz edemedim. Rahatsız etmek istemedim ancak sanırım gitmem gerekiyor.”



“Büyük şanstı”


Cavcı, ilk sinema deneyimi olan Hababam Sınıfı Güle Güle’de rol alma hikayesini de şu sözlerle anlattı: “Ertem Eğilmez tipimi çok beğenmişti. Beni çağırdı ama ne rolünde oynayacağımı bilmiyordum. Sınıfta kalabalıkta oturacağım sanmıştım. Gittiğimde Ertem Eğilmez ‘Osman çok güzel bir şey oynayacaksın ama sakın korkup panik yapma’ dedi. Yaramaz bir tipi oynamıştım. Bu büyük bir şanstı. O filmin senaryosunu Yavuz Turgul yazmıştı. Ardından yine Yavuz Turgul’un Muhsin Bey filminde Şener Şen ile oynadım. Bu da çok büyük şanstı.”



“Soysuz filmler”


Halkın eski sinemayı aradığını savunan Cavcı, “Halk, ‘eskiler çok iyiydi’ diyor. Bunu demek isterken ‘eskiler bizdendi’ demek istiyorlar aslında. Şimdi çok Amerikanvari, AVM sinemaları yapılıyor. Senaryo kötü, yönetmen kötü. Film çekmeyi bilmiyorlar. Kötü hocalardan iki numara öğreniyorlar. Teknoloji çok ileri ama içerik olarak boş. Bir sürü beceriksiz adam işi bilmeden sinema yapıyor. Yeşilçam’ı küçümsediler ama kendileri hiçbir şey yapamıyor. Son derece soysuz filmler. Sanırım senaryoları fotokopi ile çoğaltıyorlar. Hepsi birbirine benziyor. En son seyirci komediye gelmemeye başladı” dedi.



“Yeşilçam’ın değeri tekrar keşfedildi”


Cem Yılmaz’ın Arif v 216 filmi hakkında da konuşan Cavcı, şunları söyledi: “Durumun farkına varan Cem Yılmaz bir film yaptı, Yeşilçam’ın değeri tekrar keşfedildi. Bu önemli bir şey. Nihayet anladılar. Şimdi bir de internet fenomenlerinin filmleri var. 3-5 sene sonra hiç hatırlanmayacaklar. İnsanları bıktırdılar. Seyirci bu kadar da aşağılanmaz. Tabii ki zeki projeleri tercih edeceklerdir. Bu filmler hatırlanmayacak ama soylu işler hep kalıcı olacak.”



“Dolmuş haberine güldüm”


İstanbul’da dolmuşa binerken görüntülenen Cavcı, haberi yapan muhabirin kötü niyetli olmadığını belirterek, “Benim arabam var ama o gün park sorunu nedeniyle dolmuşa bindim. Ayrıca neden binmeyecekmişim? En zengin tiyatrocu olan Ali Poyrazoğlu otobüs kartını düşürünce, Şener Şen metroya binince çekmişler. Binmesinler mi? İlla her yere arabasıyla mı gitmek zorunda? Trafikte nereye park edecek arabasını? Ben çok doğal buluyorum. Habere de çok güldüm” diye konuştu.



Atölyesinde eski film afişleri bulunduran Cavcı, o günleri zaman zaman özlediğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.