KÜLTÜR SANAT - 18 Mart 2018 Pazar 11:25

Konak’ta şiir dolu iki gün

A
A
A
Konak’ta şiir dolu iki gün

Konak Belediyesinin Dünya Şiir Günü dolayısıyla düzenlediği ‘Hakikat-Sonrası Çağ ve Şiir Sempozyumu’nda sanatseverler, şiir dolu iki gün geçirdi.

Konak Belediyesinin Dünya Şiir Günü dolayısıyla düzenlediği ‘Hakikat-Sonrası Çağ ve Şiir Sempozyumu’nda sanatseverler, şiir dolu iki gün geçirdi.



Konak Belediyesinin Dünya Şiir Günü dolayısıyla düzenlediği ‘Hakikat-Sonrası Çağ ve Şiir Sempozyumu’ sona erdi. 16-17 Mart tarihleri arasında şiirseverler, iki gün boyunca Konak Belediyesi Eşrefpaşa Selahattin Akçiçek ile Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’ndeki oturumları dinledi. Hakikat Sonrası Çağ ve Şiir Sempozyumu’nun ilk gününde değişen tarih, değişen iklimler, değişen dünya algısının içinde şiirin ve edebiyatın değişen ve marjinalleşen yüzü ’Çağı Şiirle Anlamak’ ve ’Şimdi ve Burada’nın Şiiri başlıklarında iki ana bölümde ele alındı. Dolu dolu geçen ’Dünya Şiir Günü’ etkinliklerine İzmirliler yoğun ilgi gösterdi.



Şairler söz aldı


Eşrefpaşa Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’ndeki ilk gün oturumlarının açılışında şair ve yazarlığın yanı sıra felsefeci yönü de olan Oruç Aruoba söz aldı. ‘Şiirden İlk Söz’ başlığı altında düşüncelerini anlatan Aruoba’nın ardından yönlendiriciliğini Tuğrul Keskin’in yaptığı seminere geçildi. İsmail Mert Başat, Firar Halindeki Gerçek Şiirin Hakikati’ başlığı altında düşüncelerini dile getirirken, Hüseyin Yurttaş ‘Çağın Şiirini Yakalamak’, Veysel Çolak da ‘Bu Çağda ve Şimdinin içerisinde Şair ve Şiir’ konularında düşüncelerini dile getirdi. Günün ikinci oturumunda ise Hayri Yetik’in yönlendiriciliğinde Fergun Özelli, Muzaffer Kale ve Hüseyin Paker söz aldı.



Başkan Sema Pekdaş da izledi


Sempozyumun ilk günü oyuncu ve müzisyen Teoman Kumbaracıbaşı’nın ’18 Şiir 18 Şarkı’ isimli konseriyle son buldu. Konserinde çeşitli şiir ve deyişleri gitar eşliğinde konuklara aktardı. Sempatik tavırlarıyla geceyi renklendiren sanatçı çocukluk anılarıyla da dinleyicileri gülümsetti. Arjantinli bir anne ve Türk bir babanın oğlu olarak 1971 yılında Arjantin’de doğan sanatçı, konseri sözleri Şilili yazar ve şair Pablo Neru’ya ait olan, Türkçe adı ’Ben uzaklardayken’ isimli şarkıyı ’ana dilim’ dediği İspanyolca söyledi. Etkinliği Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş da izledi.



Gün boyu şiir konuşuldu


Sempozyumun ikinci günün Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılan oturumlarla sürdü. İlk oturumda Altay Ömer Erdoğan yönlendiriciliğinde Hayri Yetik, Ece Apaydın ve Halil İbrahim Özbay söz aldı. Şiir severlerin katılım gösterdiği sempozyumun ikinci oturumunda ise Tamer Tübek yönlendiriciliğinde Duygu Kankaytsın, Sina Akyol ve Yusuf Alper düşüncelerini dile getirdi. Günün üçüncü oturumunda ise Hakan Cem yönlendiriciliğinde konuşmacılar Asuman Susam, Hüsamettin Çetinkaya ve Semih Kaya düşüncelerini dile getirdi. Sempozyum Şimdinin Şiiri Üzerine konulu panelle son buldu. Yönlendiriciliğini Mutlucan Güvendir’in yaptığı panelde Olcay Özmen, Erkan Karakiraz, Seçil Avcı, Neslihan Yalman, Enes Kurdaş ve Özgür Balaban konuşmacı olarak dinleyicilerin karşısına çıktı. İzmirli edebiyatseverler tarafından ilgiyle takip edilen Dünya Şiir Günü Sempozyuma katılan tüm konukların sunumları tarihe not düşmek adına bir kitapta toplandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.
Mersin Kuzey Makedonya Büyükelçisi Manasijevski’den Başkan Seçer’e ziyaret Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kente ziyarette bulunan Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi ağırladı. Başkan Seçer, Büyükelçi Manasijevski’yi kentte ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’in hem Türkiye hem de bölge açısından önemli bir noktada yer aldığını belirten Seçer, "Bölgemiz sektörel anlamda oldukça hareketli. Ticaret, sanayi, tarım, lojistik ve kısmi olarak da turizm olmak üzere birçok sektör faaliyet gösteriyor. Bunlar hem ülkemizin ekonomisine hem de şehrimizin ekonomisine yüksek potansiyel sağlıyor" dedi. Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarının başında geldiğini ifade eden Seçer, limanın Akdeniz çanağında dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydetti. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından rekor bir oyla yeniden başkanlık görevine seçildiğini aktaran Başkan Seçer, "Geçtiğimiz ay sonunda yüzde 60 ile seçimi kazandım. İkinci 5 yıl için göreve devam ediyoruz" diye konuştu. Seçer, Büyükelçi Manasijevski ile ilk kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, ziyaretin ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını dile getirdi. "Tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahibiz" Büyükelçisi Manasijevski de Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahip olduklarını belirterek, "Ortak ve üretken bir geçmişe sahibiz. İnsanların kültürel değerleri ve kentlilik anlayışında da bu ortaklıktan bahsedebiliriz. Çok kültürlü ve etnik kökenli bir topluluğumuz var. Osmanlı tarihi mirasının yanı sıra biz sizlerle modern Cumhuriyet anlamında da benzer tarihi paylaşıyoruz” dedi. Büyükelçi Manasijevski, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de Kuzey Makedonya’da doğduğundan söz ederek, Atatürk’ün de ilk eğitimiin orada aldığını belirtti. Büyükelçi Manasijevski, "Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Makedonya’nın bir evladı gibi görürüz ve dolayısıyla da Türkiye’nin modern Cumhuriyeti ile ilgili kendimizde pay görüyoruz” dedi. Türkiye ve Kuzey Makedonya ikili ilişkilerine değinen Manasijevski, ekonomik, politik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve iş birliğini artırmak adına Mersin’i ziyaret ettiklerini kaydetti. "Kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" Manasijevski ayrıca, Mersin Valiliği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileriyle de görüşme yapacağını belirterek, "Burası çok önemli bir liman kenti ama çok önemli bir ticari merkezi aynı zamanda. Bu kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" ifadelerini kullandı. İkili ilişkileri sürdürmenin ve kültürel değerlerin yaşatılmasının önemine işaret eden Manasijevski, Kuzey Makedonya’da Türklerle uyum içerisinde yaşamaya özen gösterildiğini ifade etti. Başkan Seçer, ziyaret sonunda Büyükelçi Manasijevski’ye Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçası olan Flora büstü hediye ederken, Manasijevski de Seçer’e aralarındaki dostluğun sembolü olarak Taş Köprü Üsküp resmi takdim etti. Ziyarette Kuzey Makedonya Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Suzana Tuneva ile Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de yer aldı.